Ülkemizde politik sünni rejim talepleri vardır. Şeriatçı Sünni bir kadro devlet yönetimin ele geçirmiştir. Başta Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE) olmak üzere, iktidarın bütün sözcüleri Sünni/Nurcu devlet nizamı taleplerini açık açık dillendirmektedir. Kendilerini diğer dinler ve mezheplerden olanlara karşı olmak üzere, Sünnilerin temsilcisi olarak göstermektedirler. Her geçen gün kendi ajandalarında yer alan şeriatçı uygulamaları gündeme getirmektedirler. Toplumun kalan kesimleri günden güne kuşatılmakdadır. Halen, bu talepler karşısında durabilecek tek büyük toplum Alevi toplumudur. Toplumun diğer kesimleri de Alevi toplumunun ardında durduğu politik hareketlerle güç birliği yaparak kendilerini ifade etmek ve rejimin şeriatçı anlaşıya göre yapılandırılmasına karşı direnme şansını bulabilecektir. Bu günlerde Alevi olan yurtaşlarımızın ağırlıkla kendilerini temsil ettikleri dernek ve kuruluşları bölme için iktidarın ilginç girişimleri olmaktadır. Alevilerin bölünmeye direnmesi, diğer yurtaşlar açısından da oldukça önemlidir. Aynı şekilde diğer kesimlerinin de güç birliğinde uzaklaşmaması, birlik ve beraberliğini koruması çok önemlidir. ALEVİLER LAİK, DEMOKRATİK, HUKUK DEVLETİ ANLAŞININ SAVUNULMASINDA ÇOK ÖNEMLİ ETKİ VE GÜCE SAHİPTİR. Saygılar Oraj POYRAZ -------------- |
Emre Kongar: Aleviler ve Laiklik
20 Eylül 2013
Aleviler Türkiye'de laikliğin güvencesidir!
1) Alevi-Bektaşi felsefesi, Hacı Bektaş Veli, Ahmet Yesevi gibi düşünürlerden gelir, hoşgörüye, eleştiriye, hümanizme dayalıdır.
2) Alevi-Bektaşi yurttaşlarımız bu topraklarda hep ikinci sınıf, hatta düşman görülmüşler, sürekli olarak ezilmiş, horlanmış ve hatta infaz edilmişlerdir.
3) Herhangi bir inancı (dini, mezhebi) zulme yönelten esas faktör, onun otoriter veya totaliter bir egemenlik biçiminin resmi ideolojisi olmasıdır.
Alevilerin bu topraklarda böyle bir yönetim şansları olmadığı için, zulümle sakatlanmamışlardır.
4) Alevilerin Türkiye'de eşit vatandaşlar olarak yaşamalarının güvencesi siyasal rejim olarak ancak laik demokratik rejim içinde olanaklıdır.
5) Laiklik, her toplumda, yaygın, egemen olan, çoğunluk inancı tarafından tehdit altındadır.
Kendilerini Sünni İslam dışında gören Aleviler, varlıklarını korumak adına laiklikten yana olmak zorundadır.
***
Yan yana cami-cemevi inşası projesine hem Alevi hem de Sünni örgüt ve düşünürlerden gelen tepkileri bu duyarlılıklar bağlamında değerlendirmek gerekir.
Bakın bu çabayı bir asimilasyon projesi olarak gören ünlü Alevi politikacı, eski CHP Erzincan Milletvekili Nurettin Karsu "Ülkeme Gelemedi Özgürlük" adlı şiirinde ne diyor:
…Dayan demişlerdi biz de dayandık
Bu kez de yan dediler, ona da kandık
Meğer tümü yalanmış boşa aldandık
Ülkeme Gelemedi Özgürlük
Direnirsen, bedelini ödersen
Sürünürsen, ezilirsen bulursun
Kavuşursun dendi meğer yalanmış.
Ülkeme gelemedi özgürlük.…
…Kin egemen, zalim bıçkın
Kime sorsan herkes şaşkın
Sahipsiz kalan halkım düşkün
Ülkeme gelemedi özgürlük…
…
***
Şiirin tamamı için, "Hacı Bektaş çeşmesinden şeriatın değirmenine su taşınmaz!" diyen Karsu'nun www.nurettinkarsu.com adresindeki internet sitesine bakılabilir!
a45UyF587661-201307301451-10
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Yoresel casus, bir bolgede yasayan kisilerden haber alma hizmeti almaktir
Sun Tzu
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder