18 Eylül 2013 Çarşamba

10-Neler olmuş neler?.. "Kimyasal" saldırıda AKP parmağı

Kimyasal silah kullanmak insanlık suçuymuş.
Nükleer silah kullanmak değil her halde.
Malum Amerikalılar tarihte ilk kez sivil halk üzerine atom bombası atmış tek millettir.
Hatta atan pilotları da pişman değilim, bu gün olsa yine atarım demiştir.
Hala daha konuyla ilgili tartışmalar olduğunda, yüzbinlerce Joni'nin hayatını bu sayede kurtarıldığından bahisle konu aklanır.
Belli ki, süperler hangi silahlardan korkuyorlarsa onları bulundurmak suç, kullanmak yasadışı.(O.P.)
Yarın belli olmaz.
Amerikalı senatörlerin bazılarının kafasının tası attığında Kabe'ye atom bombası atmayı teklif ettiğini de hatırlatırım.

Her neyse kimyasal silah bu günlerde insanlık dışı sayılıyor.
Bu durumda komşu bir ülkede yaşanan içsavaşta, taraflardan birine kimyasal silah vermek de bir insanlık suçu.
Yarın Nürnberg tarzı bir mahkemede bu suçlama yöneltilir.
İpcambazlığı yapan cemata, bölücüler ve onların ortak koalisyonu AKP'ye haber vereyim dedim.
Ben bilmiyordum, haberim yoktu falan demeyin.
Bilirsiniz, Nurnberg'de soykırım suçlaması yöneltildiğinde çoğu NAZI bunları demişti, ve kendilerini kurtaramamışlardı.


Saygılar
Oraj POYRAZ
--------------

Neler olmuş neler?.. "Kimyasal" saldırıda AKP parmağı

CIA'nın eski üst düzey yöneticileri, saldırının Suudi Arabistan ve Türkiye'nin (yani AKP Hükümetinin) bir provokasyonu olduğunu, provokasyonun ABD'yi savaşa sokmayı amaçladığını ileri sürdü.

Tarih: 15 Eylül 2013, 17:37

Başbakan Erdoğan ve AKP Hükümeti, Suriye'deki kimyasal silah saldırısı konusunda kıyamet koparmayı ve askeri müdahale ısrarını sürdürürken CIA'nın eski üst düzey yöneticileri, saldırının Suudi Arabistan ve Türkiye'nin (yani AKP Hükümeti) bir provokasyonu olduğu, provokasyonun ABD'yi savaşa sokmayı amaçladığı ileri sürüldü.
Şam'daki saldırıdan önce Hatay'da Şam'ın ele geçirilmesi için gizli toplantılar yapıldığı, bu toplantılarda Suriye'de kimyasal silah kullanılacağının işaretinin verildiği iddia edildi.

ABD Başkanı Barrack Obama'ın ekibinin, 21 Ağustos'ta Doğu Guta'da yapıldığı iddia edilen saldırının Suriye ordusu tarafından yapıldığında ısrar etmesi üzerine, ABD Merkezi Haberalma Örgütü'nün (CIA) 12 eski üst düzey yetkilisi, Obama'ya bir mektup gönderdi.

Savaş çığırtkanı ABD, Avrupa ve iktidara yakın ya da yakın durmak için büyük çaba harcayan Türk basını tarafından görmezden gelinen mektup özetle şöyle:

"Eskiden birlikte çalıştığımız arkadaşlarımız, sizin yönetiminizin iddialarına karşılık en güvenilir istihbari bilgilerin, Beşşar Esad'ın 21 Ağustos'ta sivillere karşı kimyasal silah saldırısından sorumlu olmadığını gösterdiğini, bunu İngiliz istihbarat yetkililerinin de bildiğini söylüyor.
Bu konuda sizi bilgilendirdiğimiz için üzgünüz.(.....)"

METAL KAPSÜLLER AÇILDI, İNSANLAR ÖLDÜ

"21 Ağustos'taki kimyasal vakasının, Suriye muhalefeti ve onun Türk ve Suudi destekçileri tarafından önceden planlanmış bir povokasyon olduğu konusunda, Ortadoğu'da değişik kaynaklardan gelen ve giderek artan kanıt yığını var.
Amacının (kimyasal saldırı), bir tür kaza yaratarak Amerika Birleşik Devletleri'ni savaşa çekmek olduğu rapor ediliyor.

Bazı raporlara göre; kimyasal silah maddeleri metal kaplar içinde Şam'ın bir banliyösüne getirildi.
Bu metal kapsüller burada açılınca çevredeki bazı insanlar hemen öldü, bazıları da zehirlendi.

Kimyasal başlık taşıyan rokete sahip olan Suriye ordusunun, (kimyasal silah saldırısının olduğu söylenen) alanda roket fırlattığına ilişkin güvenilir kanıt olduğunu bilmiyoruz.
Gerçekte, saldırının, Suriye ordu biriminin kimyasal silah uzmanlarıyla yaptığı saldırı sonucu olduğu iddiasını kanıtlayan inanılır fiziksel kanıtların olmadığını biliyoruz.

ANTAKYA'DAKİ TOPLANTILAR

Buna ek olarak, 13-14 Ağustos 2013'ta, Türkiye'deki batı destekli muhalefetin, kuraldışı büyük askeri dalga için ileri düzey hazırlıkları başlattığını öğrendik.
Katar, Türk ve ABD istihbarat yetkilileri ile muhaliflerin üst düzey komutanları arasındaki toplantılar, Antakya'daki askeri garnizondan dönüştürülen, şu anda Özgür Suriye Ordusu ile yabancı destekçilerinin karargah ve kumanda merkezi olarak kullandıkları yerde yapıldı.

İstanbul'dan gelen üst düzey muhalif komutanlar, bölgesel komutanları, ABD'yi Suriye'yi bombalamaya götürecek, 'savaşın sonucunu değiştirecek' bir gerginliğin eli kulağında olduğu konusunda bilgilendirdi.

KİMYASAL SALDIRI OLACAK; HAZIRLANIN

Türk, Katar ve ABD gizli servisleriyle Suriye muhalefetinin üst düzey yetkililerinin Antakya'daki operasyon eşgüdüm toplantısında, Suriyelilere bombardımanın birkaç gün içinde başlayacağı söylendi.
Muhalif liderlere, silahlı güçlerinin, ABD'nin yapacağı bombardımandan mümkün olduğunca yararlanıp Beşşar Esad'ı devirmek için Şam'a hücuma geçme hazırlıklarını yapmaları emri verildi.

Katar ve Türk istihbarat yetkilileri, yaklaşan saldırı için bol miktarda silah sağlanacağı konusunda bölgesel komutanlara güvence verdi.
Ve 21-23 Ağustos tarihlerinde muhaliflerin kamplarına tahmin edilemeyecek boyutta bir silah dağıtımı yapıldı.
Silah dağıtımı ABD ajanlarını sıkı gözetimi altındaki depolardan Türk ve Katar istihbaratı tarafından gerçekleştirildi"

MEKTUPTAKİ SİLAH DAĞITIMI DOĞRU

Mektupta sözü edilen muhaliflere görülmemiş boyutlardaki silah dağıtımı, saldırıdan sonra basına da yansımıştı.
Bu haberlerde, Türk basınında da yer almış, CIA'nın muhaliflere büyük miktarda silahı Türkiye üzerinden gönderdiği belirtilmişti.

APAYDIN KAMPI'NDA MI YAPILDI?

CIA'nın eski üz düzey yetkililerinin mektubunda sözü edilen Antakya'da toplantıların yapıldığı garnizondan dönüştürülme karargahın, CHP milletvekillerinin sokulmadığı Apaydın Kampı mı olduğu merak konusu olurken, kimyasal silah saldırısının ardından yaşanan gelişmeler de mektupta yazılanları doğruluyor.

Doğu Guta'daki; önce bin 300, sonra bin 700 kişinin öldüğü söylenen, Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü'nün raporuyla 355 olduğu anlaşılan saldırıdan hemen sonra ABD'nin, Suriye'ye birkaç gün vuracağı bütün dünya basınında yer almıştı.
Söz konusu haberlerde hatta ABD'nin Suriye'yi vurmasının an meselesi olduğu da vurgulanmıştı.

LAVROV: KİMYASAL SİLAHI İSYANCILAR KULLANDI

Bu arada, Suriye Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ilk kez Şam'daki Suriye yönetiminin yaptığı iddia edilen kimyasal silah saldırısının uydurma olduğunu söyledi.
Rusya 1 TV'ye konuşan Lavrov, "Bu noktada, çok sayıda bağımsız uzmanın ortaya koyduğu bol miktarda kanıtlar var.
Olay yerinde bulunanların, örneğin yakında bulunan manastırdan rahibelerin ifadeleri var.
Diğer tanıklar da var.
Batılı muhabirler oradaydı.
Hatta Avrupa ve ABD'li uzmanlar, Pentagon ve CIA'nin 12 emekli çalışanı, biliyorsunuz, Başkan Obama'ya açık mektup göndererek olayın nasıl uydurma olduğunu anlatmıştı"
dedi.

Rus uzmanlarının kimyasal silahın Esad yönetimi tarafından değil, muhalifler tarafından kullanıldığına dair kanıtlar sunduğunu belirten Lavrov, "19 Mart olayı vardı.
BM uzmanlarının araştırması gerekiyordu.
Ancak o an için kabul edilemez şeyleri talep ederek olayı uzatmaya başladılar.
Bu nedenle araştırmayı Rus uzmanları yaptı.
Tüm sonuçlar BM'ne sunuldu.
İsyancıların işi olduğundan eminiz"
diye konuştu.

Lavrov, batıda bazı kötü niyetli kişilerin, kimyasal silah kullanılmasını suçunu rejime yıkarak, askeri müdahale için kışkırtmaya, Esad yönetimini cezalandırmaya çalıştıklarını da söyledi.

http://www.gazetecileronline.com/newsdetails/11238-/GazetecilerOnline/neler-olmus-neler-kimyasal-saldirida-akp-parmagi


a45UyF587661-201307301451-10
^^^^^ - vvvvv
 

zaryop:jaro

GUN OLUR KI
. . . . . .
Gun olur ki ne gokyuzu para eder,
Ne deniz kenari, ne baglar bahceler.
Gun olur ki ne kiz, ne raki, ne siir,
Hicbir sey insani sarmaz, kandiramaz;
Her cesmeden bos doner, elindeki tas.
Gun olur ki cildirmak isten degildir.

Cahit Sitki TARANCI
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder