Wiki'de bilim. | ||
Din ise bilinmeyenlerle yine bilinmeyeni açıklamaktır. Önermesi kişisel ve keyfi değildir. Cümlede ne yazıyorsa odur. Evrenselliğine zede veren bir tarafı da yoktur. Içinde metafor falan yoktur. Yani yoruma çok da açık olmayan bir cümledir. Bilim nedir diye araştırsanız, yukarıdaki cümleye benzer, ya da onu anlatan cümleler göreceksiniz. Yanda ve altta çeşitli kaynaklardan bilim tanımları var. Ortak noktaları deney, gözlem. Bunu belirli gerçekliğe dayanma olarak da söylemişler. Bilmek ve bilmemek ayrımı işte bunu ifade ediyor. Belirli bir gerçekliğe dayananlar bilinen şeylerdir. Bir gerçeklik yoksa, o şey bilinmiyor demektir. Bu anlamda tanrı bilinmeyen bir şeydir. Çünkü tanrının varlığını ve doğasını anlatan bilimsel bir gerçeklik yoktur. Bu anlamda din bilinebilir bir şey değildir. Saygılar. Oraj POYRAZ L2fSIJNoA0xfSNxA |
| |
Sözlükte "bilim" ne demek? | Türk Dil Kurumu, "bilim"i şöyle tanımlamaktadır: | |
1. Evrenin ya da olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim. 2. Matematik, geometri, gök bilimi ve tıp vb. bilgi dallarından her biri. 3. Belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir ereğe yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma sürecibilim Kaynak: http://bilim.nedir.com/#ixzz3Ig3GuqdY | 1. Evrenin bir bölümünü konu olarak seçen, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgi. 2. Türlü duygusal yaşantıların mantıkça bir örnek düşünce dizgesine uydurulması için gösterilen çabalara verilen ad. |
Din ise bilinmeyenlerle yine bilinmeyeni açıklamaktır
önermesi tamamen size ait kişisel bir önerme olup, bu din tanımı size ait bir tanımıdır.Bütün bir din algısını bu perspektiften izah etmektesiniz ki bu din kelimesine kendiniz tarafından konulmuş bir saptamadır.Din tasavvuru için sadece bilinmeyenler şeklinde tanımlama dini anlamama ve onu tanımamaktır.Sandalye-Masa iel hayvan arasındaki korelasyondan bir mantık önermesi çıkartmışsınız ki, bu önermeniz de benim din tasavvuru üzerine yaptığım marksizm sorgulaması için zorlama bir yorum olmuş.Yeniden tanımlayalım.Bir dinin olabilmesi için bazı temel kriterler gerekir. Bu kriterler şunlardır;
1) İlah veya ilahlar.
2) Kutsal metinler.
3) Kutsal şahsiyetler.
4) Kutsal uygulamalar ve iman. ( Ayin vb )
5) Toplumsal önermeler.
Bu kavramlara sizin yüklediğiniz anlam oldukça kısır bir çerçevede kalmaktadır.İlah ve ilahlar kavramı sizdeki karşılığı pagan ve semavi dinlerle sınırlı dar kapsamlı bir şeyi karşılamaktadır. Oysa ilah sadece pagan ve semavi dinlerin sunduğu varlıklardan oluşmaz.Doğa ve Bilim siz ister kabul edin ister etmeyin ilah tanımı içerisine girer.İlah tasavvuru ve tanımı noktasında sizinle çok farklı noktada olmamız hasebiyle aynı dilden konuşmamaktayız.Doğa ve bilime sizin yüklediğiniz anlam , siz kabul etmeseniz dahi ona ilah konumu biçmektedir. Tesadüf denilen esrarın arkasına sığınarak doğaya olağanüstü bir takım izafeler yüklemeniz onu ilahlık konumuna koymakla eş değerdir.Siz ister kabul edin ister etmeyin , "Komünist manifesto" , "Das kapital" , "Ailenin,özel mülkiyetin ve Devletin kökenleri" , "Anti Dühring" , "Ekonomi,politiğin eleştirisine katkı" , "Marx Engels marksizm" vb metinler birer kutsal metinlerdir..Kutsal metinler sadece semavi dinlerin metinlerinden oluşmaz. Değişmez ve değiştirilmesi bile teklif edilemez , tartışılmaz doğru addedilen dogmatik nitelikli tüm metinler ona bağlı inananlarınca kutsallaştırılmış konumda olması hasebiyle kutsiyet arz ederler.Siz kabul etmeseniz dahi Marx, Engels ve Lenin Stalin, Mao, Troçki marksist inananlar tarafından kutsallaştırılmış şahsiyetlerdir.Bunlar marksizm dininin tartışmasız kutsal şahsiyetleridir. Marksizm dininin kuramcıları ve öncü şahsiyetleridir. Marksizm dinine iman edenler bu şahsiyetleri ve bu şahsiyetlerin söz ve fiillerini kutsal metinler ve kutsal şahsiyetler gibi asla tartışmaz ve tartıştırtmazlar.Siz ister kabul edin ister etmeyin, marksizmin kutsal ayinleri bulunmaktadır. Ölmüş şahsiyetlerin ölüm yıldönümlerinde 1 dakikalık saygı duruşunda bulunmak resmen bir dinsel nitelikli bir ayindir. Pagan dinlerinden bir alıntıdır. Lenin, Stalin, Troçki gibi marksist önderler ile , marksist değerler uğruna ölen Yusuf İnan, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan gibi şahsiyetlerin ölüm yıl dönümlerinde 1 dakikalık devrimci saygı duruşu ayinleri tamamen dinsel nitelikli ayinlerdir.Siz ister kabul edin ister etmeyin , dinlerin toplumsal önermeleri bulunur ve marksizmin de bir toplumsal önermesi bulunmaktadır. Sosyalizm ve komunizm önermesi kutsal nitelikli toplumsal önermelerdir. Bu önermeler, tartışılmaz, değiştirilemez ve değiştirilmesi dahi teklif edilemez kutsal ve dogmatik önermelerdir.Marksizm dinlerin özünde meknuz olan 5 ana kriterin hepsini de bünyesinde taşıması ve sadece benzerlik cihetiyle değil bizatihi özüyle din olgusunu bizatihi taşımakta olduğu inkarı gayri kabil bir hakikattir.Yunus Kavik10 Kasım 2014 14:36 tarihinde 'T.C. Oraj POYRAZ' cimcime@neomailbox.net [Ozgur_Gundem] <Ozgur_Gundem@yahoogroups.com> yazdı:
Ben araya gireyim.
Elbette benzerlikler bulabilirsiniz.
Benzerliklere bakarak yanlış sonuçlara ulaşmak mümkündür, ve zaten öyle de olmuş.
Yanlış önermelerle yapılan mantık yürütmeye bir örnek vermek gerekirse;
Masa ve sandalyelerin dört ayağı vardır.
Hayvanlarında dört ayağı vardır.
O halde masa ve sandalyeler hayvandır.
Önermeleri gibi olmuş.
Evet, en önemli farklılığı es geçmişsiniz.
İşin ana damarıyla ilgili farklılıklar var.
Doğal olarak bilinmeyenlerle bilinmeyeni açıklamak imkansızdır.
- Bilim bilinenlerle bilinmeyeni açıklama çabasıdır.
- Din ise bilinmeyenlerle yine bilinmeyeni açıklamaktır.
Ve zaten bu nedenle evreni açıklamakta başarısızdır.
- Ya önermeleri yanlıştır.
- Ya önermeleri ispata dayanmaz.
- Ama her zaman önermeleri bilinmeyen unsurlara, faktörlere dayalıdır.
Komünizm ise bir meyhanede kafayı çokça çekmiş bir entellektüelin aniden kafasına esmiş değildir.
Bilimsel temelleri vardır.
En önemlisi Diyalektik Materyalizm bilimsel bir önermedir.
Sosyal bilimler de diğer bilimler gibi, geçmiş toplumsal tecrübeler ve pilot toplumsal deneyimlerle deney ve gözleme açıktır.
Yaklaşık olarak yetmiş yıl kadar süren ve beş ayrı ülkede yaşanmış komünizm deneyimi pratik bir başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
İşte size deney ve gözlem.
Ve bir aşikar bir başarısızlıkla sonuçlanmış başka toplumsal deneylerden bahsetmem şart.
Politik İslam, yeni bir icat değildir.
İslamiyetin politik açıklama ve önerileri ise daha ilk anda kendini göstermiştir.
Dini açıklama ve önerilerle hayata, insana ve evrene bakmak ve onu bu şekilde değerlendirmek bir yöntem olarak yaygınlaştıkça, kök saldıkça başarısız toplumsal deneyler baş göstermiştir.
Bu toplumlarda İslami toplumsal ölçülerin kök salması, yaygınlaşmasıyla eş zamanlı bir süreçtir.
İslamiyet bir Arap dini olması nedeniyle hastalık ilk olarak Arap toplumlarında, daha sonra da sırasıyla Farisi ve Türk toplumlarına sirayet etmiştir.
İslamiyet ayrı ayrı medeniyetler yaratmış üç ayrı toplumdan başka irili, ufaklı yüzlerce ülkede politik bir nizam olarak yaşanmış ve yaşatılmıştır.
Bütün bu toplumsal deneyimler Arap toplumlarında 1000'li, Türk ve Farisi toplumlarda 1500'lü yıllardan itibare kararlılık ve süreklilik kazanmış hezimetler, fecaatlar, rezilliklerle sonuçlanmıştır.
Görünen o ki, bir ülke ne kadar dindar ise o derece derin ve ağır bir acizlik, başarısızlık halinde olmaktadır.
İslamiyet ve toplumsal deneyimin başarısızlığı arasında anlamlı ve doğru bir korelasyon vardır.
2014 yılı itibariyle doğrudan askeri işgal altında, ya da idari, askeri, ekonomik vesayet altında olmayan tek bir Müslüman toplum yoktur. (O.P.)
Geçtiğimiz yüzyıllara baktığımızda da farklı bir tablo yoktur.
İslamın altın çağı diye özlemle söz edilen çağ ise henüz günümüzdeki şekliyle mezheplerin ayrıntıyla tanımlanmış, yaygınlaşmış ve kök salmış olmadığı bir dönemdi.
Açıkçası o ilk yüzyılda İslam toplumlarında bireysel çeşitlilik, tolerans ve özgürlüğün olduğu bir iklim vardı.
Mezhepler oluştuktan sonra, politik bir nizam olarak ülkelerde siyasi otoriteleri ve halkı etkiledikçe bozulma, çürüme, çekime dönemi başlamış ve derinleşmiştir.
Saygılar.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
On 10.11.2014 12:51, Yunus Kavik ykavik@gmail.com [Ozgur_Gundem] wrote:
Din nedir sorusu üzerinden marksizm sorgulamasıDin ile religious farkını farkedemeyenler din kavramını her daim religion veya religoius kelimesiyle karıştırmaktadırlar.Bir çokları bu 2 kelimenin aynı olduğunu sanırlar.Din arapça bir kelime olup religion veya religius keliemeleri din kelimesini tam olarak karşılamamaktadır.Bu 2 kelimenin aynı anlama gelmediği hususundaki izahatı sonraya bırakmak üzere ; ben bir çok ateist, deist, marksist vb. görüşlerde olan arkadaşların din kavramı hakkındaki bilgilerini ve ezberlerini sarsacak bir din perspektifini şimdi sizlere sunacağım.Marksizm bir din midir? can yakıcı sorusunun cevabı üzerinden meseleye ışık tutmaya çalışalım.Marksizm bir din mi ? sorusuna hemen bir cevap verilecek olursa; Evet! Marksizm geçen yüzyılda etkinliğini en zirve noktasına çıkarmış ve Sovyetlerin çöküşü ile inişe geçmiş olan ve hala daha müntesibi bulunan bir dindir. Bu din semavi veya paganist olmayıp ama batıl olmasına rağmen kendine özgü eklektik bir dindir.
Bir dinin olabilmesi için bazı temel kriterler gerekir. Bu kriterler şunlardır;
1) İlah veya ilahlar.
2) Kutsal metinler.
3) Kutsal şahsiyetler.
4) Kutsal uygulamalar ve iman. ( Ayin vb )
5) Toplumsal önermeler.
1. Marksizm de İlah veya ilahlar. Marksizm'de İlah veya ilahlar kavramı adı konmadan mevcuttur. Bu anlamda marksizm de "Doğa" ve "Bilim" birer ilah mesabesindedir. Bu yönü ile Marksizm ve Budizm benzer özelliklere sahiptir.
2. Marksizm de Kutsal metinler. Marksizm de kutsal metinler mevcuttur. "Komünist manifesto" , "Das kapital" , "Ailenin,özel mülkiyetin ve Devletin kökenleri" , "Anti Dühring" , "Ekonomi,politiğin eleştirisine katkı" , "Marx Engels marksizm" vb metinler birer kutsal metindir.
3. Marksizm de kutsal şahsiyetler. Marx, Engels ve Lenin birer kutsal şahsiyettir. Ancak Marksist mezheblere göre farklı bir çok kutsal şahsiyet daha mevcuttur. Stalin, Mao, Troçki ve Ho bu şahsiyetlerden bir kaçıdır.
4. Marksizm de kutsal uygulamalar ve iman. Bu yönü ile Marksist din oldukça geri kalmıştır. Ama genede bir dine göre her toplantılarını ölmüş olan eski yoldaşlarının ruhuna atfen bir dakikalık saygı duruşu ile açarlar. Marksist metinlere şüphesiz iman edrler. ve marksizm bir inanç sistemi olduğunu öngörürler.
5. Marksizm de Toplumsal önermeler. Marksizm dini bu konuda bir çok din de olduğu gibi kendine has olan birden çok toplum projesi mevcuttur. Ancak geçerli olan toplum önermesi iki aşamalı olan bir süreçtir. Birinci aşama sosyalit devrim ile sosyalist devlet aşamasıdır. İkinci ve nihai olan aşama ise "Kominal Toplum" yani "Komünizm"dir.Kısaca özetlediğimiz Marksizm Dininin içeriğini ve çerçevesini oluşturan Marksizm ve onun hayatiyet bulmuş hali olan Leninizm veya Leninci Marksizm nedir?
Marksizm üç temel üzerine bina edilmiştir.
1. Klasik Alman felsefesi.
2. Klasik İngiliz ekonomi ve politiği.
3. Klasik Fransız sosyalizmi.
İşte marksizm bu üçlü esas üzerinden gelişmiştir.
Marksizm Felsefi olarak Hegelin "Diyalektik"ini "Teist" özelliğini "Ateist" bir karektere dönüştürerek "Doğanın diyalektiği" adı altında kendine has bir felsefe geliştirdiler. Aslında burada "Ateist" yaklaşım konusunda hakim inanç olan hristiyanlığın karşıtı bir atesitliktir. Marksizm burada Hristiyanlığın teizmine karşı alternatif olarak kendi ilahları olarak kabul ettikleri "Diyalektik Materyalizm"i yani "Doğa"yı koydular. Zamanla "Doğa"nın yanına "Bilim" adında bir ilah daha eklediler. Doğanın herşeyi yapabildiği ve bilimsel olmayan hiçbir şeyin geçerli olmayacağını ilan ettiler. Kuşkusuz bilimsel olmak çok iyi gibi görünebilir. Ancak bu dinin oluşum sürecinde var olan bilimsel yaklaşımlar yirminci yüzyılda mikrobiyolojinin sürece katılması ile ondokuzuncu yüzyılda kabul edilen bazı bilimsel konular artık bilimselliğin,i yitirmişti. Eğer Marksizm bir din olmamış olsaydı bu yeni sürece adapte olurlardı. Oysa kutsal Marx'tan rivayet edilen bir söz vardı. "Darwinin "Türlerin kökeni" adlı eseri bizim esrimizdir." şeklindeki "Nas" sebebi ile Darwinizm yirminci asırda tıp alanındaki gelişmeler karşısında iflas etmiş olmasına rağmen Marksist inanlılar gelişen bilimi kabul etmediler. Onlara göre "Bilim" Marks zamanında olmuş ve bitmiştir. O halde asl olan Marksist sürece inançtı. Marksistler bu noktada bir "iman" sürecinden geçiyorlardı. Şüphesiz samimi Marksist inanlıları kendi imanları gereği "Darwinizm"e dört elle sarıldılar.
Diğer bir çok dinde olduğu gibi bu dinin mensupları kendi imanlarında adeta sınanıyorlardı.Yunus Kavik
8 Kasım 2014 11:29 tarihinde Demir Küçükaydın demiraltona@gmail.com [SiyasetMeydani] <SiyasetMeydani@yahoogroups.com> yazdı:
Din Nedir?
Din'in ne oluğunu herkes bildiğini sanır?
Ancak din kavramınızın kendisinin bir dinin din kavramı olduğunu düşünürseniz Din'in ne olduğunu anlamadığınızı anlamaya başlarsınız.
Dinleri sembolize ettiği düşünülen yandaki resmin kendisinin bir dinin din veya dinler tanımı olduğunu hiç düşündünüz mü?
Üstüne üstlük dinsiz olmanın mümkün olmadığını, sizin sadece dininizin ne olduğunuzu bilmediğinizi anlamaya başlarsınız.
Diğer bir ifadeyle din kavramınızın dinin ne olduğunu olanaksızlaştırdığını anlarsınız.
Bunun için bir başlangıç olarak şu videoyu öneriyoruz:
Şu linki izleyiniz lütfen:
Ayrıca bu konferansla birlikte kullandığımız görsel malzeme de yararlı olabilir ve şuradan izlenebilir:
(İşte uzun yazdığımdan şikayet edenlere kısa bir yazı. Hepsi bu kadar. J)
08 Kasım 2014 Cumartesi
Demir Küçükaydın
Yazıları e-posta ile otomatik olarak almak isterseniz şu adrese boş bir e-mail yollayınız.
demirden-yazilar+subscribe@googlegroups.com
Twitter:
https://twitter.com/demiraltona
Bloglar:
http://blog.radikal.com.tr/Blog/demirden-kapilar
http://demirden-kapilar.blogspot.com/
Kitapları İndirmek İçin:
https://drive.google.com/folderview?id=0B_TTU5pc2ZTRZUlhNzF5QnloWnc&usp=sharing
Videolar:
http://www.youtube.com/user/demiraltona/videos
http://www.dailymotion.com/koxuz
Bu e-posta virüs ve zararlı yazılım içermez, çünkü avast! Antivirüs koruması devrede.
Gercek kafir, kitlelerin tapindiklari tanrilari inkar eden degil;
asil, kitlelerin inandiklari tanrilari dogrulayan
kisidir.
Epikuros
Lev i mahfuz
HADID 22.yeryuzunde vuku bulan ve sizin basiniza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan once, bir kitapta yazilmis olmasin.
Suphesiz bu, Allah a gore kolaydir.
SAFFAT 96.oysa ki sizi ve yapmakta olduklarinizi Allah yaratti, dedi.
BURUC 85/21-22.dogrusu sana vahyedilen bu kitap, levhi mahfuz da bulunan sanli bir Kur an dir.
EN AM 59.gaybin anahtarlari Allah in yanindadir; onlari o ndan baskasi bilmez.
O, karada ve denizde ne varsa bilir; o nun ilmi disinda bir yaprak bile dusmez.
O yerin karanliklari icindeki tek bir taneyi dahi bilir.
Yas ve kuru ne varsa hepsi apacik bir kitaptadir.
Arabi sevmek iman alameti, bugz ise munafiklik alametidir.
Hakim, Beyheki, Dare Kutni
Fussilet Suresinin 33.ayeti de Risale-i Nur a isaret ediyormus...
Ayetin anlami:
Allaha cagiran, guzel isler yapan ve ben Muslumanlardanim diyen kimsenin sozunden daha guzel ne olabilir !?
Said-i Nursi ye gore: Hicbir sozun kendisininkinden daha guzel olmayacagi Soz , Risale-i Nur Kulliyati ndan Sozler adli Risale yani kitaptir.
Ayetle, iste bu kitap anlatilmak istenmis ve ovulmustur.
Said-i Nursi, ayetin kelimelerinden sayilar cikariyor ve bir tarih meydana getiriyor.
Ayetle o tarihte her sozden daha guzel bir soz bulunduguna isaret edildigini anlattiktan sonra soyle diyor;
-Demek ki; biri, o tarihte son derece guzel sozlerle meydana cikacak, sozlerinin guzelligi ile halki buyuleyecek.
Bu ozellikse bu zamanda; Risale-i Nur un sozler adli: Sanat, guzellik, tesir, buyuleyicilik yonunden yuksek bir mertebede bulunan Risalenin kelimelerinde ve guclu sozlerinde bulunur.
Demek ki, bu ayet isaret anlami ile Risale-i Nur u ovmektedir Said-i Nursi ye gore; ayetin anlami soyle oluyor:
Allah a cagiran, guzel isler yapan ve ben Muslumanim diyen Said-i Nursi nin: Sozler adli kitabindan daha guzel ne olabilir?
Derleyen: Osman Turkoguz
INANCLARA VE AKLA AYKIRI BIR YAKLASIM, NURCULUK.
Osmanli Hukumeti Ermenilere toprak verilmesini kabul ediyor.
Hariciye Naziri Sefa Bey - 29.01.1921
Ingiliz Yuksek Komiseri Rumbold'a..
Esirlerin hastalik sebebiyle bile olsun elimizde olmeleri dini ve milli ahlakimiza uygun dusmedikten baska vatani cikarlarimizi da gercek bicimde yaralar.
(13 Nisan 1920)
K.ATATURK
Joseph GOEBBELS
(Hitler in Propaganda Bakani)
PEZEVENK
. . . . . .
Dunya ahvalinden haberi yoktur
Sohbeti din ile acar pezevenk
Komsusu ac iken kendisi toktur
Sanki melek olmus ucar pezevenk
. . . . . .
Karanlik islerde ziplama ister
Evine granit * kaplama ister
Dunya mektebinden diploma * ister
Insanlik dersinden kacar pezevenk
. . . . . .
Herkesin kabina cesmesi akmaz
Erkek sinekleri hareme sokmaz
Fakir komsusunun yuzune bakmaz
Selamsiz sabahsiz gecer pezevenk
. . . . . .
Sanirsin Allah'la akde oturmus
Cennete giderken macun goturmus
Huriler'i dizip isi bitirmis
Simdi gilmanlari secer pezevenk
. . . . . .
Aydinliga dusman yobazin dolu
Hu cekerken sismis agzinda dili
Erbabi, ulkede bunlardan dolu
Durmadan zehrini sacar pezevenk
Asik ERBABI
Parayla toprak almayacagiz.
Topraklari isgal edecegiz
David Ben Gurion, Israil Basbakani
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
__._,_.___
Reply via web post • Reply to sender • Reply to group • Start a New Topic • Messages in this topic (3) Guruptan ayrilmak icin, icin asagidaki adrese bos bir eposta gonderin:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
.
__,_._,___
Daha iyi olmaya calismayan iyi olarak ta kalamaz. Oliver cromwell |
NISA - 82 Kuran i dusunmuyorlar mi? Allah katindan baska yerden gelseydi, onda birbirini tutmaz pek cok sey bulurlardi. |
BENDEN KUR AN DISINDA BIR SEY YAZMAYIN. - - - Kim, benden Kur an disinda bir sey yazmissa, onu imha etsin. Muslim-Zuhd/72(3004) /4137 Ebu Davud-Ilm/3(3647) /4136 Musned-c.3/12,21,39 Darimi-Mukaddime/42 - - - Zeyd Ibnu Sabit Hz. Muaviye radiyallahu anhuma nin yanina girmisti. Hz. Mu aviye ona bir hadisten sual etti. Zeyd de hadisi ona soyledi. Hz. Muaviye (orada hazir bulunan bir adama) hadisi yazmasini emretti. ZEYD MUDAHALEDE BULUNARAK RESÛLULLAH ALEYHISSALATU VESSELAM, HADISLERINDEN HIC BIR SEY YAZMAMAMIZI EMRETMISTI dedi. Bunun uzerine Hz. Muaviye yazilani derhal imha etti. 4106 - El-Muttalib Ibnu Abdillah Ibni Hantab radiyallahu anh anlatiyor: Ebu Davud, Ilm 3, (3647). - - - Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: Benim hakkimda yalan soylemeyin. ZIRA BENIM UZERIME YALAN UYDURAN CEHENNEME GIRER. 5176 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: Buhari, Ilm 38; Muslim, Mukaddime 1, (1); Tirmizi, Ilm 8, (2662). - - - Hadisler hadisciligi yalanliyor. Buna bakarak Sunni mezheplerin kufre saptigini soylesek abartmis olur muyuz? |
Risale-i Nur un 129 parcasi Kuran dan uzanan elektrik telinin ucuna takilan 129 elektrik lambasi gibidir... Bu oyle bir kitaptir ki insanlari karanliktan isiga cikarsin diye sana indirdik (Secde suresi ) .... Said-i Nursi ye gore bu ayetlerdeki nur , yani ISIK sozuyle anlatilmak istenen yine Risale-i Nur dur.. Bu oyle bir kitaptir ki sen onunla insanlari Risale-i Nur un isigina cikarasin diye sana indirdik Allah a cagiran , guzel isler yapan ve ben muslumanlardanim diyen kimsenin sozunden daha guzel ne olabilir (Fuss. suresi 33.ayet) Said-i Nursi |
Kendim, kabinedeki arkadaslarim, Sultan ve genis bir halk kitlesi adina katiyet ve ciddiyetle temin ederim ki, umumun arzusu Ingiltere tarafindan idare edilmektir. Hariciye Naziri Mustafa Serif Pasa - 16.12.1918, Ingiliz Ordu Komutani General Milne'ye.. |
Mutareke gununden beri Rum ve Ermenilerin, Itilaf Devletleri tesvik ve himayesi altinda nasil milli izzeti nefsimizi yaraladiklarini, ne suretle saltanat ve hukumet hakkini ayaklar altina aldiklarini ... (17 Eylul 1919) K.ATATURK |
Halk buyuk yalanlara, kucuk yalanlara gore daha cabuk inanir. Joseph GOEBBELS (Hitler in Propaganda Bakani) |
Daha gun o gun degil, derlenip durulmesin bayraklar. Dinleyin, duydugunuz cakallarin ulumasidir. Saflari siklastirin cocuklar, Bu kavga fasizme karsi, bu kavga hurriyet kavgasidir. Nazim Hikmet Ran |
Siyonist teroristler, Filistinli Musluman cocuklari, kafalarina sopalarla vura vura oldurduler Prof.Dr.Walid Khalidi, Yazar Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER 0532 233 31 52 |
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder