İMAM GAZALİ 11. yüzyıldan itibaren gelişme durmaya başlamıştı. Bilime ihtiyaç kalmamıştı. İslam yönetimleri entelektüel ve kültürel bir durgunluğa girdiler. Din adamlarının etkisi ve muhafazakarlık güçlenmeye başladı. Bunun sonucunda 11. yüzyılda İslam bilimi denilen dönem kapandı. Kapanışı İmam Gazali de denilen El Gazali yaptı. Gazali, İhya-i Ulum ud-Din (Din Bilimlerinin Dirilmesi) adlı kitabında, akıl yürütmeye dayalı eğitim ve öğretimin din duygularını öldürdüğünü ve bilimsel düşüncenin egemenliği kırılmadıkça dinsel duyguların dirilmeyeceğini öne sürdü. Tanrısal bilgilere akla dayanan bilimsel düşünceyle değil, tasavvufçuların sema ve zikir gibi akıl dışı yöntemleriyle ulaşabileceğini ortaya attı. Gazali, kitabında genç Müslümanlar´a, bugün youtube'da, övüle övüle videolarda "Ey Oğul" adıyla yayınlandığı gibi, şöyle sesleniyordu: "Ey oğul, hiç kimse ile herhangi bir konuda düşünce tartışmasına girme! Çünkü düşünce tartışması, yıkımlara sebep olur. Zararı yararından büyüktür." Yine Gazali, Filozofların Tutarsızlığı (Tahafüt'ül-Felasife) adlı kitabında ise, felsefenin gereksiz hatta zararlı olduğunu savundu. O'na göre: "Akıl ile inancı uzlaştırmaya çalışmak boşunadır. Akıl ile inancın karşıtlığını kabul etmeyen düşünürler, kaçınılmaz olarak hakikatten uzaklaşacaktır. Tanrıyı akıl ile açıklamaya çalışmak, Tanrıyı yadsımaktır. Neden-sonuç ilişkisinin araştırılması, Tanrı'nın iradesini inkar sonucunu verebilir. Akıl ve felsefe sorularına yanıt bulmaya çalışırken çelişkiye düşüldüğüne göre hakikate ulaşmak imkansızdır." Görüldüğü gibi Gazali, felsefeyi, akılcı düşünceyi, tartışmayı, eleştirel düşünmeyi, kısacası bilimi ve bilimsel düşünceyi yasaklamıştı. Gazali'nin düşünceleri kısa zamanda egemen hale geldi. 12. yüzyılda İbn-i Rüşd ve 14. yüzyıldaki İbn-i Haldun gibi kendisinden sonra gelen büyük düşünürler her ne kadar Gazaliye karşı çıktılarsa da, dönem bir kere kapanmıştı; etkili olamadılar. Hıristiyan dünyasının Akinolu Toma'sının karanlık görüşlerini oluştururken Gazali'den etkilendiği söylenir. Bu yüzden Hıristiyan dünyasının Akinolu Toma'sının İslam dünyasındaki karşılığı Gazali olarak kabul edilir. Gazali bilimin yerine 'ilim'i geçirmişti. O günden sonra da İslam dünyasında bilim yerine hep ilim yapıldı. Bugün de öyledir. Gazali'den İŞİD'e bilim değil ilim kabul edilir. |
İslamcı profesör Selim Uzunoğlu'na göre, ilimle bilim arasındaki farklar şöyledir: "İlim, Allah'ın hikmetlerini anlamak için. Bilim sadece bunun için değil, problemleri çözmek için aynı zamanda. İlim sebep sonuç ilişkisinde sebep olarak olayları Allah'a bağlıyor. Bilim ise sebep olarak ölçülebilir, gözlemlenebilir şeyleri gösteriyor." Fetullah Gülen'e göreyse "ilim, kalp ve kafanın birleştiği noktadır. Bilim ise sadece gözle görünene itimad eder ve görünmeyenleri de (tanrı) genelde inkar eder." Yine, Sorularla İslamiyet adlı site ise ilimle bilim arasındaki farkları şöyle açıklıyor: "İlim, 'aydınlık' kokan, 'din' kokan bir kelimedir; hakikat soluyan ve kişiyi Sırat-ı Müstakîm'e götüren bir ışık kaynağı, bir gerçekler manzumesidir. 'Bilim' denilen şey ise, kendisine biçilen elbise, yüklenen fonksiyon ve kazandırılan manâ ile karanlıklar, kaos ve karadelikler manzumesidir. İlim, bizde doğup büyümüş, aslını ve çekirdeğini bizden almışken, bilim, rasyonalizmiyle, pozitivizmiyle batının mahsulüdür." (http://m.sorularlaislamiyet.com/index.php?oku=26) : |
Wiki bağını siz ilettiniz.
Wiki'de Buhari için Farisi diyor.
Diyelim ki, sizin dediğini doğru olsun.
Buhari öz be öz Türk olsun.
Yine aynı yere geliyoruz.
Buhari Arapça konuşup yazabilen bir Türk.
Ana dili de Türkçe.
Ben de zaten böyle demiştim.
Sizin Müslüman alimler, milletler diye genellediğiniz bütün o insanlar aslında farklı farklı ulusların üyeleridir.
Neymiş efendim, şimdi hep bir ağızdan tekrar edelim.
Tarihte sizin Müslüman devletleri diye söyledikleriniz hep bir ulusun, başka uluslar üzerinde tesis ettiği egemenliklermiş.
Ben bunu dedim.
Neymiş efendim, Emevi, Abbasi dedikleriniz de Farsi ve Türklerin Sünni Araplar elinde esir olduğu devletlermiş.
İslamın yayılması savaşlarla beraber olmadı mı?
Siz tek tek gururla bu savaşları saymıyor musunuz?
Müslümanların kafirlere karşı galip çıktıkları savaşlar.
Kimdi peki o kafirler, Farslar ve Türkler
Araplar Farslar ve Türkler üzerine Kur'anla mı saldırdı?
Savaş meydanlarında Arapların ellerinde salladıkları şey Kur'an mıydı?
Talkan savaşı bir hayal miydi?
Buharinin Müslüman olması Türk olmasına bir engel değil.
Ama görüyoruz ki, paratikte bunların Türk olmaları Müslüman olmalarına engel.
Allahın meleği insana üç kere değil de bir kere IKRA demiş olsun.
Ne değişir?
Allah insana oku mesajı vermiş.
Beş kere dese ne olur?
Kedi oldunuz da bir fare mi tuttunuz?
Bir de itirazınız var.
Allah insana insanların yazısını okuyun dememiş.
Göya Allah kainata yazdığı yazıyı okuyun demiş.
İşte lafın burasında İslamında suyunu çıkarıyorsunuz.
Ve neden Müslümanlar Allahın kainata yazdığı yazıyı neden okumamakta inat ediyor?
Kainatta yazılı ilahi mesajı okumak ne demek?
Araştıracaksın, öğreneceksin, keşfedeceksin demek?
Var mı böyle bir şey?
Büyük İslam alimlerin ne diyor?
Kur'andan başka ilim küfürdür.
Dine faydası olmayan ilim küfürdür.
Felsefe insanı küfre götürür.
Laflar buna benzer laflardır.
Müslüman olmayan Türklerin assimile olduğu da yalandır.
Macarlar, Karaylar, Yakut Türkleri, Orta Asyanın Budist Türkleri assimile mi oldu şimdi?
Macarca bal gibi Türkçedir.
Macarlar da bizden iyi Türkdür.
Hayır biz assimile olduk.
Biz şu an Türkçe konuşabilen Araplarız.
Dilimiz den başka bir özelliğimiz kalmamıştır.
Müslüman olabilmek adına Türk kültürünün bütün değerlerini terk ettik.
Müslüman oluyoruz diye ilkel Arap örf ve adetlerine bağlandık.
Ülke ve halk sizin etkinizde elli yıl daha kalsa herkes Arapça-Amerikanca karışımı bir dil konuşacak.
Bu kesin.
Ve ben Türklüğümü sizinle tartışmam.
Etki altında kalmaksa esas sizi ilkel Arap örf ve adetleri etkisinde olmakla suçlarım.
Sizin kadar amiyane olmak gerekirse söylenebilecek daha çok şey var.
Ben kibarca Arapların peşine takılmış, kendini kaybetmiş bir kalabalıksınız diyeyim.
Ve yeniçeriler Müslüman olmayanlardan devşirilir.
Ve evet, Müslüman olmayan Bulgar Türklerinden de yeniçeri devşirilmiştir.
Şimdi has Türk olan Bulgarlar neden Slavlaştı acaba anladınız mı?
Milletimizi aptal mı zannediyormuşum.
Ben zannetmiyorum.
Bundan eminim.
Bakın bu gün bir makale ilettim.
Maymunlar bile adaletsizliğe maruz kaldıklarında isyan ediyorlar.
Sizlere ilettiğim videolara bir bakın.
Aynı göreve karşılık daha az muz alan maymunun isyanını, her şeyi reddedişini, açlık riskine rağmen az muza dahi tamah etmeyişini bir görün.
Bizim halkımızda adaletsizliğe karşı maymunlar kadar dahi isyan edecek feraset kalmamış.
Daha ne diyeyim.
Şimdi halkımız aptal mıymış, zeki miymiş..
Bunu tartışmanın bir yararı yok.
Gerçeğin mihenk taşı var.
Buna vurduğunuzda her şey gül gibi meydana çıkıyor.
Ben ne halkı, ne sizi, ne de başka kimseyi okkalamak zorunda değilim.
Ben doğru bildiğimi çat çat söylerim.
Kimseden oy istemiyorum, para, tarla, altın, tapu istemiyorum.
Seçimlere girmeyeceğim, partim falan da yok, şirketim de yok, dükkanım da yok.
Hiçbir beklentim yok.
Tek şu millet aklını başına alsın, zihnindeki parazitleri atsın, yakalandığı fikir kanserinden kurtulsun.
El alemin kölesi, kulu, cariyesi, hizmetkarı olmasın.
Onurlu bir halk olarak baş eğmeden, boyun bükmeden, diz vurmadan yaşasın.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
Müslüman kökenli bir aileden geldiğini söyleyen, bir Deist'e cevap
Oraj Bey
Ahmet Bey,
Hesapta İslamın ilk emri neydi?
IKRA, IKRA, IKRA.
Üç kere söylenmiş.
Ben yazmışım bir okuyun bakalım.Buhari demişsiniz, Türk değil Farisiymiş.
Sizin wiki bağınızda öyle söylüyor.
Ana dili nedir?
Farsça.
Arapça biliyor mu?
Biliyor.
Peki milliyeti nedir?
Farisi.Türk olduğu bütün kayıtlarda geçtiği için Vikipediaya itimat edip incelemedim.
Vikipediaya kim yazdı ise ki (Oradaki yazıların çoğunu okurlar yazmaktadır. Yazan da sizin kafadanmış demek ki. Bende dikkat etmeden oradan alıntı yapmışım. Bu yüzden başka bir alıntının kısa yolunu vereyim. Sayenizde Vikipediaya güvenilemeyeceğini de öğrenmiş oldum.
http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=1780
İkra kelimesinin üç kere artarda geçtiğini nerede okudunuz. Hadi okuyacak bir kitap bulamadınız diyelim, kimden duydunuz. Ben ne gördüm nede duydum. Kuranda farklı surelerde ve farklı yerlerde yeteri kadar geçmektedir ama yine hiç bir yerde üç kere geçmeyip geçtiği her yerde sadece bir kere geçmekte ama surelerin içinde de tek ve ya birleşik kelimelerde geçmektedir. Kelimenin geçtiği yerlerden başında Besmeleden sonra, ilk kelime olarak da sadece Alak suresinde geçmektedir. Üstelik bu emir kelimesi olarak geçen kelime bir insan eli ile yazılmış insan yazısını bir metni değil. Allahın yazdığı kâinat kitabını oku emridir. Çünkü Allah'ın yazdığı kelimeler gökte gördüğün Güneş Ay. Galaksiler canlılar cansızlar ve görüp duyduğun his edebildiğin ve edemediğin her şeydir. İnsana sadece Allahın kelimelerinin isimleri öğretilmiştir. Özetler isek Güneş Allahın Kainat cümlesinin içinde geçen bir kelimesidir. Bizim dilimizden dökülen Güneş ise Allahın o kelimesine insanlara öğretilen farklı harfler ile yazılan ve farklısözler ile söylenen ismidir. Türkçe Güneş, İng.Sun, Alm, Sonne, Fran. Soleil gibi insan kelimeleridir. Müneccimler göklerden bazı işaretleri okuduklarını söylerler. İslam da bu ret edilmiş ama tümden yalanlanmamış sadece büyük günahlardan kabul edilmiş bunun kötü amaçlı kullanılmak üzerede kullanılabildiğini gösterir dersek mümkün olabilir. Çünkü mutlak isabet imkanı olmadığı gibi yalan yanlış şeyler ile insanların yanlış yönlendirilmemesi yasağında sebeplerinden birisi olabilir. Meteoroloji çalışanlarının yaptığı da kainatın dünya kelimesindeki olayları okuması sonucu Allah'ça dan insanca ya yapılan, mutlak doğru olmasa da basit bir tercüme olarak kabul edilmesi mümkündür. İşte ikra (oku) karşılığı ilk akla gelen bizim anladığımız gibi okumak olsa da gerçek anlamını ancak daha farklı kainat dillerini okuyarak anlamamıza işaret etmektedir. Hayvanlar kainattaki ilahi lisanı gayet iyi okumakta insanlar bazı şeyleri hayvanların davranışlarından okuyabilmektedir.
Bismillahirrahmanirrahim
Alak Suresi birinci Ayet
Türkçe Transcript (*)
İkra/ bi-ismi rabbike-lleżî ḣalak(e)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Yaratan Rabbinin adıyla oku!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Oku, Rabbin ismiyle ki, o yaratmıştır.
Senin Türklük iddiana gelince, Gerçek bir Türk şehri Buhara da yerleşik bir aileden doğup orada ikamet eden, sonra yine gerçek bir Türk şehri Semerkant da yaşlanıp ikamet ederken rahmetlik olan. Pek çok yerler gezip pek çok üstatlardan farklı dillerde dersler alarak bazı dillerde eserler yazabilen ve Sahihi Buhari gibi çok sağlam kaynaklardan bir ömür harcanarak ortaya çıkarılan konusunun en mükemmeli kabul edilen eserin belki kıyamete kadar bize kaynaklık edecek eserini, bir Türk, bir Müslüman alimi olduğu için İslam dinine ve Allah karşı gavurlukta sınır tanımayan benliğiniz yüzünden, baklava gibi bazı yiyeceklere Yunanlıların sahip çıkması gibi bazı Farisiler sahipleniyor diye yeteri kadar araştırmadan, sevinçle onlara terk etmenizin psikolojik nedenlerini araştırırsanız bir daha başkalarına ilahi konularda psikoloji dersleri vermekten vazgeçersiniz. Hem bana Söyler misiniz? Siz gerçekten Türk olduğunuzu nereden biliyorsunuz? Orta Asya da Çinliler ve Moğollar belki daha farklı unsurlar tarafından basılıp yağmalanan obalarımız. Ve bizlerinde buna mukabil basıp yağmaladığımız köyler kasabalar ve geride bıraktığımız ya da bıraktıkları bebelerden başlayıp yakın tarih diyebileceğimiz son bir iki bin yılda yerleşik alanlarımızın haçlılardan bir sürü kavimler tarafından Büyük İskender (Alexander der grosse) gibi kaç defa kaydı tutulmamış işgaller ve fetihler yaşarken sizin büyük büyük büyük neneniz, sizin büyük büyük büyük ananızı hangi kuyu yada mağaraya sakladı da siz başka kavimlerle karışmamış olarak bu günlere kadar safkan gelebildiniz. Eğer İmam Buhari Hazretleri ve onun Ailesi Buhara da Semerkant da falan yaşayan bir Farisi ise, bu durum sizinde benimde nasıl bir kökten geldiğimizi kesin bilmenin imkansızlığını ortaya koymaz mı? Kafa tası ölçümlerine de girmeyelim. Sonra başımıza olmadık işler açıp birde onlar ile uğraşmak zorunda kalmayalım.
Üstelik Türkler Müslüman olduktan sonra Müslüman olmayan kafir kesimleri bir daha Türkten saymadılar bile. Onlarda gavurluk olsun diye Hristiyan ve ya Yahudi tacir olup Macarlar Bulgarlar vs gibi Hristiyan devletçikler kurdular. Bulgarların sizin biz Müslüman Türklere duyduğunuz öfke gibi bir öfkeyi hala sürdürdükleri bilinen bir durumdur. Yerleşe bildikleri yerde gelene ağam gidene paşam yaşayıp gidiyorlar. Hangisi İslamiyet sonrasında bizim gibi büyük ve adil devletler kurabildi.
Yahudi olanların kurdukları devletçikleri ise kendi tarihimizi bize başkalaştırıp yutturan, Yahudilerden yüz yıldır doğru diye okuduğumuz halde diğer yazdıklarına neden inanalım. Ve sizin gibi gayrimüslim Türkleri üretmeye çalışıyorlar. Sonrada sizi Bulgarlara ya da Macarlara ve onlar üzerinden Haçlılara devir ederlerse şaşırmayacağım.
Bizler Türküz çünkü mazlumu korur zalimi şartlar ne olursa olsun engelleyip önlemeye çalışırız. Türk olmak İstiklal marşını Çanakkale şehitlerine şiirlerini yazabilecek, Nice zulümlere karşı yaptığımız nice savaşlar görmüş bayrağımıza Sana yok ırkıma yok izmihlal sözlerinin ruhuna uygun İstiklal marşımızı yazmış ve karşılığında konulan ödül parayı sıkıntı içinde yaşadığı halde almamış Mehmet Akif Merhumu Arnavut kökenli gerçek milli bir karakterimizi içimizden mi dışlayalım.
Eğer milletimize soracak olsak onun yerine bu milletin içindeki Türk ve ya Müslüman adını bile kabul etmemiş ve milletimizin mutlak karakterinin milli ve dini birlik halinde temsil edildiği İslam dinine ve bu dinin başka din saliklerine asla düşmanca bakmayan karakteri ile özdeşleşmiş milli yapımıza aykırı, bizlere sırf Müslümanız diye düşmanlık eden, sayıları birkaç yüz bini aşmayan cehaletin ve anarşinin üreticilerini dışlamayı herkes tercih edecektir.
Bu millet cesur yiğit sözünü dudaktan gözünü budaktan esirgemeyen zulümler karşısında sinmeyip hayatı bahasına kükreyen yurt kelimesini başka anlamlarda kullanıp, Söylediğimizde insanlık tarihi boyunca haksızlığa zulme karşı verdiği savaşlarda şehit düşmüş sakat kalıp öyle yaşamış dünyanın her tarafında yiğitlik ve adaleti ile kahramanlıkları ile hatırladığımız ve oralarda gömdüğümüz şerefli insanların yattığı yerler asla unutmadığımız ve unutamayacağımız Vatan kelimesi gelir. Çünkü gerçek vatanımız bu dünyaya geldiğimiz ve sonrada döneceğimiz daimi vatanımız olan Allaha en yakın ebedi kalacağımız ahret deki vatanımızdır. Bu yüzden Vatan sevgisi İmandandır buyrulmuştur. Ecdadımızın yaşadığı gömüldüğü elimizden çıkmış olan yerleri de andıkça gözlerimiz yaşarır. Duygularımız Hakkıdır Hak ka tapan milletimin İstiklal diye dışarı fışkırır. Bazı kötü alışkanlıklar edinerek ve ihanetler sonucu arkamızda nice mazlum halkları bırakarak çekilmek zorunda kalıp sığındığımız son kalemiz Türkiye, çekilirken acımasız kafir ve zalim Allahsız düşmanların.elinde kalan kardeşlerimizi bize ve onlara tarih diye anlatılan masallar köreltememiştir. Siz yazılarınızda komşu ülkelerdeki Arapı, Kürdü, Türkmeni, Şii'yi Sünni'yi' Yezidi'yi ve daha başkalarını, şimdilerde oraları yöneten Osmanlıya ihanet etmiş olan emperyalist uşaklığını sürdüren diktatörleri değiştirmeye kalkışmakla petrol hırsı ile katliama uğrattığımızı yazıyorsunuz. Halbuki onlar Bizim buradaki ülke ve milletimizi geri bırakmak için taş üstüne taş koydurmayan ve gelişmeyi engelleyen CHP'yi uzaktan kumanda ile yönetenlerin talimatları doğrultusunda yaşamak zorunda kaldığımız köleliliği, oralarda da Enver Sedatlar, Nasırlar, Saddamlar, Kaddafiler, Esatlar Üzerinden, Suudi krallar üzerinden, Mısırdaki Sisi ler üzerinden dünyanın emperyalist güçlerinin dayattığı dikta planları ile sürünüp duran eski vatandaşlarımız kardeşlerimiz, arkadaşlarımız yakın dostlarımızı da İstiklallerine kavuşturmak zorunda olan oraları kaybedenler olarak görev bildiğimizi bu dinsiz kafanız ile anlamaktan mahrum kalıyorsunuz. Onlara sürekli havlamaya alıştırılmış bazılarımız aslında birlikten doğacak güç ile doğacak sinerjiye karşı Emperyalistlerin mankurtlaştırdıkları ve bizden kopyaladıkları yeniçeri sistemini örnek alıp kendi yurdumuzda kurdukları okullarda kendi yeniçerileri olarak yetiştirdikleri ve devletimizin yönetimine getirdikleri Ülkemizin gizli işgalinde kullandıkları, batılıların milletimize karşı köpek yetiştirir gibi yetiştirdikleri ve ne mutlu Türküm diyene diye bağırtarak kendilerini kamufle etmelerini sağlayan yeniçerilerdir.
Siz Oraj Bey, Batının devşirmeyi başardığı yeniçerilerinden birisi olduğunuzun farkında mısınız? Kendinize Müslüman bir aileden geldiğinizi söyleyip, bırakın Müslüman ismini bir Türk ismi almayı bile gururuna yediremeyen ve bu isimden rahatsız da olmayan siz. Bize Türklük den ders verebileceğinizi mi zannediyorsunuz. Yahudiler sizden daha akıllı oldukları için bizlerden biri kılığına girerek yönetenleri yönetebilmek için Moiz ismini Munis-e Kohen soyadını da Tekinalp gibi iddialı bir Türk ismine çevirirken siz hem Oraj kalıp yada olup hem de Türkçülük mü pazarlıyorsunuz. Siz milletimizi bu derece aptal mı zannediyorsunuz. Hadi canım hadi Bu ayaklar ile bir yere varamazsın. Geleceğimizde de yer alamazsın.
A.D.Şimşek
__._,_.___
Reply via web post • Reply to sender • Reply to group • Start a New Topic • Messages in this topic (1) Deerli Grup �yeleri,
8 ^ubat 2014 tarihinden itibaren,internet URL'sine (web sayfalar1na) idarece karartma yap1labilecektir.
Gruba g�nderdiiniz yaz1lar1n,sorumluluu tamamiyle yazara aittir.
.
__,_._,___
--
a45UyF587661
^^^^^ - vvvvv
ipso facto
* * *
bu sebeple
Latin Atasozu
*Seytan ayetleri - Vikipedi, ozgur an$iklopedi*
Salman Rusdi nin kitabi icin Seytan Ayetleri (roman) (http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-Ayetleri-%28roman%29) maddesine bakiniz.
Islam peygamberi Muhammed tarafindan once vahiy olarak aciklanip, sonradan Seytan tarafindan soyletildigi gerekcesiyle geri cekildigi (Kuran dan cikarildigi) iddia edilen birkac Kur an ayeti.
Bu ayetlerle ilgili rivayetler El-Waqidi, Ibn Sa d, Ebu Cafer Taberi (http://tr.wikipedia.org/wiki/Ebu-Cafer-Taberi) ve Ibni Ishak in eserlerinde yer almistir.
Seytan ayetleri ilk kez Iskoc tarihci William Muir (http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=William-Muir&action=edit&redlink=1) tarafindan 1858 yilinda kullanilmis bir kavramdir.[1] (http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-note-1)
*Rivayetler:*
Olayi nakleden pek cok farkli kaynak vardir.
Bu kaynaklar olayi bazi detay farkliliklari ile naklederler.[2] (http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-note-2)
Butun bu farkli rivayetler en sonda tek bir ortak ravi olan Muhammad ibn Ka b a dayanir.
Ozetle Muhammed in Mekke de akraba ve komsularini Musluman yapmak icin caba harcadigini ve onlara Necm Suresinden (http://tr.wikipedia.org/wiki/Necm-Suresi) ayetler okurken seytanin araya girip 19 ve 20.ayetlerden sonra kendisine sunlari soylettigi rivayet edilir:
19 Lat ve Uzza ya20 ve diger ucuncusu Menat a ne dersiniz?21 bunlar sefaatleri umulan yuce turnalardir.
Lat, Uzza ve Menat Mekkelilerin taptiklari putlar idi.
Seytan tarafindan eklendigi soylenen bunlar sefaatleri umulan yuce turnalardir ayetinde gecen turna kelimesi Arapca gharaniq diye gecer ve bu put, varlik seklinde de tercume edilir.
Bu olay Muhammed in sozu edilen pagan tanrilarinin gercekten var oldugunu kabul ettigi seklinde algilandi.
Muhammed in tanrilarini ovdugunu duyan Mekkeliler bunu sevincle karsiladi ve sureyi sonuna kadar Muhammed le birlikte okudu.
Bu olay uzerine Mekkelilerin Musluman oldugu haberlerinin yayildigi ve o zamana kadar Habesistan a goc etmis olan Muslumanlarin Mekkeye geri dondukleri ifade edilir.[3] (http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-note-3)
Islam gelenegine gore bu olaydan sonra Cebrail, Muhammed i konu hakkinda bilgilendirmek icin Hacc Suresi 52.ayeti indirir:
Senden once hicbir resul ve nebi gondermedik ki, bir sey temenni ettigi zaman, seytan onun bu temennisine dair vesvese vermis olmasin.
Ama Allah seytanin vesvesesini giderir.
Sonra Allah ayetlerini saglamlastirir.
Allah hakkiyla bilendir, hukum ve hikmet sahibidir
Muhammed fitneyi onlemek icin sozlerini geri alir ve ayetler su sekilde duzeltilir:
19 Lat ve Uzza ya
20 ve diger ucuncusu Menat a ne dersiniz?21 erkek size de, disi O na mi?
22 oyle ise bu cok insafsizca bir paylastirmadir.
23 onlar ancak sizin ve atalarinizin (ilah edindiginiz seylere) taktiginiz isimlerdir.
Allah, onlar hakkinda hicbir delil indirmemistir.
Onlar (putperestler)yalniz zanna ve nefislerin arzusuna tabi oluyorlar.
Andolsun ki, kendilerine, Rableri katindan yol gosterici gelmistir.
*Rivayetlerin tarihsel degeri:*
Garanik olayi bazi Musluman muelliflerce tamamen ve siddetle reddedilir ve Islam dusmanlarinca uydurulmus rivayetler olarak degerlendirilirken, bazilari tarafindan kismen kabul edilirler.[4]
Prof Dr. Ismail Cerrahoglu, Islam dusmanlarinin[sic] bu rivayetleri yasanmis bir olay olarak degerlendirme egiliminde oldugunu iddia eder.[5]
*Kaynakca :*
(http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-ref-1) John L.Esposito (2003).The Oxford dictionary of Islam.Oxford University Press.s.563.
(http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-ref-2) http://www.brillonline.nl/subscriber/entry?entry=q3-SIM-00372
(http://www.brillonline.nl/subscriber/entry?entry=q3-SIM-00372)
(http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-ref-3)
https://docs.google.com/viewer?a=v&q=cache:90DKnyr5yb8J:dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/769/9749.pdf+&hl=tr&gl=tr&pid=bl&srcid=ADGEESjOH6MJ0wDVxC14hcwOOrjtIrZSS43-E7ogLjt14pKb12YYzoNASaiAx7tVZ8V3ygpkCa2Q3vxugYaNM2WlF5HHA5BmPFhIHJ-P-qn8pjrmWfB22a6tSt9PpW0PjLC-BS0nvXE1&sig=AHIEtbSii0UnfBffx4xtYizWTRGAuRM0Kw (https://docs.google.com/viewer?a=v&q=cache:90DKnyr5yb8J:dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/769/9749.pdf+&hl=tr&gl=tr&pid=bl&srcid=ADGEESjOH6MJ0wDVxC14hcwOOrjtIrZSS43-E7ogLjt14pKb12YYzoNASaiAx7tVZ8V3ygpkCa2Q3vxugYaNM2WlF5HHA5BmPFhIHJ-P-qn8pjrmWfB22a6tSt9PpW0PjLC-BS0nvXE1&sig=AHIEtbSii0UnfBffx4xtYizWTRGAuRM0Kw)
(http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-ref-4)
http://www.belgeler.com/blg/2xnw/garanik-kissasi
(http://www.belgeler.com/blg/2xnw/garanik-kissasi)
(http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-ref-5)
Garanik Meselesinin Istismarcilari
(https://docs.google.com/viewer?a=v&q=cache:90DKnyr5yb8J:dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/769/9749.pdf+&hl=tr&gl=tr&pid=bl&srcid=ADGEESjOH6MJ0wDVxC14hcwOOrjtIrZSS43-E7ogLjt14pKb12YYzoNASaiAx7tVZ8V3ygpkCa2Q3vxugYaNM2WlF5HHA5BmPFhIHJ-P-qn8pjrmWfB22a6tSt9PpW0PjLC-BS0nvXE1&sig=AHIEtbSii0UnfBffx4xtYizWTRGAuRM0Kw) Prof. Dr. Ismail Cerrahoglu
*Ayrica bakiniz*
El-Lat (http://tr.wikipedia.org/wiki/El-Lat)
El-Uzza (http://tr.wikipedia.org/wiki/El-Uzza)
El-Manat (http://tr.wikipedia.org/wiki/El-Manat)
Fakat dini olmayan musibetler, hakikat noktasinda musibet degildirler.
Bunlarin bir kismi Allah in bir ikazi ve uyarisidir; bir kismi gunahlara kefarettir; hastalik gibi bir kismi ise, Allah in bir iltifatidir, bir temizliktir.
(bk.Buhari, Îman: 39, Muslim, Birr: 52)
Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin.
Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor.
Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor.
Dugmeye basiyor ve evindeki ekranda bin turlu cirkinlik, kotuluk, gunah, azginlik peyda oluyor.
Musluman bunlari umursamazca seyr ediyor.
Evi bazen kumarhaneye, bazen geneleve, zaman zaman batakhaneye donuyor.
Bu adam veya kadin ne bicim Muslumandir?
Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.
Kuva-i milliyeciler kudurmus haydutlardir.
Medrese Hocalari Dernegi (Cemiyet-i Muderressin)
Bir uydurma Ermeni kirimi meselesi ve tum dunyayi aldatmak icin yaratilan bu kin ve hirs urunu propagandalarin niteligi hakkinda uygarlik ve insanlik dunyasinin bir kere daha aydinlatilmasi ve bu suretle haksizliga ugramis Turk ulusunun igrenc ve alcakca bir suclamadan arindirilmasi.
(7 Mart 1920)
K.ATATURK
Benim goruslerim Spinoza ninkine yakindir: Duzenin, bizim sadece belli bir olcude ve yetersiz bir sekilde kavrayabileyecegimiz mantiksal yalinligina duyulan inanc ve bunun guzelligine duyulan hayranlik.
My views are near those of Spinoza: admiration for the beauty of and belief in the logical simplicity of the order which we can grasp humbly and only imperfectly.
Kaynak: Albert Einstein, 1947; from Banesh Hoffmann, Albert Einstein Creator and Rebel, New York: New American Library, 1972, p.95.
(Bu goruslerinden dolayi Einstein in Panteist oldugu sonucu cikarilabilirse de, bir sonraki gorusunde de agnostiklige yakin oldugunu belirttigini gorecegiz)
Bir ulus kendi icindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla bas edebilir
Fakat icersindeki satilmis ve hainlerle yasayabilmesi olanaksizdir.
Sinirlari zorlayan dusman silah ve alemlerini acikta tasidigi icin daha az tehlikelidir.
Fakat bir hain, hain gibi gorunmez,
kurbanlari ile ayni aksanda konusur,onlarin cehresine burunur ve
onlarin argumanlarini kullanarak ulusun politik yapisina nufuz eder,
butun kapilardan serbestce gecer, sesi en ust duzey hukumet koridorlarinda duyulur,
ulusun ruhunu curutur
Politik yapiya her turlu hastalik bulastirarak yasam gucunu elinden alir
Bir katil daha az korkuludur.
Marcus Tullius Cicero
(M.O.106-M.O.43)
Yahudi dininin temel ilkesi, Hasmadat Goyim yani Yahudi olmayanlarin imhasidir
Haham Rav Leor
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder