Herkes Kürtlerden özür diliyor.
Olabilir, herkes kendi hesabına özür dileyebilir.
İnsanların ağzı torba değil, büzemeyiz elbette.
Hem kendilerini suçlu hissediyorlarsa özür dilemeleri de gerekir zaten.
CHP'de parti lideri, AKP'de Genel Başkan Yardımcısı parti adına açıklama yaptığında durum farklı.
Bunlar asla kişisel ifadeler değildir.
Konuyla ilgili kurumsal görüşlerin ifadesidir.
Bu sözleri söyleyenlerin, parti meclislerinden ya da führerlerinden yetki almadan bu lafları etmeleri düşünülemez.
AKP Genel Başkan Yardımcısının kimden yetki aldığını bilmiyorum.
Büyük olasılıkla partinin Führerinin direktifi olmuştur.
AKP parti meclisi mi, o bir tiyatro, bunu herkes bilir.
Bu yüzden şaşırmayız.
Ama CHP'nin, ve sözcüsünün de AKP tarzı bir tek adam sultası altında olması tuhaftır.
Göya adam(!) Sezgin Tanrıkulu, özür dilerken ne diyor?
"Genel başkanımın bilgisi dahilinde buraya geldim, CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak Dersim'de acı duyan herkesten bin kere özür diliyorum"!.
Sonuçta göya bir sosyal demokrat, bir solcu partidir.
Parti resmi ağızlardan Kemalist olmadığını ise açıklamış bir partidir.
Ve tıpkı AKP gibi bir tek adam partisi, bir führer partisi, parti meclislerini kenarda bırakmış bir parti.
Hani o çok eleştirilen kurultaylar partisi lafı var ya, işte o olması gerekenin doğru yaklaşımın ifadesidir.
Demokrasilerde ideal olan güç ve yetkinin meclislerde olmasıdır.
Sol partilere tek adam sultası yakışmaz, eşyanın tabiatına aykırıdır.
CHP'nin tek adam partisi olmasından anlıyoruz ki, parti gerçekte solcuların öbeklendiği bir parti değil.
En azından parti üst yönetimi böyle.
Teşkilat kendini nasıl görürse görsün, bu böyle.
Dikkate değer ikinci nokta, gerek Dersim ve benzeri konularda hem yCHP hem de AKP cumhuriyet kurucusu CHP'yi taşlayıp, günümüz CHP'si ve AKP'sine ekmek çıkarmaya çalışıyor.
Bu gün için dününü satılığa çıkarmış mirasyediler gibi.
Oysa kolayca sattıkları dün, hem bu günleri, hem de yarınlarıdır.
AKP'yi ve BDP'yi, kısacası mürteci+bölücü+liboşlar koalisyonunu kolayca anlıyorum.
Onların kavgaları devletle.
Zaten devleti nasıl yıkacaklarını, yıkıp da yerine ne koyacaklarını da açık açık müzakere ediyorlar.
Ve bunlar ancak, devleti yıktıklarında rahata erecekler.
Ama CHP'yi anlamak zor.
Demek ki, CHP ele geçirilmiş, korsanlanmış, bunun işaretidir bu.
CHP'den istifalar oluyor.
Bu gözle bakınca herşey yerine daha iyi oturuyor.
Ben bir Türk olarak kimselerden özür dilemiyorum.
Beni adıma özür dileyenlerden de nefret ediyor, hepsinin yedi ceddini, gelmişini geçmişini sevgiyle kucaklıyorum($x^q"%²X&?¹#!).
Ne Ermenilerden, ne Rumlardan, ne Bulgarlardan, ne Sırplardan, ne Hırvatlardan, ne Araplardan, kısacası her birisi aslında bire Osmanlı artığı ve mirasçısı olan bütün milletler ve devletlerden asla ve de katla özür dilemiyorum.
Benim atalarım bu güne kadar ne yaptılarsa bunların tamamı da bir varlık yokluk mücadelesinin tezahürleridir.
Ve tam tersine bütün bu milletleri benim milletimin soyunu kırmaya çalıştıkları için suçluyorum.
Dersimde Kürtlerden az kişi ölmüştür, çok kişi ölmüştür, ölenlerin bazıları masum dahi olabilir.
Bu hiç bir şeyi değiştirmez.
Bunlar tarihsel süreçte bir ayrıntıdır.
Sonuçta olup biten her şey bir devletin ayakta durmasına yaramıştır.
İtirazlar susturulmuş, baş kaldıranların başı alınmış, diz çökmeyenlere diz çöktürülmüştür.
Öyle ya da böyle, devlet otoritesi tesis edilmiştir.
Bu gün olsa, yine de yapacak başka bir şey yoktur.
Ve korkarım ülke yeni Dersimler, yeni Şeyh Sait kalkışmalarına hazırlanmaktır.
Ve yine korkarım, tarihte neler yaşandıysa benzerlerini yaşanması için gereken her şey yapılmaktadır.
Bu günlerde Dersim için kanlı gözyaşları dökenler, korkarım yarın hem Türk toplumuna hem de kendi toplumlarına Ermenilerin yaşadıklarını yaşattıkları için kendilerinden nefret edeceklerdir.
Çok kez açık açık ifade edilmiştir, Türkleri tekrar geldikleri Moğolistan steplerine süremek arzusu.
Bu açıkça bir millet için soykırımı niyetinin ifadesidir.
Ve bütün bu milletler hala daha açıktan ya da gizli olarak aynı niyet ve hedefler için çalışmaktadır.
Bütün bu milletlerin az çok talepleri vardır.
Bize düşen bütün bu taleplere kestirmeden bir siktir çekmektir.
En sert şekilde taleplere cevap vermektir.
Savaşmaktır.
Özür dileyenler Türklerin soyunu kurutmaya çalışanların torunları, yardakçıları, işbirlikçileri, kripto olanlar ve hainlerdir.
Kendini Türk olanlar bilsin.
Ortada dolaşan özürler, geçmişle yüzleşme teraneleri öyle bir nezaket, kibarlık, insanlık işi değildir.
Türklerin dağdan gelip bağdakini kovduğunun kabulü, geldikleri yere geri sürülmeleri ve soylarının kurutulması arzusunun ifadesidir.
Sıradan bir Türk açsından olup bitenleri nahif bir nezaketle kabul etmek dangalaklıktan başka bir şey değildir.
Biz bu işbirlikçiler, hainler, kriptolar, liboşlar, mürteciler, bölücülerle daha önce hesaplaştık.
Görünen o ki, yine hesaplaşmak zorunda kalacağız.
Türkleri zorla özür diletmek bunun ifadesidir.
Ve yaşadığımız, üç dönemlik AKP iktidarı Cumhuriyetin kurucularının hesap sorduğu Cumhuriyetin ilk düşmanlarının torunları, temsilcileri ve onların koalisyonudur.
Ülke kaçınılmaz bir şekilde nihai bir hesaplaşmaya doğru sürüklenmektedir.
Görecek, şaşıracak ve dehşete kapılacaksınız.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
'Kürtlerden özür diliyorum'
AA | 17 Kasım 2014 Pazartesi - 17:28
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık, "Dersim'de yaşanan katliamlar için özür dilerken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da devletin geçmiş dönemlerde Kürtlere yapmış olduğu zulüm için de özür diliyorum" dedi.
Çalık, Malatya Gazeteciler ve Televizyoncular Cemiyeti Başkanı Mikail Pelit'i ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, uluslararası arenada artık gündem belirleyen ülke olan Türkiye'nin, G 20'nin dönem başkanlığını yürüteceğini söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun G 20'nin dönem lideri olarak yaptığı konuşmada, az gelişmiş ülkelere yapılacak destekler ve oralarda yaratılacak katma değere vurgu yaptığını dile getiren Çalık, "Bu da bir kez daha Türkiye'nin mağdurun, mazlumun yanında olduğunun en önemli göstergesidir" dedi.
Çözüm sürecine dikkati çeken Çalık, "Tüm Türkiye'yi dolaşıyoruz.
Karadeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerini dolaştık ve bütün vatandaşlarımızın söylemiş olduğu şey; 'çözüm süreci devam etmeli.
' Kürt'ün Türk'e, Türk'ün Kürt'e, Alevi'nin Sünni'ye, Sünni'nin Alevi'ye ya da Müslüman'ın gayri müslime herhangi bir şekilde üstünlüğü söz konusu değildir.
Kardeşin kardeşe kırdırılmasına da kesinlikle son verilmelidir.
Sivil toplum örgütlerimizden ve vatandaşlarımızdan çok net bir şekilde bunu işitiyoruz" diye konuştu.
Çalık, çözüm süreciyle Türkiye'nin önündeki en önemli engelin aşılacağını, buna sekte vurmak isteyen insanlara izin vermeyeceklerini kaydetti.
Çözüm sürecinin kamu düzeninin alternatifi olmayacağını vurgulayan Çalık, "Çözüm süreci geliyor diye insanlar, ellerinde silahlarla, molotofkokteyliyle, yüzlerini poşularla bağlayarak ortalıkta dolaşıp yakıp yıkmayacaklar" ifadesini kullandı.
.. .. .. .. .. .. .. .. .. .. .. ..
Bir gazetecinin dün Dersim olayları nedeniyle dilediği özrü partisi adına yapıp yapmadığını sorması üzerine Çalık, şöyle devam etti:
"Bir siyasi parti düşünün ki geçmişini inkar etsin.
CHP, bu konuda 1937 yılında yaşanan Dersim katliamını, katliam olarak kabul etmez.
13 bin insanın öldürülmesi, 12 bin insanın sürülmesi, bunları yok sayar.
Genel Başkan Yardımcısı kalkıyor, 'Dersim'de yaşananlardan dolayı ben özür diliyorum' diyor ve akabinde diğer başkan yardımcıları ya da sorumlu milletvekili arkadaşları, Kemal Kılıçdaroğlu dahil olmak üzere, 'bu yapılan açıklama doğru değildir, yanlıştır' diyor.
CHP kendi içerisinde iktidar olma mücadelesi verirken, kendi içerisinde amipler gibi çoğalıp, yeni partiler oluştururken Türkiye'nin gerçeklerini, geçmiş tarihte yaşanan acıları görmezden geliyor.
Kendi içlerinden bir arkadaşlarının yapmış olduğu bir tespit, bir değerlendirme ve o gün devletin yapmış olduğu hata için, o dönem hükümetin başında bulunan Cumhuriyet Halk Parti'li yöneticilerin yapmış olduğu hata için bir özür dilemeyi çok görüyor"
http://www.gazetevatan.com/-kurtlerden-ozur-diliyorum--697981-gundem/
^^^^^ - vvvvv
Kendini bosuna harcamis olur insan, diledigine ulasip da sevinc duymazsa. Yiktigin hayat kendininki olsun daha iyi, yikmakla kazandigin yapmacik bir mutluluksa. William Shakespeare |
Celiski bulamazsiniz NISA 82.hala Kur an uzerinde geregi gibi dusunmeyecekler mi? Eger o, Allah tan baskasi tarafindan gelmis olsaydi onda bircok tutarsizlik bulurlardi. |
Peygamberin izniyle ihramdan cikip Mina da bulunan kadinlarimiza yoneldik. Zekerlerimizden meni damliyordu . Buhari, Hac/81; Muslim Hacc/141 |
Bizim Musluman isten evine gidiyor. Orucludur, aksam iftar acacak. Caddeler, meydanlar, sokaklar yiyenlerle, icenlerle dolu. O bu manzaradan hic rahatsiz olmuyor, dindarliginin ibresi kipirdanmiyor. Iste size uyusturulmus, zombi haline getirilmis sekuler bir Musluman. Mehmet Sevket Eygi Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami. |
Milli Mucadelenin basladigi 1919 yilinda Milli Mucadeleye karsi cikan isbirlikci parti ve cemiyetler: Bunlarin tamami Osmanlici, Hilafetci, Seriatci, Kurtcu ve yabancilarin mandasini isteyen parti ve cemiyetlerdir. - Selamet-I Osmaniye Partisi (Seriatci, Ingiltere'nin kontrolunde) - Kurdistan Teal-i Cemiyeti (Dogu ve G.Dogu'da Kurdistan kurulmasi icin Ingiltere ve ABD tarafindan destekleniyordu.) - Teal-i Islam Cemiyeti (Seriat isteyenler) - Ingiliz Muhipleri Cemiyeti (Ingiltere himayesi isteyenler) - Wilson Prensipleri Cemiyeti (Amerikan Mandasi isteyenler) - Hurriyet ve itilaf Partisi (Kendilerini Sevr'i savunan liberaller olarak tanimlamaktadirlar, ancak Ingiltere'nin kontrolundedirler, Milli Kurtulus Hareketine ve Mustafa Kemal'e en siddetli tepkiyi bu parti gostermistir.) - Mavri Mira Cemiyeti (Rum Patrikhanesi tarafindan kurulmus olup, Yunan hukumetinin kontrolundeydi. Amaci ceteler kurarak Milli Mucadeleye karsi cikmak ve Anadolu'daki Yunan Ordusuna yardim etmekti.) Bu parti ve cemiyetlerin tamami Sevr anlasmasindan yana Anadolu'nun isgalini savunmuslardir. Bunlar tam bir isbirligi halinde Anadolu Hareketine cephe almislar, tum isyanlari ve ayaklanmalari da desteklemislerdir. |
tehcir sirasinda Merzifon da esasen cokca kalan Ermenilerin bu kez baska yerlerden de gelenler ve gocten donenler yuzunden miktarlarinin daima artmakta oldugu Merzifon Amerikan Mektebi ne getirilen esya sandiklarinin uzerinde Otoman Amerikan markalari goruldugunden bunlarin herhalde silah oldugunda suphe birakmistir. (6 Haziran 1919) K.ATATURK |
Bir kisisel Tanri anlayisi benim ciddiye alamayacagim antropolojik bir kavramdir. It seems to me that the idea of a personal God is an anthropological concept which I cannot take seriously. Kaynak: Albert Einstein, 1947; from Banesh Hoffmann, Albert Einstein Creator and Rebel, New York: New American Library, 1972, p.95. |
PEZEVENK . . . . . . Dunya ahvalinden haberi yoktur Sohbeti din ile acar pezevenk Komsusu ac iken kendisi toktur Sanki melek olmus ucar pezevenk . . . . . . Karanlik islerde ziplama ister Evine granit * kaplama ister Dunya mektebinden diploma * ister Insanlik dersinden kacar pezevenk . . . . . . Herkesin kabina cesmesi akmaz Erkek sinekleri hareme sokmaz Fakir komsusunun yuzune bakmaz Selamsiz sabahsiz gecer pezevenk . . . . . . Sanirsin Allah'la akde oturmus Cennete giderken macun goturmus Huriler'i dizip isi bitirmis Simdi gilmanlari secer pezevenk . . . . . . Aydinliga dusman yobazin dolu Hu cekerken sismis agzinda dili Erbabi, ulkede bunlardan dolu Durmadan zehrini sacar pezevenk Asik ERBABI |
Terorun bir savas yontemi olarak kullanilmasi engellenemez. Bizim icin teror, bugunku kosullarda siyasi bir savasin bir parcasidir. Izhak Samir, Israil Basbakani Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER 0532 233 31 52 |
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder