19 Kasım 2014 Çarşamba

Av. Cemil Can GÖBEĞİMİZİ KENDİ ELLERİMİZLE KESECEĞİZ!..

Umut dünyası bu dünya. Doğrusu benim yCHP'den ve islah olabileceğinden umudum yok.
Yeni bir temel kazıp sıfırdan inşaa etmek lazım diye düşünüyorum.
CHP ise artık tarihin derin çukurlarına gömülmeli.  Oraj POYRAZ  L2fSIJNoA0xfSNxA


Av. Cemil Can   GÖBEĞİMİZİ KENDİ ELLERİMİZLE KESECEĞİZ!..

Atatürk'ün partisi CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak Ekmeleddin'i göstermesi ile yaklaşık 5 milyon seçmen sandık dışında bırakıldı.
Çoğunluğu CHP çatısı altında toplanmış olan Kemalist cephenin ilk esaslı bölünüşü bu seçimdir.
Daha sonra, Kemal Kılıçdaroğlu (KK) Kurultay'ı topladı fakat yenilginin nedenlerini tartıştırmadı.
Bir daha seçim olsa yine aynı adayı gösterirdim diyerek halka meydan okudu.
Yenilgiden halkı sorumlu tuttu!
PKK'nın "Özerk Kürdistan"ı kurabilmesinin hukuki alt yapısı olan "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı"nı mutlaka getireceğiz, ben Dersimli Kemal'im diyecek kadar ileri gitti.
KK ikinci bölücülüğü Kurultay'daki konuşması ile yaptı…

Parti Meclisi'ne aday gösterdiği açılımın mimarı ve AKP'nin en önemli bürokratı olan eski Kamu Güvenliği Müsteşarı Murat Özçelik'i delege içine sindiremeyip çizdi.
KK delegenin bu kararına zerre kadar saygı göstermedi.
Çünkü delegeyi o, böyle günler için özenle seçtirmişti.
Tepki gösteremeyeceğinden yüzde yüz emindi.
KK Kurultay'da adeta kendi seçimini test etmişti…

Nitekim öyle de oldu.
CHP'nin kurultay delegesi konu mankeni yerine konmuştu.
Dersimli Kemal, inadım inat dedi ve Parti Meclisi'nden iki kişiyi istifa ettirerek, açılımın mimarına yer açtı.
ABD'nin en has adamını CHP'nin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına getirdi...
Üçüncü bölünme de bu noktada yaşandı…

Sıra CHP'yi Dersim İsyanı'nıbaşlatan KK'nın önderi ve dedesi Seyit Rıza'dan özür diletmeye gelmişti.
Bu defa Y-CHP'nin gölge Genel Başkanı Sezgin Tanrıkulu'nu sahaya sürdü.
Koca CHP'yi feodal ağa ve işbirlikçi hainlerden özür diletti...
Bu dördüncü bölünmeydi…

KK boş durmuyordu, kendi yolunda ilerlemeye devam etti.
Atatürk'e "Kefere Kemal" diyen şeriatçı, gerici Mehmet Bekaroğlu'nu Tanıtım ve Propagandadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı'na getirdi.
Bekaroğlu, militan adamdı.
Derhal işe koyuldu ve Genel Merkez'e mesciti açtı.
Artık din ve dince kutsal sayılan değerlerin istismarında Y-CHP de vardı...

Türkiye'de şeriat tehlikesi yoktur diyen ekip, Cumhuriyet'in laiklik ilkesine de elveda diyordu!..

Burada özetlediklerim son bir kaç ay içerisinde yaşananlardır…

Biraz daha geriye doğru gitsek, utancınızdan başınızı kaldırıp yazılanları okuyamazsınız!..

Şimdilik onlara girmiyorum.
Y-CHP'nin ne demek olduğunu kanıtları ile görmek isteyenler, aşağıdaki bağlantıyı açıp okuyabilirler:

http://chp-muhalefethareketi.biz.tr/

Utanma ve ar duygusundan yoksun olanların, Emine Ülker Tarhan hanımın istifa etmesinin ardından söylediklerini de yazmayacağım.
Şimdilik Süheyl Batum hocayı disipline verme densizliğine de değinmiyorum...
Bu zevzeklikler ile bizlere beşinci ve altıncı bölünmeler yaşatıldı…

SÜRÜKLENDİĞİMİZ BÖYLE BU ORTAMDA ANADOLU PARTİSİ'NİN KURULMASI ULUSAL BİR ÖDEVDİR.
BU GELİŞMELERİ KİMSE SÜRPRİZ KABUL ETMEMELİDİR!..

Dersimli Kemal ve arkadaşları, çınarın dallarını budayarak (ulusalcıları tasfiye ederek) Y-CHP'nin daha da güçleneceğine inanıyorlar...
Bu çapsız adamlar da BOP'un çocukları gibi "küçülerek büyümeyi" savunuyorlar...
Türkler, "Kürdistan"ın kurulmasına izin vererek, önce küçülecekler, sonra "Kürdistan"la federasyon kurup büyüyeceklermiş!?
21.yüzyılda Türklere yutturulmaya çalışılan uluslararası yalan budur işte...
Ne kadar da inandırıcı değil mi?
Mantık aynı mantıktır işte...
Bunların tümünün hocası ABD'nin düşünce kuruluşlarıdır!..

CANIMIZ ACIYACAK AMA GÖBEĞİMİZİ KENDİ ELLERİMİZDE KESMEK ZORUNDAYIZ!..

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde üçüncü bir adayın çıkması, nasıl ki Erdoğan'ın birinci turda seçilmesine engel olacaktıysa, aynı şekilde barajı geçecek bir partinin daha kurulması, AKP'nin tek başına iktidar olmasının önünü kesecektir…

Bunun nasıl olacağını burada anlatarak konuyu dağıtmak istemiyorum.
Daha sonra o konuyu da ele alıp tartışacağız...

(Şimdilik Anketçi Hakan Bayrakçı'nın bu konudaki araştırmalarına bakabilirsiniz...)

ŞİMDİ GELELİM OYLARIN "BÖLÜNME" MESELESİNE!..

Yeni kurulan parti veya partiler oyları mı bölecek, yoksa kararsız olanları mı örgütleyecek?..

Siz hangi oyların bölünmesinden söz ediyorsunuz?

Bölücü olan Yeni CHP'dir…

Hem Atatürkçü oyları bölüyorlar hem de ülkeyi bölecek olanlara destek veriyorlar!..

Y-CHP'nin oylarının bölüneceğini dert ediyorsanız hiç etmeyin.
Çünkü Dersimli Kemal'in bu seçimlerde kullanacağı kontenjan yüzde 15'tir ve o da 60-65 milletvekiline karşılık geliyor.
Yeni CHP'de sadece geri kalan milletvekillikleri için önseçim yapılacak.
Bunun bir aldatmaca olduğu gün gibi ortadadır…

Bu kafa ile gidilirse -ki gidiliyor- Y-CHP kaç milletvekili çıkarabilir?
Hadi diyelim ki,100 milletvekili çıkartsınlar.
65'ini Dersimli Kemal kendine benzeyenlerden seçecek, kalan 35 milletvekilini ise CHP'liler önseçimle belirleyecekler.
İkinci Cumhuriyetçi, açılımcı, Atatürk düşmanı 65 milletvekilinin karşısında,35 milletvekili ne yapabilir ki?..

Y-CHP barajın altında kalırsa ne olur?

Cevap veriyorum: Sezgin Tanrıkulu, Murat Özçelik, Mehmet Bekaroğlu, Hüseyin Aygün, Aydın Ayaydın, Erdoğan Toprak, Sinan Aygün, Faik Tünay ve onlar gibi 50-60 milletvekili TBMM'ne giremezler!..

Vah vah vah!..

Yerin dibine girsinler!..

Çok mu üzüldünüz yani?..

Böyleleri Meclis'te çoğunluğu sağlarsa ülkeye ne yararları olabilir?..

Dolayısıyla Y-CHP'nin baraj altında kalmasına üzülmeye değmez!..
Bu yönde söylenen sözlere itibar etmemek gerekir…

Tam aksine, Y-CHP'nin sandığa gömülmesine "çok da iyi oldu" denilebilir…

Y-CHP barajın üzerine çıkarsa ne olur?

Dersim İsyanı'nın bastırılmasına "katliamdır" diyerek Atatürk'e "katil" diyen Sezgin Tanrıkulu ile, "Kefere Kemal" diyen Mehmet Bekaroğlu ve benzerleri onlarca hain, TBMM'ne girerler!..
İsteğiniz bu ise eğer, verin oylarınızı girsinler...
Böylelerine bizden oy yok!..

Kararsızlar yüzde 30'lara çıkarak ikinci büyük parti haline geldiler...
Y-CHP'den fazla oyları var!
Yeni partinin kurulması ile kimse kararsızları "tıpış tıpış" Y-CHP'ye oy vermek zorunda bırakamayacak.
Kerhen oy kullanma dönemi sona eriyor!..

Belki o zaman Atatürkçüler akıllarını başlarına toplar ve kaderlerine el koymaya başlayabilirler!..
Bu bağlamda CHP'nin işgalden kurtarılması olasılığı yeniden gündeme gelebilir…

Aksi halde, bir dönem değil, bir kaç dönem daha vakit kaybederek, iyice zayıflarız...
Ülke tehlikeli sulara hızla sürüklenirken, kimsenin oyalanma lüksü yok!..

Y-CHP barajı geçer de yeni milletvekilleri TBMM'ne girerse:

"Açılım" dedikleri bölünme süreci devam eder.
Ülkemiz bölünür, iç savaş çıkar ve başımız beladan asla kurtulmaz!..
Çünkü onlar, saflarını ABD ve PKK'nın yanında belirlemişlerdir…

Y-CHP'nin PKK'nın partisi HDP'den ne farkı kalmıştır?

Düşünebiliyor musunuz Dersimli Kemal, özel bir tezkere çıkartarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ni 40 bin yurttaşımızın katili PKK'nın yanında savaşması için üstünü başını parçaladı!?..
Bu kadar haindir yani…

Dersimli Kemal'e oy vermek bölünmeye oy vermek anlamına geliyor artık!..

CHP'Yİ İŞGALCİLERDEN GERİ ALMAK İÇİN PARTİDE KALIP MÜCADELE ETMEK BAŞARIYA ULAŞABİLİR Mİ?..

Bu sorunun cevabı,bu aşamada kesin olarak "HAYIR"dır...

Çok ileride belki…

Çünkü Deniz Baykal'ın kaset operasyonundan sonra, CHP'ye yerleştirilen SOROSÇULAR delege seçimlerine doğrudan müdahil oldular ve Genel Merkez'in desteklediği adayların seçilmesi için çaba gösterdiler.
Bu konuda başarılı da olmuşlardır.
Yoksa 28.Kurultay'da KK'nın "Ben Dersimli Kemal'im" diyerek kürsüye yumruk atması biraz sıkardı…

Bundan sonra da delege dengesi değiştirilemez...
Dolayısıyla partiyi işgalden kurtarmak da imkansız hale gelmiştir...
Başka çözümler arayarak başımızın çaresine bakmaz zorundayız!..

Bu yüzden;

YENİ KURULACAK PARTİYİ/PARTİLERİ DESTEKLEMEKTEN BAŞKA YOLUMUZ KALMAMIŞTIR!..

***

DERSİMLİ KEMAL CHP'NİN TARİHİ İLE YÜZLEŞİYOR!...

Y-CHP'NİN DERSİM İSYANI'NIN SERT BİR ŞEKİLDE BASTIRILMASI NEDENİYLE RESMEN ÖZÜR DİLEMESİNDEN SONRA;

YILLARDIR "ARŞİVLER AÇILSIN" DİYEREK SANKİ ARŞİVLERDE UTANILACAK BİR ŞEYİMİZ VARMIŞ GİBİ KUŞKU YARATAN; DERSİMLİ KEMAL VE ARKADAŞLARI İÇİN ARŞİVLER DE AÇILDI!..

Kemal Kılıçdaroğlu'nun mensubu olmakla övündüğü KUREYŞAN AŞİRETİ'ne bağlı KOLAN AŞİRETİ'nin,(1) Dersim İsyanı'nı jandarma karakolunu basarak başlattıkları ve hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde vatan haini olduklarını gösteren bir belgeyi ibretle okuyacaksınız...

Soysuzlar, askerlerimizi şehit ettikten sonra, veresiye alınan erzaklarını da çaldılar!..

"Hepimiz Seyit Rıza'yız" diyerek öykündükleri ataları, meğer hem KATİL hem HIRSIZMIŞ!...

Yeni CHP'nin işgalci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir de utanmadan peygamber soyundan geldiğini iddia ediyordu...(2)

Arap dünyasının bütün işbirlikçileri ve hainleri de aynı soydan geliyor...

Soyunuz sopunuz batar inşallah!..

Dersimli Kemal, yıllardır CHP'nin tarihi ile yüzleşmesi gerektiğini söylüyordu...

BUYURUN! YÜZLEŞİN TARİHİNİZLE...

Sizin utanmaz yüzünüze ben şimdi ne diyeyim!..

Önce dedelerinizin karakoldan çaldığı erzakların bedelini ödeyin.
Bu borcu ödeyecek olanların listesini ben tutacağım.
Birinci sıraya Kemal Kılıçdaroğlu'nu, ikinci sıraya Sezgin Tanrıkulu'nu, üçüncü sıraya Hüseyin Aygün'ü yazıyorum...

Aralık 2014 maaşlarınızdan dedelerinizin borcunu ödeyin bakalım..

(1)http://www.ehlibeyt-alevi-seyyitleri.com/47.html

(2) http://tr.wikipedia.org/wiki/Kemal_K%C4%B1l%C4%B1%C3%A7daro%C4%9Flu

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ve Başbakan Celal Bayar başkanlığındaki Bakanlar Kurulu'nun 23.06.1938 tarih ve 2/9112 Sayılı Kararnamesi'nde aynen şunlar yazıyor:

T.C.B A Ş V E K A L E T

Kanunlar Dairesi Müdürlüğü

Karar Sayısı :2/9112

Kararname

Tunceli Vilayeti dahilinde Ovacık Kazası jandarma birliğine tabi (Diztaş) karakoluna 02.02.1938 tarihinde Kolan Aşireti tarafından yapılan taarruz neticesinde şehit edilen karakol komutanı ile 20 jandarma erine ait olup mutaarrızlar tarafından gaspedilen 499 lira değerindeki erzakın iaşe bedellerinden ödenmek üzere Ovacık Kazası merkezindeki bakkallardan veresiye olarak alındığı ve bunların Jandarma Genel Komutanlığı bütçesinin iaşe tertibinden verilmesi mümkün olmayacağı anlaşıldığından, Maliye Vekaleti bütçesinin masarifi gayri melhuza tertibinden verilmesi; Jandarma Genel Komutanlığı iş'arına atfen Maliye Vekilliğinin 08.06.1938 tarih ve III83/12/2244 sayılı teklifi üzerine İcra Vekilleri Heyetinin 23.06.1938 tarihli toplantısında onanmıştır.
23.06.1938

REİSİCUMHUR: Mustafa Kemal Atatürk (imza) BAŞVEKİL: Celal Bayar (imza) VEKİLLER HEYETİ: Bakanlar Kurulu

Av.Cemil Can


a45UyF587661-141118151341-03
^^^^^ - vvvvv

 

a45UyF587661
^^^^^ - vvvvv



Dostluk, en yakin akrabaliktir.

Hz.Ali




Siddet Savas
ENFAL 39.fitne ortadan kalkincaya ve din tamamen Allah in oluncaya kadar onlarla savasin!(inkara) son verirlerse suphesiz ki Allah onlarin yaptiklarini cok iyi gorur.
TEVBE 29.kendilerine kitap verilenlerden Allah a ve ahiret gunune inanmayan, Allah ve resulunun haram kildigini haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, kuculerek elleriyle cizye verinceye kadar savasin.
TEVBE 39.eger (gerektiginde savasa) cikmazsaniz, (Allah) sizi pek elem verici bir azap ile cezalandirir ve yerinize sizden baska bir kavim getirir; siz (savasa cikmamakla) o na hicbir zarar veremezsiniz.
Allah her seye kadirdir.
BAKARA 190.size karsi savas acanlara, siz de Allah yolunda savas acin.
Sakin asiri gitmeyin, cunku Allah asirilari sevmez.
BAKARA 191.onlari (size karsi savasanlari) yakaladiginiz yerde oldurun.
Sizi cikardiklari yerden siz de onlari cikarin.
Fitne, adam oldurmekten daha kotudur.
Mescid-i haram da onlar sizinle savasmadikca, siz de onlarla savasmayin.
Eger onlar size karsi savas acarlarsa siz de onlari oldurun.
Iste kafirlerin cezasi boyledir.
NISA 74.o halde, dunya hayatini ahiret karsiliginda satanlar, Allah yolunda savassinlar.
Kim Allah yolunda savasir da oldurulur veya galip gelirse biz ona yakinda buyuk bir mukafat verecegiz.

 
Musibet, kavusulacak bir derece icin gelir

(Ebu Nuaym)
Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin.
Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor.
Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor.


Risale-i Nur , Said-i Nursi ye Allah tarafindan verilmistir

Bediuzzaman cevap veriyor , 1960″ adli yazida :


Benim elimden gelse Turkleri Arap yaparim, diger Muslumanlari da.
Bunlarin vaktiyle Araplasmadigina da cok eseflenirim.
Arap dili, ne Turk diliyle ne de Cerkez diliyle kiyas kabul etmeyecek derecede ustunluge sahip oldugundan, insanin, milliyetin kucugune sahip olup da onunla iftihar edecegine buyugune sahip olarak onunla iftihar etmesi daha karli ve makul olur.

Seyhulislam Mustafa Sabri Efendi


Rum, Ermeni gibi unsurlardan ayri ayri olusan bir takim ceteler, adi hirsizlikla, ara sira da oldurmelerle mesgul olmuslar, Rum ve Ermeni surgunu esnasinda bu unsurlardan ortaya cikan bazi ceteler ise siyasi bir huviyet kazanmistir.
Ruslarin istilasi baslayinca, memleket icinde kari$iklik meydana getirmek icin bunlar, Ruslar tarafindan da tesvik ve denizden de desteklenmislerdir.

(22 Mayis 1919)
K.ATATURK


Hukumet Demokrasi ve Devlet
Ozur dilerim ama ben imparator olmak istemiyorum.
Insanlara hukmetmek ya da ulkeler fethetmek istemiyorum, bunlar beni ilgilendirmiyor.
Benim amacim elimden geldigince herkese yardim etmek; Yahudi, Katolik, siyah ya da beyaz tenli olsun fark etmez.
Aslinda hepimiz birbirimize yardim etmek istiyoruz, insanlik bunu gerektirir cunku.
Hayatimizi digerlerinin acilari uzerine degil, mutluluklari uzerine kurmak isteriz.
Kimseden nefret etmek ya da kimseyi hor gormek istemiyoruz.

Yeryuzunde herkese yetecek kadar yer ve zenginlik var.
Hayat hur ve mutlu bir sekilde yasanmali ama biz bu dogru yoldan koptuk.

Hirs; insan ruhunu zehirledi, insanlar arasina nefret duvarlari ordu ve bizi sefalet ve katliamlara surukledi.
Hayati daha hizli yasiyoruz belki ama kendimizi dis dunyaya kapattik, makinelesme ise bolluk getirecekken, bereketi goturdu.
Artan bilgimiz bize kibir verdi, zekamiz da nezaketimizi ve anlayisimizi dusurdu.
Cok dusunuyoruz ve az hissediyoruz.
Oysa makinelerden cok insanliga muhtaciz.
Zekadan cok nezaket ve anlayisa ihtiyacimiz var.
Aksi takdirde hayat bir kargasa olur ve yitik bir hale doneriz.

Ucak ve radyo gibi icatlar bizi birbirimize yaklastirdi.
Zaten bu icatlarin ortaya cikma sebepleri, insanlarin icindeki kardeslik duygusu ve iyiligin ispatidir.
Iste, su anda soylediklerim tum insanlara ulasiyor; insanlarin ozgurluklerini ellerinden alip onlara iskence eden bir sistemin kurbani olan umitsiz kadinlara, erkeklere ve cocuklara.
Beni duyanlara sesleniyorum, umudunuzu yitirmeyin!
Uzerimizdeki kara bulutlarin sebebi; hirslarinin kolesi olanlarin, insanligin gelisiminden korkmalaridir.
Bu nefret, diktatorlerin olumuyle birlikte ortadan kalkacaktir.
Boylece onlarin halktan caldiklari guc de halka geri donecektir.
Insanlar olse bile hurriyet olmez!

Askerler; kendinizi bu canilerin eline birakmayin cunku onlar sizi asagilar, sizi kole yapar, sizi bir suruye cevirir, size ne yapmanizi, ne dusunmenizi, ne hissetmenizi dikte eder, sizi ezerler ve sizi suru yerine koyup goz gore gore olume yollarlar!

Kendinizi bu insanliktan cikmis, makinelesmis kalplere sahip makinelesmis insanlarin ellerine birakmayin.
Siz ne makine ne de surusunuz!
Siz insansiniz, kalbi insanlik sevgisiyle dolu olan...
Siz nefret etmezsiniz!
Nefret; sadece sevilmeyenin ve insanliktan cikmis olanlarin bildigi bir seydir.
Askerler, esaret icin degil, ozgurluk icin savasin!

Incil de de yazdigi gibi; Cennet insanlarin icindedir Tek kisinin yahut bir zumrenin icinde degil, herkesin icindedir!
Sizin de!
Siz insanlar, kimisi gucunu makine uretmek icin kimisi de mutlu olmak icin harcayan insanlar.
Bu sizin elinizde; gucunuzu hayati ozgur ve guzel bir hale getirmek, onu hos bir maceraya cevirmek ici harcayin.
Demokrasi icin bu gucu kullanalim, hepimiz birlik olalim!
Yeni bir dunya icin mucadele edelim; genc erkeklerin is bulabildigi ve yaslilarin da omurlerinin son demlerini huzurlu bir sekilde yasadigi guzel bir dunya icin.
Boyle dunyalar vaat ederek, caniler iktidari ele aldilar.
Oysa onlar yalancidir!
Vaatlerini yerine getirmediler, getirmeyecekler de!

Diktatorler kendi hirslarinin pesinde kosup baskalarini kolelestirdiler.
Simdi biz, bu vaatleri gerceklestirmek icin mucadele edelim!
Ozgur bir dunya icin savasalim; sinirlarin olmadigi, hirsin, nefretin ve hosgorusuzlugun galebe calmadigi bir dunya icin.
Ozgur bir dunya icin savasalim; bilimin insanlarin iyiligi icin kullanildigi akilci bir dunya icin.

Askerler, demokrasi adina birleselim!

Charlie Chaplin
%Insanlarin beyin tembelligini gordukce, her istedigimizi yapabiliriz.



Bir ulus kendi icindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla bas edebilir
Fakat icersindeki satilmis ve hainlerle yasayabilmesi olanaksizdir.
Sinirlari zorlayan dusman silah ve alemlerini acikta tasidigi icin daha az tehlikelidir.
Fakat bir hain, hain gibi gorunmez,
kurbanlari ile ayni aksanda konusur,onlarin cehresine burunur ve
onlarin argumanlarini kullanarak ulusun politik yapisina nufuz eder,
butun kapilardan serbestce gecer, sesi en ust duzey hukumet koridorlarinda duyulur,
ulusun ruhunu curutur
Politik yapiya her turlu hastalik bulastirarak yasam gucunu elinden alir
Bir katil daha az korkuludur.

Marcus Tullius Cicero
(M.O.106-M.O.43)


Bizim verecegimiz bir kurban karsiligi, 1000 Filistinli oldurulmelidir

Michael Kleiner, Israil Herut Partisi Genel Baskani
Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER
0532 233 31 52


Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder