Bilimsel hipotezler kanıtlanabilir mi?
Bu sorunun cevabı tam olarak evet değildir.
Çünkü "kanıtlanabilirlik", aslında bir yerde bilimin doğasına aykırıdır.
Bunu biraz açalım:
Bir hipotez ortaya atıldığında, bu hipotez belirli bir olguyu açıklamaya yönelik olmalıdır.
Ancak hipotezi destekleyebilecek verilerin ihtimal sayısı, çürütebilecek verilerin ihtimal sayısına göre çok fazladır.
Dolayısıyla bilimde önemli olan, çürütebilecek veriler üzerine gitmektir.
Çünkü eğer bir hipotezi çürütebilecek tek bir veri bulunabilirse, o zaman hipotezin yanlış olduğundan emin olabiliriz.
Ancak hipotezimizi destekleyecek veri/verilerin bulunması, hipotezimizin "kesin doğru" olduğu anlamına gelmez.
İşte bu ikilikten dolayı bilim, doğrulanabilirlikle değil, yanlışlanabilirlikle sınırlıdır.
Ve işte bu yüzden bilim, doğrulanabilir değil; yanlışlanabilirdir.
Yani bir hipotez ortaya atılır, sonra bütün bilim insanları onu çürütmeye çalışır, kanıtlamaya değil.
O teori ya da hipotez, çürütülemediği sürece güçlenir.
Evrim Kuramı, örneğin, son 150 yıldır hiçbir şekilde çürütülememiş, bilimin yüzlerce farklı sınavını her seferinde başarıyla geçmiştir.
Günümüzde de sürekli olarak "eksik" olarak görülen bilgiler tamamlanmaktadır.
Darwin, kuramını açıkladığında, kuram, eksiklerle doluydu.
Ancak son 150 yılda bu eksiklikleri tamamlamayı başardık.
Günümüzde de bir takım halkın genel olarak bildiklerinin ötesinde, teknik detaylarda eksiklikler bulunuyor elbette; ancak bunlar bayağı insanların iddiaları gibi "Ara geçiş türleri yok", "Moleküler kanıtlarda eksikler var" şeklinde değil, bunların çok daha ötesinde ve akademik arkaplan gerektiren eksikliklerdir.
Ancak bu eksiklikler, teorinin gücünü azaltmaz; çünkü zaten bu eksiklikler olmasaydı bilime iş düşmezdi.
Bu eksikliklerden dolayı bir kuramı yermek, henüz ışık hızında giden arabalarımız olmadığı için otomotiv sektörüne lanet okumaya benzer.
İşte tüm bu sebeplerden ötürü, bilimsel kesinlik sınırlarının güvenilirliği için, bilimde "kanıt" kelimesini kullanmak uygun değildir.
Kanıt, bir kuramın veya hipotezin geçerliliğine işaret eden bir olgudur; ancak bilimsel yanlışlanabilirlik sebebiyle kanıtlar bulmanın bir yere kadar anlamı vardır.
Bir yerden sonra, önemli olan çürütebilecek verilere ulaşmaktadır.
Evrim Kuramı "çökebilir", "çürüyebilir" mi?
Burada yapılması gereken yorum oldukça tekniktir ve iyi düşünülmüş olmalıdır.
Evet, açıkladığımız gibi, Evrim yanlışlanamamış bir kuramdır.
Bilim, "doğrulanarak" değil, "yanlışlanarak" ilerleyen bir bilgi türüdür.
Yine dediğimiz gibi bilimsel bir hipotez ortaya atıldığında, bilim insanı bu hipotezini desteklemeye değil, çürütmeye çalışır.
Çünkü hipotezi çürütecek tek bir nokta bile, hipotezin en azından eksik olduğunu gösterir.
Ancak hipotez, çürütülemediği ölçüde güçlenir ve genişler.
Ortaya atılan ilk fikir olan hipotez, zamanla eksik yanlarını kapatarak büyür.
Diğer bilimsel gerçeklerden güç almaya başlar.
İşte bu noktada, artık bir "hipotez" değil, bir "tez" veya bir "kuram (teori)" halini almıştır.
Ve bu şekilde, sonsuza kadar bilim insanları tarafından "çürütülme sınavı"na tabi tutulur.
Bu sınavda kimi zaman eksik ve hatalı yanlar keşfedilir; ancak bu, kuramın tamamen çürümesi demek değildir.
Eksik yanlar bilimsel yöntemlerle, araştırmayla kapatılır ve güçlendirilir, bilimsel açıklamalarla düzeltilir.
Bu şekilde kendi kendini düzeltme mekanizmasıyla bilim güçlenerek ve birikerek ilerler.
Bu bilimsel açıdan baktığımızda, Evrim Kuramı'nın (veya eşdeğer gelişmişlik, köken ve güçteki herhangi bir kuramın) hiçbir zaman çürümeyeceğini görebiliriz.
Çünkü Evrim Kuramı, çürüme evrelerini aşalı çok olmuştur.
Artık o kadar büyük ve o kadar farklı bilim dallarıyla desteklenen bir bilim dalıdır ki, toptan çökmesi imkansızdır.
Elbette eksikleri ve açıkları olacaktır; ancak tamamen çökmesi bilimsel olarak mümkün değildir.
Zira var olan yüz milyarlarca farklı çeşit kanıt, Evrim Kuramı'nın sözde "çürümesi" ile birlikte başıboş kalacaktır.
Bu bulguları bir araya toplayacak, yine bilimsel bir kuram bulunmalıdır.
Ve bu kuram, sanıyoruz ki Evrim Kuramı'ndan çok farklı olmayacaktır.
Uzun lafın kısası, Evrim Kuramı değişebilir, gelişebilir, bazı kısımları yanlışlanıp, bazı kısımları doğrulanabilir; ancak asla ve asla tamamen çürümeyecektir: Canlılar var olduklarından beri değişir, gelişir ve evrimleşirler, bu bir doğa gerçeğidir.
Türler, uzun zaman içerisinde yeni türleri oluşturacak şekilde evrimleşebilirler, bu da bir doğa gerçeğidir.
Bunlar, asla değişmeyecek gerçeklerdir, tıpkı Evren'in bildiğimiz noktalarındaki herhangi iki cismin birbirlerine eşit ve zıt yönde kuvvetler uyguladığı gerçeği gibi.
Ancak Evrim Kuramı'nın genişliğini arttıran bazı teknik noktalardaki ayrıntılar değişebilir; ancak bunları anlamak için akademik eğitim görmek gerekir.
Örneğin, nötral mutasyonların popülasyon içi sıklık oranı ile popülasyon fenotipinin ilişkisi, Evrim'in bir dalıdır ve Motoo Kimura tarafından "Evrim'in Nötral Kuramı" olarak adlandırılan bir kuramla açıklanır.
Belki bu kuram yanlışlanabilir; ancak bu Evrim'in "çökmesi" demek değildir ve asla olmayacaktır.
Archaeopteryx'in son bulgularla dinozorlar ile kuşlar arasında bir geçiş türü olmadığı, dinozorlara kuşlardan daha yakın olduğu anlaşılabilir (henüz kesinleşmemiştir); ancak bu,Archaeopteryx'in kendisinden önceki ve sonraki tür arası bir geçiş olmadığı anlamına gelmez ki bir geçiş türüdür.
Darwinius masillae tüm maymunların 47 milyon yıl önce yaşamış atası olmayabilir ve lemurlara daha yakın bir tür olabilir; ancak bu, yaklaşık 50 milyon yıl önce yaşamış, yeryüzündeki bütün maymunların (insanlar, şempanzeler, goriller, orangutanlar, makaklar, lemurlar, ay-aylar, vs.) atası olan bir türden lemurlara geçişteki bir tür olmadığı anlamına gelmez ki bir geçiş türüdür.
Yani Evrim, bu şekilde asla çürütülemez ve çürümeyecektir; çünkü günümüzde yüz milyarlarca farklı şekilde desteklenebilir bulgular ileri sürülebilir.
Sadece virüslerin 1 yıl içerisindeki değişimi bile Evrim'in asla çökmeyeceğini gösterir veya Lenski deneyinde evrim geçiren E. coli bakterileri…
Dolayısıyla bu saatten sonra zaten "Evrim Kuramı çürüdü" diye bir haberi asla görmeyi beklemeyin, çünkü bu kadar kapsamlı ve bilimin her alanına girmiş bir kuramın tamamen çürümesi olanaksızdır.
Elbette kuram değişecektir, gelişecektir, kendisi evrimleşecektir; ancak asla tamamen çökmeyecektir.
Burada önemli olan nokta şudur: bu teori çökse bile, Evrim'in doldurduğu bunca boşluğu bilimsel olarak dolduran bir başka teori gerekecektir; yani Evrim'i destekleyen yüz milyarlarca farklı kavramı içine alan bir diğer teori.
Bu da, yine Evrim Kuramı'ndan çok farklı olmayacaktır.
http://pozitifateizm.wordpress.com/2014/08/03/bilimsel-hipotezler-kanitlanabilir-mi/
Amor patria nostra lex Vatan sevgisi kuralimizdir/yasamizdir Latin Atasozu |
Kahrolasi insan ne nankordur (inkarcidir) (ABESE 80/17) O size istediginiz her seyden verdi. ALLAH in ni metlerini sayacak olsaniz sayamazsiniz. Dogrusu insan zalim ve keffardir (nankordur) (IBRAHIM14/34) |
Resulullah sav buyurdular ki: Eti bicakla kesmeyin. Cunku bu, yabancilarin isidir. Siz dislerinizle kemirerek yiyin. Cunku bu, sihhat ve afiyet icin daha iyidir. Ebu Davud, Et ime 21, 3778 Rivayet eden: Aise |
Mehdi nin ayak seslerini duyuyorum Direnmenin faidesi yok. Mehdi gelecek, Seriat gelecek, adalet gelecek. Osmanli Hilafet-i Islamiyesinin yikilmasindan sonra Muslumanlik aleminde Kezzabiyyun, Deccaliyyun, Sufyaniyyun devirleri baslamistir. Buyuk tahribat olmus, kutleler halinde irtidat gorulmustur. Uzun suren kufur ve dalalet gecesinden sonra nihayet ufukta Mehdiyyet fecr-i sadikinin nurlari gorulmeye baslanmistir. Mehdi nin kuracagi Kur an, Sunnet ve Seriat duzeni oyle kolay kolay, tereyagindan kil cekercesine zahmetsiz olmayacaktir. Yakin gelecek, en dogrusunu Allah bilir, buyuk savaslara, igtisasa, melhamelere, kiyimlara, $ikintilara gebedir. Zahirde Musluman gorunen birileri, dunya hirslariyla Firat in altindaki hazinelere saldirmislar ve buyuk kara ve necis servetlere sahip olmuslardi, onlar helak olacaktir. Islam dinini, dunyevi ve uhrevi ahkam tasnifine tabi tutan ve Seriatin dunya ile ilgili hukumlerini goz ardi eden dunyevi=sekuler sozde Muslumanlar feci sekilde aldandiklarini anlayacaktir. Irak ta, Suriye de, Filistin de buyuk kanli savaslar cereyan edecektir. Deccallar ve Sufyanlar tepetaklak olacaktir. Batil gumbur gumbur yikilacaktir. Musibetler toptan gelecek, kotulerin yaninda iyiler de zarar gorecektir. Susuzluk, ekmeksizlik... Evsizlik, barinaksizlik... Ates ates ates... Zelzele-i Kubra... Bana dokunmayan yilan bir yasasin diyenleri buyuk yilanlar sokup agulayacaktir. Kezzablar, Deccallar, Sufyanlar sonuna kadar direnecek ve cok acilar cekilecektir. Haramla yapilmis yuksek binalar cokecektir. Elektrikler kesilecek, butun seytani cihazlar calismayacaktir. 43 cu kattaki kasanesinden cihani nemrudane seyr eden gafil magrurlar yuksek merdivenleri cikamayacaktir. Kaddafilerin akli olsa, kanli iktidarlarindan feragat edip bir kuse-i inzivaya cekilirler ama onlarda o akil nerede... Zalimlerin en akillisi Zeynel olmus, cekip gitmisti. Mubarek diretmisti ama diretmesi onu iktidarda tutmaya yetmemisti. Saddam keske iktidardan vaz gecmis ve surgunu tercih etmis olsaydi. Ahir zaman fitneleri baslamistir... Deccallik, Kezzablik, Sufyanilik devirleri bitiyor. Mehdinin ayak seslerini duyar gibiyim. Kulaginizi yere koyun ve dinleyin... Kur an, Sunnet, Seriat, adalet, guvenlik diye atiyor zeminin kalbi. Direnmenin faidesi yok. Mehdi gelecek, Seriat gelecek, adalet gelecek... Tufandan sonra sukunet hukumran olacak. Olenler olecek, kalanlar kalacak. Iman ile olenler bahtiyar olacak; sirk, kufur, dalalet yolunda olenlerin zarari buyuk olacak. Bundan sonra Deccalperestlerin, Kezzablarin, Sufyanilerin isi bitiktir. Ben hem Muslumanim, hem de Deccaliyim diyenler buyuk kayiptadir. Rahmana iman ve itaat edeceksin, Taguta cephe alacaksin. Ey Dresden (13-14 subat 1945 gecesi) ahalisi, ey modern Pompeililer, Sodom ve Gomore halki, Bizans ve Roma... Uyanin bu gaflet uykusundan... Sezar mabetlerinin hepsi yikilacak. Deccallik ve Sufyanilik devri sonuna geldi... Mehdi zuhur, Isa aleyhisselam nuzul edecek. Kimseyi altinlari gumusleri, dolarlari eurolari, Altin Buzagi sirketi hisse senetleri kurtaramaz. Sahih bir iman, ihlasli ibadet, kalb-i selim gerek kurtulmak icin. Sende bunlar var mi? Kesti-i Nuh hangi sahilde, biliyor musun? Tufan yaklasiyor, kos gemiye gir, yoksa bogulur helak olursun... Mehmet Sevket Eygi Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami. |
Bu ulkedeki yabanci askerler, Teskilat-i Milliye'den bin kere daha iyidir. Yazar ve Nazir Ali Kemal - 23.04.1920 |
Gumru de baslayan baris gorusmelerinin iki ulus icin karsilikli guvenlik ilkesine dayali bir baris ve bolluk donemi getirecek bir sonuca ulasmasi bizce de pek uygun ve gerekli olduguna kusku duyulmayacagi umudu ile Ermenistan i artik zararli dis etkilerden korumaya yonelik yurtseverce calismalarinizda kesin basarilar dilerim. (29 Kasim 1920) K.ATATURK |
Mustafa Kemal olmasaydi sen hictin ya da pictin! Hac in boynunda yatacakti ananla bacin kim bilir kimin koynunda. Mustafa Kemal olmasaydi Incil okuyacaktin lisede, nikahin kiyilacakti kilisede. Saygi duymazsan Mustafa Kemal e nankor kefere, daha agir sozler isitirsin benden bir dahaki sefere Ali Nejat Olcen |
Bir ulus kendi icindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla bas edebilir Fakat icersindeki satilmis ve hainlerle yasayabilmesi olanaksizdir. Sinirlari zorlayan dusman silah ve alemlerini acikta tasidigi icin daha az tehlikelidir. Fakat bir hain, hain gibi gorunmez, kurbanlari ile ayni aksanda konusur,onlarin cehresine burunur ve onlarin argumanlarini kullanarak ulusun politik yapisina nufuz eder, butun kapilardan serbestce gecer, sesi en ust duzey hukumet koridorlarinda duyulur, ulusun ruhunu curutur Politik yapiya her turlu hastalik bulastirarak yasam gucunu elinden alir Bir katil daha az korkuludur. Marcus Tullius Cicero (M.O.106-M.O.43) |
Terorun bir savas yontemi olarak kullanilmasi engellenemez. Bizim icin teror, bugunku kosullarda siyasi bir savasin bir parcasidir. Izhak Samir, Israil Basbakani Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER 0532 233 31 52 |
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder