Sayın Şahin,
Biliyorum üstünden çok zaman geçti.
Ama eski defterleri karıştırırken gördüm.
Uyumuş yazıyı uyandırmadan duramadım.
Müslümanlar için söylediklerimi Museviler ve Hristiyanlar için söyleyemediğimi, onları kayırdığımı söylemişsiniz.
Sizin hatırınız hoş olsun.
Onlar için de üç beş laf edeyim.
Müslümanlardan ne türden olumsuzluk varsa bunların hepsi de Musevilik'den köken almaktadır.
Hatta Musevilikde bu olumsuzluklar misli misli daha fazladır.
.
Ayrıca, Müslümanlığın başlangıçta bir tür Musevi mezhepi olarak çıktığını sonra ayrıştığını da düşünüyorum.
İlk kıble, abdest ama usulleri, oruç,namaz kılma, kurban ritüelleri, gıdaları temiz olup olmamalarına göre tasnif etmeleri, kadınlara ilişkin olumsuzluklar, kendinden olmayanların hukuku hakkındaki yöntemler...
Çoook, ama çook fazla benzerlik vardır.
Biraz zorlarsak şunu demek mümkün.
Müslümanlık ayrı kitabı olan bir Musevi mezhebidir.
Hristiyanlık da Müslümanlığa benzer şeklide Musevilikten türemiştir.
Hristiyanlığın Museviliğe benzerlikleri Müslümanlara kıyasla daha azdır.
Ancak Hristiyan öğretisi ve pratiği içinde ne kadar olumsuzluk varsa, bunlar da Musevilik kökenlidir.
Özellikle vurgulayarak belirteyim.
Müslümanların çoklukta olduğu bir toplumda yaşıyorum.
Bu nedenle kişisel olarak gündelik yaşamda hep Müslümanlıkla ilgili arızalara şahit oluyor, rahatsızlığını yaşıyorum.
İslamiyet aleyhinde daha çok yazmış olmamın tek sebebi budur.
İnsanlara asla Hristiyan ya da Musevi olmalarını salık vermiyorum.
Aslında insanlara gündelik yaşamlarına ilişkin dünyevi laflar söyleyen tanrıları inandırıcı bulmadığımı söylemeliyim.
Aynı zamanda kahve falı kıvamında kozmolojik açıklamaları da inandırıcı bulmuyorum.
Sözde monoteist sayılan Ortadoğu dinleri ise uzak durulması gereken yanlış yollar.
Herkesin çok tanrılı olduğunu düşündüğü ve aslında sözde(?) monoteist dinlerin ataları olan Grek, Roma, İskandinav tanrılarından oluşan panteonlar da çok inandırıcı değildir.
Zerdüştlüğü çok incelemedim.
Ama gördüğüm kadarıyla onun da Musevilik, Hristiyanlık, Müslümanlık üçlüsüne benzer yanlarını olduğunu anladım.
Elbette farklılıklar da var.
Hatta sonraki üç sözde tek tanrılı dine hayli etki etmiş olduğunu da söyleyebilirim.
Dualite, iyilik ve kötülüğün mücadelesi, iyi ve kötü ilahi varlıklar, ayrı bir boyutta, dünyevi olmayan cennet ve cehennem kavramları ilk burada ortaya çıkmış.
Hatta Miraç olgusu da benzerliklerden birisidir.
Musevilik, Hristiyanlık, Müslümanlık için neler söylediysek bunun içinde aynılarını söylüyorum.
Animizm, Tengricilik, Şamanizm gibi arkaik inanç sistemleri çağımız entellektüelini doyurma ihtimali çok azdır..
Bunlar dinlerin evrimi ve tarihinde en eskide takılıp kalmış dinlerdir.
Din konusunda monoteist dinlerden nasibi kesilmiş olan ve çok meraklı, arayış içinde olanlara peygamberi olan ama tanrısız dinleri, tanrılı olup da peygamberi ve dolayısıyla dini olmayan inanç sistemlerini araştırmayı öneririm.
Bu manada aklıma hemen geliveren, Budizm, Panteizm, Deizm, Ateizm, Agnostizm dinler mağazasında görülmesi gereken tezgahlar.
Dolanır bir bakarsınız.
Beğenmezseniz, öbür tezgaha geçersiniz.
Saygılar.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
Biliyorum üstünden çok zaman geçti.
Ama eski defterleri karıştırırken gördüm.
Uyumuş yazıyı uyandırmadan duramadım.
Müslümanlar için söylediklerimi Museviler ve Hristiyanlar için söyleyemediğimi, onları kayırdığımı söylemişsiniz.
Sizin hatırınız hoş olsun.
Onlar için de üç beş laf edeyim.
Müslümanlardan ne türden olumsuzluk varsa bunların hepsi de Musevilik'den köken almaktadır.
Hatta Musevilikde bu olumsuzluklar misli misli daha fazladır.
.
Ayrıca, Müslümanlığın başlangıçta bir tür Musevi mezhepi olarak çıktığını sonra ayrıştığını da düşünüyorum.
İlk kıble, abdest ama usulleri, oruç,namaz kılma, kurban ritüelleri, gıdaları temiz olup olmamalarına göre tasnif etmeleri, kadınlara ilişkin olumsuzluklar, kendinden olmayanların hukuku hakkındaki yöntemler...
Çoook, ama çook fazla benzerlik vardır.
Biraz zorlarsak şunu demek mümkün.
Müslümanlık ayrı kitabı olan bir Musevi mezhebidir.
Hristiyanlık da Müslümanlığa benzer şeklide Musevilikten türemiştir.
Hristiyanlığın Museviliğe benzerlikleri Müslümanlara kıyasla daha azdır.
Ancak Hristiyan öğretisi ve pratiği içinde ne kadar olumsuzluk varsa, bunlar da Musevilik kökenlidir.
Özellikle vurgulayarak belirteyim.
Müslümanların çoklukta olduğu bir toplumda yaşıyorum.
Bu nedenle kişisel olarak gündelik yaşamda hep Müslümanlıkla ilgili arızalara şahit oluyor, rahatsızlığını yaşıyorum.
İslamiyet aleyhinde daha çok yazmış olmamın tek sebebi budur.
İnsanlara asla Hristiyan ya da Musevi olmalarını salık vermiyorum.
Aslında insanlara gündelik yaşamlarına ilişkin dünyevi laflar söyleyen tanrıları inandırıcı bulmadığımı söylemeliyim.
Aynı zamanda kahve falı kıvamında kozmolojik açıklamaları da inandırıcı bulmuyorum.
Sözde monoteist sayılan Ortadoğu dinleri ise uzak durulması gereken yanlış yollar.
Herkesin çok tanrılı olduğunu düşündüğü ve aslında sözde(?) monoteist dinlerin ataları olan Grek, Roma, İskandinav tanrılarından oluşan panteonlar da çok inandırıcı değildir.
Zerdüştlüğü çok incelemedim.
Ama gördüğüm kadarıyla onun da Musevilik, Hristiyanlık, Müslümanlık üçlüsüne benzer yanlarını olduğunu anladım.
Elbette farklılıklar da var.
Hatta sonraki üç sözde tek tanrılı dine hayli etki etmiş olduğunu da söyleyebilirim.
Dualite, iyilik ve kötülüğün mücadelesi, iyi ve kötü ilahi varlıklar, ayrı bir boyutta, dünyevi olmayan cennet ve cehennem kavramları ilk burada ortaya çıkmış.
Hatta Miraç olgusu da benzerliklerden birisidir.
Musevilik, Hristiyanlık, Müslümanlık için neler söylediysek bunun içinde aynılarını söylüyorum.
Animizm, Tengricilik, Şamanizm gibi arkaik inanç sistemleri çağımız entellektüelini doyurma ihtimali çok azdır..
Bunlar dinlerin evrimi ve tarihinde en eskide takılıp kalmış dinlerdir.
Din konusunda monoteist dinlerden nasibi kesilmiş olan ve çok meraklı, arayış içinde olanlara peygamberi olan ama tanrısız dinleri, tanrılı olup da peygamberi ve dolayısıyla dini olmayan inanç sistemlerini araştırmayı öneririm.
Bu manada aklıma hemen geliveren, Budizm, Panteizm, Deizm, Ateizm, Agnostizm dinler mağazasında görülmesi gereken tezgahlar.
Dolanır bir bakarsınız.
Beğenmezseniz, öbür tezgaha geçersiniz.
Saygılar.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
On 17.11.2014 20:49, ZEKI SAHIN wrote:
BURADA "ATEİSTİM-MATEİSTİM" DEYİP SADECE MÜSLÜMANLARA SÖVÜP SAYANLAR MUHTEMELEN GİZLİ DİNLİ KRİPTO KİMLİKLİ KİMSELERDİR.
EĞER, DİN BAHSİNDE ALAY ETMEK VE HAKARET ETMEK İÇİN MÜSLÜMANLAR İÇİN SÖYLEDİKLERİNİ HRİSTİYANLAR VE YAHUDİLER İÇİN DE SÖYLEYEBİLİYORSALAR GERÇEKTEN "ATİST" OLDUKLARINA İNANIRIM. BİRİNE SÖVÜP ÖBÜRÜNE SÖVMEMEK DURUMU VARSA ORTADA BİR KALLEŞLİK VE SAHTEKARLIK VAR DEMEKTİR.
SAMİMİYET VE DÜRÜSTLÜK OLMAYINCA SÖZLERİ ETKİSİ OLMAZ.
On Monday, November 17, 2014 6:32 PM, "tamerolgun htamerolgun@gmail.com [Ozgur_Gundem]" <Ozgur_Gundem@yahoogroups.com> wrote:
Şimdi biliyorum ki, üzerine yorum yaptığım makale için, bazıları öne atılacaklar.
Vay dinimize küfrediliyor diyecekler.
Ben bunun önünü alayım.
Ve zaten söz konusu makaleye yönelik çok ağır hakaretlerle bezenmiş cevaplar var.
İnsanlıktan çıkmış, insan görünümlü vahşi canavarlar, akıl ve izan dışı işlere bulaşmış olanlar, her türlü değerini tüketmiş olanlar, kendini suçlu/mücrim ve pis/kerih ilan edenler, günahkar Yezit olanlar, dine düşmanlık besleyen mel'unlar diye başlayan uzun bir hakaret cümlesinden sonra Allahın lanetiyle lanetlemişler zavallı yazarı.
Evet, makalenin yazarı benim de paylaştığım fikirleri biraz daha sert tonda açıklamış, o kadar.
Küfretmiş mi, evet, bu kaçınılmaz.
Hakaret var mı, bana göre yok.
İnsanlar İslama karşı olabilirler, netekim ben de karşıyım.
İnsanlar İslamın sizce değer olan şeylerini değersiz bulabilir.
İnsanlar İslamın peygamberini makbul bir kişi olarak görmeyebilir.
Buna hakları yok mudur sizce?
Nasıl ki, bir çokları AtaTürk'ü sevmek zorunda olmadığını bağıra bağıra söylüyor.
Nasıl ki, bir çokları modern dünyanın bence çok değerli fikir ve bilim adamlarını sapkın, akıl ve izandan yoksun, ahlaksız, mel'un falan buluyor.
Başkaları da benzeri şekilde düşünemez mi?
Bütün dünya Hz.(Sırf Müslümanlara saygı olsun diye Hz.) Muhammed'i saymak ve sevmek zorunda mı?
Hz. Muhammedin kendisine, sözlerine, öğretisine itibar etmeyenler hakkındaki hükmünüz nedir?
Hükmünüz, katli vacipten ibaretse yandı gülüm keten helva..
Hani Osmanlının toleransı vardı, hani İslam devletleri başka dinden olanlara müsamaha göstermişti?
Misal Yahudiler, Hristiyanlar açısından Hz. Muhammed dört dörtlük bir kafirdir, başka türlü düşünmeleri mümkün mü?
Küfür bilinen ya da kabul edilmiş bir gerçeğin inkarıdır.
Arapçası bir şeyin üzerini örtmek demektir.
Bu nedenle, Müslüman olmayan herkes küfreder, küfretmek zorundadır.
Başka dinden olanlar için küfretmek bir zorunluluktur ve temel bir insan hakkıdır.Sonuçta en akılsız Müslümanlar dahi başkalarını zorla inandırmak ya da inandığını ikrara zorlamak hakkının olmadığını bilir, bilmeli.
Dolayısıyla vay birileri benim dinime küfrettiler diye ortaya çıktığında bilmeli ki, Müslüman olmayanlar her zaman küfreder, küfretmek zorundadır, ve bu onların en temel insan haklarındandır.
Bir de hakaret, tahkir, küçük düşürme, alay etme konusu vardır.
Evet, Müslümanlar ya da başkalarının dinleri, kişilikleri, aileleri, haklı bir değer verdikleri hiçbir şey küçümsenemez, küçük düşürülemez, alay edilemez.
Bu da bir insan hakkıdır.
Bir de fikirler ve fikir özgürlüğü vardır.
Hakaretle fikir özgürlüğünün arasında çok az mesafe vardır.
Sınır çizmek çoğu zaman zordur.
Ancak, yine de bazı ölçüler vardır.
Adı üstünde fikir özgürlüğü dediğimizde bir fikir ve onun açıklanması ön plandadır.
Elbette bizzat tahkirin kendisi bir fikir değildir.
Bir de niyet önemli.
Elbette niyet okuyuculuğu yapmak kimsenin haddine değil.
Ancak kötü niyeti açığa vuran haller ve sözler de vardır.
Batı dünyasında politik doğruluk denilen bir kavram vardır.
Örneğin, zencilere asla negro diyemezsiniz, bu hakaret sayılır, kıyametler kopar.
Homoseksüellere ibne diyemezsiniz, bu hakarettir.
Kör, sağır, sakatlara engelli demek iyi bir tercihtir, tersi rahatsız eder.
Boyu kısa olana bodur demezsiniz, en azından nezaket dışı olur.
Türklere karakafalar diyemezsiniz, ırkçılık işaretidir..
Ve bunun gibi..
Evet, içinde fikir olmayan, salt küçük düşürme, alay etme anlamı taşıyan her şey hakarettir.
Örnek vereyim, genelev çalışanlarından bahsediyor olalım.
Belki bir iş nedeniyle, misal belediye encümen toplantısında konuşuyor olalım..
Bu kadınlarla ilgili bir şeyler anlatırken fahişeler, orospular diye biliriz, nezaket dışı olur, ama yine de böyle söylemek mümkün.
Genelev çalışanı desek politik doğruluk adına daha uygun olur elbette.
İletilen fikir sadece küçümseme, hakaret, tahrik, alay etme anlamı taşıyorsa bu elbette hakarettir.
Hoplayıp zıplayacak olanlar için en başta belirteyim.
Kulağınız ve beyniniz alışsın.
İslamiyet sizlere anlatıldığı kadar sağlam, faziletler sahibi değildir.
İslamiyet başta olmak üzere bütün dinler gerçek üstü, kanıtlanamaz, büyüklere masallar kabilinde şeylerdir.
Yaşlı başlı insanların ciddi ciddi bu konulara vakit ayırması, tartışması, bunları en sağlam gerçeklermiş gibi büyük bir özgüven içinde anlatmaları bana sadece ızırap vermektedir.
Şimdilerde kimselerin beğenmediği eski Roma, Yunan dinlerinden, Şamanizmden falan daha üstün olduğunu hiçbir zaman düşünmedim, ve bunu da her zaman açıkladım.
Ne ideolojik bir tercih olarak, ne de tanrıyla kişi arasında kişisel bir akit olma yönüyle hiçbir faydasının olmadığını, hiç bir sözünün kanıtlara dayanmadığını, açıklayıcı olmadığını, bir bilgi iletmediğini ben de sık sık söyledim.İslamın ideolojik anlamda başarılı olmadığı çok açıktır.
2014 yılı itibariyle doğrudan askeri işgal altında, ya da idari, askeri, ekonomik vesayet altında olmayan tek bir Müslüman toplum yoktur. (O.P.)
Aslında Arap toplumlarında 1000'li yıllardan itibaren, Türk ve Farisi toplumlarda 1500'lerden sonra İslamiyetin bir çürüme, gerileme, toplumsal bir çözülmenin gerekçesi olduğunu görüyoruz.
Günümüzdeki haliyle milyarlarca insan tarafından paylaşılmış bir şizoid hal görünümündedir.
Bu konuda Ali Bulaçın tespitlerini de olduğu bir söyleşiyi size sunuyorum. http://timeturk.com/m/haber.asp?id=594669.
Erol İrdelmen : Dindarlığın psikiyatrik tetkiki. http://blog.milliyet.com.tr/dindarligin-psikiyatrik-tetkiki/Blog/?BlogNo=409335
İslamiyet için Şizoid diyorum, çünkü gerçekle bağını kopartmış bir söylence halindedir.
Elbette adına İslamiyet denilen bütün bu söylenceyi ortaya atan kişi için de benzeri şeyleri söylemek mümkün.
Sonuçta şimdi bile zaman zaman Allah ya da peygamberden ilham aldıklarını söyleyen kişiler vardır.
Bunların bazıları doğrudan psikiatri kliniklerinin salonlarında ve koğuşlarındadır.
Bazıları ise popüler ilahiyatçılar olarak kamuoyunun önündedir.
Adnan Hoca, Hasan Mezarcı hatta Fitnebaz Hoca ve bazı başka ilahiyatçıların Allahtan, peygamberlerden, evliyalardan ilham aldık dediklerini biliyoruz.
İlham almak ne demektir, vahiyden farkı nedir?
İlahi varlıklar halinde ortaya çıkan ruh, tanrı, ve diğer ilahi kişilikler kişinin kendi bilinci ve evrendeki bilinmezlikler için insan beyninin otomatik olarak ürettiği soyutlamalardır.
Otomatik olarak diyorum, çünkü insan beyni, bilinci ve zekası evrende ve kendinde bildiği ve bilmediği her şeyi kendi zihninde gerçeği temsil eden zihinsel bir örüntüyle temsil edecek şekilde evrimleşmiştir.
Bildiklerimizde bir sıkıntı yoktur, onları zihnimizde az çok gerçeğe uygun şekilde tanımlarız.
Ancak, kendi benliğimiz ve evrendeki diğer bilinmezlikleri zihnimizde temsil edecek kadar veriye sahip olmadığımızdan onları bilinmezlik, tanımsızlık ifade eden soyutlamalarla temsil ederiz.
Açıkçası ruh, tanrı, melekler, cinler, periler ve diğer her şey böyledir, bilmediğimizin ikrarı, bilmediklerimizi tanımlamakta kullandığımız metaforlardır.
Bildiğimiz her şeyin onun doğası, şekli ve özellikleriyle bağdaşan bir adı vardır.
Bilmediğimiz her şeyin ise onun doğası, şekli ve özelliklerinin bilinmezliğini, tanımsızlığını anlatan bir başka adı vardır.
İnsanlık artık kritik bir bilgi ve bilinç seviyesini aşmıştır.
İnsanlar artık kendi bilinci ve evren hakkında bilmediği şeyler için bir metafor kullanmak zorunda değildir.
Onun yerine basitçe cehaletin ikrar edilmesi yeterlidir.
Bilmiyorum, anlamadım, farkında değilim, cahilim demek artık bir meziyettir.
Evet, insanlık evrenin doğasını, başını, sonunu, özelliklerini tam olarak bilmiyor.
Bu cehaletimizi bilmek ve ikrar etmek bizi gerçek üstü bir Allah metaforundan kurtaracaktır.
Evet, insan bilincinin, benliğinin doğası hakkında da bilmediklerimiz, ya da gönlümüze uymayan şeyler vardır.
Bu konudaki cehaletimiz, ya da egomuza yönelik korkularımızı ikrar etmek bizi ruh safsatasından, metaforundan kurtaracaktır.
Ortalama bir insan için kendi bilincinin yüksek seviyede bir yazılım ve donanımla ifade edilmesi korkutucu, depressif etkisi olabilir.
Bununla artık yüzleşebiliriz.
Aynı şekilde ölüm konusunda da bilinmezlikler ya da duygusal anlamda sıkıntı veren gerçekler olabilir.
İnsan bilincinin bunlarla da yüzleşecek kadar güçlü olduğunu düşünüyorum.
Kısacası dine gerek yoktur.
Ne bir şeyleri açıklamak anlamında.
Ne rahatlatıcı olma anlamında.
Din özellikle ahlak üretme konusunda tam bir başarısızlık hikayesidir, dört dörtlük ayak bağıdır.
Sosyal gelişme ve ilerlemenin önünde kocaman bir baraj gibidir.
Saygılar.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
__._,_.___
Reply via web post • Reply to sender • Reply to group • Start a New Topic • Messages in this topic (1) Guruptan ayrilmak icin, icin asagidaki adrese bos bir eposta gonderin:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
.
__,_._,___
a45UyF587661
^^^^^ - vvvvv
^^^^^ - vvvvv
Alis grave nil Hicbir sey kanatlari olandan daha hafif degildir. (Pontifical Katolik Universitesi dovizi) Latin Atasozu |
BAKARA - 256 dinde zorlama yoktur... *** NISA - 89 onlar sizin kendileri gibi kafir ve boylece es olmanizi isterler. Allah yolunda goc etmedikce onlardan dost edinmeyin. bunu kabul etmez de yuz cevirirlerse onlari tutun, buldugunuz yerde oldurun... TEVBE - 5 hurmetli aylar cikinca Allah a es kosanlari nerede bulursaniz oldurun. yakalayip hapsedin. gelip gececekleri butun yollari tutun. fakat tovbe ederler, namaz kilarlar ve zekat verirlerse onlarin pesini birakin... ENFAL - 65 ey peygamber inanlari savasa tesvik et. eger icinizden sabirli yirmi kisi bulunursa onlarin ikiyuzune galip gelir. ve eger sizden yuzkisi olursa, kafirlerin binini yener. cunku onlar hicbir seyden anlamaz guruhturlar. ENFAL - 66 simdi Allah yukunuzu hafifletti. bildi ki sizde muhakkak bir zaaf var. artik sizden sabirli ve metanetli yuz kisi olursa ikiyuzunu yenerler. eger sizden bin kisi olursa, Allah in izniyle ikibine galebe calarlar. Allah sabir ve sebat edenlerle beRABerdir. |
Atesin altin ve gumusun paslarini giderdigi gibi, bir muslumanin hastaligi da onun gunahlarini giderir (Ibn Mace, Tib 18) Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin. Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor. Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor. |
Risale-i Nur , Kuran in bir mucizesi oldugundan herseyde bir marifet penceresi acmistir. Bu kitap, Kuran a ait bir sirri cozerek bir yillik bir isi bir saatte bitirecek duruma gelmistir... Risale-i Nur, Musa peygamberin asasi gibi nereye degdiyse oradan su cikarmistir Said-i Nursi nin Mesnevi-yi Nuriye adli yazisindan |
Kim Kemalci milliyetcilerle birlikte Yunana karsi gelirse ser'an kafirdir. Delibas Mehmet -1920 Ingiliz Karadeniz Ordu Komutani General Milne'nin Londra'ya Ingiliz Genelkurmayi'na yazdigi rapor'dan |
Adana, Maras, Ayintap ve Urfa gibi en eski Islam memleketleri Fransiz zabitlerinin idaresinde Ermeni kin ve ofkesine, Ermeni ruhunun yirtici kabalik ve dusmanligina yenecek, parcalanacak bir av gibi terkedildi. (09 Mayis 1920) K.ATATURK |
Onemli olan aydinlar degil kitlelerdir. Cunku onlari kandirmak cok kolay. Joseph GOEBBELS (Hitler in Propaganda Bakani) |
Daha gun o gun degil, derlenip durulmesin bayraklar. Dinleyin, duydugunuz cakallarin ulumasidir. Saflari siklastirin cocuklar, Bu kavga fasizme karsi, bu kavga hurriyet kavgasidir. Nazim Hikmet Ran |
Parayla toprak almayacagiz. Topraklari isgal edecegiz David Ben Gurion, Israil Basbakani Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER 0532 233 31 52 |
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder