15 Ocak 2015 Perşembe

Bir hakaret muhabbetidir gidiyor....

Açıklık getirelim. Ne hakarettir, ne değildir?

Bir karikatür çizilmiş, çinayetler işlenmiş, bir ülke değil, bir sürü ülke birbirine girmiş, ortalık karışmış, toz duman içinde.

Binbirçeşit komplo teorisi konuşuluyor. Müslümanlar tahrik edilmek istenmiş, ya da Avrupalılar Müslümanlara karşı tahrik edilmek istenmiş.

Ben de soruyorum, neden hiç kimse sormuyor. Müslümanlar neden bu kadar tahrik olmaya hazır. Neden herkesin elinde bir bıçak, bir tabanca, bir tüfek var?

Üstelik olup bitenleri ayıplayan İslam aleminde nedense hep ama'lı cümleler var. Hep bir hafifletici sebep arayışları var.

Başbakanı, cumhurbaşkanı, bakanları, köşe başı tutmuş mürteci ya da samimim dindar yazarları hepsi söz birliği etmiş. Hakaret var, hakaret var, bir çığrışma, bir öfke fırtınası.

Kırmızı görmüş boğa gibi, akıl dışı, anlamsız bir öfke fırtınası. Doğrusu ben de korktum bu zorbalıkta, bu dayatmacı ortamdan. Ancak, bilmelisiniz rahatsız edici, korkutucu ve en önemlisi haksızdır bu. Müslüman alemine karşıdan bakınca görülen budur. Zorbalık, dayatmacılık. Korkunç, ürkünç bir şey.

Karikatür yanda, bana sorarsanız hakaret falan yok.  Hatta adam başına bir iş gelmiş, Müslümanı yanında görmek istemiş, onu söylüyor. Diyorum ya, korkumdan yüzünü boyadım, karikatürün.

Bu karikatür için Twiter, Facebook bloke edilecekmiş, Cumhuriyet gazetesi yanlış yapar da bunu yayınlar diye ablukaya alınmış, gazete daha yayınlanmadan tedbiren yayın evinden çıkan kamyonlar durdurulmuş. Bunlar haddini aşan işler.

Müslüman olmayan birisinin Muhammedin yüzünü çizmesi hakaret değildir, güzel kardeşim. Muhammedin yüzü çizilmez diye söylenir. Bu Müslümanların kutsalıdır, öyle olabilir. Hristiyanların, Musevilerin ve diğerlerinin değil. Onları bu konuda zorlamanız, dayatmanız doğru değil. Nasıl başka dinden olanları namaz kılmaya, oruç tutmaya, hacca gitmeye zorlayamıyorsunuz, işte onun gibi. Başkalarına kendi dininizi, kendi kutsallarınızı dayatamazsınız. Doğruyu eğriyi yerli yerine koyalım. Dine, insana saygı o değil.
Sizin dayatmalarınız, zorbalıklarınız yanlış olan. Ben Müslüman değilim misal. Neden beni zorluyorsunuz, neden beni benim için kutsal olmayanı kutsamaya zorluyorsunuz. Birileri size zorla istavroz çıkartsa ne hissederdiniz? Başka başka şeyler değil, aynıdır.

Kimileri Muhammed der, kimileri Hazreti Muhammed der. Kimse mecbur değil. Zorbalığa gerek yok. Hakkınız da yok.

Peki dine hakaret nedir? Onu da anlatayım. Yine internete, batı medyasına döner bakarsanız başka karikatürler, resimler ve videolar da göreceksiniz. Ben gördüm. Muhammedi haydi sizin gül hatırınız için Hz. Muhammed diyelim domuz olarak çizenler var. Kur'anı ayaklarının altına alıp poz verenler var. Üstüne işeyenler var. Sırf hırtlık olsun diye yakanlar ve bunu kamuoyuna sergileyenler var. Aslında çok fazla malzeme var. Evet, işte bunlar hakarettir.

Kızacaksanız, hoplayıp zıplayacaksanız işte bunlara kızacaksınız. Charlie Hepdo'nun başka karikatürleri de vardır. Bunlarda iletilen mesajların bazıları belki de hakaret kapsamına girebilir. Ama yandaki karikatür hakaret anlamı taşımaz. Hatta tam tersine iltifat bile sayılabilir. Adam bir mağduriyet yaşamış, Müslümanı yanında görmek istemiş, mesaj bu. Size ters gelen peygamberin yüzünün çizilmesi. Batılı bunu anlamamış, önemsememiş. Ama bu ne hakaret, ne suç, ne ahlaksızlık. Belki sadece duyarsızlık olabilir. Ama kesinlikle dine hakaret değil.

Birde şu yakma olayı var. Hırtlık olsun diye yakarsanız hakarettir elbette. Eskimiş, eprimiş Kur'anları ne yapacaksınız, bunları nasıl tedavülden kaldıracaksınız. Bu amaçla yakarsanız bu başka. Sonuçta siz de bu noktaya gelince yakacaksınız. Başka yolu var mı, varsa söyleyin. Her şey bağlamıyla(context) bir irdelenmeli.

Doğru şeylere doğru tepki göstermek lazım. Bir Hristiyan peygamberin yüzünü çizebilir. Seni rahatsız ediyorsa, o dergiyi almazsın, yüzün çevirirsin, bakmazsın, olmadı rahatsızlığını açıklarsın. Ama öldüremezsin kardeşim. Yandaki karikatür böyledir. Gördün, baktın, huzursuz mu oldun, yüzünü çevir kardeşim. Bakma. Gözlerini yum. Ama üstüme saldırma, gırtlağıma yönelme, ceddime sövme. Haddini aşarsın, hakkıma tecavüz etmiş olursun.
Çok ince nüanslar vardır. Sen de artık bu kadar incelikten anlayacak kadar kamil insan olduğunu, medeniyet sahibi olduğunu bir zahmet gösteriver kardeşim.

Kızacaksan sana doğru hedefi ben göstereyim. Kur'anı ayaklar altına alanlar, üstüne basanlar, çiğneyenler, üstüne işeyenler, sırf itlik olsun diye basın önünde yakanlar, peygamberi zavallı, aciz, düşkün gösteren çizimleri üretenler var. İşte bunlar hakaret ediyor kardeşim.
Bunlarla uğraşacaksın.

Uğraşacaksın da ne yapacaksın? Pariste AVM mi yakacaksın? Londra metrosuna gaz mı sıkacaksın? Berlin'de kalabalıkların üstüne araba mı süreceksin? Ülkene gelmiş batılı turiste tecavüz mü yapacaksın? Batılı toplumların üstüne atom bombası mı atacaksın. Bunun da bir ölçüsü var. Bi zahmet onu da sen düşün artık.

Paşa gönlünüz bilir. Ben emir kipinde yazdım diye tersleşmeye niyetlenenler olabilir. Anlamsız, gereksiz, hedefsiz, yanlış tepkiler, hırçınlıklar size zarar veriyor. Bana değil. Çünkü ben yanlışa sahip çıkmam.


Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA


Davutoğlu ateş püskürdü!

15 Ocak 2015 Perşembe - 9:35 | Son Güncelleme : 15 01 2015 - 9:49

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Brüksel seyahati öncesi Esenboğa havalimanında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İşte açıklamasından satır başları:

Charlie Hebdo karikatürü:

Basın özgürlüğü hakaret anlamına gelmez. Türkiye'de geniş kitlelerin  bu anlamda derin hassasiyetleri var. Hal böyleyken HZ. Muhammed'e hakaret içeren karikatürü yayınlamak açık bir tahriktir.Birileri bunu asıyorsa açıkça bu tahriktir. Hz. Peygamber'e yapılan hakarete karşı çıkarız, hiç kimse bunu yapamaz. Hakaret edilmesine izin vermeyiz. Bu kadar hassas bir süreçten geçiyoruz.

Neredeyse gelin bize saldırın gibi bir karikatürü yayınlıyorsunuz ama biz gereken tüm güvenlik önlemlerini aldık. Bu bir baskı değildir.Basın özgürlüğü ile hakaret alçaklığını yanyana koymayız.

http://www.gazetevatan.com/davutoglu-ates-puskurdu--717387-gundem/


a45UyF587661-150115120016-06
^^^^^ - vvvvv

 

Ya Rabbi! Ben sana cennet icin degil, cehennem korkusu icin de ibadet etmiyorum.

Hz.Ali

Din, dunya hayatini tanzim ve dunyayi iyi ve adilane idare etmek icin gonderilmistir.

Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.

Ben anlamiyorum! Ya sen?

Cehennemliklerin sucu seks ve icki idi.
Cennetliklerin mukafati da seks ve icki...
Gelecektekiler bizim safligimiza guluyorlar.
Sen anliyor musun?
Ben anlamiyorum!
Huri ve fahisenin farki nedir?
Biri Allahin calisani, digeri kulunun...
Inananlarina rusvet olarak huri veren Allah ve genelev olan cennet!
Hangisi gunahsiz?
Caresizlikten karnini boyle doyuran fahise mi?
Yoksa vucudunun hazzi, kullarin iyi islerinin mukafati olan huri mi?
Sen biliyor musun?
Ben bilmiyorum!

Sadik Hidayet
17 Subat 1903 te Tahran da dogdu,
9 Nisan 1951 de Paris te 48
yasinda canina kiyip bu dunyadan goctu...


Grup eposta komutları ve adresleri                   :
Gruba mesaj göndermek için...........................: ozgur_gundem@yahoogroupscom
Gruba üye olmak için                                      : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroupscom
Gruptan ayrılmak için....................................: ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroupscom
Grup kurucusuna yazmak için                          : ozgur_gundem-owner@yahoogroupscom
Grup Sayfamız..............................................: http://groupsyahoocom/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz      : http://orajpoyrazblogspotcom/ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder