Nurullah AYDIN : ARAPÇILARIN TÜRK DÜŞMANLIĞI
31 Ağustos 2015-ANKARA
Arap hayranlığı neden? Dinci TV'lerde Türk tarihinin kahramanları yok. Arap kahramanlarını yüceltecek yalan yanlış menkibeler, beyinlere dini değerler adıyla yutturuluyor.
Anadolu insanı gittikçe Arap kültürü, tarihi ile asimile ediliyor.
Türk, Arap ilişkilerine tarihi gerçekler açısından bakalım da anlamlandıralım.
Arab menaibinde ve bilhassa Tefsir ilimlerinde; Türkler insanlık düşmanı bir canavar şeklinde tasvir edilmişlerdir. Akıl ve izana sığmayacak iftiralara uğramışlar ve ezcümle yamyamlıkla itham edilmişlerdir.
Buhar-i, Tabar-i, Al-Bağdad-i, Al-Balhi, Beyzavi, Makdisi, Nesefi, Nüveyri, İbn'il Esir ve diğerleri; yecüc ve mecüc'ün aslında Türkler olduğunu ve hem Araplara hem de insanlığa felaket getirici yaratıklar olduğunu savunmuşlardır.
Al-Bağdad-i;Lubab üt-Tevilfi maani-it Tenzil adlı kitabında: yecüc ve mecüc'ün Türkleri tanımladığını belirterek yecüc sözcüğünün aslı ateşin seraresi ve ışığı anlamına gelen Ecic ünnar maddesindendir, onların bu adla çağrılmalarının nedeni ise "kesret ve şiddetleri itibariyle Ecic'e benzetilmelerindendir. Neslen Yafes ibn Nuh evladındandırlar ve Türkler onlardandır. Bu Türklerin ileri kollarının Suriye ve Horasanda bulunduğunu anlatır.
Ahmed-i İskendernamesinde; Türk her şeyi yakıp yıkan yaratık olarak tanımlanmıştır.
İbn Haldun un Mukaddime kitabında; Türkler, hırsız ve talan ruhlu, kaba ve haşin, ayağını bastığı heryeri harabeye çeviren,kanun ve hukuk duygusundan yoksun diye tanımlar.
Türklerle Arapların ilk savaşı; M.S.642 yılında Horasan, Maveraünnehir (Ceyhun, Seyhun) ve Tohoristan bölgelerinde olmuştur. Arap orduları, Türk Yurtlarına saldırmışlardır. Arap tarihçilere göre güya Türkler 732 yılına kadar dayanabilmişler ve kafirler dağılmışlardır. Arapların; Türk Yurtlarında akıttıkları oluk oluk kan M.S.1000 li yıllara kadar devam etmiştir. Türk Kentlerinin Araplar tarafından yakılıp yıkılması, çocuklarının kadınlarının kitleler halinde kılıçtan geçirilmesi, esir alınıp köle olarak Arabistan'a getirilmesi "cihat" gereği gösterilmiştir. Arap hutbelerinde "Ey Allahım; Türklere ait ne varsa her şeyi yok et, onların güçlerini çökert, üzerlerine felaket yağdır" diye dualar edilmiş. Cemaatlerden de" hayır temenni etki, Allah onların ayaklarının altına buzlar yerleştir de kayıp düşsünler diye dualar istenmiştir.
Araplar; 1900 yıllarda Anglo-saksonlarla işbirliği yaparak Türk'ü arkadan harçerlemiş ve topraklarına onları yerleştirerek, Güney bölgelerimizin işgaline yardım etmişlerdir. Türklerin içlerine sızarak genellikle şeyhülislamlık makamlarına gelmişler. Çıkardıkları fetvalarla, Anadolu Türklerini aşağılamışlar, yönetimin güvenine dayanarak Kavm-i Necip (üstün kavim) unvanıyla her türlü hileye başvurmuşlardır. İngiliz Lawrence'le işbirliği ederek onları korumak amacıyla orada bulunan Türk askerini arkadan harçerleyerek Arap çöllerinde binlerce Vatan evladını şehit etmişlerdir.
1965 yılında BM de Kıbrıs oylamasında Türkiye aleyhine oy kullandılar.1976 yılında BM de Türkiye'nin Kıbrıs ı terk etme oylamasında da çekimser kalarak Türkiye aleyhine karar çıkmasına neden oldular. 1975 yılında Mısır Başkanı Enver Sedat; Kıbrıs'a dönen Makarios a kardeşlik telgrafı çekmiştir. O dönemde Filistin Kurtuluş Örgütü lideri Yaser Arafat; Kıbrıs Rumlarına "Biz sizleri kardeş mücadeleciler sayıyor, sizin zaferiniz bizimde zaferimiz olacaktır çünkü Düşmanımız ortak düşmandır." demiştir. Makarios'un ölümünde tüm Arab Ülkeleri Bayraklarını yarıya indirerek 3 günlük yas ilan ettiler.
Bir Arap ülkesinin Türk Liderin ölümü üzerine yas ilan ettiğini, bayrakları yarıya indirdiğini gördünüz mü, duydunuz mu?
Türk'ün 7000 yıllık İslamiyet öncesi şanlı Tarihi görmezden gelinerek, 1071 başlangıç alınarak MS 642 den bugüne Arab'ın Türk'e olan kini yok sayılmıştır, sayılmaktadır.
Her türlü melanet; Türk'e karşı duyulan genetik kinlerden gelmektedir.
Kendi ırktaşlarına yapılan katliamlara karşı, niye hiç bir Arab'ın sesi çıkmaz da Türkiye'den birileri sokağa dökülür? Çelişki değil mi?
Türkiye'de Emeviler, Selçuklular ve Osmanlılar dönemi gelip yerleşen 7 milyon Arap sinsice tarikat ve cemaatlerde yuvalanarak, millet, ümmet kavramları altında Arap inancını, düşüncesini yaşayışını, liderlerini, tarihini, kültürünü telkin etmektedirler.
Türk Milleti; gerçekleri görmek, anlamak, uyanmak zorundadır.
GüNüN SöZü: Mensubu olduğun milletin değerlerini tarihi kimliği ile bil ve hisset.
a45UyF587661-150901110704 Oraj Poyraz oraj_poyraz@alpinaasia.com
2015/09/01 12:00 1 39 undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com
Resulullah (sav) a bir hirsiz getirilmisti.
Oldurun onu! diye emretti.
Kendisine:
Ey Allah in Resulu, bu adam sadece caldi denildi.
Bunun uzerine Oyleyse (elini) kesin! dedi ve derhal eli kesildi.
Sonra ayni adam ikinci sefer getirildi.
Yine: Oldurun onu! diye emretti.
Kendisine:
Ey Allah in Resulu, bu adam hirsizlik yapti dendi.
Bunun uzerine Oyleyse kesin! dedi ve derhal sol ayagi kesildi.
Sonra ucuncu sefer getirildi ve hirsizlik yaptigi soylendi.
Hz. Peygamber:
Oldurun onu! diye emretti.
Kendisine:
Ey Allah in Resulu, bu adam hirsizlik yapti denildi.
Bunun uzerine: Sol elini kesin! diye emretti.
Sonra ayni adami dorduncu kere getirdiler.
Oldurun onu! buyurdu.
Kendisine:
Ey Allah in Resulu, bu adam hirsizlik yapti dediler.
Bunun uzerine Sag ayagini da kesin! diye emir buyurdu.
Ayni adam besinci sefer getiririldi. Hz. Peygamber (sav): Oldurun onu diye emretti.
Hz. Cabir (ra) der ki:
Adami goturup oldurduk.
Sonra suruyerek goturup bir kuyuya attik.
Uzerini de tasla doldurduk.
Ebu Davud, Hudud 20, (4410); Nesai, Sarik 15, (890, 91)
Hadis No. 1603
Risale-i Nur a karsi cikilamaz (itiraz) .
yapilacak her itiraz en ulu kisilerden , Kutbu l Azam dan da gelse aldirirs edilmemeli...
Risale-i Nur un Hizmet Risalesi bolumunde.
Islam inanclarinda Kuran bildirilerine karsi cikilamaz, Kuran elestirilemez, Kuran konusunda gundeme gelebilecek bir itiraz kesinlikle suctur.
Islam dunyasinda peygambere Kutbu l Azam denir.
Bu cercevede Risale-i Nur un Kuran ile eslestirildigi gayet aciktir.
Bu tutum islam dinine gore buyuk suctur.
Oysa Risale-i Nur yazari buna aldiris etmez..!!
Safsata [( Ing:Fallacy), (Osm;Kiyasi-i batil)], bir dusunceyi ortaya koyarken ya da anlamaya calisirken yapilan yanlis cikarsamalarin tamamina safsata denir.
Safsatalar, ilk anda gecerli ve ikna edici gibi gozuken ancak yakindan bakildiginda kendilerini ele veren sahte argumanlardir.
Gunumuz Turkce sinde safsata kelimesi kusurlu akil yurutme anlamini kaybetmis, yanlis inanc manasinda kullanilir olmustur.
Oysa, safsata, insanin muhakeme yetisinin yanlis yonde kullanimidir ve cogu kez onyargi, ek$ik bilgi, batil inanclar, duygusallik, yersiz gondermeler, acelecilik, ozensizlik, genelleme, duygu somurusu, Turkce yi kotu kullanma gibi sebeplerden kaynaklanir.
---
Fayda Safsatasi (Fallacy of Pragmacy) :
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder