24 Kasım 2015 Salı

AKP'nin son hamlesi İstanbul'u ranta teslim edecek!

Başlık olumsuz. Ancak, ben aynı fikirde değilim.
AKP'li Fatih Belediyesi bu sefer doğru yoldadır.

Tarihi yarım adanın tarihsel dokusunu yaşatabilmenin tek yolu var.
Tarihi eserlere modern fonksiyonlar kazandırmak.
Tarihi her ev, hamam, cami, medrese, bina bir müze gibi insandan arındırılarak korunmaya çalışmak mümkündür.
Ancak bu durumda bu kadar çok tarihi eserin bakımını, ayakta tutulmasını sağlayabilmek mümkün olmayacaktır.

Tıpkı Venedik gibi, tıpkı tarihsel meydanlarını turizme kazandırabilmiş eski Avrupa şehirleri gibi tarihi yarım ada ancak bu şekilde korunabilir.
Aksi halde insanlar kullanamadıkları tarihi binaları zamanın yıkıcı tesirine terk edecektir.
Ahşap binalar zaten sistematik yangınlarla yok olmuştur.
Taş yapılar ise kendi kendine yıkılmaktadır.

Hatta buna ek olarak zaman içinde tarihi yarım adanın tarihi dokusuna ters şekilde gelişmiş modern ya da çarpık yapılaşmanın da gözden geçirilmesi ve geride kalan özgün tarihi binalara ve eski aslına uygun şekilde tarihi imitasyonlara dönüştürülmesi ve bu şekilde kullanılması düşünülmeli.

Elbette bu işte bir rant değeri doğacaktır.
Elbette birileri bu işten para kazanacaktır.
Bu çok doğal.
Çünkü tarihi korumak üzere yapılacak bir dönüşümün maliyeti olacaktır.
Bu maliyeti karşılamak ancak yeni rant alanları yaratmakla mümkündür.

Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA      


AKP'nin son hamlesi İstanbul'u ranta teslim edecek!

Tarihi yarımadada bulunan hanların otel ve butik otele dönüştürülmesi ile ev pansiyonculuğu yapılmasının önünü açan AKP'li Fatih Belediyesi'nin imar planı değişikliği İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından kabul edildi.

24 Kasım 2015 Salı

İstanbul tarihi yarımadada ev pansiyonculuğu yapılmasını sağlayan proje İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi (İBB) tarafından onaylandı. Böylece AKP, tarihi yarımadayı eşi benzeri görülmemiş bir yağmaya açmış oldu. Yağma planını İBB'ye sunan AKP'li Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, "Boşaltılmış, kaderine terk edilmiş, yok olmaya yüz tutmuş tarihi eserleri kurtarabilmek için bu kararı aldık. Bu binalarda, istenilirse butik oteller olabilir" diye konuştu.

Projede uygulama alanı, tarihi yarımada olarak kabul edilen eski Eminönü ilçesinin sınırları olarak belirlendi. 2008 yılından sonra Fatih ilçesine bağlanan Eminönü'nün sınırlarını, Unkapanı Köprüsünden başlayarak, yine Unkapanı ve Saraçhane üzerinden Yenikapı'ya uzanan Atatürk Bulvarı belirliyordu. Bugün Eminönü'nün bağlı olduğu Fatih ilçesi ile eski Eminönü sınırlarında bulunan ancak yenileme alanı ilan edilen Süleymaniye uygulamanın dışında tutuldu. Kendine özgü kentsel mimarisiyle dikkat çeken Balat ve Samatya semtleri de ev pansiyonculuğu uygulamasının dışında. Ancak bu semtlerde tarihi ve kültürel turizme hizmet verecek perakende ticaret, hediyelik eşya satış, geleneksel el sanatları üretim-pazarlama-sergileme birimleri, yeme-içme faaliyetlerine yönelik birimlerin ağırlıklı olarak yer alması hedefleniyor.

'TARİHİ HANLAR İSTENİRSE BUTİK OTEL OLABİLİR'

Fatih Belediyesi tarafından oluşturulan ve İBB Meclisi tarafından onaylanan projeyi değerlendiren Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Eminönü'ndeki Yeni Cami ve çevresi, eski Postane etrafı, Sirkeci ve çevresi gibi alanların butik otel ve otel olabileceğini söyledi. Yıllar içerisinde toptan ticaret yapılan hanların eski fonksiyonlarını kaybettiğini ve şu anda terk edilmiş, boşaltılmış halde olduklarını söyleyen Demir, "Boşaltılmış, kaderine terk edilmiş, yok olmaya yüz tutmuş tarihi eserleri kurtarabilmek için bu kararı aldık. Bu binalarda, istenilirse butik oteller olabilir" diye konuştu.

'BABADAN KALMA EVDE PANSİYONCULUK YAPILABİLECEK'

DHA'nın haberine göre, tarihi hanların yanı sıra, Nişanca bölgesi gibi geleneksel mimarinin bulunduğu semtlerde de ev pansiyonluğunun yapılmasını teşvik ettiklerini vurgulayan Demir, uygulamanın isteğe bağlı olduğunun altını çizdi. Tarihi yapıların korunması ve restorasyonun zor olduğunun altını çizen Demir, "Babadan kalma eviniz var, ama bakımı zor olduğu için bırakıp gidiyorsunuz. Ev pansiyonculuğunu önerdiğimiz Nişanca ve çevresi gibi yerlerde, geçmişte ev olarak kullanılan ama artık mülk sahiplerinin bırakıp gittiği, yıl yıl çöküşüne tanık olduğumuz evler var. Bu uygulama ile bu kayıpların önüne geçmiş olacağız" dedi. KONUT DOKUSUNUN KAYBOLMASINA NEDEN OLUR İBB Meclisinde görüşülen raporda, "Ev pansiyonculuğu kontrol edilebilir turizm niteliğinde olmamakta ve zamanla konut dokusunun kaybolmasına neden olmaktadır ifadelerine yer verildi. Öte yandan uygulamanın Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğine de uygun olmadığı vurgulandı. Uygulamanın uluslararası anlaşmalarla yükümlü olduğumuz UNESCO mevzuatı açısından da olumsuzluklar taşıdığı belirtilirken, "Kentin sosyal yapısını ve kimliğini bozucu, tarihi ve mimari kimliği yıpratıcı, ticaret alanlarının bütünlüğünü bozucu, konaklamaya yönelik yolcu transferi nedeniyle ulaşımı olumsuz etkileyici nitelik taşıdığı" olduğu ifadeleri de yer alıyordu. Fatih Belediye Meclisinde 6 Mart 2015'te oybirliği ile kabul edilen teklif, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinde oyçokluğu ile geçti. Sponsorlu Bağlantılar

Yurt Gazetesihttp://www.yurtgazetesi.com.tr/gundem/akp-nin-son-hamlesi-istanbul-u-ranta-teslim-edecek-h99586.html


a45UyF587661-151124113740 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2015/11/24  12:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 

Transandantal sayilarin gercek veya karma$ik sayilar alanindaki yeri boceklerin hayvanlar alemindeki yerine cok benzer. Herkes onlarin en kalabalik sinif oldugunu bilir ancak cok az insan onlarin bir ya da ikisinden fazlasini ismen tanir.

Donald R. Newman

Enes bin Malik ( Radiyallahu Anh ) soyle dedi :
Bir adam :
−Ya Rasulullah ! Kafir kiyamet gunu yuzu uzerinde nasil hasrolunur diye sordu.
Rasulullah ( Sallallahu Aleyhi ve Sellem ) soyle cevap verdi :
−Dunyada onu iki ayagi uzerinde yuruten Allah kiyamet gununde yuzu uzerinde yurutmeye kudretli degil midir...buyurdu.

( Buhari - Muslim )
Cehennemle ilgili hadis. Sahihmis bilenler denetlesin.

Din halkin afyonudur

Din-disi elestirinin temelini su olusturuyor: insani insan yapan din degil, dini yapan insandir.
Yani din, henuz kendine erismemis ya da coktan yitirmis bulunulan insanin sahip oldugu kendinin bilinci ve kendinin duygusunu olusturuyor.
Ama insan, dunyanin disinda herhangi bir yere cekilmis soyut bir oz degil.
Insan, insanin dunyasi, devlet, toplum anlamina geliyor.
Bu devlet, bu toplum, dunyanin tersine cevrilmis bilinci olan dini uretiyor, cunku kendileri alt-ust olmus bir dunya olusturuyor.
Din bu dunyanin genel teorisini, onun an$iklopedik ozetleme kitabini, onun halksal bicimdeki mantigini, onun tinselci point d honneur unu (onur sorununu), kendinden gecmesini, ahlaksal onaylanmasini, gorkemli tamamlayicisini, teselli ve aklanmasinin evrensel temelini olusturuyor.
Din insanal ozun dogaustu gerceklesmesini olusturuyor, cunku insanal oz gercek gerceklige sahip bulunmuyor.
Oyleyse dine karsi savasim vermek, dolayli olarak dinin tinsel aromasini olusturdugu dunyaya karsi savasim vermek anlamina geliyor.
Dinsel uzuntu, bir olcude gercek uzuntunun disavurumu ve bir baska olcude de gercek uzuntuye karsi protesto oluyor.
Din ezilen insanin icli ezgisini, kalpsiz bir dunyanin sicakligini, tinin distalandigi toplumsal kosullarin tinini olusturuyor.
Din, halkin afyonunu olusturuyor.
Halkin aldatici mutlulugunu olarak dini ortadan kaldirmak, halkin gercek mutlulugunu istemek anlamina geliyor.
Halkin kendi durumu uzerindeki yanilsamalardan vazgecmesini isteme, halkin yanilsamalara gereksinim duyan bir durumdan vazgecmesini istemek anlamina geliyor.
Oyleyse dinin elestirisi, dinin aylasini olusturdugu bu gozyaslari vadisinin tohum halindeki elestirisi anlamina geliyor .
((http://tr.wikipedia.org/wiki/Din-halk%C4%B1n-afyonudur#cite-note-1)

Din halkin afyonudur (Almanca asli Die Religion ...
ist das Opium des Volkes) Karl Marx in cok alintilanan bir sozudur.
Marx in 1843 yilinda kaleme aldigi Hegel in Hukuk Felsefesinin Elestirisine Katki Giris adli yazida yer almis, bu yazi bir yil sonra Marx in Arnold Ruge ile birlikte yayinladigi Deutsch-Franzosischen Jahrbucher (Alman-Fransiz Yilliklari) adli dergide yayinlanmistir.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Din-halk%C4%B1n-afyonudur


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







1 yorum:

  1. ETTİ BİLE GÖKDELENLER DENİZ KIYILARINI VE DERE YATAKLARINI 1999 SONRASI FAY HATTI DENİLİP GARİBANA EV YAPTIR MAYANLAR FAY HATTINI UNUTTU NE İNŞAATLAR YAPILDI.. SOKAKLARA GÜN IŞIĞINDA GÜNEŞ IŞIĞI DÜŞMÜYOR ARTIK..

    YanıtlaSil