27 Kasım 2015 Cuma

Rıfat Serdaroğlu: TÜRKİYE/YARI AÇIK CEZAEVİ

Rıfat Serdaroğlu: TÜRKİYE/YARI AÇIK CEZAEVİ

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül, MİT Tırlarıyla ilgili haber yaptıkları, fotoğraf yayınladıkları için Sulh Ceza Hâkimi tarafından tutuklandılar ve cezaevine kondular.

2015 yılı Kasım ayının 26 ıncı gününün gecesinde herkesin bildiği, yurt içi ve yurt dışı basın organlarının çarşaf-çarşaf yazdığı konuları haber yaptıkları için gazeteciler tutuklandılar.

Kimse, "Efendim Türkiye Hukuk Devletidir, yargı bağımsızdır" masalını bize anlatmaya kalkmasın.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugün için Hukuk Devleti değildir, Yargı da bağımsız değildir.

Demokrasi görünümlü tek adam yönetimlerinde, "Devletin Sopası" olarak bilinen iki Bakanlık vardır; Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı!

Bu iki Bakanlık emirle yasa dışı uygulamalar yaparsa, kanunları çiğnerse o ülkede kimsenin mal ve can güvenliği kalmamış demektir.

Cumhur'un Başı Erdoğan'ın Anayasa'yı tanımadığını, kendisinin halk tarafından seçildikten sonra Anayasal sistemin kalktığını söylediğini, kendi ağzından defalarca dinledik. Türkiye ilk kez "Ben Anayasa-Kanun dinlemem" diyen bir Cumhurbaşkanı gördü!

Cumhur'un Başı'nın ısrarla vazgeçmediği ve yanından ayırmadığı iki bakanı vardır. Bekir Bozdağ ve Efkan Ala.

Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı olarak 2014 Temmuzunda, Torba Yasa denen ucubenin içine "Sulh Ceza Hâkimleri" ile ilgili değişiklik maddelerini attı.

Böylelikle Özel Yetkili Mahkemeler yerine, Sulh Ceza Hâkimlikleri kuruldu. Bunların kararlarına itiraz mercii olarak da yine Sulh Ceza Hâkimleri gösterildi!

Hiçbir Hukuk Devletinde böyle bir uygulama yoktur. Sulh Ceza Hâkimlerinin ise Bekir Bozdağ tarafından özel olarak seçildiğini basından okumuştuk!

Efkan Ala'yı ise 17/25 olayları sırasında Polis Müdürüne "Savcının emirlerini dinleme. Şimdi 3-5 adam gönderip Savcıyı tutuklattırırım. Bilal'in evine yaklaşan olursa vurun" diye bağırmasından iyi biliyoruz.

Kanunları bir kişi için veya kendi arzuları için böylesine eğip büken kişilerin yönetimde olduğu bir ülke demokrat bir ülke değildir.

Tekrar söylüyorum, bu ülkede kimsenin can ve mal emniyeti yoktur…

Can Dündar ve Erdem Gül'ün yok yere tutuklanıp Cezaevine atılmaları, çakma demokrat Bademlerin eseridir. Benzeri bir olayı 12 Eylül darbesi sonrası Yıldırım Avcı'nın "1946 Seçimleri Türk Demokrasi tarihinin yüzkarasıdır" dediği için Sıkıyönetim Mahkemelerindeki yargılama sırasında yaşamıştım.

İnanın o günler, bu kadar karanlık değildi.

12 Eylül Darbesini yapanlar, işkenceciler hepsi unutuldu gitti, fakat darbeye karşı mücadele edenler hala hatırlanıyorlar. Bu günler de geçecek, Demokrasiyi, Hukuk Devletini katledenler unutulacak ama Can Dündar ve Erdem Gül gibi gazeteciler unutulmayacak.

Türk Milleti, bu hukuksuzluğa bu adaletsizliğe karşı, tavrını koyduğunda bu zulüm dönemi de bitecek.

Tüm Demokratları, tüm vatanseverleri, tüm Atatürkçüleri, ülkenin tüm aydınlarını içine alacak hapishane yapıldı da bizim mi haberimiz yok!

Türk Milletini soyarak zenginleşen ve güç sahibi olduğunu zannedenlerden korkan, adam diye kadın diye ortalıkta gezinmesin, gitsin saklansın!

Bizler buradayız ve tek adam yönetimini demokratik yolla yıkacağız.

Zulmün artsın Badem…




a45UyF587661-151127114131 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2015/11/27  12:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 
--

Bir bayanin gozyasinin akmasina sadece sogan degil, bir ?hiyar da neden olabilir.

Kucuk Iskender

Eger erkegin tepesinden tirnagina kadar cerahat aksa, kadin da bunlari agzi ile temizlese, yine de erkegin hakkini odemis olmaz.

Ibn-i Hacer el Heytemi 2/121

Hukumet Demokrasi ve Devlet
Ozur dilerim ama ben imparator olmak istemiyorum.
Insanlara hukmetmek ya da ulkeler fethetmek istemiyorum, bunlar beni ilgilendirmiyor.
Benim amacim elimden geldigince herkese yardim etmek; Yahudi, Katolik, siyah ya da beyaz tenli olsun fark etmez.
Aslinda hepimiz birbirimize yardim etmek istiyoruz, insanlik bunu gerektirir cunku.
Hayatimizi digerlerinin acilari uzerine degil, mutluluklari uzerine kurmak isteriz.
Kimseden nefret etmek ya da kimseyi hor gormek istemiyoruz.

Yeryuzunde herkese yetecek kadar yer ve zenginlik var.
Hayat hur ve mutlu bir sekilde yasanmali ama biz bu dogru yoldan koptuk.

Hirs; insan ruhunu zehirledi, insanlar arasina nefret duvarlari ordu ve bizi sefalet ve katliamlara surukledi.
Hayati daha hizli yasiyoruz belki ama kendimizi dis dunyaya kapattik, makinelesme ise bolluk getirecekken, bereketi goturdu.
Artan bilgimiz bize kibir verdi, zekamiz da nezaketimizi ve anlayisimizi dusurdu.
Cok dusunuyoruz ve az hissediyoruz.
Oysa makinelerden cok insanliga muhtaciz.
Zekadan cok nezaket ve anlayisa ihtiyacimiz var.
Aksi takdirde hayat bir kargasa olur ve yitik bir hale doneriz.

Ucak ve radyo gibi icatlar bizi birbirimize yaklastirdi.
Zaten bu icatlarin ortaya cikma sebepleri, insanlarin icindeki kardeslik duygusu ve iyiligin ispatidir.
Iste, su anda soylediklerim tum insanlara ulasiyor; insanlarin ozgurluklerini ellerinden alip onlara iskence eden bir sistemin kurbani olan umitsiz kadinlara, erkeklere ve cocuklara.
Beni duyanlara sesleniyorum, umudunuzu yitirmeyin!
Uzerimizdeki kara bulutlarin sebebi; hirslarinin kolesi olanlarin, insanligin gelisiminden korkmalaridir.
Bu nefret, diktatorlerin olumuyle birlikte ortadan kalkacaktir.
Boylece onlarin halktan caldiklari guc de halka geri donecektir.
Insanlar olse bile hurriyet olmez!

Askerler; kendinizi bu canilerin eline birakmayin cunku onlar sizi asagilar, sizi kole yapar, sizi bir suruye cevirir, size ne yapmanizi, ne dusunmenizi, ne hissetmenizi dikte eder, sizi ezerler ve sizi suru yerine koyup goz gore gore olume yollarlar!

Kendinizi bu insanliktan cikmis, makinelesmis kalplere sahip makinelesmis insanlarin ellerine birakmayin.
Siz ne makine ne de surusunuz!
Siz insansiniz, kalbi insanlik sevgisiyle dolu olan...
Siz nefret etmezsiniz!
Nefret; sadece sevilmeyenin ve insanliktan cikmis olanlarin bildigi bir seydir.
Askerler, esaret icin degil, ozgurluk icin savasin!

Incil de de yazdigi gibi; Cennet insanlarin icindedir Tek kisinin yahut bir zumrenin icinde degil, herkesin icindedir!
Sizin de!
Siz insanlar, kimisi gucunu makine uretmek icin kimisi de mutlu olmak icin harcayan insanlar.
Bu sizin elinizde; gucunuzu hayati ozgur ve guzel bir hale getirmek, onu hos bir maceraya cevirmek ici harcayin.
Demokrasi icin bu gucu kullanalim, hepimiz birlik olalim!
Yeni bir dunya icin mucadele edelim; genc erkeklerin is bulabildigi ve yaslilarin da omurlerinin son demlerini huzurlu bir sekilde yasadigi guzel bir dunya icin.
Boyle dunyalar vaat ederek, caniler iktidari ele aldilar.
Oysa onlar yalancidir!
Vaatlerini yerine getirmediler, getirmeyecekler de!

Diktatorler kendi hirslarinin pesinde kosup baskalarini kolelestirdiler.
Simdi biz, bu vaatleri gerceklestirmek icin mucadele edelim!
Ozgur bir dunya icin savasalim; sinirlarin olmadigi, hirsin, nefretin ve hosgorusuzlugun galebe calmadigi bir dunya icin.
Ozgur bir dunya icin savasalim; bilimin insanlarin iyiligi icin kullanildigi akilci bir dunya icin.

Askerler, demokrasi adina birleselim!

Charlie Chaplin
%Insanlarin beyin tembelligini gordukce, her istedigimizi yapabiliriz.



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder