26 Kasım 2015 Perşembe

İsrail ile ticaret iki kat arttı

İsrail ile ticaret iki kat arttı

26 Kasım 2015, Perşembe

Siyasi ilişkilerin gergin olduğu İsrail'le ticaret arttı. İki ülke arasındaki ticaret iki kat artarak dört yılda 5,5 milyar doları aştı. İsrail'in İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen, şu anda durgun olan İsrail-Türkiye siyasi ilişkilerinin hükümet kurulmasıyla değişeceğini ümit ettiklerini söyledi.

Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerinin saldırısında 9 gönüllünün öldürülmesiyle İsrail-Türkiye arasındaki siyasi ilişkiler gerildi. Özürler gerginliği yumuşatmadı. İsrail ve Türkiye'nin karşılıklı olarak büyükelçilikleri bulunmuyor, ilişkiler diplomatik temsilcilikler aracılığıyla gerçekleştiriliyor. İsrail'in Türkiye'deki tek diplomatik temsilcisi olan İsrail İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen, şu anda durgun olan İsrail-Türkiye ilişkilerinin hükümet kurulmasıyla değişeceğini ümit ettiğini belirterek, ticaretin dört yılda iki kat arttığını söyledi. İzmir ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cohen, "Bunun için çalışıyoruz. Dört yıldır Türkiye'de sosyal, ekonomik, ticaret alanlarında rakamlar bunun iyileştiğini gösteriyor. Biz bunun politik alanda da iyileşmesini bekliyoruz. Rakamlar da bunu gösteriyor. İki taraflı ticaretimiz, ilişkilerimiz artıyor. Dört yılda iki misline varan artış gördük, 5,5 milyar dolarları geçtik. Çok ciddi artış var." şeklinde konuştu. Mücevherat özellikle elmas ticaretinin yeni bir işbirliği alanı olabileceğini söyleyen Cohen, enerji konusunda, özellikle yenilenebilir enerji konusunda, büyük imkânlar olduğunu kaydetti. İki ülkenin işadamlarının yatırım ve temasa devam ettiğini söyleyen Cohen, "İsrailli turistler yeniden Türkiye'ye gelmeye başladılar. Programlarına Türkiye'yi de alıyorlar. Bu demektir ki politika dışındaki alanlarda gelişme sürüyor." dedi.

İzmir'e bir yıl içinde beşinci kez geldiğini belirten Cohen 4 milyon nüfusu ve doğal, tarihi güzellikleriyle İzmir'i çok önemsediklerini belirterek, geçen yıl iki katılımcı ile geldikleri İzmir Kukla Günleri'nde bu yıl beş katılımcı ile yer alacaklarını anlattı. Cohen, "İsrailli turistler, nereye gideceklerini çok iyi bilirler. Güzel yerleri bulurlar. Çeşme'ye de geliyorlar. Çeşme'ye daha fazla İsraillinin gelmesi için çaba harcıyoruz, tanıtımını yapıyoruz." dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Akdeniz'de bulunan doğalgaz rezervleri ile ilgili Türkiye ile işbirliği olanaklarını araştırdığını açıklamasını değerlendiren Cohen, gerekli prosedür ve anlaşmaların hazırlanmasının beklendiğini ifade etti. Buradan çıkarılacak gazın yüzde 40'ının ihraç edileceğini söyleyen Cohen, Türkiye'nin ihraç edilme potansiyeli olan ülkelerden biri olduğunu söyledi.

ESED KALMALI YA DA GİTMELİ DEMİYORUZ

İsrail İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen, Rus uçağının düşürülmesiyle ilgili olarak da, "Ortadoğu karışık. Türkiye Suriye ile en uzun sınırı olan ülke. Suriye ile bizim de geniş bir sınırımız var. Ortadoğu'daki bu karışıklık Rusya'nın bu olayların içine girmiş olduğunu gösteriyor. İsrail Esed rejiminin gitmesi ya da kalmasıyla ilgili herhangi bir açıklamada fikir beyanında bulunmuyor. Orasının karışıklığı bütün Ortadoğu'yu zor günlerin beklediğini gösteriyor." dedi. İZMİR DHA



http://www.zaman.com.tr/ekonomi_israil-ile-ticaret-iki-kat-artti_2329440.html


a45UyF587661-151126111340 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2015/11/26  12:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 
--

Credo quia absurdum
Inaniyorum, cunku sacma. (Tertullianin yanlis anlasilmis sozu. Orijinali: et mortuus est Dei Filius prorsus

Latin Atasozu

Yaratilis maddesi
ALAK 2.o; insani pihtilasmis kandan yaratti.
ABESE 19.bir damla sudan yaratti da onu bir olcuyle bicime soktu.
MERYEM 67.insan dusunmez mi ki, daha once o hicbir sey olmadigi halde biz kendisini yaratmisizdir?
SECDE 7.o (Allah) ki, yarattigi her seyi guzel yapmis ve ilk basta insani camurdan yaratmistir.
RUM 20.sizi topraktan yaratmasi, o nun (varliginin) delillerindendir.
Sonra siz, (her tarafa) yayilan insanlar oluverdiniz.
NUR 45.Allah, her canliyi sudan yaratti.
Iste bunlardan kimi karni ustunde surunur, kimi iki ayagi ustunde
Yurur, kimi dort ayagi ustunde yurur...
Allah diledigini yaratir; suphesiz Allah her seye kadirdir.

Turan Paker : GİRİT AÇILIMININ HİKAYESİ
1 Nisan 2013 ·

Açılımın birinci aşaması:
Genel af çıkarıldı.
Rumlar, Mihail Korakas liderliğinde ayaklandı.
Osmanlı ordusu tam isyanı bastıracakken devreye İngiltere ve Fransa girdi.

Teklifleri şuydu:
Girit Yunanlılara verilemezdi, ancak Osmanlı da Girit Açılımı yapmalıydı.
İlk şart, askeri harekat hemen durdurulmalıydı.
Silah bırakacak isyancılar için umumi af çıkarılmalıydı.
Tanıdık geliyor mu? Devam edelim:

Girit yoksuldu;
Ada halkı iki yıl vergiden muaf olmalıydı.
Padişahın atayacağı valinin biri Türk, diğeri Rum iki yardımcısı olmalıydı.

Ayrıca resmi yazışmalarda Türkçe zorunluluğu kaldırılmalıydı.
Osmanlı açılımı kabul etti.
Türkler rahatladı; köy ve mezralarına döndü.
Müslümanlar, Bu açılım ne kadar güzelmiş demeye başladı.

Açılımın ikinci aşaması:
Jandarma yeniden düzenlendi.
Osmanlı 1878'de Ruslara yenilince, Girit'te ayaklanma oldu.

Olan, köylerine dönen açılım kurbanı Türklere oldu;
Evleri, tarlaları yakıldı; canlarından oldular.
Osmanlı ordusu yine isyancıların peşine düştü.

Ve devreye yine Avrupalılar girdi.
Girite özel imtiyazlar tanındı;
Yani yeni bir sözleşme / açılım yapıldı.

25.10.1878'deki bu Halepa Sözleşmesi / Açılımı şöyle olacaktı:
Girit Valisi sadece Müslümanlardan seçilmeyecekti,
Hristiyan da olacaktı.

Vilayet genel meclisinde Rumlar (49/31) çoğunlukta olacaktı.
Hristiyan kaymakamlar Müslüman kaymakamlardan sayıca fazla olacaktı.

Vilayet Meclisi ve mahkeme dili Rumca olacak;
Ancak resmi zabıtlar ve dilekçeler Rumca ve Türkçe olabilecekti.

Ve en önemlisi asayişi sağlayan jandarma, yerli halktan seçilecekti.
Osmanlı bu açılıma da Evet dedi.
Yeter ki kardeş kanı dursun diyordu.
Diyeceksiniz ki Durdu mu? Hayır...

Açılımın üçüncü aşaması:
Avrupa'ya müdahale hakkı
En büyük isyan 1896'da oldu.
Girit yanıyordu.
İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya, Rusya asayiş amacıyla
Savaş gemilerini Girit'e gönderdiler.

Ve Osmanlıya yine, yeni bir sözleşme / açılım dayattılar.
Girit valisi kesinlikle Hristiyan olacaktı.
Vali, adada karışıklık çıkması halinde Batıdan silah ve asker yardımı isteyebilecekti.

Hemen genel af ilan edilecekti.
Memurların üçte biri Hıristiyan olacaktı.
Avrupalı hukukçular adli bir ıslahat reformu hazırlayacaktı.
Osmanlı bu açılıma da boyun eğdi.

İstanbul'un Girit'te açılım yapmaktan başı dönmüştü.
Elleri silahlı Rumlar artık şehir merkezlerinde bile
Türkleri öldürmeye başladı.
Girit'te oluk oluk Türk kanı akıyordu.

Toplu katliamlar başladı.
Türk köyleri yakılıp yıkıldı;
Türkler adadan kaçış yolu arıyordu artık.
Hanya ve Resmoda altmış bin Müslüman sığınmacı kurtarılmayı bekliyordu.

Sonunda Osmanlı, 18.4.1897'de Yunanistan'a savaş açtı.
Beklendiği gibi bir ay gibi kısa sürede Yunan ordusunu perişan etti.

Türk ordusu Atina'ya girecekken,
Rus Çarı II.Nikolay'ın isteği ve İngiltere'nin baskısıyla II. Abdülhamit Türk ordusunu durdurdu.
Osmanlı, bırakın bir avuç toprağı,
Savaş tazminatı bile alamadı.
Aksine Girit'teki nüfuzunu kaybetti...

Açılımın dördüncü aşaması:
Otonom ilan edildi.
Diyeceksiniz ki, bu yenilgiden Girit'teki Rumlar korkup sinmişlerdir.

Ne gezer!
En acıklısı Girit'te yaşandı.
Türkler, Rumları kesecek iddiasıyla Avrupalılar adaya asker çıkardı.

Asayişi artık onların askeri sağlayacaktı!
Türk askerine gerek yoktu.
Osmanlı askeri gidince Rumlar bir daha ayaklanmazdı!

Gülmeyiniz, aynı gerekçeler günümüzde Kıbrıs için de söyleniyor...
Türk askeri 1898'de Girit'ten çekildi.
Ada otonom ilan edildi.

Avrupalılar, Rumların ve Türklerin can ve mal güvenliklerini garanti altına aldıktan sonra adadan ayrılacaklardı.

Girit'e böylece barış gelecekti.
Harika!
Girit valisini seçme hakkı, büyük devletlerin onaylaması şartıyla Osmanlı padişahına bırakıldı.

Sonunda Prens Otto Girit Valisi yapıldı.
Kısa bir süre sonra dört devlet adadan çekildi.

Ve sonuç:
1910 da Girit Meclisi Yunanistan'la birleşme kararı aldı.
Girit onca açılıma rağmen 1913'de
Osmanlının elinden kuş olup uçtu, gitti!

Birileri açılımla kendilerinin rahat bırakılacağını zannediyor.
Dünya haritasına bir bak Avrupalı (ve bugünün Amerikalısı) girdiği hangi topraktakileri rahat bırakmış!
Girdikleri her yerde iki şeyi derhal yok etmişlerdir:
Dil ve Din!
Tarih tekerrür değildir; tabi ders alanlara!


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder