19 Ekim 2016 Çarşamba

İsmail Hakkı Pekin : ABD'nin Musul'daki yeni hamlesi

Yapılması gereken, ABD'nin bu oyununu bozacak hamle bölge ülkelerinin ittifak kurması ve Rusya ile birlikte hareket etmesidir.

İsmail Hakkı Pekin

Evet, yapılması gereken aynen budur.

Bütün bölge ülkelerinin merkez hükumetleri aracısız olarak doğrudan görüşmeli.

Ortak politikalar belirlemeli.
Bütün ülkeler diğer ülkelerdeki isyancıları destekleme politikasından vaz geçmeli.
Bütün ülkeler diğer ülkelerde bu güne kadar desteklediği isyancıları merkez hükumetlerle barışmaya yönlendirmeli.
Bölge ülkeleri birbirlerinin egemenlik haklarını, sınır güvenliklerini, üniter yapısını destekleyici politikalar uygulamalı.
Bölge ülkeleri kendi topraklarında bulunan azınlıklarına iyi muamele etmeyi taahhüt etmeli.
Bölgede bölücü,ayrıştırıcı, ufalayıcı emelleri olanlar yabancı güçler bellidir, bunların etkinlikleri sınırlanmalı.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA      


İsmail Hakkı Pekin : ABD'nin Musul'daki yeni hamlesi

19.10.2016 15:11

Aydınlık gazetesi yazarı İsmail Hakkı Pekin, Musul harekatının zamanlamasına ilişkin bir yazı kaleme aldı. İsmail Hakkı Pekin, "ABD satranç da yeni bir hamle daha yaparak ya da iç hat manevrasıyla Suriye, Türkiye ve Rusya'yı oyalayarak Musul'un / Irak'ın yeniden yapılandırılması, paylaşımı için gereken şartları oluşturacak yeni bir hamlede bulundu" dedi. "Bence şimdilik başarılı oldu gibi görünüyor" diyen Pekin, "Peki bu hamlenin başarısından nasıl emin olabildi ya da neye dayanarak bu hamleyi yaptı. Çünkü bölge ülkeleri ve bölgedeki gruplar bir türlü bir araya gelemiyorlar" ifadelerini kullandı.

İsmail Hakkı Pekin'in yazısı şöyle:

Önce Musul harekatının zamanlaması ve Musul'un DAEŞ'ten temizlenmesi dışındaki amacı ya da asıl amacın ne olduğundan bahsetmem gerekiyor. Musul Harekatı bir yıldan fazladır düşünülen ama kimlerin katılacağı ve harekat sonrası paylaşımın ya da yeniden yapılandırmanın nasıl olacağı konusunda sıkıntılar çıkacağı için bir türlü başlatılamayan bir harekattı. Peki ne oldu da ya da nasıl bir anlaşma yapıldı da bu harekat şimdi başlatıldı. Harekata kimlerin katılacağı ve harekat sonrası Musul'un nasıl yapılanacağı hatta paylaşım konusunda başta İran olmak üzere diğer gruplarla bir anlaşmaya gidildiği anlaşılıyor. Peki hepsi bu kadar mı? Zamanlama konusunda başka bir faktör yok mu? Ben olduğunu değerlendiriyorum.

Suriye'de, Rusya desteğindeki Suriye Ordusu'nun Halep'i ele geçirmek üzere olduğunu biliyoruz. Türkiye'nin desteğindeki ÖSO unsurlarının El Bab'a doğru ilerlediği de açık. Halep'in ele geçirilmesinden sonra Rusya ve Suriye'nin DAEŞ'in ana karargahı olan Rakka'ya yönelme ve başarılı olabilme ihtimalini azaltmak için Musul harekatıyla bölgeden kaçan DAEŞ teröristlerinin Rakka'ya kaçması ve buranın daha da güçlenmesi sağlanacaktır. Yani ABD Irak'ın yeniden yapılandırılması için Musul Harekatını yaparken Rusya, Suriye ve Türkiye'nin Suriye'de kendi inisiyatifi dışında hareket etmelerinin de önünü kesmeyi amaçlamaktadır.

"ABD'NİN BU OYUNUNU BOZACAK HAMLE"

Bu amacı nasıl gerçekleştirecektir? Tabii ki Rakka'daki DAEŞ güçlerini daha da artırarak ve Rusya, Türkiye ve Suriye'nin önüne daha hatırı sayılır bir güç çıkararak. Üstelik Rakka'da sıkışacak ve gidecek yeri olmayan DAEŞ'in daha da saldırganlaşacağı ve elinde bulunan kimyasal silahları da kullanabileceği olasılığını bir kenara atmamak gerekiyor. Diğer bir ifade ile ABD satranç da yeni bir hamle daha yaparak ya da iç hat manevrasıyla Suriye, Türkiye ve Rusya'yı oyalayarak Musul'un / Irak'ın yeniden yapılandırılması, paylaşımı için gereken şartları oluşturacak yeni bir hamlede bulundu. Bence şimdilik başarılı oldu gibi görünüyor.

Peki bu hamlenin başarısından nasıl emin olabildi ya da neye dayanarak bu hamleyi yaptı. Çünkü bölge ülkeleri ve bölgedeki gruplar bir türlü bir araya gelemiyorlar. ABD de bölge ülkeleri arasındaki bu dağınıklık ve ittifak kuramamaktan, sadece kısa vadeli çıkarlarını düşünmelerinden istifade ediyor. Şartları oluşturup bölgedeki oyunu istediği gibi yönlendirme imkanını buluyor.

ABD'nin satrancı istediği gibi oynamasına imkan vererek, kendi kısa vadeli çıkarlarını düşünen ülkelerin ve grupların liderleri sadece kaybediyorlar ve ülkelerini köleliğe, yoksulluğa, iç savaşa ve yıkıma sürüklüyorlar.

Yapılması gereken, ABD'nin bu oyununu bozacak hamle bölge ülkelerinin ittifak kurması ve Rusya ile birlikte hareket etmesidir. Bölge ülkelerinin ittifakını sağlayabilirsek, daha doğrusu sağlamak zorundayız, ABD'nin bölge ülkeleriyle oynamasına mani oluruz ve Rusya ile birlikte gücü dengeleriz. Bu da bölge ülkelerinin kendi kaderleriyle ilgili inisiyatifi almalarına imkan verecektir.

Odatv.com

 
a45UyF587661-161019154956 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/10/19  16:51 4  58  candostum@googlegroups.com


 



--

Sana Yapilan iyiligi mermere, kotulugu toza yaz..

Anonim Nasihat

HACC - 47 ..., RABbinin katinda bir gun sizin saydiklarinizdan bin yil gibidir
Secde - 5 Gokten yere kadar her isi Allah duzenler.
Sonra isler sizin sayisiniza gore bin yil tutan bir gunde icinde O na yukselir.
***
MEARIC - 4 Melekler ve ruh oraya miktari ellibin yil olan bir gunde cikarlar. gun hesabi bu sefer ellibin yil olmustur.

Mine Sogut : AKP nin secim sarkisi Bismillah , muhalefetinki de Illallah


Dunyayi asirlardir coktanrili arkaik dinlere mitoloji ; tektanrili yakin zaman dinlerine inanc degeri bicen bir akil yonetiyor.

O yuzden kalabaliklarin hala gokten bir koc indirildigine inanip kurban kesiyor ve bayram yapiyor olmalarinda yadirganacak bir taraf yok.

Dunyayi yonetmeye talip olmayan ve inatla gercegi arayan supheci akil, dunyayi yonetmeye hevesli ve gucunu gercegi sonuna kadar yadsimaktan alan dogmatik akil karsisinda zayif kaliyor.

Cunku masallar gerceklerden daha etkileyicidir ve kalabaliklar masallara kolay kanarlar.

Buna ragmen gercekler masallardan daha belirleyicidir.

Dogmatikler dunyayi okuzun ya da gokten inen bir kocun boynuzlarinda dondure dursunlar; o bildigini okur ve bir basina uzay boslugunda doner durur.

Kutsallara inanmakta israrci kalabaliklar artik dunyanin yuvarlak oldugunu kabul etmek zorunda kalsalar da bu bosluk meselesi onlarin hic hosuna gitmez.

Bos inanclar olsun, gelenekler olsun ellerine ne gecerse onlarla bu boslugu doldurmaya calisirlar.

Ebedi ve ezeli bir Tanri ya ikna olurlar da varolusun kulliyen ebedi ve ezeli olabilecegi varsayimina katlanamazlar.

Sonsuzluk...

Belirsizlik...

Rastlantisal var oluslar, rastlantisal yok oluslar, evrimler, donusumler...

Tum eski dinlerin bir cikis ve bitis tarihinin olmasi...

Tanri nin bir fikir olarak insanligin cok ileri asamalarinda ortaya cikmasi...

Evrenin sonsuz, zamanin gorece olmasi...

Tum bu bilimsel gercekler bir onceki yazida bahsettigim suskunluk sarmalinda erir gider.

Cunku gercek, her konuda ama en cok inanc konusunda huzur kaciricidir.

Kalabaliklar inanirken inanca kuskuyla bakan azinliklar ve inanmayanlar alacaklari tepkilerden korkar ve susarlar.

Bu suskunluktan ve korkudan guc alan kalabaliklar da kendilerinin evrimleserek degisen, seviserek ureyen ve siddetten beslenen bir canli turu olarak tanimlanmasina pervasizca karsi cikarlar.

Onlar bir yilana kanan Adem le Havva nin gunahkar torunu, birbirini olduren Habil le Kabil in cani kardesidirler ve Tanri ya kurban ettikleri koc sayesinde gunahlarindan ve cinnetlerinden arinacak, sirat koprusunu gecip cennete gideceklerdir.

Obur dunyaya ait bir kusursuzluk olarak istahla tarif ettikleri cenneti bu dunyada neden yaratamadiklarinin sorgulanmasi islerine gelmez.

Iclerindeki kotulugu seytanin varligina atfederek ve Tanri nin merhametine siginarak yasarlar; inancsizlari da yine ayni Tanri nin atesine atarlar.

Kutsal kitap ustune kutsal kitap yazarlar.

Kalabaliklar kendilerini basi sonu belli kurgulanmis bir hikaye icinde goremezlerse, guvende hissedemezler.

Cinayetleri ve suclari ve kavgalari ve dusmanliklari inanc kiliflarinda saklaya saklaya soydan soya bir meziyet gibi aktarirlar.

Varolus efsaneleriyle hayatlarini kutsallastiranlarin...

Dini masallari bilimsel gerceklere ve sorgulamalara tercih edenlerin...

Gokten bir koc indigine inananlarin...

Gerceklerle masallar arasindaki koprude aslinda ne muhtesem hikayeler anlatildigini hic umursamayanlarin...

Iste tum bunlarin nabzina gore serbet veren iktidarlar da bu cehalet atina yular takip kalabildikleri kadar uzun sure iktidarda kalirlar.

O yuzden AKP nin secim sarkisi Bismillah olmalidir.

Muhalefetinki de Illallah ...

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/375735/Bismillah-ve-illallah.html#


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo LiteCoin URL:   LTtsCJ2mLUXLLs8v5US8w5zQeq66eakPtU

NameCoin URL       :  N7wbJyxqoueznDHu9tnu56y1V7B9P1Phs4
FeatherCoin URL     :  6rHGzeMefFvzqmBM5VNqmUziCxtga4wpDs
TerraCoin URL        :  1GQFs8GpaTXxoeTAsGmo56WNfYSZRy2mBD

PeerCoin URL         :  PMeBpz6X9RRLQxdFs5Jws5JwFec3Mzen8q6Twg





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder