18 Aralık 2017 Pazartesi

ALİ ERALP : DİKKAT! DİNCİ FAŞİZMİN AYAK SESLERİ YÜKSELİYOR…

Şeriatla dinci faşizmle uzlaşarak hiçbir sorun çözülmez…

Abinin son sözü buydu.
Bence en önemli sözü de buydu.
Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA      

ALİ ERALP : DİKKAT! DİNCİ FAŞİZMİN AYAK SESLERİ YÜKSELİYOR…

AKP'nin çevresindeki çember giderek daralıyor.

Yolsuzluklar rüşvetler kara para aklamalar bir bir ortaya çıkmaya başladı…

Milyarlık saatlerin ayakkabı kutularındaki dolarların sırlarını şimdi daha iyi öğreniyoruz…

"Rıza Sarraf ve rüşvet yiyicilerinin el konulan paraları faizi ile birlikte neden iade edildi?" Şimdi daha iyi anlıyoruz.

Gerçekler gün gibi güneş gibi ortada…

İddialar yenilir yutulur gibi değil… Suçlananlar ortalarda yok. Konuşmuyorlar da…

Ama iddia sahipleri politikacılar yoğun baskılar tehditler şantajlar altında… Korku şiddet yöntemiyle susturulmaya gerçekler örtülmeye çalışılıyor…

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu cezaevine atmakla tehdit ediyorlar. "Yanına bırakmayacağım" diyerek onu susturmaya çalışanlar bile var.

AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk "Silahlı terör örgütünün amaçları ve prensipleri doğrultusunda faaliyet yürütmek suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçlamasıyla CHP lideri Kılıçdaroğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Dilekçesinde Kılıçdaroğlu'nun elindeki belgelerin savcılık tarafından istenmesi talep edilerek "Bu belgeler savcılığınıza teslim etmediği takdirde evinde iş yerinde ve CHP genel merkezinde arama yapılmak suretiyle belgelere el konulması şüpheli hakkında kovuşturma açılarak cezalandırılması talep" ediliyor.

Bir taraftan da CHP Genel Başkanının dokunulmazlığını kaldırma hazırlıkları yapılıyor…

Şimdi en kolay ve etkili suç ve suçlama yöntemi istenmeyen kişiyi FETÖ'cülükle suçlamak…

Ama meclisteki FETÖCÜ'lere karışan görüşen yok… Onları görmezden geliyorlar… Onların dokunulmazlığı var.

Şurası bir gerçek:

Uzun zamandan beri ülkemizde aydınlanmacıları Atatürkçüleri engellemeye çalışan dinci bir faşizm var. Rıza Sarraf'ın ABD'de yargılanması ve CHP yöneticilerinin iktidarı hedef alan konuşmaları ile bu dinci faşizmin ayak sesleri yükselmeye başladı…

Nedir "Dinci Faşizm" ?

"Dincilik" Ortaçağ ürünüdür.

Faşizm ise bir devlet biçimidir…

Avrupa'da dincilik Reformlar Rönesanslar ve aydınlanma devrimleri ile aşıldı. Bilimin topluma egemen olması sanayileşme ile hurafeler cinler periler toplum hayatından uzaklaştı.

Bilim ve akıl TEK YOL GÖSTERİCİ olarak alındı.

Batı din ile devlet işlerini birbirinden ayırırken Osmanlı'da taassup inanç ön plana çıktı.

Özellikle ülkemizde 1517 yılında Hilafetin kabulü ile din toplumda ve saray yönetiminde ağırlık kazanmaya başladı. Bilim ve teknikten gittikçe uzaklaşıldı.

Batı karşısında Osmanlı aciz geri hastalıklı bir görünüm sergiliyordu. Son zamanlarda Avrupa ülkelerinden borç almaya başladı. Zamanla bu borçların faizlerini bile ödeyemez duruma geldi.

Avrupalılar alacaklarını tahsil edebilmek için Duyun-u Umumiye teşkilatını kurdular. Daha sonra da birleşip ülkemizi işgal ettiler. Topraklarımızı kendi aralarında bölüştüler.

İşte tam bu sıralarda vatanımız perişan ve parçalanmış bir halde düşman çizmeleri altında inim inim inlerken Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal ortaya çıktı. Türk milletini de arkasına alarak yeryüzünde ilk Kurtuluş savaşını gerçekleştirdi. Emperyalistleri vatanımızdan kovdu…

Onunla Cumhuriyet demokrasi laiklik dönemi başladı. Onun deyişi ile ülkemizde "En gerçek yol gösterici bilim ve fen" oldu.

İşte AKP 2002'den bu yana bu aydınlanma düzenini yerle bir ederek yeniden doğmalarla koşullandırılmış bir cemaat tarikat ve aşiret toplumuna yeniden döndü. Nihai hedef 2023 yılında Atatürk Cumhuriyetinin yıkılması ve bir şeriat devletinin kurulmasıdır…

Ama son zamanlarda yöneticiler halkın Atatürk'ten vaz geçmeyeceğini anlayınca "Atatürkçü olma ve Atatürkçülük" ayaklarına yattılar. Ne var ki pek inandırıcı olamadılar.

Bu gerici çabalar sonucunda sevgili ülkemizde millet anlayışının yerini Ümmetçilik Vatandaşlığın yerini tebaa kul mürit aldı.

Bu arada kamu mallarını da haraç mezat satıp halkı yoksullaştırdılar.

Esnafı köylüğü bitirdiler.

Bir de İşin içine yolsuzluk yalan – dolan çalma – çırpma yağmalama girince ve bu kirli çamaşırlar ortaya saçılınca iyice bocaladılar… Paniklediler.

Çöküntü dönemi başladı…

Bozuk düzene sahtekârlığa talana karşı çıkanları gerçekleri konuşanları faşist yöntemlerle sindirmeye korkutmaya çalıştılar. Böylece dinci faşizmin ayak sesleri yükseldi… Arttı…

Ben sıkıntıya krize düşen iktidarın bu faşist uygulamaları daha da artıracağı sertleştireceği düşüncesindeyim ve halkımızı bu konuda dirençli ve uyanık olmaya davet ediyorum.

"DİKKAT! DİKKAT! Ülkene sahip çık" diyorum…

"Dik dur dirençli ol dinci faşistlere boyun eğme" diyorum…

Cumhuriyetimizin şeriat devletine dönüşmesini önlemek istiyorsan eğer "Atatürk gibi kararlı dirençli ol" diyorum.

Şu kesindir ki:

Şeriatla dinci faşizmle uzlaşarak hiçbir sorun çözülmez… Çözülemez… Bir yere varılamaz…

(alieralp37@gmail.com )


a45UyF587661-171218235415 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2017/12/19  01:20 2  65  AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com

 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder