YAŞAR ÖZTÜRK : ORWELL'IN 1984 ROMANINDAKİ DÜNYADAYIZ
18.01.2018
Şaşkınlığa yol açan demokrasinin şafağında yeniden hortlayan ırkçı diktatör dalgalar akan kan ve gözyaşı karşısında Fromm'un yaşadıkları yazdıkları ve yorumları bugüne ışık tutuyor.
Fromm o süreçte kendine şu soruları sordu: "Alman işçilerin ve çalışan kesimin karakter yapısı acaba Nazizmin otoriter düşüncesiyle ne ölçüde çelişmektedir? Alman işçileri ve çalışan kesim kritik zaman geldiğinde Nazizme karşı nereye kadar mücadele edebilirler acaba?"
Yapılan araştırma ve ulaşılan sonuca göre Alman işçilerin ve çalışan kesimin yaklaşık olarak yüzde onu otoriter yüzde on beşi de demokratik olarak adlandırılan bir kişilik yapısına sahipti. Büyük çoğunluğu oluşturan kesimin kişilik yapısı ise iki zıt kutbun bileşiminden oluşuyordu. Teorik varsayıma göre otoriter olanlar hararetli bir şekilde Nazileri desteklerken "demokratik" olanlar militan Nazi karşıtlarını destekleyecek çoğunluksa herhangi bir taraftan yana olmayacaktı. Sonuç: Altyapı üstyapıyı belirliyor.
Fromm'a otoriter kişilik belirli bir yere kadar gerçekliğe dayanan şişirilmiş ilahlaştırılmış bir otoriteye boyun eğdiği ve aynı zamanda kendi otoritesinin altında bulunanları işin içine çekip gaza getirdiğinde kendini güçlü hissetmektedir. İşte bu ona güçlü olma ve aidiyet duygusunu kazandıran sadomazoşist bir bağımlılık ilişkisi durumudur.
Buradan 'Devrimci kişilik' yapısının tanımına geçiyor Fromm. Ona göre devrimci kişilik devrimlere katılan bir kişi değildir. Freudcu dinamik anlayışa göre davranışla kişilik yapısı arasındaki farklılık tam da bu bağlamda ortaya çıkmaktadır. Bir kişi neler hissettiğinden bağımsız olarak çeşitli sebeplerle devrime destek verdiği takdirde devrim sürecine katılabilir. Ancak bir devrimci olarak davranması o şahsın kişilik yapısı hakkında bize detaylı bilgi vermemektedir.
20. yüzyılın siyasi hayatının aslında bir mezarlık olduğunun altını çizen Fromm'a göre bu mezarlıkta işe devrimci olarak başladığını iddia eden ancak daha sonra fırsatçı asiden başka bir şey olmadıkları anlaşılan kişilerin ahlaki cesetleri yatmaktadır.
Bu noktada daha karmaşık bir konuya 'Devrimci kişiliğin ne olmadığı' meselesine değiniyor Fromm. Devrimci kişi bir asi değildir. Bununla ne demek istiyor? Asiyi otorite tarafından kendisine değer verilmediği sevilmediği ve kabul edilmediği için ona çok derinden karşı çıkan kişi olarak tanımlıyor. Asi otoriteden hoşlanmadığı için onu yıkmak yıktıktan sonra da yıktığı otoritenin yerine kendi otoritesini tesis etmek isteyen kişidir. Genellikle de bu amacı elde ettiği anda daha önceden çok şiddetli bir şekilde mücadele etmiş olduğu otoriteyle uzlaşarak onunla ittifak kurar.
Devrimci kişilik yapısının en önemli özelliği; bağımsız özgür olmasıdır Fromm'a göre. Bağımsızlığın güç sahibi olan yukarıdakilere ya da güç sahibi olmayan aşağıdakilere sembiyotik bir şekilde bağımlı olma durumunun tam karşıtıdır. Buradaki zorluk günümüzde 'özgürlük' ve 'bağımsızlık' kelimelerinin demokratik bir sistemde herkesin özgür ve bağımsız olduğu anlamında kullanılmasından kaynaklanmaktadır.
Cinsel arzunun tatminine de yer veriyor yapıtında. Gençlerde uyanan cinsel istekler bağımsızlık özlemi aratmakta ebeveynlerle ve diğer toplumsal otoritelerle çelişkilerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır... Tam özgürlük ve bağımsızlığın meydana gelmesi için bireyin ancak kendi düşünce ve duygularına sahip çıkması kendi kararlarını kendi başına vermesi gerekmektedir.
Marx'ın fikirlerine de yer veriyor Fromm eserinde. Bir varlık kendi efendisi olmadığı sürece kendini bağımsız olarak göremez. Ancak varlığını kendine borçlu olduğu zaman kendi efendisi olabilir. Yaşamını başkalarının yardımlarıyla sürdüren bir kişi kendini bağımlı bir varlık olarak görür... Bir insanın bağımsız olabilmesi için toplam bir insan olarak dünyayla olan görme duyma koku alma tat alma hissetme düşünme arzulama gibi ilişkilerinin hepsinde bireyselliğini kısacası bireyselliğinin tüm özelliklerini kanıtlaması ve ifade etmesi gerekmektedir.
Bağımsızlık ve özgürlük derken de bir sapmanın olmaması için Fromm bunun sadece baskıdan kurtuluş ya da ticari konularda serbestlik değil bireyselliğin gerçekleşmesi olduğunu ifade ediyor. Freud'un düşüncelerine değiniyor.
Orwell'ın 1984 romanındaki dünyadayız. Her yerde kameralar var. Üstelik özel yaşam alanlarında insanlar bizzat gönüllü olarak kameraları çalıştırıyorlar. Fromm bunun farkındaydı: "Organizasyon insanı itaatsizlik göstermez neye boyun eğdiğinin farkında bile değildir. Boyun eğdiğinin bilincinde bile değilken boyun eğmemeyi nasıl düşünebilir ki? Kalabalıktan biridir. O 'sağlam'dır; kendini kendi çocuğunu ve torununu öldürecek olsa bile mantık çerçevesinde hareket eder... Bilanço mantığının metaların üretim mantığının insanları da kapsadığı bir çağda yaşıyoruz. İnsanlar aynen eşyalar gibi rakam haline dönüşmüştür. Eşyalar ve insanlar üretim sürecinde miktarlara dönüşmüştür... elektronik bir bilgisayara karşı kim itaatsizlik gösterebilir acaba? İdeali isteği duyguları tutkusu olmayan bir elektronik bilgisayar gibi davranmak olan bir felsefeye nasıl olur da "Hayır" diyebiliriz...
Damdan düştüğümüzü biliyor Fromm "Ne zaman öleceğiz?" sorusuna kendine yakışır biçimde "Sen de katılmalısın yaşamı savunmaya" diye yanıt veriyor.
Siyasal alana psikolojinin el atması çağrısı yapıyor Fromm: "Psikologların değişik tipteki bu siyasi ideologların ardında yatan karakterolojik farklılıkları incelemek gibi önemli bir görevleri bulunduğuna inanıyorum. Ancak korkarım ki bunu düzgün bir şekilde yapabilmek için psikologların bu (yapıtta) tanımlanmaya çalışılan bazı özelliklere ve devrimci bir kişilik yapısına sahip olmaları gerekmektedir... Çılgın bir dünyada aklıselim bir insan sakat bir dünyada tamamen gelişmiş bir insan uyurgezer bir dünyada tamamen uyanık bir insanın devrimci kişilik olduğunu ileri sürüyorum. Herkes uyandığı takdirde peygamberlere ya da devrimci kişilik sahibi insanlara gerek kalmayacak insanların tam olarak gelişmesi yeterli olacaktır. "
Uyanışa çağrı Erich Fromm'un kitaplığı. Daha ne yapsın Fromm?
https://www.birgun.net/haber-detay/orwell-in-1984-romanindaki-dunyadayiz-200542.html
a45UyF587661-180118200922 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2018/01/18 20:58 2 65 AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder