Bu gün kendinizden çok emin olabilirsiniz.
Ben suçsuzum, kanunlara uyan kişiyim, bana nolabilir ki diyorsunuz belki de..
Ama durum öyle değil.
Adli, siyasi, mali, idari sistemin bu derece allak bulak olduğu bir memlekette her an her şey olabilir.
Bir anda kendinizi kendi ülkenizde sığınmacı, hatta kaçak olarak bulabilirsiniz.
Kaldı ki, siz kim olursanız olun, her şeyden önce insan olmalısınız.
Mahkumlar belirli bir ceza almış insanlardır.
Dikkat bir nüans var.
BELİRLİ.
Devletin, devlet görevlilerinin, gardiyanların, infaz savcılıklarının bu cezayı kendiliklerinden artırması, azaltması, değiştirmesi adil değildir.
Mahkumların da temel insan hakları vardır.
Elbette uygar, çağdaş, hukukun üstünlüğü olan bir ülkede.
Siz şimdi karar verin.
Türkiye hangi ligde olsun.
Hani o muz cumhuriyeti, çadır devleti dediklerinizle aynı ligde olsa içinize siner mi?
Bundan çok önce ülkemize gelen Azeri, Kazak, Kırgız devlet memurları ile sohbet ederdik.
Gizliden gizliye onlara acırdık.
Tepelerine çöreklenmiş otokratlardan dolayı onların adına üzülürdük.
Onların ülkelerinde iç siyasette, ekonomide, yargıda yaşananları duyar şaşırırdık.
Ve kendimizi çok emin görürdük.
Nasıl olsa bizde demokrasi vardı değil mi?
Şimdi bizde de oldu.
Demek ki, noldum değil, nolacağım demek gerekiyormuş.
Siz de öyle yapın isterseniz.
L2fSIJNoA0xfSNxA
CEZAEVİNDE İÇ ÇAMAŞIRLARINA EL KONULUYOR
İzmir 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde tutulan Güven Usta, ailelerinin getirdiği iç çamaşırı, havlu, çorap gibi kıyafetlere el konularak kendilerine verilmediğini, böylece kantinden alışverişe zorlandıklarını savundu. Usta, "Kantinde satılıyor bahanesiyle el konulup bize verilmiyor. Hapishane bu yolla rant sağlamaktadır" dedi.
Zehra Özdilek
08 Kasım 2021
İzmir 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nden Güven Usta cezaevinde yaşadıkları hak ihlallerini Cumhuriyet'e yazdığı mektupla dile getirdi. Usta, cezaevinde birçok kazanılmış haklarının gasp edildiğini dile getirerek aileleri tarafından kendilerine alınan iç çamaşırlarına "kantinde satıldğı" gerekçesiyle idare tarafından el konulduğunu yazdı. Usta, "Kantindeki iç çamaşırları kalitesiz ve fahiş fiyattan satılıyor. Tutuklu ve hükümlülerin bir maddi geliri olmadığı bilindiği halde ailelerin çamaşır getirmesinin engellenmesi nasıl bir ahlak anlayışının sonucu olduğu açıktır. Üstelik kantinde satıldığı söylenen iç çamaşırlarından uygun beden bulunmadığı için ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Bir arkadaşımızın kendisine iç çamaşırlarına hapishane idaresinin el konulması üzerine yaptığı itirazı İzmir 1. İnfaz Hâkimliği tarafından reddedildi" dedi.
Yaşadıkları hak gaspları ile ilgili Adalet Bakanlığı'na yazdıkları dilekçelere cezaevi savcısının cevap verdiğini dile getiren Usta, "Savcının haklarımızın gasp edilmesinde hapishane idaresi ile ortak hareket ettiği anlaşılmaktadır. Kapüşonlu hırkayı, akord cihazını, elimizde fazla olan ilaçları, müzik aletlerini yasaklıyor. Direndiğimiz için bant, toplu iğne, çengelli iğne ve ayakkabı boyasını kantinde satılmasına rağmen bize vermeyerek suç işleniyor. El işi malzemeler kısıtlanıyor. Hapishane idaresi 'ben neyi ne kadar istersem o kadar olur' diyor. Hapishane idaresinin üretim yapmamızı engellemek istediği açıktır" ifadelerini kullandı.
'SUYA KOTA GETİRİLDİ'
Suya dahi kota getirildiğini yazan Usta, "Ancak miktarı devlet sırrı gibi bize söylenmiyor. Salgın koşullarında suya kota getirmek hastalıkların artmasına yol açar. Zaten sıcak su sürekli sorunlu, düzenli bir işleyişi yok. Böyle olmasına rağmen ona da kota konmuştur" dedi.
https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/cezaevinde-ic-camasirlarina-el-konuluyor-1882875
- - - - - - - - - - - - - - - -
GURBET
. . . . . .
Gurbet o kadar aci
Ki, ne varsa icimde
Hepsi bana yabanci
Hepsi baska bicimde
. . . . . .
Eriyorum gitgide
Elveda her umide
Gurbet benligimi de
Bitirdi bir bicimde
. . . . . .
Ne arzum ne emelim
Yaralanmis bir elim
Ben gurbette degilim
Gurbet benim icimde
~Kemalettin Kamu~
- - - - - - - - - - - - - - - -
İstanbulu Dinliyorum
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geçiyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum.
~Orhan Veli Kanık~
- - - - - - - - - - - - - - - -
YAŞASIN CUMHURİYET
. . . . . .
Gölköy adında bir yer varmış Geliboluda
Televizyonda gösterdiler geçen gün.
Gelenek edinmiş köy halkı,
Ben kendimi bildim bileli bu böyledir
Diyor muhtar:
29 Ekimde toptan sünnet ederlermiş cocuklarini
Derken ekranda entarili bir çocuk belirdi
Kirvesi tutmuş kolundan
Yatırdılar bir kamp yatağına,
Ardından sünnetçi olacak zat boy gösterdi
Elinde bıçağıyla,
Çocuk kaldırdı başını, bağırdı:
Yaşasın Cumhuriyet diye
Bunun üzerine de ekran karardı
. . . . . .
Korkarım bu, sade gölköylülerin değil, umumumuzun
Sade küçüklerin değil, büyüklerimizin de
Düştüğü bir tarihsel yanılgı
Çünkü sünnet değil, farzdır Cumhuriyet
~YAŞASIN CUMHURİYET ~
- - - - - - - - - - - - - - - -
"Başlangıcı yapmak işin üçte biridir."
~İrlanda Atasözü~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Benim gonlumun kirilmaz sabri, senin gonlunun yumusamaz katiligi var.
Su halde sevgilim ask yolunda ikimiz de sert tasiz.
~Ibni Sina~
- - - - - - - - - - - - - - - -
"Bu değişim dünyasında, gelen hiçbir şey kalmaz ve giden hiçbir şey kaybolmaz."
~Anne Sophie Swetchine~
- - - - - - - - - - - - - - - -
"Yoğun bir hayatın kısırlığından kaçınınız."
~Socrates~
- - - - - - - - - - - - - - - -
"Hiçbir şey bize bilmemiz gerekenleri öğretene kadar bir yere gitmezler."
~Pema Chodron~
- - - - - - - - - - - - - - - -
KADIN KELİMESİNİN ADI YOKTU
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum. Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder