15 Kasım 2021 Pazartesi

DENİZ ZEYREK : GÜRGENTEPE OLAYI TÜRKİYE’NİN ÖZETİDİR

Yanlış olmasın.
Bu demokrasi değil.

Çağdaş demokrasilerde kontrol ve denge unsuru vardır.
Ve bu çok önemlidir.
Demokrasilerde siyasi iktidarlar, ve idare SİYASİ, MALİ, İDARİ VE ADLİ yönden hesap verebilir, hesap sorulabilir olmalıdır.

Çağdaş demokrasilerde HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ, AZINLIK HAKLARI, KİŞİ HAKLARI temel unsurlardır.

Bir demokraside sendikaya üye olduğu için çalışanı işten atamazsınız.
Adamı kustururlar.
Bir demokraside SARI SENDİKACILIK olmaz, YASADIŞIDIR.

Bir demokraside adi suçlar konusunda, siyasiler, ve idarenin memurlarının yargı muafiyeti olmaz.
Öyle amirine soralım, meclise soralım, izin alalım falan olmaz.
Siyasetçilerin zimmet, irtikap, rüşvet suçları görev başında olduğu halde yargılanır.

Normal olarak çağdaş demokrasilerde idarenin memurları, ve siyasi iktidar mahkeme kararlarına direnemez, direnirse sorumluları kişi olarak yargılanır ve ceza alır.

İşte bu yüzden biz gündelik yaşantımızda izlediğimiz olaylara bakarak Türk demokrasisinin ağır kusurlu, sorunlu olduğunu söylüyoruz.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


DENİZ ZEYREK : GÜRGENTEPE OLAYI TÜRKİYE'NİN ÖZETİDİR

denizzeyrek@sozcu.com.tr

13 Kasım 2021

Anayasamızın "Sendika Kurma Hakkı" başlıklı 51. maddesi şöyle der:

"Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz."

Bu emredici bir hükümdür. Kanunlarımız da bu hükme uyumlu olmak zorundadır. Zira Türk Ceza Kanunu'nun 118. maddesi de şöyle der:

"Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur."

★★★

Şimdi gelin Oda TV'den Fethi Yılmaz'ın ortaya çıkardığı "Gürgentepe Olayı"na ve sonuçlarına bir bakalım.

Yıl: 2019.

Belediye şirketinin çalışanları Belediye-İş Sendikası'na üye olmuş.

Sendika da işçilerin geçmişe dönük hakları için iş bırakma eylemi düzenlemiş.

Aynı zamanda AK Parti üyesi ve ilçe kadın kollarında çalışan şehit yakını Sevinç Karaca da o işçilerden biri.

Başkan Yaşar Şahin, Karaca ve bir arkadaşını makamına çağırmış.

Sevinç Karaca, AK Partili ve bu partiye oy vermiş olması nedeniyle duyduğu özgüvenden olsa gerek, başkanın karşısındaki koltuğa oturmak istiyor.

Başkan öfkeli:

"Oturma!"

Karaca, mecburen koltuğun arkasına geçiyor ve arkadaşıyla birlikte ayakta duruyor.

Başkan Şahin, "alçak", "terbiyesiz", "lan" gibi çirkin sözcüklerle dolu konuşmasında birçok şey söylüyor ama söylediği en çarpıcı cümle şu:

"Siz bu sendikadan istifa edeceksiniz. Ben dediğimi yaptıramazsam yaşatmam."

Nitekim yaşatmıyor. Bir görevliye, "Bu arkadaşlara, amire karşı gelmekten, yalancı demekten uyarı yap, durum değişmezse (sendikadan istifa etmezlerse) gereğini yap" talimatını veriyor.

Meslektaşımız Fethi Yılmaz'ın haberindeki detaylara bakılırsa, aradan geçen iki yılda Karaca ve arkadaşları sendikadan istifa etmemiş ve Başkan Şahin de onları işten kovmuş.

Bunun üzerine olay iş mahkemesine yansımış ve Şahin'le kadınlar arasındaki diyaloğun videosu işe dönüş davası sırasında mahkemeye sunulmuş.

Karaca, ancak mahkeme kararıyla işe dönebilmiş.

★★★

Hepimiz, Başkan Şahin'in kadınlara yönelik saygısız ve hakaret içeren sözlerine ve üslubuna odaklandık, tepki gösterdik.

Ancak, olayda en az saygısızlık kadar odaklanmamız gereken konu, Anayasa'nın ve yasaların alenen ihlal edilmesiydi.

Başkan Şahin AK Partili olduğundan olsa gerek, "hem zorlu hem güçlü" kontenjanından yaptığı yanına kâr kaldı.

Kadın işçi, Anayasa'nın kendisine verdiği hakkı kullanmak istediği için işinden oldu.

Başkan Şahin, hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etti.

Kadın işçi, hakkını aramak için mahkeme kapılarını aşındırdı.

Oysa, Anayasa'da Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesi de çok açıktı.

O video mahkemede alenileştikten sonra bir suç deliline dönüşmüştür.

Başkan Şahin aleyhine, bir işçiyi sendikadan ayrılmaya zorlamak amacıyla cebir ve tehdit kullandığı için (işten atma ciddi bir tehdittir) altı aydan iki yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmalıydı. Aynı şekilde hukuka aykırı başka bir davranışla (sendika eylemine katıldılar diye işçileri işten çıkararak) sendikanın faaliyetlerini engellediği için bir yıldan üç yıla kadar hapsi istenmeliydi.

★★★

Gürgentepe Olayı işte bu yüzden "Sen yık mahkeme kararı arkadan gelir" diye özetleyebileceğimiz yeni Türkiye hukukunun özetidir.

Türkiye'de ne yazık ki en üst seviyesinden en aşağıdaki yöneticisine kadar, bir yerleri yöneten herkes son zamanlarda "kanun benim" edasıyla dolaşıyor. Hukuka uymak yerine kendi hukukunu koymaya çalışıyor.

Buna son vermedikçe, hukuku ihlal edenin yaptığı yanına kâr kaldıkça, hukuk devleti hayal kalmaya devam eder.

Hukuk devleti hayal kaldığı sürece de millet olarak daha çok bedel öderiz.

https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/deniz-zeyrek/gurgentepe-olayi-turkiyenin-ozetidir-6765629/

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Soz bir kantardir,insani tartar
Dogru konusursan serefin artar
Sukut eder isen vakarin artar
Yalan soyler isen ocagin batar

~Anonim Nasihat~

- - - - - - - - - - - - - - - -

"Doğruluk kendime gerçeği anlatmamdır. Dürüstlük ise diğer insanlara gerçeği anlatmaktır."

~Spencer Johnson~

- - - - - - - - - - - - - - - -

PARKTA SERENAD
Istek ve ask onlari kavramis saclarindan
Surukluyordu. Gok mordu;
Ayisigi ihtiyar cinar agaclarindan
Yuzlerine dusuyordu.
. . . . . .
Fisil fisil binlerce dudakti yapraklari
Dalciklarin kuytularda;
Onlarin da kopmus birer yaprak, dudaklari
Akip gidiyor sularda.
. . . . . .
Surukleniyordu askin sesine dogru;
Askin cagrisi tez, keskin.
Bir ates yaniyordu Sibiryalarinda bu
Isiksiz serserilerin:
. . . . . .
Bu ihlamur kokusu, ah\ .. - Hep pusu
Hep pusu bana, kah kah kah...
. . . . . .
Parmaklarin saclarimi.
Bu gece butun omrum yasasin istiyorum
Doyur butun aclarimi\ tek boyle sarmas dolas
Suracikta sabah sabah
Birbirinde baslamis, birbirinde tukenmis
Iki olucuk... - Kah kah kah...
. . . . . .
Erkek susamis yilan gibi sokulgan, kivrak
Uzaniyor gozlerine;
Bir sey bosaliyor lik lik lik, kadinda sicak
Bir kan gibi ta derine.

~Ahmet Muhip DRANAS~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Gün Doğuyor

Dili çözülüyor gecelerin..
Gölgeler kaçışıyor derine
Alıp sihrini bilmecelerin:
Gün doğuyor şehrin üzerine.

Korkarak saklanıyor bacalar,
Gün doğuyor şehrin üzerine;
Dalıyorlar günün gözlerine
Gözleri uykulu atmacalar.

Sallıyarak dallarını kavak
Yükseliyor her günkü yerine,
Gün doğuyor şehrin üzerine
Mavi bir ışıkla ağararak.

Gün doğuyor şehrin üzerine,
Renk renk hacimle doluyor her yer.
Bakıyor dağınık yüzlü evler
Hala yanan sokak fenerine.

Toprak kımıldıyor yavaş yavaş,
Gün doğuyor şehrin üzerine,
Bembeyaz gece çiçeklerine
Sabahla düşüyor bir damla yaş.

Ve bir deniz hücumu halinde
Gün doğuyor şehrin üzerine.

~Orhan Veli Kanık~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Aglamak icin gozden yas mi akmali?
Dudaklar gulerken insan aglayamaz mi?
Sevmek icin guzele mi bakmali?
Cirkin bir tende, guzel bir ruh
Kalbi baglayamaz mi?
Hasret;ozlenenden uzak kalmak midir?
Ozlenen yakindayken hicran duyulmaz mi?
Hirsizlik; para, mal calmak midir?
Saadet calmak, muthis hirsizlik olamaz mi?
Solmasi icin gulu dalindan mi koparmali?
Pembe bir gonca iken gul dalinda solmaz mi?
Oldurmek icin silah, hancer mi olmali?
Saclar bag, gozler silah,
Gulus kursun olmaz mi?...

~Victor HUGO~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Biz, tekrar ahlaktan arıtılmış olan dünyada yaşamaya cesaret eden az ve çok sayıdakiler; Biz putperestler\
Çarmıha gerilene değil\

~Friedrich Wilhelm Nietzsche
(d. 15 Ekim 1844 - ö. 25 Ağustos 1900)
Ahlâk ve değerler sisteminin kuruluşuna yönelik bir temel çerçevesinde
çağının kültür, din ve felsefe görüşlerini eleştiren nihilist Alman düşünür, filolog~


- - - - - - - - - - - - - - - -

KOPUK
. . . . . .
Oyun bitti ve her sey yerini buldu.
Aksamla ebedi kizlar anne oldu.
Aynalara bakma, aynalar fenalik;
Denizi, sonsuz olani dusun artik.
Bir gun beni hatirlayabilirsin ancak,
Guzelsem soyabilirsin cirilciplak;
Oradayim hep ben, orada, derinde,
Gemilerin ihtiyar kopuklerinde.

~Ahmet Muhip DRANAS~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Insan varolmak icin baskaldirmak zorundadir, ama baskaldirinin kendi kendinde bulundugu,insanlarin uzerinde birlestikce varolmaya basladiklari sinira saygi gostermesi gerekir. Oyleyse baskaldirmis dusunce belleksiz edemez: o surekli bir gerilimdir.

~Baskaldiran Insan - Albert Camus~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Herseyi denerim; ama yapabildiklerimi yaparim.

~Herman melville~
OrajKalip


- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder