27 Şubat 2022 Pazar

EMEKLİ KOMUTAN: METE YARAR TSK’DAN ÖZEL ŞİRKETLERLE İLİŞKİLERİ NEDENİYLE AYRILMAK ZORUNDA KALDI

Aslında bu herifin yorumları da çakma .
Pek çok kez dinledim, izledim.
Malesef içi boş bir yaygaracı.
Onu tanıyan askerler de aynı şeyi söylediler.
TSK'dan ayrılması, olaylı, şaibeli bir ayrılma.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


EMEKLİ KOMUTAN: METE YARAR TSK'DAN ÖZEL ŞİRKETLERLE İLİŞKİLERİ NEDENİYLE AYRILMAK ZORUNDA KALDI

23/10/2019

TSK'dan ayrılışını "deniz hasreti" diye açıklayan Mete Yarar'ın gerçek ayrılış sebebini yazan Emekli Albay'ın başına gelenler ve Mete Yarar gerçeği…

BOLD – Televizyon ekranlarında sıkça "güvenlik uzmanı" sıfatıyla boy gösteren eski binbaşı Mete Yarar'ın TSK'dan, medya yatırımları da olan bir enerji şirketiyle meslek etiği dışında kurduğu ilişkiler nedeniyle ayrılmak zorunda kaldığı ortaya çıktı. Emekliliğini haketmesine bir yıl kala istifa eden Yarar'ın, zararını bu enerji şirketi 1 milyon liralık bir çekle telafi etmiş.

Olay emekli Jandarma pilot Albay Alaaddin Cebeci'nin 1 Şubat 2019'da yerel Samsun Gazetesi'nde yazdığı yazıyla patlak verdi.

BABASI GAZİNODA HER ŞEYİ ANLATTI

Mete Yarar'ın babası Halil Yarar'la askeri bir gazinoda karşılaşan Alaaddin Cebeci, gecenin ilerleyen saatlerinde Mete Yarar ve enerji şirketi arasındaki tüm ilişkiyi sohbet sırasında öğrendi. Baba, Mete Yarar'ın aldığı çek dahil tüm detayları anlattı.

Alaaddin Cebeci konunun detaylarını da araştırdıktan sonra 1 Şubat 2019'da "Çok zoruma gidiyor" başlıklı bir yazı kaleme aldı ve Mete Yarar'ın TSK'dan görevde olduğu sırada medya yatırımları da olan bir enerji şirketiyle kurduğu ekonomik ilişki nedeniyle uyarı aldığını yazdı.

Yarar'ın uyarıları dikkate almaması üzerine görev yerinin değiştirildiğini yazan Cebeci, bunun üzerine Yarar'ın enerji şirketiyle görüşerek TSK'dan emekliliğine 1 yıl kala bütün haklarından vazgeçerek istifa ettiğini belirtti. Bu istifası karışlığında ise enerji şirketi Yarar'a 1 milyon liralık çek vermiş. Yarar'ın çeki tahsil etmesinin sıkıntı olacağı gerekçesiyle de çeki babası Halil Yarar tahsil etmiş.

Mete Yarar, ardından bu şirkette çalışmaya başlamış. Yarar'ın K. Irak'ta görevde bulunduğu sırada bu enerji şirketine nasıl imtiyazlar tanıdığı, Enerji şirketi adına TSK üniformasını kullanarak Barzani yönetimi nezdinde nasıl girişimler yaptığı ise boşlukta kalmış durumda.

Yarar'ın kamuoyunda tanınmasının Habertürk Televizyonu sayesinde olduğu dikkate alındığında, Yarar'ın TSK üniformasıyla lehine çalıştığı enerji şirketinin Ciner Holding'e ait enerji şirketi olduğu düşünülüyor.

Mete Yarar TSK'dan neden ayrıldığını Sabah Gazetesi'ne şöyle anlatmıştı: "Hayatımı yaşamak istedim. Önüme bir kağıt aldım ve yapmak istediğim 100 şeyi sıraladım; baktım askerlik yaparken bunları gerçekleştiremeyeceğim. Denizi çok seviyorum, deniz görmediğim zaman hayattan kopuyorum. Görev yaptığım yerler denizden binlerce kilometre uzakta oldu hep. İlk yapmak istediğim şey bir yelkenli almaktı, onu bu yaz gerçekleştireceğim."

GAZETEDEN KOVDURDU

Cebeci'nin yazısı şu an Samsun Gazetesi'nin internet sitesinde görüntülenemiyor. Yayından kaldırılan yazıdan sonra ise Cebeci başından geçenleri, Mete Yarar'ın suç duyurusu üzerine savcılığa verdiği savunmasında anlattı.

Yarar'ın gazete yönetimini arayarak, Gazeteyi kapattırmakla tehdit ettiğini, arkasındaki siyasi güce vurgu yaptığını belirten Cebeci, aynı gerekçeyle gazete yönetiminin kendisini arayarak ve özür dileyerek yazılarına son verdiklerini belirtti.

DAVALIK OLDULAR

Ardından Yarar'ın davayı çekmek için kendisinden avukatı aracılığıyla 30 bin lira istediğini belirten Cebeci'nin mahkemeye verdiği ve olayı tüm detaylarıyla anlattığı savunması şöyle:

"Ben Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir Mensubu bir Jandarma Subayı olarak, gerek birlik komutanı, gerek helikopter Pilotu, gerek İstihbarat subayı ve elamanı olarak uzun yıllar bu muhteşem ülkeme hizmet etme onurunu yaşadım. Otuz yıllık hizmet süreme yaşamımın 17 yılını Suriye- Irak-İran sınırı ile çevrelenen coğrafyada terörle mücadele ile geçirdim.1990 da; Irak sınırında kalp krizi geçirip helikopterle gönderildim. Ve 40 yaşımda bay pas oldum. Bir dönem piyade subayı olarak bir güzide birlikte karargâh hizmetinde bulunmuş olan müştekinin; politika yapmadığı halde, siyasi içerikli yorum yapması; ister istemez eleştiri isteğimi doğurmuştur.

Müşteki, Tokat ili Nüfusuna kayıtlı olsa da kendisini Samsunlu olarak tanıtmaktadır. Babası, Halil Yarar Samsun'da ikamet etmekte olup Askeri Gazinoda tesadüfen tanıştım. Müşterek dostlar ile beraber otururken, arkadaşlar; "gazetede yazdığımı" söyleyince oğlundan bahsederek, "benim oğlumda yazıyor, sizi tanıştırayım" istedi. Bu teklife sessiz kaldım. Ancak daha sonra konu terörden açılınca baba Halil Yarar; haklı olarak, her baba gibi oğlundan gurur duyarak, Mete Bey'in, Kuzey Irak'taki anılarını abartılı bir şekilde anlatmaya başladı. Konunun ana teması tabii ki Mete YARAR oldu.

Çok teferruatlı olarak Müstafi Binbaşı YARAR'IN Kuzey Iraktaki enerji şirketi ile olan diyaloglarından bahsetti.

Oğlunun, Enerji şirketinin kendine iş teklif etmesi üzerine de TSK dan ayrılması karşısında uğrayacağı zararları karşılamak üzere bir milyon dolar civarında bir çek yazdığını ve bu çekinde duyulmaması, ifşa olmaması için bizzat kendisi tarafından tahsil ettiğini, paranın daha sonra Mete Yarar'a teslim ettiğini ve ilişiği kesilinceye kadar da hem devletten hem de şirketten uzun zaman maaş aldığını söyledi.

Mete YARAR Piyade Subayıdır. TSK de iken geçici görevle bulunduğu Irakta; bir veya birkaç basın kuruluşu sahibi de olan enerji şirketi mensupları ile kurduğu ilişki nedeni ile TSK dan ilişiği kesilince Televizyoncu olmadığı halde TRT ye belgesel hazırlayıp bayağı da para kazandığını v.s. öğrenmiş oldum. Samsun'da yaşayan biri olarak da şahıs böylece dikkatimi çekti.

Mete Yarar Irakta bulunduğu sırada temayüllere, aykırı olarak Barzani ile ilişkili ve ortak bazı şirket yöneticileri ile samimi ilişkiler içinde olduğu için komuta kademesi tarafından birçok kez ikaz edilmiş, ancak yapısı gereği emirlere uymadığı görülünce görev yeri değiştirilerek, başka bir göreve atanmasının yapılacağını öğrenmesi üzerine üzülmüştür.

Yeni görev yerine atanmasını kendisini ağır gelmiş olacak ki enerji şirketi ortakları ile görüşüp, üst düzey yöneticilerin de icazeti ile hiçbir subaya nasıp olmayan olanaklara kavuşturularak emeklilik hakkını kazanmasına çok az bir süre kala ordudan ilişiğinin kesilmesini istemiş ve bu istek bekletilmeksizin uygulamaya konulmuştur.

Televizyon Kanallarında söylediği gibi oğlunun özleminden değil, disiplin anlayışı ve özel hayatı nedeni ile TSK den ayrılmaya zorlanmıştır. Bu olaydan sonra TSK küsmekle kalmamış; tüme yakın devre arkadaşları ile dahi irtibatı kesmiştir veya arkadaşları ilişkilerini bitirmiştir.

Savcılığın ilgili yazımdan çıkarıp; "suç saydığı" ve iddianamenin son sayfasında belirttiği cümleleri

okuduğumuzda; "Her yandaş gibi Mete bu dönemde iyi para kazanmıştır. Birazda burnu büyümüştür." Sözü hakaret değil tanımlamadır. Ve de çevresinde kibirli ve yüksek gönüllü olduğu da dillendirilen bir kişidir." Burnun büyüdü" sözü halk arasında kullanılan hem de çok kullanılan bir terimdir.

Günümüz medyasında, İktidara yakın olanların para kazandığı her gün işlenmekte, bu kişilerle kısaca "yandaş" dendiği herkesin malumudur ve gerçektir de. Mete Yarar'a hitaben; "mevcut yerini muhafaza etmek için bazı kişilere yağ çekmen, sana yakışmaz" demem bir hakaret değil, giydiğimiz üniformanın onurunu söylemek için bir serzeniştir. Ben bu yazımda hiç sevmediğim halde geçmişte terörle mücadelede bizlere büyük destek vermiş bazı politikacılara dahi saygı duyduğumu söylemem de Müştekiyi üzer mi bilmem de beni üzmez.

Müşteki Tarihe mal olmuş ve bugün rahmete kavuşmuş Sayın Demirel, Ecevit, Erbakan için bu gün dahi TV kanallarında övgü ile bahsedemez.

Müştekiye hitaben; "Mete Bey boş ver; etini, balığını ye, şarabını iç ne yapacaksan yap; kutsallara dokunma" diye yazmışım! "Şarap" sözünü hakaret sayan müştekinin; şarabın Kutsal bir içecek olduğunu bildiğini sanıyorum. Birçok dinde de cennete de kutsal sayılır. Sırf bu cümleyi yazmak için yazının sonunu bir kaç defalar değiştirdim. Argo bir anlama gelmesin diye başka içeceklerin adını dahi yazmaktan imtina ettim. Müştekinin buradaki maksadı bazı çevrelere dindar görünme arzusunun zedelendiği düşüncesidir.

Mete Yarar birçok insan gibi; gücü ve övünmeyi sever! Şikâyet dilekçesinde dahi yazmış olduğu bir kitabın gelirini Samsun Milli Eğitim Müdürlüğüne okul yaptırmak için bağışladığını söylerken maksadı okul değil reklamdır. Türkiye nin en ünlü yazarları bile tek kitaptan bırakın okul yaptırmayı bir derslik yaptıracak parayı kazanamaz. Üstelik Mete Yarar burada bu kitabının reklamını yaparken; mahalli TV kanallarını Vali veya Vali Yardımcılarının odasına davet ederek-ettirerek reklamını da yapmayı ihmal etmemiştir. Gerek görevde gerekse emeklilik döneminde; bizlerinde okullara ve fakir öğrencilere hatta ailelere yaptıklarımı listeleyip yazarsam önce kendimi ayıplar ve utanırım-arlanırım.

Mete YARAR güçlü görünmeyi sever! İstanbul'da Çek-senet mafyası ile girdiği silahlı çatışmada yaralanmış, medya önünde; kendini yaralayanları, yakalayan polise değil, Emniyet Müdürü dostu olduğunu beyanla " Müdür devreye girip sanıklar kısa dönemde yakalandı" diyerek sadece İl Emniyet Müdürüne teşekkür etmiştir. Amaç güç ile erk ile yan yana görüntü vererek karşı tarafın zor durumda kaldığını hesaplamadan ön planda güçlü görünmektir.

Tarafımdan SAMSUN Gazetesinde yazılan 01 Şubat 2019 tarihli ve " Çok Zoruma Gitti" başlıklı yazıyı, aynı günün gece saatlerinde bir arkadaşından öğrenen Müşteki, gece yarısı Telefonla gazetenin sahibini arayarak tehdit etmiştir. Zor durumda kaldığında aklına ilk gelen yasalar değil sahip olduğunu sandığı güçtür. SAMSUN gazetesi yetkilileri ile yaptığı konuşmada; kullandığı üslubunda nezaket kaidelerini aşmış, siyasi erge yakın olduğu imajını yaratmaktan çekinmemiştir. Kendini yasaların üzerinde sayarak" gazeteyi kapattırmak ve tazminat ile cezalandırmakla tehdit edip; "yazıları kaldırmaz Alaattin Cebeci'yi Gazeteden kovmazsanız" diye başlayan tehditlerini devam ettirmiştir. Bunun üzerine yazılarıma son verilmiştir. 2 Şubat günü beni arayan gazete yöneticileri özür dileyip, ekonomik sıkıntı içine düşeceklerini, belirterek olanlardan üzüntü duyduklarını söylemişlerdir. Tehditler nedeni ile de hiçbir yasal yola başvurulmadan hiçbir ücret almadığım ve çıkarım olmayan gazeteden ilişiğim kesilmiştir.

Müşteki tanıdığı her kişinin gücünden bir şekli ile faydalanma arzusu içinde davranış sergilemeyi alışkanlık haline getirmiş, bu konuda diğer basın organlarında benim yazdıklarımla mukayese edilmeyecek ağır eleştirilere muhatap olmaya hala devam etmektedir.

Müşteki güç gösterisi ile sindirme arzusu içinde görünmekten sanılandan da fazlası ile mutlu olmaktadır.

Bu tahkikatı yürüten Sayın Cumhuriyet Savcısının, "taraflar arasında yapılan uzlaşma işlemlerinin, şüphelinin teklifi kabul etmemesi nedeni ile olumsuz sonuçlandığı" şeklindeki kanaate ulaşması eksik bilgilendirmedir.

Telefon irtibatı ile Beni uzlaşmaya çağıran soyadını hatırlayamadığım Ahmet isimli polis amirinin; makamında bana hitaben "Mete Yarar'ın avukatı Çağdaş Çelik ile görüştüm, uzlaşmayı kabul etmedi" demesi üzerine; bana hitaben; "siz kabul ediyor musunuz" şeklinde sorması üzerine bende kabul etmedim ve belgeyi imzalayıp makamdan ayrıldım!

Aradan bir gün geçtikten sonra Emniyet Amiri Ahmet Bey beni arayarak "Mete beyin avukatı aradı, 30.000 (Otuz bin) lira verirseniz uzlaşıp davadan feragat edeceklermiş " dedi. "Asla kabul etmeyeceğimi" söyledim.

Mete Yarar'ın dünyası paradır. Babasına dediği gibi "Çeşme akarken küpü doldurmaya" çalışmaktadır. Ben; benden istediği paranın meblağı için de şekli için de yüz yüze gelmiş olsam; kendisini en ağır şekilde kınarım.

Yukarıda yazdıklarım Mete Yarar'ın Binbaşı iken; henüz ilişiği kesilmeden, ikramiyesini almadan; ordudan niçin ayrıldığının eleştirel açıklamasıdır. Geride20 yıllık( savcılık iddianamesinde yanlışlıkla 145 yıllık yazılmıştır) hizmeti ve alacağı ikramiye varken, erken ayrılarak çalışacağı şirketten, yoksun kalacağı maaş ve ikramiyeyi fazlası ile peşin almıştır. Ki emekliliğini doldurmaya da sadece bir yıldan biraz fazla bir zaman vardır.

Tüm anlattıklarım ve yazdıklarımdan da anlaşılacağı gibi; Müşteki, bir yandan ekranlarda olmayan unvanı uydurarak, siyasi içerikli konuşmalar yanında, derin strateji uzmanlığı, istihbarat ve lojistik konularında da uzmanlık unvanını kullandığı için üzüntü verecek şekilde görsel basında emekli komutanlar tarafından sert şekilde ikaz edilmiştir. Yazımda-yazılarımda Terör örgütü ile mücadelemizde çektiğimiz zorlukları da dillendirdim.

Ulusal kanalların Ekranlarında halka iddialı söylemlerde bulunan kişilerin görev alanlarının söylemlerine ilişkin olayların doğrusunun veya yanlışının tartışılır olmasını kabul etmesi gerekir. Müştekinin konuşmasından üzülenlerde olmuştur, sevinenlerde, beğenenlerde olduğu gibi beğenmeyen ve eleştirenlerde olacaktır. Ben sunduğum sebeplerden dolayı, okuyucularıma bildiğim gerçekleri yansıtmaya çalıştım. Müştekiye hakaret etmem söz konusu olamaz. Suçlama kanuni dayanaktan yoksun olup Yargıtay'ın emsal kararlarına aykırıdır."

https://boldapp.de/2019/10/23/emekli-komutan-mete-yarar-tskdan-ozel-sirketlerle-iliskileri-nedeniyle-ayrilmak-zorunda-kaldi/amp/

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

TRAFİK TRAFİK TRAFİK | Turgay Yıldız

https://www.youtube.com/watch?v=FX7Pur6t-yc


- - - - - - - - - - - - - - - -

HER ŞEYİN TİCARETİ OLMAZ...

https://www.youtube.com/watch?v=OorF8_tW05c


- - - - - - - - - - - - - - - -

Alea iacta est
Zarlar atildi. (Jul Sezar)

~Latin Atasozu~

- - - - - - - - - - - - - - - -

SURATIMA TÜKÜRUN

https://www.youtube.com/watch?v=dn0mdZoNW-0


- - - - - - - - - - - - - - - -

OHH OHHH//www.youtube.com/watch?v=4s815mNz9_s">https://www.youtube.com/watch?v=4s815mNz9_s


- - - - - - - - - - - - - - - -

Gununu faydali bir sekilde kullanmasini bilen bir insan icin asil mutluluk, aksam vaktinde gelir.

~CORNEILLE~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Coelum non animum mutant qui trans mare currunt
Denizi asan insanlar ruhlarini degil,
(uzerlerindeki) gokyuzunu degistirirler.

~Latince Atasozleri~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Egri otur dogru soyle.
Dogru soyleyeni dokuz koyden kovarlar

~Atalarımızın çelişkili sözleri~

- - - - - - - - - - - - - - - -

"Bedenden bağımsız bir ruh fikri anlamsız ve boştur."

~Albert Einstein~
OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder