ÜMİT ZİLELİ: SİVİL ÖRÜMCEĞİN AĞINDA!
22 Şubat 2022
Cumhuriyet tarihinin "en kayda değer" kitaplarından biriydi…
Büyük şair ve yazar Attila İlhan'ın deyişiyle "Tokat gibi" bir kitaptı!
ABD'nin, dünyanın ve tabii ki Türkiye'nin başına ördüğü çorapları müthiş belgelerle anlatıyor, "Demokrasi Projesi" aldatmacasıyla, ülkelerin kaderiyle nasıl oynandığını bir bir, yadsınması olanaksız gerçeklerle ortaya koyuyordu…
Böyle bir kitap, çok doğal olarak kolay kolay buluşamayacaktı okurla; öyle de oldu, 1999'da yazarının son noktayı koyduğu kitap, deyim yerindeyse, yıllarca süren bir engelli koşuya çıktı! "Hemen basalım" diyen bazı yayıncıların uzun süreli oyalamalarına maruz kaldı! Bazılarıysa hinlikten/ cinlikten değil, korkudan yanaşmadı işbirliğine! "İyi saatte olsunlar"ın eli yıllarca kitabın yayınlanmasını engelledi!
Konuya "iyimser" açıdan bakmaya çalışırsak da, o yıllar içinde kitap da geliştikçe gelişti, yenilendi! Yeni bilgiler ışığında bu ülkenin nasıl bir sarmal içine sokulduğu, ABD'nin dış istihbarat örgütü CİA'nın sözde sivil toplum kuruluşları (STK), bazı sözde "bilim yuvaları", akademisyen kılıklı muhteremler, kimi siyasetçiler eliyle Türkiye'de nasıl cirit attığı, ortalığı istediği gibi karıştırdığı, dizayn ettiği ortaya çıktı!
Kitap, en sonunda 5 yıl sonra, 2004 yılında piyasaya çıkabildi ve ortalığı sarstı! Yalnızca "dizin kısmı" yani kitapta yer alanlar listesi dahi adeta bilgi hazinesiydi! Neler yoktu ki bu değeri her geçen gün daha iyi anlaşılan kitapta:
-Mesela, yıllar sonra ne mal olduğu daha iyi anlaşılacak, ünlü spekülatör George Soros'un Türkiye'de yediği haltlar, el verdiği STK'lar, para yardımı yaptığı kuruluşlar sırayla geçit resmi yapıyordu kitapta!
–Mesela, 90'larda ölüm fetvası verilen aydınlar, art arda suikasta kurban giden bu ülkenin aydınları, nelerle mücadele ettikleri tek tek anlatılıyordu!
Kitap o günden bugünlere 36 baskı yaptı. Adı hafızalara kazındı:
–Project Democracy/ Sivil Örümceğin Ağında.
Mustafa Yıldırım'ın yayınlayabilmek için adeta ömrünü ortaya koyduğu eser şimdi 37. Baskısı ile SİA Kitap'tan çıktı…
–Kısacası size çok yakın artık!
Yıkıcı "Demokrasi" projeleri!..
Kitapta ABD'nin ve Avrupa ülkelerinin Türkiye'de parasal olarak desteklediği "projeler" önemli yer tutuyor…
Maşallah hepsi de acayip "bilimsel projeler! Her nedense, tüm projeler etnik ya da dinsel içeriğe sahip! Mesela İstanbul'daki eski bir Amerikan Kolejinde USİP (United States İnstitute for Peace/ Amerikan barış Enstitüsü) ya da Amerikan RAND şirketinden para alınarak sürdürülen projenin adı şöyle:
–Türkiye'nin Kürt Sorununa yeni bakışı!
Mesela 1990'larda yine RAND Corporation ve Freedom House ile bağlantılı olarak şöyle bir rapor hazırlandı:
–Türkiye'de Din Hürriyeti!
Peki 2000 yılında ABD Kongresi'nde ne yapıldı biliyor musunuz?
–Türkiye'nin yasallığını "Lozan Antlaşması'nda Din Hürriyeti" açısından olumsuzlayan bir rapor hazırlandı!
Böylece ne olmuş oluyordu? Türkiye bu açıdan kurulması "arızalı" bir Cumhuriyet oluyordu! İşte bu nedenle bir yıl önce CİA marifetiyle hazırlanan rapor da, tabii ki ABD Kongresi'nin raporuna hizmet ediyordu!
O bölümde, Mustafa Kemal'in, daha 1922'nin başlarında Batı'dan doğuya yayılmak için yüzlerce yıldır çaba gösteren sömürgecilerin en eski yöntemini anlattığı şu sözlere de yer veriliyor:
–Ekonomik amaç, bilim ve insanlık görüntüsü ile yurdumuza gelip, ilerde işgal etmek için etnik toplulukları gerek hükümete, gerek birbirlerine karşı kışkırtmak. Bu gibiler hem genel savaşın hem ülkemizdeki korkunç cinayetlerin düzenleyicileridir!
"Yenilsek de, savaşmadan yenilmemekti ortak ilkemiz!.."
Türkiye'nin uğradığı ihanetlerin, devşirilen isimlerin tümünü buraya sığdırmam olanaksız, tüm kitabı konuk etmem gerekir!
Mesela "Amerika'da CFR Türkiye'de TESEV" bölümünü hararetle tavsiye ederim. CFR yani ABD Dış İlişkiler Konseyi ile pek yakın Türkiye'deki kuruluşlar özellikle de TESEV yani Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı gayet açık ve de seçik biçimde anlatılıyor. Kimin eli kimin cebinde, hangi projeler sürekli gündemde, isimler, bağlantılar, 32 kısım tekmili birden önünüze seriliyor!
Mesela Din-Türban-İmam Hatip konusunda ABD'nin göz yaşartıcı gayretlerini, FETÖ'cülerin başını çektiği, ABD'nin hiçbir desteği esirgemediği "Dinlerarası Diyalog" çerçevesinde Fethullah Gülen ile Hartford Seminary yöneticilerinin el ele kolkola Türkiye'yi nasıl gezdiklerini, ABD'nin Merve Kavakçı'ya nasıl sahip çıktığını, Merve Kavakçı'nın Hillary Clinton ile birlikte Millenium Dini-Ruhani liderler toplantısına Amerikan delegesi olarak nasıl katıldığını ve daha neler neler yaşandığını hayretler içinde okuyacaksınız!
Kitabın son sayfalarında ise Hayırsever Amerikan resmi ya da gayriresmi kuruluşlarının hangi projelere nasıl para saçtıklarını belgeleriyle görebilirsiniz!
Bu kitabın devamı da yazıldı: "Ortağın çocukları" O da yakında yeniden piyasaya çıkacak diye umuyorum.
Ben "başucu" kitabı olarak gördüğüm bu kitabı okumanızı şiddetle öneriyor ve Mustafa Yıldırım'dan bir mesaj ile bitirmek istiyorum:
–Yazdıklarımı hiçbir önyargıya kapılmadan, "Arkadaşlar gücenir, partimiz dışlar" diyerek yayınlamaktan kaçınmayan Anadolu'nun yiğit gazeteci yoldaşları! Uzun dönemlerdir seyrek yazabiliyordum. Bir süre yazamayacağım… Yenilsek de, Savaşmadan Yenilmemekti ortak ilkemiz… 19 Şubat 2022
- - - - - - - - - - - - - - - -
Felsefeyi tehlikeli hale getireceğiz, felsefi bilgiyi değiştireceğiz, yaşam için bir tehlikeli olan bir felsefeyi öğreteceğiz: Yaşama bundan daha iyi nasıl hizmet edebiliriz? Bir fikir insanlığa ne kadar pahalıya mal olursa, o kadar değerlidir.
Tanrı, Vatan, Özgürlük;
fikirleri için kendini kurban etmekten çekinmiyorsa, tüm tarih bu tür kurban etmeleri çevreleyen dumandan ibaretse, Tanrı, Vatan, Özgürlük;
gibi bu popüler kavramlar karşısında felsefe kavramının üstünlüğü, felsefenin onlardan daha pahalıya mal olması, onlarınkinden daha büyük kıyımları gerektirmesi dışında nasıl kanıtlanabilir?
~Nietzsche~
- - - - - - - - - - - - - - - -
DİNE MARUZ BIRAKILAN ÇOCUKLAR GERÇEK İLE KURGUYU AYIRT ETMEKTE ZORLANIYOR\"
Araştırmacılar 5-6 yaş arası 66 çocuk üzerinde yaptıkları araştırmada onlara bazıları peri masallarından kesitler olan, bazılarıysa Eski Ahit'ten alınan hikayelerle ilgili sorular sordular. Bu sayede çocukların bu hikayelerdeki karakterlerin gerçek mi, kurgusal mı olduğunu ayırt edip edemeyeceklerini tespit etmeyi hedeflediler. Araştırmacılar şöyle yazıyor:
Kiliseye gitmek, dindar okullara yazılmak veya her ikisini bir arada yapmak suretiyle dine maruz bırakılan çocuklar, dini hikayeler içerisindeki karakterlerin gerçek olduğu yargısına vardılar. Buna zıt olarak, herhangi bir şekilde dine maruz bırakılmayan çocuklar bunların, tıpkı peri masallarındaki gibi, hayali olduğunu sonucuna vardılar.
Ancak dine maruz bırakılan çocuklar, fantastik olan ama dini olmak zorunda olmayan hikayelerdeki karakterlerin de gerçek olduğunu düşündüler. Yani Mark Twain'in Tom Sawyer karakteri ile George Washington'ın hayatından bir kesidi ayırt etme yetisinden yoksundular.
Bu sonuç, daha önceden yapılan ve çocukların "DOĞUŞTAN İNANMAYA MEYİLLİ" veya "DOĞUŞTAN İNANÇLI" olduğunu ileri süren araştırmalarla çelişiyor. Bu araştırmalarda çocukların "İNSAN ÜSTÜ GÜÇLERE SAHİP OLAĞANÜSTÜ VARLIKLARIN GEÇERLİLİĞİNE YÖNELİK DOĞAL BİR İNANMA EĞİLİMİ" olduğu iddia ediliyordu. Buna rağmen, seküler (laik) çocuklar dini hikayelere, tıpkı peri masallarına verdikleri gibi tepki verdiler: "BAŞ KARAKTERLERİN HAYALİ OLDUĞU YARGISINA VARDILAR." Araştırmacılar ayrıca şöyle yazıyorlar:
Dindar öğreti, özellikle de mucize hikayelerine maruz bırakılmak, çocukların imkansız olana daha temelden açık olmalarına neden oluyor. Yani bu çocuklar, sıradan neden-sonuç ilişkilerinden yoksun olan imkansız olayları daha yaygın olarak kabul ediyorlar.
KAYNAKLAR VE İLERİ OKUMA
K. H. Corriveau, et al. (2014). Judgments About Fact And Fiction By Children From Religious And Nonreligious Backgrounds. Cognitive Science, sf: 353-382. | Arşiv Bağlantısı
https://evrimagaci.org/dine-maruz-birakilan-cocuklar-gercek-ile-kurguyu-ayirt-etmekte-zorlaniyor-2499
~Evrim Ağacı~
- - - - - - - - - - - - - - - -
MAVI.
. . . . . .
Agac tasi anlamaz
Gokyuzu MAVI iken
Agac susuzlugu anlamaz
Gokyuzu MAVI iken
Ben seni
Cok sevdigimi anlarim
Gokyuzu MAVI iken
~Fazil Husnu DAGLARCA~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Dini dinler dinler, dinleyen kişi aklını kirletir.
~Tetrahedron~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Ex nihilo nihil fit.
* * *
Hiclikten hiclik cikar.
~Latin Atasozu - (Lucretius)~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Birini taklit etmek, onu ovmenin en samimi seklidir.
~Colton~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Bu iste bir terslik var
Misir, Libya, Suriye gibi -diktatorlukle- yonetilen ulkelerde muhalifler meydanlarda -ozgurce- toplanirken, ileri demokrasinin besigi olan ulkemizde iktidar her turlu toplantiyi engelliyor...
~Gulhan Elmas~
- - - - - - - - - - - - - - - -
OLVIDO
. . . . . .
Hoyrattir bu aksamustuler daima.
Gun saltanatiyle gitti mi bir defa
Yalnizligimizla doldurup her yeri
Bir renk cigligi icinde bahcemizden,
Bir el cikarmaya baslar bohcamizdan
Lavanta cicegi kokan kederleri;
Hoyrattir bu aksamustuler daima.
. . . . . .
Dalga dalga hucum edip pismanliklar
Unutusun o tunc kapisini zorlar
Ve ruh, atilan oklarla delik desik;
Iste, dogdugun eski evdesin birden,
Yolunu gozluyor lamba ve merdiven,
Susmus ninnilerle gicirdiyor besik
Ve cumle yitikler,magluplar,mahzunlar...
. . . . . .
Soylenmemis askin guzelligiyledir.
Kagitlarda yarim birakilmis siir;
Insan yagmur kokan bir sabaha karsi
Hatirlar bir gun bir cami actigini
Duran bir bulutu,bir kus uctugunu,
Cokup peynir ekmek yedigi bir tasi...
Butun bunlar askin guzelligiyledir.
. . . . . .
Asklar ucup gitmis olmali bir yazla
Halay ceken kizlar misali kolkola
Ya sizler
Aldan, gelmis olsa bile umitsiz kis;
Her garipsi ayak izi kar icinde
Donmeyen asigin serptigi cicekler.
. . . . . .
Ya sen esen dallar arasindan
Bir parilti gibi gorunup kaybolan
Ne istersin benden aksam saatinde\?
Bir gulusu olsun gorulmemis kadin,
Nasil olumsuzsun aynasinda askin;
Hatiralarin bu yanma vaktinde
Sensin hep,sen, esen dallar arasindan
. . . . . .
Ey unutus kurtar bu gamlardan beni.
~Ahmet Muhip DRANAS~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Sevilmek umuduyla sevmek insanidir.fakat sevmek icin sevmek, meleklere ozgudur.
~Alphonse de lamartin~
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum. Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder