Homojen olan materyallerde kırılma deneyleri yapmak, formülize etmek kolaydır.
Mesela, materyal çelik, beton, plastik vs olabilir.
Malzemeyi standart bir boy şekilde dökersiniz, imal edersiniz, ve deney düzeneği içinde kontrollü şekilde kırarsınız.
Sonra da malzemenin birimi başına ne kadar kuvvete dayanabildiğini formülüze edersiniz.
Homojen olmayan kompozit malzemelerde de malzemenin dokusu ve yapısının bir standardı vardır, neticede onu da kırılma deneylerinde test edebilirsiniz.
Fakat homojen olmayan, ve üstelik yapısı yer yer öngörülemeyen farklı materyallerden oluşmuş, yapısı ve dokusu bilinmeyen bir yapı da ise kırılma tahmini yapmak gerçekten çok zordur.
Çünkü bunun bir modelini oluşturmak neredeyse imkansızdır.
İşte yer kabuğu böyledir.
Yapısını oluşturan materyaller standart değildir, hangi dokuda, hangi yapıda olduğunu öngörmek neredeyse imkansızdır.
Fakat yine de yer kabuğunun kırılma zamanına ilişkin bazı tahminler yapmak imkansız değildir.
Neticede, elimizdeki kabuğun kırılacak derecede gerilmiş olduğunu ve bir denge noktasına geldiğini biliyorsak.
O zaman, sistemin üzerine binecek küçük yükler dengeyi bozar ve herşey kırılır.
İşte o zaman maharet bu küçük yüklerin zamanını bilmekten geçiyor.

Dünya üzerinde yerçekimsel etkileri olan bütün cisimler içinde en çok etkili olanı aydır.
Evet güneş dünyayı yörüngesinde tutacak kadar kuvvetli bir çekim gücüne sahiptir ama, yıl boyunca yörüngesi % ,96 değişir, yani o kadar eliptik değildir.
Fakat ayın yörüngesi ise neredeyse en uzak olduğu mesafenin %10 kadar yaklaşır ve uzaklaşır.
Okyanuslarda med ve cezir olgusuna sebep olur.
Bazen büyük çekilmelerde med-cezir yüksekliği 10-15 metreyi bulabilir. Bilinen en büyük gelgit Kanada'daki Fundy Körfezinde oluşur, urada 21 m yüksekliğe kadar kabarmalar gözlenmiştir.
Bu nedenle çekimsel olaylar arasında en çok etki edeni ayın hareketleridir.
Ayın yeniay/dolun ay değişimleri, ay/güneş tutulumları, ve perigee/apogee durumları doğrudan önemlidir.

Bunlardan özellikle güneş tutulmasında güneş-ay-dünya hizalanması olur ve hem ayın hem de güneşin çekim güçleri birleşerek etki eder, etki maksimumdur.
Ay tutulmasında ise güneş-dünya-ay hizalanmasında ise her iki gök cisminin çekimsel etkileri birbirine zıt yöndedir, yani azaltıcı etkileri vardır.

Are Volcanic Eruptions Tied to Lunar Cycle?
...........................................
...........................................
Following the patterns they had seen in the past, the O'Mearas predicted that during the volcano's ongoing eruptions, there would be peaks in volcanic activity at perigee and at full moon. In this case, events bore out that hypothesis and in fact the greatest spike in volcanic activity occurred at a point in time just between full moon and perigee.

And look at Google for more...

Aynı durum ayın evreleri için de söz konusudur, yeni ayda güneş-ay-dünya aynı hizadadır. Sinerjik etki.
Dolun ayda ise tam tersine güneş-dünya-ay hizalanması vardır. Zıt etki.

Ama bütün bunların içinde en kuvvetli etki ayın perigee konumunda olmasıdır.
Yerçekimsel etki %10 daha fazladır. Az değil. Hatta en çoğu..

İşte böyle günlerde dengeye gelmiş kırılgan sistemlerde bir kırılma beklenebilir.
Esasen ayın perigee/apoge döngüsüyle yanardağ aktivitesi arasında korelasyon bulunmuştur. İşin burası gayetten bilimseldir..

Son olarak ayın 19'una yakın günlerde beklenen büyük deprem olabilir ya da olmayabilir, ancak eğer bu deprem olacak, kuvvetle muhtemel bundan sonra ki ay perigeeleri, yeni aylar, ve güneş tutulmalarında olacaktır.

Bence aşağıda yer alan bütün takvimleri bir tarafa kaydedin, ve sonra da izleyin, bakalım nasıl olacak.
Deneysellik, gözlenebilirlik, tekrarlanabilirlik, öngörülebilirlik, bunlar bilimsel olmanın kriterleridir.
Kalan her şey filimseldir.

'19 Mart'ta deprem olabilir' korkusu

Bir grup 'amatör' bilimciden gelecek haftayla ilgili ilginç uyarı...
'19 Mart'ta deprem olabilir' korkusu 1992 yılından beri sürekli dünyaya yaklaşan ayın 19 Mart'ta en yakın mesafede olacağını bildirdi.

19 Mart'taki tur sırasında ay yörüngesinin yer yüzüne en yakın olan noktasının 221 bin 567 mil olacağı hesaplandı. "Supermoon" diye adlandırdıkları olay sonucu ayın yer kürenin iklim düzeninde bozulmalara neden olabileceği iddia ediliyor. Uydusunun bu yakın mesafeye gelmesinin depremlere ve volkanların faaliyete geçmelerine neden olabileceği ifade ediliyor. "Supermoon" olayının meydana geldiği 1955, 1974, 1992 ve 2005 yıllarında da aşırı hava değişikliklerinin olduğuna dikkat çekiliyor. Endonezya'da yüz binlerin ölümüne neden olan tsunami faciası ise 2005'teki 'supermoon'dan iki hafta önce meydana geldiğine dikkat çekiliyor.

http://haber.gazetevatan.com/19-martta-deprem-olabilir-korkusu/364066/1/Gundem

Bandırma'da deprem

DHA 9 Mart 2011
Balıkesir'in Bandırma ilçesinde bu sabah saat 09.04'de, 4.0 şiddetinde iki dakika sonra ise 3.7 şiddetinde iki ayrı deprem oldu.

Bandırma Körfezi'nde bu sabah sat 09.06'da deniz 4 kilometre altında meydana gelen 4.0 şiddetindeki deprem, Bandırma, Erdek, Gönen, Manyas ve çevre illerde hissedildi. Korkuya neden olan bu depremden iki dakika sonra yine Bandırma Körfezi'nde bu kez yerin 11 bin 600 metre derinliğinde 3.7 şiddetinde ikinci deprem yaşandı. Yetkililer can ve mal kaybının olmadığını söylediler.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17220777.asp?gid=373

PERİGEE(EN YAKIN)/APOGEE(EN UZAK) TAKVİMİ 2011 YILI

Perigee

Apogee

---

------

-------

---

----

-------

---

------

-------

---

----

-------

Jan