Bilgay Duman, ORSAM Ortadoğu Uzmanı, bilgayduman@orsam.org.tr
Irak’taki işsizlik yüzde 45 civarında. Halen temiz su bulma sıkıntısı had safhada. Elektrik günde en fazla 8 saat verilebiliyor.
Kürt Bölgesinde ise kamu hizmetleri çok daha iyi durumda. Kürt Bölgesel Yönetimi’ne bağlı Erbil, Süleymaniye ve Duhok’ta günde ortalama 17 saate kadar elektrik veriliyor. Halkın su ve gıda sıkıntısı yok. Güvenlik de oldukça iyi.
2007 yılına kadar Celal Talabani’nin liderliğindeki KYB'nin genel sekreter yardımcılığı (ikinci adam) görevini yürüten Neçirvan Mustafa, daha sonra Goran Hareketini oluşturdu.
Hareket, 2009’daki seçimlerde 111 üyeli Bölgesel Kürt Parlamentosunda 25 sandalye kazandı.
2010’da Irak’taki genel seçimlere de ayrı bir listeyle yer alan Goran Hareketi 8 milletvekiliyle KDP ve KYB’den sonra en çok milletvekili çıkaran Kürt partisi oldu.
Goran Hareketi’nin temel vurguları demokratikleşme, bütçede şeffaflık, idari reformlar, partilerin silahsızlanması, sivil toplumun geliştirilmesi ve siyasette partilerin etkilerin azaltılmasıdır. Merkezi hükümet ile bölgesel hükümet arasındaki sorunlara ilişkin olarak ise sorunların anayasaya göre ve barışçı ve demokratik bir şekilde çözülmesi; peşmergelerin statüsünün iyileştirilmesi, bölgesel yönetimin Irak’ın karayolu, demiryolu ve petrol gibi sektörlerde merkezi hükümetle eşit paylar almasını savunmaktadır.
Goran Hareketi, Kürt bölgesinde yönetimdeki yolsuzluklara ve uygulamalara karşı sert söylem benimseyerek, halka bu konularda sessiz kalmamaları yönünde çağrılarda bulunmaktadır. Özellikle yönetimin yolsuzluklarının üzerine giden Goran Hareketi, Barzani’nin “tek adam” yönetimine doğru yol aldığına yönelik açıklamalar yapmaktadır. Zaman zaman halkı protesto gösterilerine davet eden Goran Hareketi, en son 29 Ocak 2011’de bir bildiri yayınlayarak, bölgedeki belediyecilik hizmetleri ve elektrik sıkıntısını protesto etmek için halkı toplanmaya davet etti. Öte yandan Goran Sözcüsü Muhammmed Tevfik Rahim yaptığı açıklamada Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve KYB liderliğindeki üç vilayeti kapsayan yönetiminin yozlaştığını ve halkı temsil etmediğini savundu. Rahim, Mısır, Tunus ve diğer yerlerdeki protestoların, reform yapılmaması halinde Irak'ın kuzeyinde de olması gerektiğini ifade etti. Goran yayınladığı bildiride 7 maddelik bir talep listesi sundu. Talepler arasında;
-Güvenlik güçlerinin politik alandan çıkarılması,
-KDP ve KYB’nin parlamento, yargı, hükümet ve güvenlik güçlerinden azledilerek, partilerin etki alanlarının kısıtlanması,
-KDP ve KYB hükümetinin yıkılarak, yerine tarafsız bir teknokrat hükümetinin kurulması,
-Kürt Parlamentosu’nun feshedilerek, 3 ay içerisinde saydamlık ölçütü içerisinde yeni bir seçim yapılması,
-Yeni bir anayasa taslağının oluşturulması,
-Valilikler tarafından el konulan arazi ve malların halka yönelik ıslah edilmesi gibi konular yer aldı.
Goran Hareketi’nin bu çağrısı şimdilik halk tabanında çok büyük yankı uyandırmasa da yönetim bazında oldukça etkili oldu. Kürt Bölgesel Yönetimi ise Goran’ın taleplerini reddederek, bunların meşru olmadığını savundu. Bölgesel Yönetim’den Goran’a yönelik karalama kampanyaları başlarken, bu durumun Bölgesel Yönetiminde endişe yarattığı da görülüyor. Mesut Barzani, bazı kesimlerden Kürt bölgesinde yeni bir diktatör olma yolunda ilerlediği şeklinde eleştiriler alıyor. Barzani de bu iddialara yönelik tepkileri biraz olsun dindirmek için Aralık 2010’da yapılan KDP kongresinde parti içerisinde reforma gitti. Ancak bu adımlar Kürt bölgesindeki muhalefeti tatmin etmiş gözükmüyor. Goran Hareketi şimdilik Kürt seçmenlerini organize etmeye çalışıyor.
Ancak Bölgesel Yönetiminde ciddi bir Türkmen varlığının yanı sıra, çok sayıda etnik ve dini azınlık yaşıyor. Bölgesel Yönetiminin bu azınlıklara baskı yaptığı birçok uluslararası raporda yer almış durumda. Bu topluluk ve halkların da cesaretlenip, Goran Hareketi’nin çağrılarına ses vermesi olasılık dâhilinde.
Ayrıca KYB’nin de her ne kadar yönetimde KDP ile ortak olsa da Barzani’nin tutumundan rahatsız olduğu biliniyor. Hatta Barzani’nin Celal Talabani’yi bölgeden uzak tutmak için Cumhurbaşkanı’nın Talabani olması için ısrar ettiği öne sürülüyor. Bu nedenle KYB içerisinden filizlenen Goran Hareketi’nin KYB yandaşlarını yanlarına çekmesi muhtemel.
Öte yandan bölgedeki fakir ve zengin arasındaki uçurum da giderek yükseliyor. Sosyal ve ekonomik zenginlik halkın büyük kısmına yansımıyor. Özellikle daha önce şehirlerde oturan birçok aile, geçim sıkıntısı ve şehirlerdeki pahalılık nedeniyle köylere yerleşmeye başlamış. Bölgesel Yönetim’in “aile şirketi”ne döndüğüne yönelik güçlü iddialar var. Bölgesel Yönetim Başkanı Mesut Barzani’nin oğlu Mesrur Barzani istihbarat birimlerinin başında. Yeğeni ve geçen dönem Bölgesel Yönetimin başbakanlığını yapan Neçirvan Barzani’nin de bölgedeki ekonomiye yön verdiği bilinen bir gerçek. Hatta büyük şirketlerle anlaşan Neçirvan Barzani Irak’ın yeni “Gülbankiyan”ı olarak tanımlanıyor.
Kürt bölgesinde şimdilik birkaç küçük gösteri haricinde pek etkili olmayan “ayaklanma” çağrısının büyümesi halinde, sosyal bir patlama yaşanması işten bile değil. Yaşanacak bu patlamanın kurumsallaşmaya çalışan Bölgesel Kürt Yönetimini olumsuz yönde etkileyeceği söylenebilir. 2009’a kadar siyasi bir muhalefetle karşılaşmayan KDP ve KYB’nin muhalefetin bastırılmasına yönelik ilk sınavından başarıyla geçtiğini ifade etmek zor. 2009’daki bölgesel seçimlerde ortaya çıkan muhalefet, 2010’da Irak’taki genel seçimlerde daha da parçalı bir hal aldı. Goran Hareketi’nin çağrısının bir halk ayaklanmasına dönmesi durumunda, Bölgesel Yönetimi bir yeni tecrübeyle daha tanışacak.
Gorran Hareketi'nin eski bir mitinginden görünüş:
-- -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Başarılı bir evliliğin altında iki şeyin yattığını unutma: Doğru insanı bulmak ve doğru insan olmak. Jackson Brown oO-------------------------------------------------------------------Oo http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder