Fwd: Gecikmiş bir çözümleme...

-------- Original Message --------

Date:	Mon, 20 Jun 2011 13:55:33 +0300
From:	D.Ali Ercan <daliercan@gmail.com>

 

İLK DEFA KUŞKULARIM VAR

Şimdiye kadar 1. sıradaki partiye açık ara ile büyük avantaj tanıyan d'Hondt sayım sistemi nedeniyle  ayrıca herhangi bir hileye gerek kalmadan %10-%20 arası fazladan  milletvekili bahşedildiği için elektronik yollardan oyların çalındığı yönündeki iddialara yandaş olmamıştım. 

Ancak bu sefer,  göze çarpan büyük anomali "seçime katılım oranı"dır. Şimdiye kadar seçimlerde %70-%76 arasında olan katılım oranı birden bire %81 e fırlamıştır.. (YSK seçmen sayısını 55 milyon yerine 52,5 milyon aldığı için katılımı %85 olarak veriyor)   

Seçime katılım oranında ortalama % 8 lik artış  yaklaşık 4 milyon " ilave"  seçmen oyu demektir; ve bu rekor katılımın açıklaması zordur. 9 yıllık bir iktidar döneminden sonra oylarını %31 (nüfus etkisinden arındırılmış net %24) artıran bir parti dünya demokrasi tarihinde görülmedi.  "Muhtemel bir CHP+MHP koalisyon iktidarından korkan pasif seçmenlerin tepkisi" şeklindeki bir açıklama  da kuşkularımızı gidermekte yetersiz kalıyor. 4 milyon ilave oy (sandık başına ortalama 20 ilave oy)  AKP hesabına "bir şekilde" girdi ise  o zaman bu rekor sonuç anlaşılır. Komplo teorilerine karşı her zaman çok temkinli olmama rağmen bu sefer "acaba??" demekten kendimi alamıyorum. 

AKP oylarından, dolayısıyla toplam geçerli oylardan bu "acabalı" 4 milyon oyu çıkardığımızda ve de alınan oy sayısına orantılı milletvekili seçim kuralı uyguladığımızda sonuç şöyle tecelli edecekti :

AKP............17,5 milyon oy...% 44,9   263 mv

CHP............11,2 milyon oy...% 28,7   168 mv

MHP.............5,6 milyon oy...% 14,4     84 mv

BDP..............2,6 milyon oy...%  6,6     35 mv

DİĞERLERİ....2,1 milyon oy... %  5,4               

TOPLAM..... 39,0 milyon oy...% 100,0...550 mv

Bu tablo çok daha "makul" bir tablo olurdu.. Bütün anketlerin ortalaması da bu rakamları gösteriyordu zaten.. 

Acaba  kozmik odalarda birileri fren yerine yanlışlıkla gaza mı bastı?? Tabii bütün bu faraziyeler üzerine konuşmak boşuna.. işler her bakımdan baştan sıkı tutulmak gerekirdi.. İş işten geçtikten sonra  ".....hayrını görsün" derler.  æ

"Değişmez kural: Geri kalmış ülkelerde seçim sandığını kim getirirse halkın önüne, sandıktan da o çıkar.."