30 Haziran 2011 Perşembe

KALKISMA - BDP "Şeyh Sait'i anmak" töreni düzenledi

BDP "Şeyh Sait'i anmak" töreni düzenledi

1925 Kürt ayaklanmasının lideri Şeyh Sait ve 46 arkadaşı, Diyarbakır'da, Ordu evi'nin karşısında,  asıldıkları alanda anıldı.

Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı anmada, torunları Şeyh Sait'in mezarının bulunmasını istedi.
Diyarbakır bağımsız milletvekili Altan Tan, Şeyh Sait isyanında binlerce kişinin suçsuz yere infaz edildiğini, binlerce köyün yakıldığını ve bu kararları hukukla ilgisi olmayanların verdiğini belirterek, "Katiller bizi katillikle suçladı" dedi.

1925 yılındaki Kürt İsyanının lideri olan Şeyh Sait ve arkadaşlarının İstiklal mahkemelerinde yargılandıktan sonra asıldığı Diyarbakır'ın Dağkapı Meydanı'nda torunları ve yaklaşık 2 bin kişi tarafından anıldı.
Orduevi'nin bulunduğu Dağkapı meydanında toplananlar çevredeki bazı binalara fotoğraflarını asarken, bazı gençler ise PKK bayrağı açtı.

Şeyh Sait'in darağacına giderken söylediği "Bugün darağacına yürüyorum.
Pişman değilim.
Çünkü ulusum için kurban ediliyorum.
Tek isteğim var.
Torunlarımız bizi düşmana karşı mahçup etmesinler'' sözünün yer aldığı fotoğraflı bir pankart açıldı.

Şeyh Sait'in yanı sıra Kürt şair ve edebiyat adamları olan Saidi Nursi, Melaye Cızırı, Ehmede Xani, Fekiye Teyra da anıldı.
Sık sık Kuran-ı Kerim'den ayetlerin okunduğu ve duaların yapıldığı anma sırasında çevik kuvvet ekipleri panzerler eşliğinde Orduevi ile anmanın yapıldığı alanda önlem aldı.

Orduevinin tam karşısında törene  izin verilmeyince kitle 50 metre ilerdeki parkta anma yaptı.
Sık sık Kürtçe "şehitler ölmez"
sloganlarının atıldığı anmada, Şeyh Sait'in torunları Diyaeddin Fırat ile Bedii Fırat dedelerinin mezar yerinin kendilerine gösterilmesini istediler.

Şeyh Sait için ağıtların yakıldığı, yaşamının anlatıldığı anma töreninde konuşan Hikmet Seyda, Şeyh Sait'in 1925 yılında Diyarbakır'da bir fidan diktiğini o fidanı kendi kanıyla ilk kez kendisinin suladığını ve bu fidanın daha sonra 1938 Dersim isyanının lideri Seyit Rıza, 1946 yılında İran'da Mahabat Kürt Cumhuriyetini kuran Gazi Muhammet'in kanlarıyla sulandığını ve bu fidanın günümüzde köklerini toprağa gömerek bir agaca dönüşüp bütün dünyaya yapraklarını saçtığını söyledi.

Demokratik Tophlum Kongresi, BDP ile kentteki bazı İslami dernek ve muhafazakar Kürt kesimlerinin destek verdiği anmada konuşan Diyarbakır Bağımsız milletvekili Altan Tan, Şeyh Sait ve arkadaşlarının canice katledildiğini ve sonrasında ise binlerce köyün yakılıp yıkıldığını belirterek şunları söyledi:

"Şeyh Sait ve arkadaşları dinleri ve kimlikleri için canlarını verdi.
Şeyh Sait darağacına giderken torunlarından kendisini mahcup etmemesini istiyor.
Biz de 86 yıl sonra yine aynı bu  meydanda toplanıyoruz ve diyoruz ki ey şehitler müsterih olun torunlarınız sizleri mahçup etmedi.

Peki Seyh Sait efendi ve arkadaşları neyin peşindeydiler?
Ne için hayatlarını feda ettiler?
Şeyh Sait efendi ve arkadaşlarının kıyamıyla ilgili mahkeme zabıtları halen açığa çıkmadı.
Bu büyüklerimiz hem İslam için hem de kimlikleri için mücadele ettiler, yaşamlarını verdiler.
Allah'ın rahmetleri üzerine olsun.
Büyüklerimizi Canice katlettikten sonra binlerce köyümüzü yaktılar, binlerce insanı suçsuz günahsız infaz ettiler.
Ve bunlar buraya gönderilen ve hakim olmayanların,  hukukla alakaları olmayanların kararıyla oldu.

Bu halk tarihini taze tutmalı sürekli.
Allah'a şükür bu irade sizde de var.
Allah'a şükür  dilinize kültürünüze dininize sahip çıkıyorsunuz.
Birliğimiz artık sağlanıyor.
Bu nedenle çıldırıyorlar, çıldırsınlar.
"


--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Tempora mutantur et nos mutamur in illis Zaman hareket ediyor, biz de onunla birlikte değişiyoruz.  Latin Atasözü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder