Mustafa ÖNDER
11 Eylül 2011 yeniçağ
Memleketten kaçak elektrik hikâyeleri!
Bu cennette, musluktan su içemez, 5-6 liralık damacana suyuna mahkûm ediliriz.
Neredeyse "hava" hariç her şeyin bedelini ödeyerek yaşıyoruz yani...
Onsuz hayatın düşünülemeyeceği elektrik de öyle.
Memleket kaçak elektrik cenneti.
"Devlet baba", faturasını ödeyeni enayi yerine koyar; vergi kaçırana, elektriği kaçak kullanana, hapisteki hırsız ve katile elinden gelen kolaylığı gösterir ama "namuslu" vatandaşın tepesine biner!
Faturaya bakınca nasıl bir enayi olduğunuzu anlarsınız.
"Kayıp-kaçak" hanesinde mutlaka bir rakam var artık.
Kayıp-kaçak oranlarının faturalarda gösterilmeye başlandığı uygulama 2010 sonunda başladı.
Görüldü ki doğu kaçak kullanıyor, batı ödüyor!
Ünlü "açılım"ın içine elektriği de dahil ettiklerinden, Bakan Taner Yıldız, "Kayıp-kaçağın faturasını 2015'e kadar herkes eşit ödeyecek" demişti zaten!
2008'de bütün ülkedeki elektriğin % 14,4'ü kayıp-kaçak olarak gitmiş.
Denetimlerde kesilen 257 milyon liralık cezanın sadece 50 milyon lirası tahsil edilebilmiş.
En az kaçak Denizli (%1,3)'de.
En fazla olduğu il İstanbul ama şehre verilen elektriğe oranladığınızda görüntü başka!
En fazla kaçak, Mardin (%72,7), Şırnak (%70,9) ve Batman (%66,5)'da.
Mardin'de bir dürüst abone, üç hırsız asalağın parasını ödüyor.
(Kürtçülere yüklenmek istemem, Tunceli hariç, bölgede adamlar "elektrikte özerk" zaten, daha ne isterler!..)
Tüketici derneklerinin başvurularına 3 ayda cevap vermesi gereken tüketici heyetlerinin 7-8 aydır cevap vermemesi de ilgi çekici...
Vatandaşı yolmaya devam!
Özel şirketler, aldıkları parayı yatırıma da dönüştürmüyor, devlet de üzerinden KDV alıyor!
Rakamlar büyük.
İş bu kadar değil.
2015'e kadar yüksek oranlar üzerinden kayıp-kaçak parası alan şirketler, sayaç okumanın bedelini de tüketiciden alıyor.
2008 EPDK verilerine göre 16.8 milyon konuttaki her abone ayda 50 kuruş sayaç okuma bedeli ödediğinde ayda yaklaşık 8 buçuk milyon lira tutuyor.
Yani özelleştirme sonrası vurgun yaşanıyor yine!
Kaçak elektrik kullanımı ile ilgili anlatılan gerçek hikâyeler aslında yürek burkan cinsten.
Kaçak elektrik kullanımı resmen hırsızlık, hırsızların çaldığını namuslulara ödetiyor o meşhur özel dağıtım şirketleri.
Başka ülkede kıyamet kopar ama bizde çıt yok!
Eski demir somyayı ısıtıcı olarak kullananlar mı ararsınız, tellere kanca atıp evi elektrikli alet cennetine çevirenler mi?
Batman'da kaçak elektrik kullananların, her odada elektrikli ısıtıcı kullandığı, Muş'un bir köyünde her odada elektrikli ısıtıcı, mutfaklarda elektrikli yumurta haşlama, sıcak su, yoğurt yapma ve biberon sterilize makineleri kullanıldığı, ahırların bile elektrikle ısıtıldığı biliniyor.
Kaçaktan faydalanamayan ise köy öğretmeni ve imam!
Devlet memuru çünkü ikisi de...
Mardin ve Diyarbakır'da, sokakta oynayan çocukların sayaçları kontrole gelen yetkilileri görünce hep bir ağızdan "Elektrikçi geldi!" diye bağırıştığını anlatır yetkililer.
Kablo çekmek, sayaca mıknatıs yapıştırmak ve iğne sokmak gibi yöntemlerle sayacın dönmesine engel olunarak da yapılıyor bu iş.
Buralarda ise birkaç gün geç yatırın faturayı, bayram seyran dinlemez, şak diye kesiverir
ağalar!
Neyse, Genel Ağ'da dolaşan gerçek bir öyküyü aktarayım size:
Kaçak elektrik kullanımının tavan yaptığı bir ilde görevli bir polis, evinde elektriğin saatten geçmediğini anlayınca gerekli yerlere başvurarak ve cebinden para, izninden saat harcayarak harcanan elektriğin saatten geçmesini sağlamış.
Sağlamış ama, eve gelen sinirli ev sahibi bir süre bağırıp çağırmış polise.
Üstelik de, "Ben 400 lira verdim bu tesisatı saatten çıkarana kadar.
Sen ne hakla benim evimin elektriğini saate bağlıyorsun?" diye hesap sorarak!
Aynı Deli Dumrul gibi, namussuzdan hiç, namusludan iki akçe kaçak parası!
Yahut kızını dövmeyen dizini döver hikâyesi...
Devlet, egemen olamadığı hırsıza serçe, namusluya şahin!
-- -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ İnsanların adlarını anımsa! Anonim Nasihat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder