Daha önce de belirtmiştim. İleride ben söylemiştim diyebilmek için bir kez daha belirtiyorum. Bir sene içinde Irak merkez hükümeti Kürt bölgelerinde otoritesini yeniden tesis etmeye hazırlanıyor. Kürtler Türkiye'den yardım isteyecekler. Ağzımıza vesayetimizi kabul edeceklerini söyleyerek bir parmak bal çalacaklar. Aynı durum Suriye için de geçerli. Neo-Osmanlı Türkiye'nin elma şekeri. Kandırıp bodruma çekecekler. Daha şimdiden kanmaya teşne bir sürü insan var. Gurur okşuyor, dayanmak kolay değil. Ama dayanmak, inanmamak gerek. Kendi yolumuzda, kendi gücümüze dayanarak, kendi ayaklarımız üstünde durmayı öğrenmemiz gerek. Saygılar. Oraj POYRAZ |
"100 bin Irak askeri etrafımızı sardı
Irak'ın Kerkük şehri yakınlarında peşmergeler ve merkezi hükümete bağlı güçler karşı karşıya geldi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin lideri olduğu Kürdistan Demokrat Partisi'nin Dış İlişkiler Sorumlusu Hemin Havrami, Kürt yönetimi ile Irak ordusu arasındaki gerilime dikkati çekti. Havrami, "Diyala, Tikrit, Musul, Kerkük ve Erbil'in etrafını ağır silahlı 100 bin Irak askeri çevirdi" dedi.Havrami, Irak'ın Selahattin vilayetinin Tuzhurmatu ilçesi ile Kerkük vilayetinde IKBY güçleri (Peşmerge) ile Irak ordusu arasında tırmanan gerilimi AA'ya değerlendirdi.
IKBY Başkanı Barzani'nin, Irak ordusu ile gerilim yaşayan Peşmerge güçlerinin olası çatışmalara karşı hazırlıklı olması yönündeki talimatının hatırlatılması üzerine Havrami, "(Bağdat) Sorunlu bölgeler konusunda siyasi değil askeri tutum sergilerse bu dille karşılık verilecektir, bu gayet doğaldır" dedi.
"Onun niyetlerini çok iyi biliyoruz"
IKBY'nin fiilen kontrol ettiği ancak resmen Kürt yönetimi sınırları içinde kabul edilmeyen, bu nedenle de tartışmalı bölge olarak adlandırılan bölgelerin Irak ordusu tarafından çembere alındığını söyleyen Havrami, Başbakan Maliki'nin talimatıyla göreve başlayan Dicle Operasyonları Komutanlığı'nın işlevine dikkati çekti. Havrami, şunları söyledi:
"Dicle gücünde Irak ordusunun ağır silahlı tanklı birlikleri toplandı. Bu durum bizleri, söz konusu gücün kullanılacağı düşüncesine sevk ediyor. Diyala, Tikrit, Musul, Kerkük ve Erbil'in etrafını ağır silahlı 100 bin Irak askeri çevirdi. Birliklerin tankları ve topları var. Maliki, 'Ben terörle savaşıyorum; diyor. Acaba teröristi 155 milimetrelik topla mı vuracak. Onun niyetlerini çok iyi biliyoruz. (İhtilaflı bölgelerin statüsüne ilişkin) 140. maddede tespit edilen durumu değiştirmek istiyor ve yeni bir oyunun kurallarını o bölgelerde uygulamak istiyor. Biz Saddam döneminde bunu kabul etmedik, şimdi mi kabul edeceğiz."
Erbil ile Bağdat arasındaki krizin temel sebebinin Bağdat hükümetinin Irak anayasasındaki 140. maddeyi uygulamaması olduğunu savunan Havrami, sorunu savaşla çözmekten yana olmadıklarını söyledi. Havrami şöyle devam etti:
"Bağdat hükümetinin anlaşmalara bağlı kalmaması, demokrasinin yok edilmesinin bir kanıtıdır. Kürtler her zaman Irak'ta değişimin olması için çabaladı ve herkesin yaşayabileceği bir Irak oluşturmak istedi ve siyasi kültürel değişiminde büyük rol oynadı. Vatan herkesin vatanıdır anlayışını taşıdı. Anayasa hakem olsun istedi. Anayasaya bağlı kalarak sorunu çözmek mümkündür ve biz tartışmaya hazırız. Ama bu bölgelerde herhangi bir askeri varlığa karşıyız."
"Maliki yüzünden Bağdat'ı terk etmeyiz"
Kürt yetkililerin "Bağdat'a karşı Kürtlerin başka alternatifleri var" şeklindeki açıklamalarının ne anlama geldiği sorulan Havrami, şu açıklamayı yaptı:
"Biz kesinlikle Bağdat'ı Maliki'ye bırakmayacağız. Maliki yüzünden Bağdat'ı terk etmeyiz. Siyasi katılımımızı başkasına bırakmayız. Irak halkının yüzde 80'inin oy verdiği anayasa da tüm tarafların Irak'ın toprak bütünlüğüne bağlı kalmaları gerektiğini söylüyor. Maliki, Kürt ittifakı ile imzaladığı 18 maddelik anlaşmaya da Dava Partisi ile KDP arasındaki anlaşmaya da bağlı kalmadı. Oysa bu iki anlaşma şimdiki hükümeti doğurdu. Biz Bağdat'taki siyasi faaliyetleri ve alanı onlara bırakmayız. Maliki'nin politikasını değiştirmek için bir sürü yol ve çalışma var. Biz de onları deniyoruz."
Sorunların parlamento çatısı altında çözülmesinin mümkün olduğunu dile getiren Havrami, "Kötümser değiliz. Diyalogdan başka bir alternatif yok. Mademki Kürtler, Arapların Şiilerin, Sünnilerin Irak'ta beraber yaşamaktan başka yolu yok o zaman önümüzde diyalogdan başka yol da yok. Iraklı siyasi taraflar sorunları demokratik ve anayasal çerçevede barışçıl yollarla çözmeye çalıştığı müddetçe biz de siyasi çalışmalara katılacağız. Ancak bölgemize herhangi bir askeri saldırı o zaman gereken cevap verilecek" dedi.
Suriye politikasında görüş ayrılığı
Erbil-Bağdat arasındaki sorunlardan birinin de Irak'ın Suriye politikası olduğunu söyleyen KDP Dış İlişkiler Sorumlusu Havrami, 2003'ten sonra Irak'ın resmi dış politikasının halkların özgürlüğüne kavuşturulması olduğunu ancak Maliki'nin buna aykırı tutum sergilediğini savundu.
Suriye konusunda Havrami, "Biz Kürtlerin ne kendi aralarında ne de Araplarla savaşmasını istiyoruz. Özgür Suriye Ordusu ile Kürtlerin çatışmasını arzu etmiyoruz. Bu bizim temel politikamız ve hedefimizdir. Bizim için önemli olan Suriye muhalefetinin Doha'da belirlenen amaçlarıdır. Ancak Irak hükümetinin Suriye konusundaki tutumu istenilen şekilde değildir. Irak hükümeti, halkların özgürlüğüne kavuşturulmasından ve bu yerlere demokrasinin gelmesinden yana olmalı" diye konuştu. http://www.sabah.com.tr/Dunya/2012/11/19/100-bin-irak-askeri-etrafimizi-sardi
--
Alkisi en sessiz karsilayan,alkisi haketmis demektir. Emerson | Kurmusoldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com Ayrilmak isterseniz de: Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com Arzuederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ | Ben,ManeviMiras olarak, Hicbir Ayet, hicbir Dogma, Hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum. Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir... K.Ataturk |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder