19 Kasım 2012 Pazartesi

Necati Doğru:,Kazığın boyu büyüdü!

İşte bu tam  da işbirlikçi kapitalizm denilen şeyin tipik bir örneğidir.
Daha önce de denendi, yeni bir keşif değil.
Osmanlı yaptı bu işi, sonucunu biliyoruz.
Kamu kaynakları imtiyaz haline sokulur.
Sonra ihalelerle yabancılarla ortak yerli(!) konsorsiyumlara ya da babalar gibi doğrudan yabancılara satılır.
Tren yolları, madenler, tekeller.
Bütçe açıkları bu şekilde kapatılmaya çalışılır.
Artık sonunda satacak birşey kalmayınca da borç verenlerin önünde diz çökülür, ve onlar ne istiyorsa çaresizce yapılır.
Tarih tekerrür eder mi?
Bal gibi ediyor işte.
İbret almayınca...

Saygılar.
Oraj POYRAZ

Necati Doğru:

Kazığın boyu büyüdü!

Elektrik dağıtımı özelleşiyor.

Devlet dağıtımdan çekiliyor.

Özel sektör çok iyi çalışacak, devlet gibi hantal olmayacak, trafolar yanmayacak, hatlar yenilenecek, kaçak elektrik kullananlar yakalanacak, kayıp kaçak miktarı azalacak, böylece elektrik fiyatları ucuzlayacak, halkın yükü azalacak diyorlardı.

Açıkça yalan söyleniyordu.

Halktan bilgi gizleniyordu.

Size yazdığım gibi çıktı. Hep halkı doğru bilgilendirmenin ve hukukun yanında yer alan Elektrik Mühendisleri Odası (EMO)'nın başkanı Cengiz Göltaş, "elektrik dağıtımı ihalelerinin sonunda halka giren kazığın boyunun çok büyüdüğünü" gösteren bilgi ve belgeleri bana gönderdi. Parametre değişiti. EPDK hedef yeniledi lafları adı altında

 

Büyük kirlenme var.

Devletin tekelinde olan elektrik dağıtımını özel sektörün tekeline devretmenin altından halkı kandırma çıkıyor. Adına "özelleştirme" diyorlar fakat aslında AKP iktidarı, Devletin elektrik satışı üzerinden toplayacağı vergiyi peşin para karşılığı özele satma (Osmanlı dönemindeki eski iltizam düzeni gibi) yolunu seçiyor. İşte Elektrik Mühendisleri Odası'nın;  "parametreler değişti….  EPDK kayıp kaçak hedeflerini yeniden belirledi… teminatlar yakıldı… elektrik dağıtım özelleştirmesi yeniden başladı…" başlıklarıyla topluma yedirilen, karışık gazete ve TV haberlerinin ne anlama geldiğini; benim bu köşede sizlere geçen yazıda yazdığım "4 soruya" gönderdiği uzmanlık bilgileriyle netleştirdi.

Elektrik pahalanıyor.

Fatura halka çıkartılıyor.

Şirketler zenginleştiriliyor.

Halka giren kazık büyüyor.
Bakın son örnekte şu oldu:

Devletin elindeki 1 milyon 670 bin abonesi bulunan ve yılda 5 milyar kilovat saat harcaması bulunan "Antalya-Burdur- Isparta Bölgesi elektrik dağıtım imtiyazı"daha önce Akdeniz Elektrik adlı bir özel şirkete 1 milyar 160 milyon Dolara ihale edilmişti.

Şirket parayı devlete yatırmadı.

Teminatını yaktı, vazgeçti.

İhale geçen hafta yenilendi.

Cengiz-Kolin-Limak adlı üçlü şirkete yeniden ihale edildi.

Biliyor musunuz kaça verildi?

546 milyon dolara.

Yani yarıdan daha aza.
Bununla da yetinilmedi.

Devlet, bu şirketin ve bütün Türkiye'nin 10 elektrik dağıtım bölgesinde dağıtım işini üstlenmiş ve üstlenecek tüm şirketlerin kilovat saat başına aldıkları "dağıtım kar payını" da yüzde 50 artırdı. Kilovat saat başına kar payı yüzde 2.33'dü, yüzde 3.49'a çıkartıldı.

Bu faturaya yansıyacak.

Halktan çıkacak.

Elektrik Mühendisleri Odası uzmanlarının yaptığı hesaba göre dağıtım kar payı artışının Türkiye genelinde elektrik kullanıcılara 1 yılda bindireceği ilave yük

300 milyon TL olacak.
Bununla da yetinilmedi.

Ne hikmetse!

Kayıp-Kaçak hedefleri de bütün bölgeler ve şirketler için yükseltildi. Örneğimizdeki bölge için 2010 yılı kayıp kaçak hedefi yüzde 7.84 iken, 2011'de yüzde 8.86, 2012'de yüzde 8.45 oldu.

Bunun anlamı şu:

Evlerde elektrik faturalarına daha yüksek kayıp kaçak bedeli bindirilecek. Adana da bir vatandaşın mahkemeye başvurması üzerine yargıç, "kayıp-kaçak bedelinin faturaya bindirilmesinin yasal olmadığına karar verdiği" için  şimdi faturalarda kayıp kaçak bedelini gösteren sütun kaldırılıp, faturada enerji bedelinin içine gizlenecek. Yine Elektrik Mühendisleri Odası uzmanlarının  hesaplamasına göre sadece 5 dağıtım bölgesinde yapılan kayıp kaçak hedef artışıyla vatandaştan fazladan yıllık 1 milyar 200 milyon TL tahsil edilecek.

Halka kazığın boyu büyüdü.

 

YARIN; Başbakan ile Bakanların TV'lerde "Saydam-Şeffaf İhale" gösterisi yapmalarının ne anlama geldiğini yazacağım.

--
DARAGACI
. . . . . .
Ve gunlerden bir gun, bir sabah erken
Kusluk vaktinde, bulbuller oterken
Kentin meydaninda bir daragaci.
Sallaniyor boslukta bir yabanci.
Geciyor sabahin yolu alnindan
Ve yalin ayaklari bir gecede...
(Yeni yollarini mi dusunmede
Bu ayaklar? .. son duragina kadar
Ne uysal yurumustur bu ayaklar!)
. . . . . .
Esintili alanda uc bes adam;
Uykusuz yuzleri donuk birer cam,
Bakadurmuslar oyle... ve garibi,
Hepsi ayri ayri asilmis gibi.
Ben de aralarinda uc bes adam;
Uzatsam elimi, alnini tutsam,
?Uyan, kardesim! Desem, bu uykudan?,
Yuzunu kapardi hemen, korkudan.
. . . . . .
Cekilirken gece batiya dogru,
Konmus da bir catiya karga ruhu
Soylenip duruyordu: ?Gun dogmada
Ben miyim bu? ben mi, bu bas bu eller,
Bu ayaklar? .. ya hani nerde yollar? ?
(Anlamamis ne olup bittigini
Zavalli karga; atin yittigini.
Sadece bir goge, bir yere bakip
Oluyu oluye cekistirir hep.)
?Niye geldin bu cikmaza, be ayak?
Var mi beni boslayip, burda barinmak?
Ben insanoglunun aynasi miyim?
Su garip yolcunun aynisi miyim?
Benzeten kim bana bu dagarcigi*
Orda sadece bir daragaci
Ve onda ruzgarla sallanan bir dal! ..
Yalniz, beni dusunur gibi bir hal! ?
. . . . . .
Bir yagmur golcugu yerde aksamdan,
Icinde titrek bir yansi idamdan...
. . . . . .
Bu bicim uzre bitecekken gece,
Dagilacakken artik seyirci de,
Birden, kargalarla doldu gok yuzu.
Tum asilmislarin ruhlar surusu
Tamusal bir koroyla, disi erkek,
Alcalarak, yukselerek, donerek,
Ilenirlerdi bagrisa cagrisa
Hem asilana, hem asan nebbasa:
. . . . . .
?Iste Olen, ama iste Olduren,
Iste Bulan, ama iste Bulduran,
Filozof ve kurtarici, hem yalvac,
Hem dogrucu bir ruh ve de yalanci
Ve siyasaci ve hakci ve hirsiz
Ve can calan ve ovungen ve arsiz...?
. . . . . .
Gun dogmak uzre, esya kabariyor,
Yeryuzunun catisi agariyor;
Aci bir gun! Karga aglanir durur,
Adam daragacinda sallanir durur..

Ahmet Muhip DRANAS

Kurmusoldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com

Ayrilmak isterseniz de:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Arzuederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/

Ben,ManeviMiras olarak,
Hicbir Ayet, hicbir Dogma,
Hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...

K.Ataturk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder