26 Temmuz 2015 Pazar

Bekir Coşkun : Atatürk’e soracaksın!

Bekir Coşkun : Atatürk'e soracaksın!


Facebook: BEKIRCOSKUNVEYAZILARI
Twitter: bekrcoskn
E-mail: bcoskun@sozcu.com.tr
26 Temmuz 2015

Başkomutan savaşacak ama nereden başlayacağını bilemedi…

IŞİD ile savaşanları da vurdu, aradan çıksın…

*

Bu durumda sıkça "Angajman kurallarını" değiştireceksin…

Nasılsa kimse "Angajman kurallarının" ne olduğunu bilmediği için söyleyelim:

Başbakanın sözleri ile savaş literatüründe ilk kez uçaklarımız"Sınır ihlali yapmadan" sınır ötesi harekat gerçekleştirdi…

Uzaktan atıyorsun…

Sınırın bu yanından atınca, değdi mi değmedi mi nasıl öğreneceksin?…

Amerika'dan…

Görünen şey çok açık.
Öldürülenler hep Allah rızası için.
En azından öldürenler böyle söylüyor.
Ve şeytanı hoşnut etmek için öldürülen tek bir kişi bile yok.
Bu durumda aydınlık ve iyi olan taraf hangisi sizce?

Oraj POYRAZ (cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc)
L2fSIJNoA0xfSNxA  

Amerika bildiriyor, değdi mi?..

*

Sayenizde ölümünden bin sene sonra düşmandan kaçan ilk komutan Süleyman Şah'ı kazara vurmasınlar da…

Türk dış politikasının sembolü olarak yolculuğunun son noktasında, her an gitmeye hazır huzur içinde beklesin…

*

Sakın "Ordular ilk hedefiniz vayt si" de deme…

White Sea Kuzey Denizi'nde, Çin üzerinden de gidilir…

Sen kıbleye doğru gideceksin…

*

TSK'nın yetişmiş komutanlarının tümü "Silahlı terör örgütü üyesi" olmaktan diskalifiye için, bu Askeri Şura'da deniz kuvvetleri komutanı yapılacak rütbede subay yok mesela…

Türk Ordusu Halaç pamuğu gibi atılıp, bozuk moralle ve tarumar edilmiş vaziyette olduğundan, zaten bölgeye Tarım Bakanı'nı gönderdiler…

*

Türkiye hiç bu kadar şaşkın olmamıştı…

Gulbettin Hikmetyar'ın dizinin dibinden gelen bir süreçtir bu…

Şeriatçılar dünyanın neresinde olurlarsa olsun, çağdaşlığı düşman bilirler ve ilk saldırdıkları şey medeniyettir…

Atatürk Türkiye'si onların düşmanıdır bu bakımdan…

Bu nedenle savaş sadece sınırda değildir…

Türkiye'yi yiyip bitiren içindeki düşmandır…

*

Mücadele edeceksek, bu durumlarda biz Atatürk'e sorarız…

Diyor ki:

"Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır…"


a45UyF587661-150726103642 Oraj Poyraz <oraj.poyraz@openmail.cc>
2015/07/26  13:50 6  64  1 undefined kemalistiz@googlegroups.com

 

Melek
. . . . . .
Yeryuzunde gordugumuz butun cennetlerden kovulanlar

LEHCET UL HAKAYIK (GERCEKLERIN DILI)

Iste, Fatih in Avni adiyla kaleme aldigi, Bir gunes yuzlu Melek misraiyla baslayip Galata daki genc bir papazdan soz eden ve bes bucuk asir sonra sansure ugrayan gazeli.
Yorum, yine sizlere ait.

Bu 14 yasindaki papaz yamagi, Nasturas in ogludur.
Fatih in sarayina gitmedigi icin, Fatih tarafindan boynu vurdurulmustur.
Cani pahasina namusunu kurtarmis oldugunu babasi yazmaktadir.

Fatih sultan Mehmet in divanindaki 72 siirin 27 si oglanlara aittir.
Bu Divan;
1959 yilinda Sayin Ahmed Aymutlu tarafindan aciklamali olarak yayimlanmistir.
Bu siir aruz vezni ile yazilmistir.

AVNÎ GAZEL INCELEME

Failatun, failatun, failatun, failun

Bir melek yuzlu gunes gordum ki alem mahidur
Ol kara sunbulleri a$iklarinun ahidir

Bir gunes yuzlu melek gordum ki cihan onun aynidir.
O kara sumbulleri a$iklarinin ahidir

Sair gordugu ve siirine konu edindigi sahsi, yuzunun nur gibi parlakligini ifade icin gunes yuzlu bir melege benzetiyor ( istiare). Bu yuz oyle bir gunestir ki (tesbih) butun alem onun ayi gibidir. Ay nasil isigini gunesten aliyorsa; cihan da isigini onun gunes gibi parlak yuzunden almaktadir. Kara sumbullerle kastedilen yarin saclaridir (istiare). Bu benzetme, hem sumbulun koyu renkli bir cicek olmasindan kaynaklanmaktadir hem de o devirde insanlarin saclarina guzel kokular surduklerine isaret etmektedir. Koku surulen kivrimli saclar sekil itibariyle kivircik bir saci andiran sumbullere benzetilmislerdir (istiare). Sair, sumbul kelimesiyle ifade ettigi saclari, soz konusu guzelin a$iklarinin ahina benzetmektedir.

Kareler giymis meh-i zaban gibi ol serv-i naz
Mulk-i Efrengun meyerkim husn icinde sahidur

O nazli servi parlayan bir ay gibi karalar giyinmis, sanki guzellikte Frenk ulkesinin padisahidir.

Sevgilinin nazli bir serviye benzetilmesi (istiare) daha cok endamin mutenasip olusu ve naz ile salinarak yuruyusu, aya benzetilmesi karalar giymesi sebebiyledir. Soz konusu guzel, Galata da yasayan bir gayrimuslim olup, onun siyahlar giymesi buyuk bir ihtimale kiliseye mensup biri olabilecegini gostermektedir. Galata da azinliklar yasarmis ve buraya Frengistan denirmis. Bu guzel anlasildigi uzere mukemmel bir gorunuse sahipmis ki Avni ye siir yazdirmis.



Ukde-i zunnarina her kimse kim dil baglamaz
Ehl-i iman olmaz ol a$iklarun gum rahidur

Zunnarin dugumune gonul baglamayan kimse iman ehli olamaz; o, a$iklarin yoldan cikmisidir.

Ukde-i zunnar , papazlarin ve belki de o devirde yasayan dindar Hiristiyanlarin bellerine bagladiklari kil veya ibrisimden mamul parmak kalinliginda bir ipin dugumudur. Bu, ayni zamanda bir kimsenin Hiristiyan dinine mensup oldugunun gostergesiymis. Sair eger bir a$ik onun zunnarinin dugumune gonlunu baglamazsa asilarin yoldan cikmisi olur demektedir. Sair onun zunnarina gonul baglamayan kimse iman ehli olamaz demekle aslinda ask yolunun iman ehlinden olamaz demek istemistir.
Zunnar kelimesi guzelligi ovulen sahsin sacini kastetmek icin kullanilmistir (istiare). Yani sair kim onun ukde-i zunnarina gonul vermezse a$iklarin yolundan cikmistir demektedir.


Gamzesi oldurdugine lebleri canlar virur
Var ise ol ruh-bahsun din-i Isa rahidur

Gamzesinin oldurdugune dudaklari canlar verir. Galiba o can bahsedicinin yolu Isa nin dinidir

Bu beyitte sevgilinin celali (ofke, kahir) ile cemali (lutuf) bir arada kullanilmaktadir. Sevgilinin aldiris etmez bakisi, asiginin olum nedenine, dudagi ise cana can katan hayat suyunun kaynagina veya Hz. Isa nin nefesine benzetilmistir. Soz konusu guzel, dudagi ile can bagislamasi bakimindan Hz. Isa nin mucize meslegini surduren ve boylece onun dinin yolunda giden bir kimse olarak gosterilmektedir.

Avniya kilma guman kim sana ram ola nigar
Sen Sitanbul sahisin ol Kalatanun sahidur

Ey Avni! Sevgilinin sana ram olacagini sanma; sen Istanbul sahisin, o Galatanin sahidir.

Soz konusu sevgili bir gayrimuslimdir. Yani toplumda Musluman bir insanin sahip oldugu hakka sahip degildir. Ona a$ik olan da bir buyuk hukumdardir. Fatih e gore ask o kadar yucedir ki sinif ve din farki yapmaz. A$ik, dunyanin en kuvvetli kisisi olsa ve sevgilisi kulu kolesi olsa da aski ugruna aglayip sizlamak zorundadir.

Turk ler Arap larin dinini kabul etmeden evvel de buyuk bir millet idi.
Arap dinini kabul ettikten sonra, bu din, ne Araplarin, ne ayni dinde bulunan Acemlerin ve ne de Misirlilarin vesairenin Turk lerle birlesip bir millet teskil etmelerine hicbir sekilde tesir etmedi..
Bilakis, Turk milletinin milli rabitalarini gevsetti, milli hislerini, milli heyecanini uyusturdu.
Bu pek tabii idi.
Cunku Muhammed in kurdugu dinin gayesi milliyetlerin fevkinde samil bir Arap milliyeti siyasetine muncer oluyordu.
Bu arap fikri ummet kelimesi ile ifade olundu.
Muhammed in dinini kabul edenler, kendilerini unutmaga hayatlarini Allah kelimesinin her yerde yukseltilmesine hasr etmege mecburdular.
Bununla beraber, Allah a kendi lisaninda degil Allah in Arap kavmine gonderdigi Arapca kitapla ibadet ve munacatta bulunacakti.
Arapca ogrenmedikce Allah a ne dedigini bilmeyecekti.
Bu vaziyyet karsisinda Turk Milleti bir cok asirlar ne yaptigini ne yapacagini bilmeksizin adeta bir kelimesinin manasini bilmedigi halde Kuran i ezberlemekten beyni sulanmis hafizlara donduler

ATATURK, 1931, Lise icin yazdigi Medeni Bilgiler kitabi


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder