31 Temmuz 2015 Cuma

Canan Karatay'a 15 gün meslekten men edildi!.... NİHAYET...

Bilimselliğin ölçütleri nelerdir?
  1. Gözlenebilirlik:
    Bilimsel bilgi görgül (emprical) olandır.
    Görgül, gözleme dayalı olandır.
    Bilimsel bilginin görgül olması, gözlemler yoluyla bilginin doğruluğunun ya da yanlışlığının kanıtlanabilir olması demektir.
  2. Ölçülebilirlik:
    Ölçme; herhangi bir değişkenin niteliğini,niceliğini ya da derecesini saptama ve sayısal olarak belirtme işidir.
    Ölçme, gözlemleri, bu gözlemlerdeki farklılıkları yansıtacak şekilde sayılarla temsil etme, sayılara dönüştürme işlemidir.
  3. İletilebilirlik:
    Aktarılmak istenenin tam olarak anlaşılmasını, ifade edilmek istenenden başkasının anlaşılmamasını içerir.
    İfadelerin iletilebilir olmasını sağlamanın yolu ise, işevuruk tanımlar kullanmaktır.
    İşevuruk tanım, soyut ve öznel olan kavramların anlaşılabilmesi için somut ifadeler kullanılmasıdır.
  4. Tekrarlanabilirlik:
    Hipotezlerin ya da olaylar arasında var olduğu düşünülen ilişkilerin doğruluğu araştırılabilmeli, sınanabilir nitelikte olmalıdır.
    Diğer bir deyişle sonuçların, öne sürülen hipotezi ve iddia edilen ilişkileri destekleyip desteklemediği gösterilebilmelidir.
    Bunun için de uygun analiz teknikleri kullanılmalıdır.
  5. Sağdanabilirlik:
    Gözlenebilirlik ve ölçülebilirlik temel nitelikte ölçütler olarak gözükmektedir.
    Çalışmaların iletilebilmesi, tekrarlanabilmesi ve sağdanabilmesi/sınanabilmesi için, bunların gözlenebilir ve ölçülebilir olması gerekmektedir.
    Tekrarlanabilirlik ve sağdanabilirlik/sınanabilirlik ise, iletilebilir olmaya bağlıdır.
Çok geç kalmış bir karardır.
Hatta onu konuk eden medya kanalları da toplumu aldatmadaki suç ortaklığı nedeniyle ayrıca yaptırıma maruz kalmalıydı.

Hatta yetersiz ve etkisizdir de.
Bana kalsa süreli olarak değil sınırsız süreyle meslekten men edilmeliydi.
Çünkü Canan Hanım, bütün itirazlara karşın hatada ısrar ve inat etmiştir.
15 günlük süre yeteri kadar caydırıcı değildir.
Kaldı ki, ona bu ceza klinik ve poliklinik hizmetleri nedeniyle değil medya kanallarında sarf ettiği bilim dışı sözleri nedeniyle verilmiştir.
Benim bildiğim hoca zaten uzun süredir klinik ve poliklinik hizmeti vermemektedir.

Canan Karatay'ın son yıllarda sarf ettiği çok fazla cümlelerden tek anlamlı ve doğru olanı diyetlerde karbonhidrat kısıtlaması hakkında olanıdır. Burada da vakıa serisi yetersiz olmakla beraber, konuya ilişkin cümlenin arka planında yatan bilimsel açıklama ve temel yeterlidir sadece.

Bunun dışında şeker yükleme testleri.
Çocuk diyetine ilişkin söyledikleri sözlüklerdeki anlamıyla şarlatancadır.
Burada temel ölçü söylenen sözlerin mevcut bilimsel veriyle uyumsuz olması, geniş vakıa serilerine dayalı onlarca yıl sürdürülmüş büyük kapsamlı çalışmaların sonuçlarına keyfi şekilde muhalefet etmesidir.

Bilim rugby maçı gibi beş profesörün üç profesörü döverek sözünü muteber edebildiği bir alan değildi.
Bilim profesörlerin doçentleri, ya da uzmanları da dövebildiği bir akademik kariyer arenası da değildir.
Bilim daha yüksek sesle bağırabilenlerin sözlerini geçerli sayabileceğimiz bir vokal yarışma da değildir.

Bilim arenasında en etkin güç yeterli sayıda ve kalite deney ve gözlemin başat güç olduğu bir alandır.
Serisi çok ve kuvvetli olan konuşur.
Serisi olmayan sesini keser, kıçının üstüne oturur, saygıyla serisi olanın sözünü dinler.

Canan Karatay ve benzerleri için yapılması gereken meslek örgütlerinin elindeki yaptırımları kullanarak kamuoyuna mesaj vermesidir.
Artık medya kanalları Canan Karatay'a ve onun gibilerine mikrofon uzatmayı bırakmalıdır.

Bilim adamları da yaşlanırlar. Bazen onlar da iç görülerini yitirebilirler. Geçmişteki şanlı günlerin, kazanılmış büyük akademik başarıların etkisiyle ağız ishali olabilirler. Nerede durmak, ne zaman bırakmak gerektiği konusunda idrak ve muhakeme eksikliği içine girebilirler. Bilim adamlardı da Alzheimer, bunama gibi mental hastalıklardan etkilenebilir.

Meslek örgütleri, medya yöneticileri, toplumun bilge insanları böylesi bahtsız bilim adamları hakkında kamu oyunu aydınlatmalı.

Amerika'da FDA Dr. Mehmet Öz'ün şarlatanlığa kaçan TV şovlarının bazılarını tazminat cezalarıyla yaptırıma maruz bırakmıştır.
Kim olursanız, olun, genel geçer bilimsel medotlara uymak zorundasınız.
Bilim adamı kimliğiyle şarlatanlık yapanlara karşı meslek örgütlerinin yetkileri vardır.
Bilimsel olmak zorunluluğu için hekim olmanıza dahi gerek yoktur.
Bilim adamı ya da değil, herkes ağzından çıkanın ardında durabilmeli, bunun ahlaki ve hukuki sorumluluklarını üstlenmelidir.

Ahmet Maranki.
Biyolojik bilimlerle tek ilgisi tütün ekperliği tahsil etmesidir.
Kafası fazlaca çalışan bir semt manavının dahi bitkiler hakkında daha fazla bilgiye sahip olması beklenmelidir.
Kozmik bilim, bio enerji, sağlıklı yaşam gibi konular üzerinde uluslararası alanda çalışmalar yapmış.
Ve kendi sitesinde bile kendini emniyete almak için aşağıdaki şekilde belirtmiştir:
  • Hastaliklari tedavi etmek, 1219 sayili Tababet Kanunu'na göre sadece hekimlerimizin görevidir.
  • Bu sitede yer alan bilgiler saglikli yasama tavsiye niteliginde olup ürünlerimiz ilaç degil, besin destek ürünleridir.
  • Tedavi veya doktor tedavisi yerine geçmez.
  • Kürlerde ve metinler içerisinde geçen bitkilerin kullanimindan önce, Adi geçen bitkilere alerjiniz olup olmadigini kontrol ettirdikten sonra kullanmaniz tavsiye edilir.
Evet, aynen öyledir. Bu adamların kanser tedavi etme ehliyeti yoktur. Kendileri de bunu bilirler.
Ama dikkat: önerdikleri şeyler bitkisel destek ürünleriymiş. Ve bu ürünleri Sağlık Bakanlığı değil, Tarım ve Orman Bakanlığı ruhsatlandırıyor.
Özellikle başı boş bırakılmış bir alan yani.
Evet, bir de meslek erbabı olmayan kişilerin şarlatanlıkları vardır.
Sınıkçılar, fıtıkçılar, sünnetçiler, dişçiler(diş hekimleri değil), otçular, şifacılar, biyoenerjiciler, ayuverdacılar, akapunkturcular, hipnozcular, koku ve renk tedavisi yaptığını iddia edenler ve daha niceleri.
Bunlar Çalışma Bakanlığının, Tarım Bakanlığının ya da Maliye Bakanlığının alanında değil Sağlık Bakanlığının alanında at koşturmaktadır.
Bütün bunların içinde temel bilimsel ölçütlere hangilerinin ne kadar uyduğunu, ne kadar uymadığını, bilimsel olanların ne şekilde meslek icra edebileceğini, sorumluluklarının neler olacağını, bilimsel olmayanlarına karşı hangi yaptırımların yapılacağını belirlemek Sağlık Bakanlığının ve hükumetin görevidir.

Şunu belirtmek gerek, alternatif tıp, tamamlayıcı tıp diye bir şey yoktur.
Sadece tıp vardır.
Alternatif, tamamlayıcı ya da başka türlü isimlendirilen yaklaşımlar eğer bilimsel ölçütlere uyuyorsa tıptır, değilse şarlatanlık ve sahtekarlıktır.
İnsan tebabeti sadece tıbbın alanıdır.
Tıp ise sınırları, sorumlulukları, ahlakı, yasal mevzuatıyla çok sıkı belirlenen çok disiplinli bir alandır.

Örneğin bir şifacıyı ruhsatlandıranlar, bu şifacının meslek pratiğinden kaynaklanabilecek her türlü adli olayın da cevabını baştan hazırlamalıdır.
Ruhsatlı bir akapunkturcunun herhangi bir hekimden daha az sorumlu olması düşünülemez .
Bu durumda sünnetçilerin yüz binlerce liralık tazminat davalarına hazırlıklı olması da gerekir.

Ve doğrusu ben hastaların neden Canan Karatay, Ahmet Maranki ve benzerlerini yüz binlerce liralık tazminat davalarıyla karşı karşıya bırakmadığını merak ediyorum.
Sonuçta bir hekim olarak her an, her gün, her ay ben bu endişeyi yüreğimde yaşıyorum. Etrafımda bulunan klinisyenlerin pek çoğu da yaşamları boyunca en az bir kez böylesi tazminatlara mahkum olmuştur.

Toplum ve yasa koyucu hekimleri ne kadar sorumlu tutuyorsa, şarlatanları da en az hekimler kadar sorumlu tutmalı diye düşünüyorum.

Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc)            L2fSIJNoA0xfSNxA      

Canan Karatay'a 15 gün meslekten men

Canan karatay'a 15 gün meslekten men Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği'nin İstanbul Tabip Odası'na müracaatı sonrası, Prof. Dr. canan karatay 'ın 15 gün süreyle meslekten men edilmesine karar verildi.

Sözcü 'de yer alan habere göre, detaylı açıklamanın daha sonra yapılacağı belirtildi


a45UyF587661-150731104042 Oraj Poyraz <oraj.poyraz@openmail.cc>
2015/07/31  16:30 6  64  1 undefined kemalistiz@googlegroups.com

 

Iyi agac kolay yetismez, ruzgar ne kadar kuvvetli eserse, agaclarda o kadar saglam olur.

J.WILLARD MARRIAT

Padisahin izni olmadan, yabanci askerlere karsi duranlari, asker ve para toplayanlari tek tek veya topluca oldurmek islamin geregi ve gorevidir.
Milliyetcileri oldurenler gazi sayilir, bu yolda olenler sehit.

Seyhulislam Durrizade Abdullah in Fetvasi - 1920
Seyhulislamin verdigi fetvalar Ingiliz ve Yunan ucaklariyla tum Anadolu da atildi ve isbirlikci yandas gazetelerde yayinlandi

OT YIYEN ESEKLER AYAKTA UYUR...

Dekolte giyen kadinlar,
Tecavuz eden erkekler kadar sucludur.
Bu yakistirmayi yapanlara,
Oy veren esekler, ayakta uyur...
***
Ayakkabi kutularinda, kuplerde, varillerde,
Hirsizlik para saklayanlara, sonra da,
Takara-Makara cekip Kuran ila alay edenlere,
Oy veren esekler ayakta uyur...
***
Hirsizliktan, dolandiriciliktan
Yuce divana sevki gerekenlere,
Ve de onlari Mecliste aklayanlara,
Oy veren esekler ayakta uyur...
***
Faizler insin diyerek,
Merkez mudurunu haslayanlara,
Dolarin yukselisine yol acanlara,
Oy veren esekler ayakta uyur...
***
Kirmizili kiza biber gazi $ikanlara, $iktiranlara,
Gencleri surukleyip feci dovenlere,
Tazyikli su $ikarak oldurenlere,
Oy veren esekler ayakta uyur...
***
Dortyuz milletvekili isteyenlere,
Cobanla basbakan arasinda fark yoktur,
Biri suruyu, digeri halki guder, diyenlere,
Oy veren esekler ayakta uyur...
***
Yandas medyaya para akitanlara,
Rusvet, yiyicilik, rantla beslenenlere,
Emekliye yirmidort, vekile binbesyuz zam verenlere,
Oy veren esekler ayakta uyur...
***
Acilim sureci diye diye memleketi bolenlere,
Diyarbakir a Kurdistan baskenti diyebilenlere,
Imrali daki katil Apo yu, adam yerine koyanlara,
Oy veren esekler ayakta uyur...
***
Balyoz Ergenekon davalari uydurarak,
Generaller, amiraller, seckin komutanlar, bilim adamlari,
Siyasetci, gazeteci hapsederek, ulke gucunu igdis edenlere
Oy veren esekler ayakta uyur...
***
Toplumun yuzde ellisi bana nefretle bakiyor,
Turkiye yonetilir ulke olmaktan cikabilir.
Bunu yumusatmaliyiz, diyen bir garip AKP liye,
Oy veren esekler ayakta uyur...
***
Koylumuzu ac sefil Istanbul a yiganlara,
Bugday, mercimek, fasulye, pirinc ithal edenlere,
Ot, saman, Angus koyun ithal edip Kurban kesenlere,
Oy veren esekler ayakta uyur...
***
Saymakla bitmeyen ihanetlere,
Yikamakla aklanmayan kirlere,
Yurdu ikiye bolmus gafillere,
Oy veren esekler ayakta uyur...
***
Aziz Nesin dedi ki;
Bu milletin yuzde altmisbesi aptaldir.
***
Esekler ot yer, ot yer, ot yer, ot yer,
Ot yiyen esekler gercekten ayakta uyur...
Sirtina esek yukunu vurdun mu?
Ev yolunu esek kendisi bulur...

10.02.2015 H. LAPTALI


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder