3 Kasım 2015 Salı

Ahmet Takan: Doktor Devlet Bahçeli başarılıdır!..

Ahmet Takan: Doktor Devlet Bahçeli başarılıdır!..

3 Kas, 2015

Verilen görevleri, büyük bir istikrar içinde, büyük bir başarı ile dört dörtlük yerine getiren hangi yöneticinin istifası istenebilir?..

İster kamuda ister özelde olsun vazifelerini büyük başarı ile yapan bir yöneticiyi hangi akıllı görevden alır?..

Efendim; şöyleymiş böyleymiş, falanca yerlerden çok tepki geliyormuş, pek de sevilmiyormuş, falan, filan… Geçin bunları beyler geçin!..

Akıllı patron bakar; genel müdür kendisinin çıkarlarını tam manasıyla koruyor mu? Dediğinden bir milim dışarı çıkıyor mu çıkmıyor mu?.. Gerisini ne duyar ne de görür. Büyük ve profesyonel şirketlerin temel yönetim kuralları arasında genel müdürün sevilip sevilmemesi diye bir kıstas asla ve asla yoktur. Şirketin kapısının önüne sandık koysanız, genel müdüre sevdiklerine dair çalışanlarından hatta o şirketle ticari ilişkisi olanlardan tek oy çıkmayabilir. Fakat, patron öyle istediği için, genel müdür, verilen vazifeleri hatasız yaptığı sürece koltuğunda oturur.

ADSIZ'ın sıkı takipçileri bilir. Söyleyeceklerini kenardan köşeden, oramı buramı sallamadan (başıma bu yüzden çok dertler açtım. Açmaya da devam edeceğimi biliyorum) ifade eden bir kardeşinizim. Lafın nereye geleceğini anladınız!..

En sonda söylenmesi gerekeni yine en başta söyleyelim;

Devlet Bahçeli çok başarılıdır. Evet efendim aynen öyle!..

Beğenseniz de beğenmeseniz de öyle!..

MHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturtulduğu günden bugüne kendisine verilen görevleri tam layıkıyla yapmış bir isimdir. O yüzden kimsenin ondan istifasını istemeye, hatta görevden alınmasını beklemeye hakkı yoktur!..

Tam manasıyla üstün bir vazife adamıdır Doktor Devlet Bahçeli!.. Kendisinin üstün görev anlayışı ve yerine getirebilme kabiliyetini anlatmak ve de hatırlatmak için öyle uzun bir kronolojiye gerek yok. Şöyle çok yakın zamana bir göz atalım;

Yanılmıyorsam, 30 Mart mahalli seçimlerine 5-6 aylık bir zaman dilimi kalmıştı. Daha ortada 17/25 Aralık operasyonlarının emaresi bile yoktu. AKP içinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı konusunda büyük bir kavga yaşanıyordu. O günlerde Doktor Devlet Bahçeli'nin, AKP içinde dahi durumu çok kritik olan Melih Gökçek ile gizli bir görüşme yaptığını MHP içinde bir MKYK üyesinden dinlemiş ve bunun çapraz doğrulatmalarını yaptıktan sonra kaleme almıştım. Büyük yankı uyandırmıştı o yazı. MHP yönetimi bir hafta açıklama yapamamıştı. Tabandan gelen tepkilerin artması üzerine seviyesiz bazı yöneticiler ile kiralık kalemler beni linç etmeye kalkmıştı. Hatta bazı fiili saldırıların da hedefi olmuştum. Dikkatli gözler ve sağlıklı beyinler, olup bitenleri ve gerçekleri zaman içinde gördü. Ankara'nın Melih Gökçek'e nasıl teslim edildiğinin analizi somut verilerle çok iyi yapıldı ama iş işten geçmişti. 30 Mart'ta Melih Gökçek'e Ankara kazandırılarak AKP'nin omurgası sağlam tutuldu. O gün Ankara'da Melih Gökçek kaybetse belki bugün siyaset alanında çok farklı şeyler konuşuyor ve tartışıyor olacaktık. MHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayının -madem çok başarılı ise- hem 7 Haziran'da hem de 1 Kasım'da neden Ankara'dan değil de Adana'dan (seçilmesi en garanti yerden) mebus yapıldığı sorusu da kabak gibi ortada duruyor.

Dedim ya; Doktor Devlet Bahçeli iyi bir görev adamıdır!.. Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu bile ters köşeye yatırarak, Ekmelledin İhsanoğlu ile herkesin aklını allak bullak etmedi mi?.. Cumhurbaşkanlığı seçimi, 17/25 Aralık operasyonun ortalığı toz duman ettiği süreçte R. Erdoğan siyasi yaşamının en rahat seçim kampanyasını yapıp, elini kolunu sallaya sallaya, boş kaleye gol atarcasına Cumhurbaşkanı seçilmedi mi?..

7 Haziran sonrasına gelelim. Ortak kanı, algı, yaşananlar, adına ne derseniz deyin her şey gerçeğin tüm çıplaklığıyla sandığa yansıdı.

Şimdi 1 Kasım'da Balgat'ta iç ve dış sıvası dökülen görkemli binada yaşananlara geçmeden önce sizlere aynı Melih Gökçek görüşmesinde olduğu gibi sağlam kaynaklardan teyit ettiğim şok bir haber vereceğim;

Kurban Bayramı tatil rehavetindeydik. Uzun tatil bitti yine sıcak kulislere döndük. Ankara'da derin kulislere hâkim olan çok sağlam ve güvenilir bir kaynaktan şu haberi aldım; "Devlet Bahçeli, Bayramın ikinci günü özel bir evde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile baş başa bir görüşme yaptı." Çok az sayıda kişinin bildiği bu sır görüşme iddiasını, bu tip bilgilerinden emin olduğum başka bir kaynağa sordum. Teyit aldım. Hadi bir sır daha vereyim; Bu son kaynak bana, hiç kimsenin aklından dahi geçmediği günlerde Ekmeleddin İhsanoğlu'nun CHP üzerinden Cumhurbaşkanlığı için ortak aday gösterileceği, daha sonra da MHP'den mebus olacağını söyleyen isimdi.

"Peki neden yazmadın" diye haklı olarak soracaksınız. Hatırlarsanız; YENİÇAĞ olarak "Seçmen Liderlere Soruyor" seçim araştırması yapmıştık. Doktor Devlet Bahçeli'den de soruları iletmek için randevu istemiştim. Diğer liderlere sorularınızı iletirken yaptığım gibi Devlet Bahçeli ile güncel söyleşi yapıp haberleştirmeyi planlıyordum. Eğer gerçekleşseydi o görüşmede kendisine duyduklarımı sorup haberleştirecektim. Ama olmadı. 1 Kasım'a 2-3 gün kalana kadar randevu talebimde ısrar ettim. Fakat özel kalemden gelen cevap hep, "Notunuz Devlet Bey'in önünde duruyor. Bir dönüş olursa sizi arayacağız" şeklinde oldu. Velhasıl, ne sizin sorulara ne de kendi sorularıma cevap aldım!..

1 Kasım gecesinde Balgat Dükalığında yaşananlara gelince. Genel merkezde 2002 seçimlerindeki istifa tiyatrosuna benzer bir senaryo yaşatıldı. Yönetim katlarında bazı özel görevliler tarafından "Bahçeli istifa etti" söylentileri dışarıya sızdırıldı. Bu sefer bazılarına "genel merkezin önünde kendimi yakarım" dedirtilmedi ama koro halinde Doktor Devlet Bahçeli lehinde slogan attırıldı. Tepkisini dile getirmek için genel merkezin önüne gelmek isteyenlere korku salındı. Başkanlık divanında bazı isimlerin özellikle birinin "istifa etmeyin sayın genel başkanım" diye hüngür hüngür ağladığı MHP kulislerine fısıldandı. Sonra malum ,her zamanki gibi o kutsal(!) yazılı açıklama geldi; "Topyekûn görev başındayız…"

Her sıkıştığı dönemde AKP'ye ve R. Erdoğan'a can kurtarma ipi atan Doktor Devlet Bahçeli görevini yine üstün başarı ile yerine getirdi.

İster bana kızın ister kızmayın!.. Yine tekrar ediyorum;

Doktor Devlet Bahçeli başarılı bir görev adamıdır.

Patron ne istifa ettirir ne de görevinden alır…

Başarının cezalandırıldığı nerede görülmüş!..

yeniçağ




a45UyF587661-151103150917 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2015/11/03  21:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 
--

BEKLIYORUM
. . . . . .
Bekliyorum
Oyle bir havada gel ki,
vazgecmek mumkun olmasin!

Orhan Veli KANIK

Bir Ihanet Belgesi: Necip Fazil in Genclige Hitabesi..

Ustad diye nitelendirdikleri Kisakurek in Ataturk yazdiktan sonra ben de yazabilirim diye ortaya doktugu satirlar; sizler ne dusunursunuz acaba???

Necip Fazil KISAKUREK : GENCLIGE HITABE

Bir genclik, bir genclik, bir genclik...
Zaman bendedir ve mekan bana emanettir! suurunda bir genclik...
Devlet ve milletinin buyuk capa ermis yedi asirlik hayatinda ilk ikibucuk asrini ask, vecd, fetih ve hakimiyetle susleyici; uc asrini kaba softa ve ham yobaz elinde kenetleyici; son bir asrini Allahin, Kur an inda belhum adal dedigi hayvandan asagi taklitcilere kaptirici; en son yarim asrini da Isgal ordularinin bile yapamayacagi bir cinayetle, Turku madde planinda kurtardiktan sonra ruh planinda helak edici tam dort devre bulundugunu goren... Bu devreleri, yukseltici ask, curutucu taklitcilik ve oldurucu kufur diye yaftalayan ve simdi, evet simdi... Besinci devrenin kapisi onundedimdik bekleyen bir genclik...
Gokleri cokertecek ve yeni kurbaga diliyle butun dikey leri yatay hale getirecek bir nida kopararak mukaddes emaneti ne yaptiniz? diye meydan yerine cikacagi gunu kollayan bir genclik...
Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, irzinin, evinin, kininin, ocunun davacisi bir genclik...
Halka degil, Hakka inanan; meclisinin duvarinda Hakimiyet Hakkindir dusturuna hasret ceken, gercek adaleti bu inanista bulan ve halis hurriyeti Hakka kolelikte bulan bir genclik...
Emekciye Benim sana acidigim ve yardimci oldugum kadar sen kendine aciyamaz ve yardici olamzsin! Ama sen de, zulum gordugun iddiasiyla, kendi kendine hakki ezmekte ve en zalim patronlardan daha zalim istismarcilara yakani kaptirmakta basi bos birakilamazsin! ; Kapitaliste ise Allah buyrugunu ve Resul emrini kalbinin ve kasanin kapisina kazimadikca serbest nefes bile alamazsin! ihtarini edecek... Koku ezelde ve dali ebedde bir sistemin, askina, vecdine, diyalektigine, estetigine, irfanina, idrakine sahip bir genclik...
Bir bucuk asirdir yanip kavrulan ve bunca kesfine ve oyuncagina ragmen buhranini yenemeyen ve kurtulusunu arayan bati adaminin bulamadigini, Turk un de yine bir bucuk asirdir iste bu hasta bati adaminda buldugunu sandigi seyi, o mubarek olus sirrini, her sistem ve mezheb, ortada ne kadar hastalik varsa tedavisinin ve ne kadar cennet hayali varsa hakikatinin Islamda oldugunu gosterecek ve bu tavirla yurduna, Islam alemine ve butun insanliga numunelik teskil edecek bir genclik...
Kim var? diye seslenilince, sagina ve soluna bakinmadan fert fert ben varim! cevabini verici, her ferdi benim olmadigim yerde kimse yoktur! duygusuna sahip bir dava ahlakini pirildatici bir genclik...
Can tasima liyakatini, canlarin cani ugrunda can vermeyi cana minnet sayacak kadar gozu kara ve o nispette strateji ve taktik sahibi bir genclik...
Buyuk bir tasavvuf adaminin benzetisiyle, zifiri karanlikta, ak sutun icindeki ak kili farkedecek kadar gozu keskin bir genclik...
Bugun komik universitesi, hokkabaz profesoru, yalanci ders kitabi, cikartma kagidi sehri, muzahrafat kanali sokagi, fuhs albumu gazetesi, saskina dormus ailesi ailesi, ve daha nesi ve nesi, hasili, guya kendisini yetistirecek butun cemiyet muesseselerinden aldigi zehirli tesiri uzerinden silkip atabilecek, kendi oz talim ve terbiyesine, telkin ve temmisesine memur vasitalara kadar nefsini koruyabilecek, tek basina onlara karsi durabilecekdestanlik bir meydan savasi icinde ve cetinler cetini bu isin destanlik savasini kazanabilecek bir genclik...
Annesi, babasi, ninesi ve dedesi de icinde olsa, gelmis ve gecmis butun eski nesillerden hicbirini begenmeyen, onlara siz gunesi ceketinizin astari icinde kaybetmis marka muslumanlarisiniz! Gercek musluman olsaydiniz bu hallerden hicbiri basiniza gelmezdi! diyecek ve gercek muslumanligin ne idugu nu ve nasil ini gosterecek bir genclik...
Tek cumleyle, Allahin, kainati yuzu suyu hurmetine yarattigi Sevgilisinin alemleri manto gibi buruyen etegine tutunacak, O ndan baska hicbir tutamak, dayanak, siginak, sarinak tanimayacak ve O nun dusmanlarini ancak kubur farelerine denk muameleye layik gorecek bir genclik...
Bu gencligi karsimda goruyorum. Maya tutmasi icin otuz kusur yildir, devrimbaz kodomanlarin viski cektigi kamistan borularla cigerimden kalemime kan cekerek yirtindigim, kivrandigim ve zindanlarda curudugum bu genclik karsisinda, uykusuz, susuz, ekmeksiz, basimi secdeye mihlayip bir omur Allaha hamd etme makamindayim.
Genc adam! Bundan boyle senden bekledigim manevi babanin tabutunu musalla tasina, Anadolu kitasi buyuklugundeki dava tasini da gedigine koymandir!
Surda bir gedik actik; mukaddes mi mukaddes!
Ey kahbe ruzgar, artik ne yandan esersen es!...
Allahin selami uzerine olsun...

Necip Fazil KISAKUREK
Biz ceylan gozluleri, defterleri sagdan verilenler icin yeniden yaratmisizdir; onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta kilmisizdir.

Vakia/56/35-8.
Cennette cinsel yasama iliskin mustulu haberlerden.

Gulsev Eyuboglu Irhan. : INGILIZ KURTCULUGU

1-Sykes-Picot anlasmasi: 16. mayis. 1916 tarihinde, Ingiltere ve Fransa arasinda ortadogunun paylasima dair gizli anlasma.
2-Ingiltere nin Istanbul Yuksek Komiseri Yrd. Amiral Webb; Disisleri Bakani Lord Curzon a 19. agustos 1919 tarihinde gonderdigi raporda Amerika, Trabzon ve Erzurum u icine alan Ermenistan i himaye edecek. Geri kalan dort ilde bir Kurt devleti de, Ingilizlerin himayesine birakiliyor
3-Istanbul Ingiliz Yuksek Komiseri Amiral Carthorp, 9. temmuz. 1919 tarihli Ingiltere Basbakani Lord Curzon a goderdigi rapordan Binbasi Noel, Abdulkadir ve Bedirhanogul lariyla gorustu ve bana Irak Komiserliginden gelen rapor; Seyit Abdulkadir ile yegeni Seyh Taha nin aralari aciktir onlari ancak Bedirhanogullari baristirir.
4-Ingiltere nin 1919 yilinda Istanbul da gorevli Buyukelcilik mustesari Hohler in; Sir E. Tilly e raporundan; Benim sorunum Kurtler, Binbasi Noel Bagdattan buraya geldi. Cok iyi bir asker, guclu ancak diger bakimdan da Kurtlerin lideri olmak istiyor. Kurtler gibi kimse yoktur, onlar cok iyidir diyor. Ermeniler icinse degersiz ve hilebaz olduklari gorusunde. Kurtler hic Ermeni oldurmedi aksine onlari korudular fakat Ermeniler Kurtleri oldurduler diyor. Korkarim ki Binbasi Noel bir Kurt lawrens i olmak istiyor. Mezopotomya simdi bizim olduguna gore: ona bir Kurt devleti kurdurup kuzey daglarini boylece koruyabiliriz. Binbasi Noel bir Kurt lawrens idir. Ancak Kurtlere fazla guvenilmez. Majestelerinin Hukumetinin amaci Turkleri alabildigine zayiflatmak olduguna gore; Kurtleri bu sekilde harekete gecirmek fena plan degildir .
5-1919 yilinda Istanbul Ingiliz Yuksek Komiseri Amiral Sir A. Calthorp dan, Ingiliz Disisleri Bakani Lord Curzon a Binbasi Noel, Kurt sefleriyle gorus birligine variilirsa bundan Majestelerinin Hukumetine buyuk faydalar saglanacagini soyluyor. Sefler Istanbulda Seyit Abdulkadir ve Bedirhan lardir. Suphe uyandirmamak icin Noel den ayri olarak Kurt bolgesine gidecekler. Turk ler; Paris teki Sulh konferansina Kurtlerinde geleceginden korkuyorlar. Kurtler henuz Mustafa Kemal e karsi ayaklanmadi. Ancak Noel bu ayaklanmayi basaracagindan emin.
6-9. aralik 1919 tarihli Istanbul Ingiliz Yuksek Komiseri Amiral Sir F. de Robeck ten, Lord Cuzron a rapor: Mr. Hohler, Kurt meselesi hakkinda Kurt baskani olan Seyit Abkulkadir Pasa(Seyit Abdulkadir, 1. Damat Ferit Pasa hukumetinin Surayi Devlet Reisi yani Danistay Baskani) ile gorustu. Kurtler butun umitlerini Ingilizlere baglamislardir. Bu arada belirteyim Mustafa Kemal gittikce buyuk tehlike olmaya basliyor. Kuvvetler, Kurtleri Mustafa Kemal e karsi kullanmak icin para odemeye hazirdir.
7-26. aralik 1919 tarih 966/633 sayili Ingiliz belgesi; Kurt kabileleri Ingiliz ve Fransiz hakimiyetine alinacak. Kurt bolgesinde hic bir sekilde Turk birakilmayacak. Bir tane Kurt devleti mi yoksa bir cok Kurt devleti mi kurulacagi dusunulecek. Ermenilere ise Amerikan kanaliyla silah saglanacaktir.
8-Fransiz delegasyonundan B. Berthelot Kurdistan yeni bir ogedir. Gelecegi Sykes-Picot anlasmasiyla sekillendi . .
Butun bu belgelere ek olarak, 16. nisan 1920 tarihinde San Remo konferansinda hazirlanan 5. sayili maddenin not ekininin 1. ve 3. maddesi, daha sonra 10. agustos 1920 Serv anlasmasinin 62. ve 64. maddelerine konuldu.

Saygilarimla. .
Gulsev Eyuboglu Irhan. .
NE MUTLU TURKUM DIYENE
31. 05. 2007


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder