Yani abi ne demişse aynen öyledir.
Abi sıkılmış ben de sıkıldım.
RTE açık çek almıştır.
Bu güne kadar bizim suçtur, demokratik değildir, ahlaksızlıktır, ayıptır dediğimiz neler varsa bunların mislini yapmaya yetki almıştır.
Hayırlı olsun, inşallah, hamdolsun!...
Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
L2fSIJNoA0xfSNxA
Cüneyt Ülsever : Elveda
02.11.2015 14:37
Bugün itibari ile köşe yazısı yazmayı bırakıyorum.
Tabii ki sizlere neden böyle davrandığımı açıklama borcum var.
Bu yazı ile bu borcumu eda edeceğim.
***
Köşe yazısı yazmayı bırakmamın çok basit bir nedeni var.
Söyleyeceğim bütün sözleri söyledim. Söz tükendi!
Meramımın hepsini ifade ettim. Tekrar tekrar anlattım.
Artık bende söyleyecek yeni bir söz kalmadı.
(Son sözlerimi "Manzara-i Umumiye: AKP'nin Sosyo-Politik Analizi" -Kırmızıkedi Yayınları/2015- adlı kitabımda 414 sayfalık bir doküman halinde zaten söylemiştim.)
Bir süredir fark ettim ki; artık kendimi tekrar ediyorum.
***
Hemen hemen bütün gazeteler 1 Kasım Seçim sonuçlarını: "tek parti iktidarı" olarak yorumluyorlar.
Milli irade tek parti iktidarını seçmiş.
Katılmıyorum.
1 Kasım Seçim sonucunda: "tek adam iktidarı"seçilmiştir.
Milli irade tek adam iktidarına oy vermiştir!
***
Ben tek adam iktidarına karşı mücadele verdim.
Kaybettim!
Ne demekse; milli iradeye saygılıyım! (sanki aksi mümkünmüş gibi). Ancak, milli irade ile aynı fikirde değilim. Büyük çoğunluk benden farklı düşünüyor, diye belki görüşlerimi gözden geçirmem gerekir ama büyük çoğunluk ile aynı fikirde olma zorunluluğum yok.
Ben 1 Kasım gecesi, seçim sonucu belli olunca, görüşlerimi tekrar tekrar gözden geçirdim. Ancak, büyük çoğunluk beni ikna edemedi. Ben yine de görüşlerimde ısrarlıyım.
Büyük çoğunluk benim görüşlerime itibar etmediğine, benim de söylenecek yeni sözüm olmadığına göre köşe yazısı yazmayı bırakmam gerekiyor.
Ben de öyle yapıyorum!
***
Ben hukukun üstünlüğüne dayalı bir ülke istedim.
Millet istemiyor.
Ben basın özgürlüğü istedim.
Bırakın milleti, basın mensupları bile basın özgürlüğünü sallamıyor. Baksanıza, Doğan Grubu yazarları (istisnalardan özür dilerim), başlarına ne geleceğini bile bile, mücadele etmeye soyunmak yerine, şimdiden birlik/beraberlik çağrısı yapmaya başladılar.
Ben yolsuzluklar ile mücadele edilsin istedim.
Millet "çalıyor (%72) ama çalışıyor (%49.28)" diyor!
Ben benimle hemfikir olan arkadaşlarla birlikte yana yakıla dış politika ülkeyi felakete götürüyor diye bağırdım.
Millet "dış politikadan aşağı Kasımpaşa!", diyerek cevap veriyor.
Diyeceksiniz ki; Senin gibi itiraz edenler de var! Doğru, her seçimde ufak sapmalarla %25 itiraz ediyor ama onlar zaten benim söylediklerimi benden iyi biliyorlar.
Körlerle sağırlar birbirini ağırlar!
Ben sıkıldım.
***
Muhterem beyler, muhterem bayanlar.
Hepimiz biliyoruz ki seçimi ne Ahmet Davutoğlu, ne de AKP kazandı.
Seçimi RTE kazandı!
RTE'siz AKP'nin veya RTE'siz Ahmet Davutoğlu'nun bu oy oranını rüyasında bile göremeyeceğinin hepimiz farkındayız.
Seçimi AKP'nin şu veya bu vaatleri de kazanmadı. Tüm partilerin vaatleri aynı!
7 Haziran'dan beri ortada bir hükümet yok ki, "AKP seçimi icraatları ile kazandı", diyebilelim.
Seçimi açık ve seçik "tek adam rejimi" vaat eden, hatta seçildiği günden beri ne Anayasayı, ne kanunları iplemeden fiili olarak tek adam rejimi uygulayan RTE kazandı.
RTE "%52 hukuktan da, özgürlüklerden de büyüktür", dedi ve kazandı!
İşin özü budur!
Millet de "babam değil mi, ister döver, ister sever!" dedi ve oyunu ona verdi. Muhakkak içinden de geçirdi:
"Hoş, zaten onları dövüyor, bana dokunmuyor ki!"
AKP görünümlü RTE 7 Haziran ile 1 Kasım arasında, sadece 4 ay 3 haftada oylarını; hiçbir icraat yapmadan, diğer partilerden farklı hiçbir vaatte bulunmadan tam tamına 4 milyon arttırmıştır. (HDP'nin toplam oyu takriben 5 milyon!)
4 ay 3 haftada alınan bu miktarda oy artışı dünya çapında bir olaydır!
***
Peki, şimdi ne olacak?
Önce "birlik/beraberlik/istikrar" türküleri söylenecek. Bu türküye can derdine düşen medya ve şirketler eşlik edecek. Sonra:
1)RTE; MHP ve HDP'den sadece 14-15 sandalye devşirerek Anayasa değişikliğini referanduma götürecek.
2)Anayasa özü itibari ile "merkezde RTE, yerelde APO!" temasına dayandırılacak.
3)Milletin ağzına "özgürlük anayasası yapıyoruz" denerek bir parmak bal çalınacak. Cebine bir miktar para konacak.
4)Kürtler "özerklik" rüyası görerek, RTE'ye oy vermiş Türkler de "büyüğümüzdür, muhakkak bir bildiği vardır" şiarı ile referandumda oy kullanacak.
5)Doğan Grubu tekrar "ehlileştirilecek"! Grup tekrar birkaç gazeteci/televizyoncu feda ederse, hiç şaşmam.
6)Zaman, Cumhuriyet, Sözcü fena çarpılacak.
7)Hâkimler ve savcılar daha beter RTE'nin emrine girecek!
8)Bürokrasi her hafta "bu cuma RTE hangi camide namaz kılacak?" sorusuna cevap arayarak mesai yapacak.
9)Komutanlar sürekli "acaba son günlerde bir kusur işledik mi?", diye sorgulayarak yaşayacaklar.
10)Gülen Cemaati Silivri'de yargılanacak.
11)Bir kısım millet bugünleri bile arayacak.
12)Bir kısım millet de "bana dokunmayan yılan bin yaşasın", şiarı ile dayak yiyenlere "oh olsun!" çekecek.
13) "Nasıl olsa yolsuzluk yapanın yanına kar kalıyor", diyenler "devletin malı deniz, yemeyen domuz!" sözünü baş tacı edecekler.
14)Devlet erkânı malı götürürken ahali "bal tutan parmak yalar!" diyerek alkış tutacak. "Komşuda pişer, bize de düşer" beklentisi daha fazla ağırlık kazanacak."
***
Medyada her dara düştüğümde bana sayfalarını açan Odatv'ye binlerce teşekkür ederim.
Okurlarıma ise söyleyeceğim tek söz var: "Ne kadar kusur etti isem af ola!"
Kalın sağlıcakla!
Cüneyt Ülsever
Odatv.com
http://odatv.com/elveda-0211151200.html
a45UyF587661-151102150006 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2015/11/02 20:00 1 39 undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com
Resulullah sav buyurdular ki:
Biriniz yemek yeyince, yalamadikca veya yalatmadikca elini mendile silmesin.
Buhari, Et ime 52; Muslim, Esribe 129, 2031
Ebu Davud, Et ime 52, 3847
Nu man Ibnu Besir radiyallahu anhuma anlatiyor : Resulullah
( Aleyhissalatu vesselam ) buyurdular ki :
Cehennemliklerin azab cihetiyle en hafif olani , ayaginda atesten bir nali...n ve nalin bagi olan kimsedir ki , ayagindakiler sebebiyle , tipki tencerenin kaynamasi gibi , basinda dimagi kaynar. Oyle tahammulfersa bir azam duyar ki , azabca insanlarin en hafifi oldugu halde , kendinden siddetli azab ceken olmadigini zanneder
( Buhari - Muslim - Tirmizi )
Cehennemle ilgili hadis. Sahihmis bilenler denetlesin.
Bakkal amca
Bakkal amca, bir din ver, bana soyle yuz gram;
Icinde hem komedi, hem de birazcik dram.
Oyle bir din olsun ki; bizi fazla $ikmasin,
Her yerde ahlak diye, karsimiza cikmasin...
* * *
Ramazan da otuz gun, vucut girsin bakima,
Ama bayram gelince, karismasin rakima.
Birakalim insanlar, her tur halti yesinler,
Ne yani.. Biz musluman degil miyiz? desinler..
* * *
Bir din ver ki; icinde, birazcik kahve fali,
Ve ustunde bir ka$ik, sosyetik mevlid bali,
Arasinda bir dilim, Kasar Yasar olmali,
Boylece kalplerimiz, hidayetle (!) dolmali...
* * *
Bir de su kurbanliklar, sorun cikardi biraz,
Neden dersen butcemiz, bu sene hepten ayaz
Eger fetva verirse, su senin Super Beyaz ,
Belki biz de keseriz, ya bir tavuk, ya bir kaz...
* * *
Bakkal amca bir din ver; zorda Allah diyelim,
Acilinca kapilar, Haydi Yallah diyelim.
Alimler ehli cumbus, fetvalarda varyasyon,
Biraz Budist felsefe, biraz reenkarnasyon...
* * *
Bir din ki; insanlari, hayallere daldirsin,
Tum cinsel yasaklari, yururlukten kaldirsin.
Eroslar, Afroditler, sokaklarda cildirsin,
Ve bu cilgin tanrilar, seytanlari yildirsin...
* * *
Acilsin sahillerde, bes yildizli mabedler,
Diskolarda, ruflarda, yapilsin ibadetler...
Bir din ver ki; her aksam, sofralari kuralim,
Kadehleri duayla, birbirine vuralim...
* * *
Ahlak mahlak ustune, biraz kafa yoralim(!)
Memleketin su hali, ne olacak soralim.
Ilerleyen saatte, dansoz ciksin masaya,
Allah rizasi(!) icin, pamuk eller kasaya...
* * *
Ne kadar yardimsever, oldugumuz gorulsun,
Ellerimiz dansoze, merhametle surulsun.
Cinsiyetler arasi, ortak pazar kurulsun,
Boylece irticaya, buyuk darbe vurulsun...
* * *
Bakkal amca, bir din ver; acik olsun tavize,
Rahatlatsin bizleri, tatli baksin faize.
Madem ki faiz dedik, hazir girdik damardan,
Bir din ver ki; bizleri, men etmesin kumardan..
* * *
Piyangolar, totolar, birer hayir kurumu,
Bazi yobaz kafalar, gorsunler bu durumu,
Gece gunduz borsada, hayal kursun aliklar,
Yesinler kucukleri, bazi buyuk baliklar...
* * *
Bir din ver ki; biraksin, su rusvetin pesini,
Amir, memur, sekreter, herkes bilsin isini.
Bu bilimsel metodla, cozersek biz bu isi,
Korkarim kalmayacak, zekat verecek kisi...
* * *
Lugatlerden silinsin, artik seref, sahsiyet,
Dalgali kura gecsin, edep, haya, haysiyet.
Korler ile sagirlar, koltuklari kapsinlar,
Ellerinde yagdanlik, birbirine tapsinlar...
* * *
Bakkal amca, bir din ver; kaslarini catmasin,
Kubbesi, minaresi, aman derim batmasin,
Temizlensin camiler, tabut mabut kalmasin,
Bundan sonra Azrail, kapimizi calmasin (!)
* * *
Dostlarim! Sanmayin ki; tas devrinden gelirim,
Bakkaldan din istenmez, bunu ben de bilirim.
Istedim ki; bu saka, sizi biraz guldursun,
Guldururken, biraz da, gercegi dusundursun...
Cengiz Numanoglu
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder