31 Temmuz 2016 Pazar

Bülent ESİNOĞLU : Emperyalizmi şaka sanmak veya…

 


Bülent ESİNOĞLU : Emperyalizmi şaka sanmak veya…

 

Darbe girişimine başka bir çerçeveden gireceğim ama önce bazı temel olgular.

Amerika ile stratejik ortak olduğumuzdan bu yana, ne iktidar sahipleri, ne de emperyalizm ile işbirliği yapan zenginler, emperyalizm sözcüğünü ağızlarına almadılar.

Emperyalizm; dünya zenginlerinin fakir halklar üzerine çullanmasıdır.

Eğer varlığımızı doğrudan etkileyen bir olguyu yok sayarsak akıl yürütürsek, bu yürüttüğümüz aklın bize bir faydası olmayacaktır. (İşbirlikçiler hariç.)

Televizyonlarda, eskiden emperyalizmle işbirliği yapıp da, şimdilerde, emperyalizme karşıtlık taslayanları görüyoruz.

Yeri gelmişken tarihin bir tunç kanunu ifade edelim. Emperyalizm ile savaş işbirlikçilerle savaştır.

Sivil toplum neden emperyalizmden habersizdir?

Siyasi partilerin sözcük dağarcığında neden emperyalizm sözcüğü yoktur?

Üniversiteler, bilim insanları neden emperyalizmi öğretmezler?

Tarikatlar ve din adamları neden emperyalizm sözcüğünden kaçarlar?

Önemli olan; Amerikan Conisinin evimizin kapısını,  tekmelemen önce emperyalizmi kavrayabilmektir.

Beden eğitimi dersleri de, İngilizce işlensin diyen öğretmenle, emperyalizm kavranamaz.

İkinci temel kanunu ifade edelim. Çağımız ulus devletlerle emperyalizmin çatışması çağıdır. Çok uluslu şirketlerle ulus devlet çatışmasıdır.

Somut ve güncele gelirsek; FETO örgütü; emperyalizmin ulus devlete karşı, ulus devlet içindeki örgütlenmesidir.

Ulus devlete karşı açılmış gayri nizami bir savaştır.

Emperyalizmin verdikleri ile düşünerek, emperyalizme karşı mücadele edilemez.

Emperyalizmin ulus devlet içinde iki çeşit örgütlenmesi vardır. Resmi kurumsallaşmış hali ve bir de sivil hali vardır.

NATO, OECD, Dünya Bankası, IMF, Gümrük Birliği, İstihbarat Antlaşmaları kurumsal emperyalist yapılardır. Türkiye'yi enformel ve formel yollardan etkileyerek yönetirler.

FETO da, bu yapılardan birisidir.

Kim FETO'cu, kim değil sorusunun içinden nasıl çıkarız diyenlere bir anahtar vereyim.

Emperyalizm sözcüğünü söyleyenlere karşı düşman gözü ile bakan kurum ve bireyler, işbirlikçi zihniyete sahiptir. Bağlı olduğu şirketin çıkarları kendi çıkarı gibi görür. Amerika ile bütünleşmeyi gizli açık savunur.

Emperyalizm sadece düşüncede kavranan bir şey değildir. Yaşayarak da öğrenilir. Irak, Yugoslavya, Afganistan, Suriye, Libya'ya bakınca epey şey öğrenmemiz gerekir.

Darbe girişimi yaşandıktan sonra, emperyalizmi kavramak açısından çok büyük sıçrama olmuştur.

Eskiden emperyalizm ile ilgili bir dolu konferans versen, 15 Temmuz gecesi kadar etkili olamazdı.

"Sivil Örümceğin Ağında" olan birçok sivil toplum kuruluşu ve partinin 15 Temmuz'dan sonra boşluğa düşmesi, emperyalizm diye bir kaygısının olmamasındandır.

Çok uluslu şirketler (emperyalizm) ulus devlete silahlı veya silahsız saldırdıkça yaşam herkese emperyalizmi öğretecektir.

31.7.2016, bulentesinoglu@gmail.com 
a45UyF587661-160731161611 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/07/31  23:20 2  65  adaletvekalkinma@yahoogroups.com


 



--

Ad impossibilia nemo tenetur
Hic kimse yapamayacagi seyler icin soz vermemelidir.

Latin Atasozu

MEKTUBAT Risalesi, 19.Mektup .
Mucizat-i Ahmediye sayfa 135

Altinci cocuk: Resul-i Ekrem Aleyhissalatu Vesselam namaz kilarken, hircin bir cocuk namazini kat edip gectiginden, Resul-i Ekrem Aleyhissalatu Vesselam : ( Elleahummeakta eserahu) ( Allahim, onun yerden izini kes ) demis.
Ondan sonra cocuk daha yurumemis, oyle kalmis, hircinliginin cezasini bulmus.

Ruhunda sukunete kavusmak ve mutlu olmak isteyen insanlar inanmali ve iman etmelidirler.
Ama hakikatin pesindeki insanlar ic huzurundan feragat etmeli ve yasamlarini bu sorgulamaya adamak;
kendisi ve hayatla yuzyuze gelmekten korkmamak zorundadir.

Friedrich Nietzs


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Müyesser Yıldız :TESEV'in, Türköne'nin ve darbeci generallerin önerileri hayata geçiriliyor

 


Müyesser Yıldız :TESEV'in, Türköne'nin ve darbeci generallerin önerileri hayata geçiriliyor

 

15 Temmuz yaşanmasa bu "devrimler" yapılabilir miydi...

31.07.2016 15:54

Darbe şerrinin "hayırları" peş peşe geliyor.

Bugüne Kara, Hava, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıklarının Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması kararı ile uyandık.

Ayrıca bir gece yarısı kararnamesi ile askeri okullar kapatıldı, GATA Sağlık Bakanlığı'na bağlandı.

Ve Yüksek Askeri Şura'nın yapısı değiştirildi. Başbakan Yardımcısı, Adalet, Dışişleri ve İçişleri Bakanları da YAŞ üyesi oldu.

Emperyalizmin, uşakları PKK, FETÖ eliyle ve BOP projesiyle hedefi, devleti ele geçirmek değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni lağvetmekti. Bunun önündeki en büyük engellerden biri tabii ki, Türk Silahlı Kuvvetleri'ydi. O yüzden 12'den vurulması gereken yer burasıydı.

Sahte darbe planı Balyoz kime yaradı; TSK, dış politikadan, Irak'ın kuzeyinden, Ege'den, Kıbrıs'tan, Karadeniz'den nasıl dışlandı, yaşayarak gördük.

  Peki gerçek darbe kime yaradı, yarıyor, yarayacak artık bunu da konuşalım.

HULUSİ AKAR'IN İÇİ SIZLAMADI MI?

15 Temmuz darbesinden sonra Erdoğan'ın tüm ısrar ve baskılarına rağmen eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in 2015'e kadar, TSK'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması projesini gerçekleştiremediğine dikkat çekmiştim.

Kendisine tepki gösteren hapisteki Balyozculara, "Gidersem, beni çok ararsınız" diye kızan Özel'in başaramadığını, Hulusi Akar ve arkadaşları bir kalemde başardı.

Erdoğan bugünkü "reformlar" açıklanmadan 3 gün önce kuvvet komutanlıklarının MSB'ye bağlanmasını istediğini, bunu komutanların da desteklediğini söyleyince, "Rehin alınmış, derdest edilmiş komutanların söz hakkı olabilir mi ki?" diye düşünmüştüm.

Şimdi merak ediyorum, kendisi de Kara Harp Okulu mezunu olan, Harp Okulu ve Kara Harp Akademisi Komutanlığı yapan Hulusi Akar'ın, bu okulların bir gecede kapanmasına hiç mi içi sızlamamıştır?

O Harp Okulu ki 1834'te, Kuleli ki 1845'te kurulmuş. Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden evvel. FETÖ'cüleri, "Ne istediler de vermedik" diyerek önce buralara "dolduracak", sonra ciddi tedbirler almak yerine, "ele geçirmişler, baş edemiyoruz" diye kapatacaksınız.

Görünen, FETÖ'nün sadece TSK değil, tüm devleti ahtapot gibi sardığı... Bu mantığın sonu, "Devleti ele geçirmişler, baş edemiyoruz. Öyleyse devleti de lağvedelim"e gitmez mi?

Ya, YAŞ'ta sivillerin sayısını artırarak, askerleri iyice "etkisiz eleman" haline getirmek... Aslında her şey Gül-Davutoğlu öncülüğünde ve ABD-Barzani kardeşliği uğruna TSK'nın "kırmızı çizgimiz Kürdistan" meselesinden dışlanmasıyla başladı. TSK adım adım bertaraf edilip, "devlet aklı" Dışişleri ve MİT'e devredildi. Geldiğimiz nokta ortada ve bugün itibarıyla TSK'nın dış politikadaki rolüne de nokta konmuş oldu.

Kuvvet komutanlıklarının MSB'ye bağlanması, askeri okulların kapatılmasında laf edemeyecek hale gelmiş komutanların, yakın zamanda önümüze konulacağı anlaşılan "Yeni PKK açılımları, Kıbrıs ve Ermeni" meselelerinde tek bir söz edebileceğini, etse de dikkate alınacağını düşünebiliyor musunuz?

TSK'YA PENTAGON MODELİ KİMİN PROJESİ?

İktidarın gazetesi Star'ın dünkü manşeti önemliydi.

"TSK'ya Pentagon Modeli" başlıklı haberde, TSK'nın yeniden yapılandırılma çalışmalarında, "Pentagon Modeli"nin ağırlık kazandığı, Genelkurmay'ın kuvvet komutanlıklarının ABD'deki gibi şekillendirileceği, Genelkurmay Başkanının, kuvvet komutanlarından bağımsız olarak Cumhurbaşkanı'na bağlı çalışan, askeri strateji ve operasyonel bağlamda doğrudan devletin başıyla çalışan bir konumda olacağı anlatılıyordu.

Genelkurmay eski Başkanı Necdet Özel'in önüne konan, ama "başaramadığı" proje tam da buydu.

Sahiplerini biliyoruz; Soros'un Türkiye'deki uzantısı TESEV... AKP ve Fetullah'ın beraber yürüdüğü yıllarda Türkiye'nin "açılım ve dönüşümlerine" büyük katkılar(!) sağlayan Polis Akademisi...

Ama bunun bir de öncesi ve sonrası var.

ERGENEKON BELGESİNDE NE YAZIYORDU?

Artık herkes şunu görüyor ki; Ergenekon ve Balyoz kumpaslarında aslında Türkiye ve TSK'ya vurulacak "darbenin" senaryoları yazılmış. Şimdi de oynama zamanıymış!..

Ergenekon davasında 2008'de Veli Küçük'ün evinde bulunduğu öne sürülen, "ABD'nin psikolojik savaş alanı Türkiye" başlıklı bir belgede, şu yazıyordu:

"Amaçlanan, TSK'yı stratejik bölgenin ABD polis gücüne dönüştürmek..."

GÜL İÇİN PENTAGON MODELİNİ HAZIRLAYAN İKİ GENERAL ŞİMDİ NEREDE?

TESEV ve Polis Akademisi'nin hazırladığı raporlar sonrasına gidelim.

2013'te dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla Çankaya Köşkü'nde bir "Savunma Çalışma Grubu" oluşturuldu.

Bu grup, "Cumhuriyet tarihinde ilk defa sivil ve asker uzmanların ortak çalışmasıyla" TSK'da yapılması gereken reformlara dair bir rapor hazırladı. 220 sayfalık rapor Ağustos 2014'te Gül'ün Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrılmasından kısa bir süre önce MGK'ya sunuldu. Aynı günlerde tamamı değil, ama bir bölümü Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde de yayınlandı.

Önsözünü bizzat Gül'ün kaleme aldığı, sekiz bölüm ve sonuçtan oluşan raporda yok, yok. Uzun uzadıya anlatmayacağım, bugün konuşulan ve hayata geçirilen ve geçirilmesi planlanan her şey var.

Sadece bu raporda da "Pentagon modelinin" yer aldığına dikkat çekip, sonuç bölümündeki şu satırları aktarmak istiyorum:

"Reformun başarısı için siyasi otorite, silahlı kuvvetler ve toplum tarafından sahiplenilmesi elzem görülmektedir... Bazı beklentilerin gerçekleşmesi zaman alabilir... Diğer müttefik ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye, savunma reformu alanında oldukça gecikmiş bir ülke olarak öne çıkmaktadır. Bu itibarla, reform çalışmalarının ivme kaybetmeden uygulama safhasına geçmesinde fayda mülahaza edilmektedir..."

Gül'ün hazırlattığı bu raporun asıl çarpıcı kısmına gelelim.

"Savunma Çalışma Grubu hazırladı" dedik. Başkanlığını Prof. Dr. Ali Karaosmanoğlu'nun üstlendiği grupta, MGK eski Genel Sekreteri Büyükelçi Tahsin Burcuoğlu, Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Dr. Faruk Özlü (Binali Yıldırım hükümetinde Sanayi ve Teknoloji Bakanı oldu), emekli Tuğamiral Doğan Bozkurt'un yanısıra iki isim daha vardı:

O dönem Kara Harp Okulu Dekanı olan Tuğgeneral Murat Yetgin ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim Daire Başkanı olan Hava Pilot Tuğgeneral Recep Ünal...

15 Temmuz darbesinde Hava Pilot Tuğgeneral Recep Ünal 1'inci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi ve JFAC Komutanı,

Tuğgeneral Murat Yetgin ise Sarıkamış 9'uncu Komando Tugay Komutanıydı.

Ve darbeden sonra her ikisi de tutuklandı!..

KENDİSİ HAPİSTE, FİKRİ İKTİDARDA

Darbenin üzerinden 15 gün geçti.

15 günde, Milattan Önce 209'da başlayan bir birikim ve kültürün sonucu olan Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye ve içinde bulunduğumuz coğrafyanın şartları dikkate alınmaksızın, sadece "Pentagon"a bakılarak, iki-üç kararnameyle alt üst edildi.

Gel de, "Hangi ara bu hazırlıkları yaptılar?" diye meraklanma!..

Gel de, "O darbe yaşanmasa, TSK tereyağından kıl çeker gibi lağvedilebilir miydi?" diye sorma!..

"FETÖ"den olduğu gerekçesiyle tutuklanan Mümtazer Türköne kumpasların tam gaz sürdüğü 2010'da, TSK'yı "Yeniçeri Ocağı"na benzetip, "Bizim bir Nizam-ı Cedit ordusuna ihtiyacımız var";

2011'de de, "Genelkurmay'ın kapısına kilit vurulmalı" demişti.

Bu, FETÖ ve "üst akıl"la nasıl bir mücadeledir ki, TESEV'in, Mümtazer Türköne'nin ve darbeci generallerin önerileri hayata geçirilmektedir?

Gidişata bakılırsa, 15 Temmuz darbesi başarısız değil, başarılı olmuştur.

Kim ve kimlere yaradığı/yarayacağı da; kaybedenin sadece Türkiye ve TSK olduğu da bellidir.

Öyleyse, artık "mağduruz da mağduruz" demeyi bırakıp, Türkiye ve TSK'nın başına neler getirildiğini ve ne yapılması gerektiğini konuşma zamanıdır.

Müyesser Yıldız

Odatv.com


a45UyF587661-160731161103 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2016/07/31  23:20 2  65  adaletvekalkinma@yahoogroups.com


 


Insanin serefiyle yasayabilmesi icin en kisa ve en emin yol, oldugu gibi gorunmektir.

Sokrat

Mumin, keler deligine saklansa, ona, eza edecek biri musallat olur

(Beyhaki)
Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin.
Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor.
Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor.

Ben anlamiyorum! Ya sen?

Cehennemliklerin sucu seks ve icki idi.
Cennetliklerin mukafati da seks ve icki...
Gelecektekiler bizim safligimiza guluyorlar.
Sen anliyor musun?
Ben anlamiyorum!
Huri ve fahisenin farki nedir?
Biri Allahin calisani, digeri kulunun...
Inananlarina rusvet olarak huri veren Allah ve genelev olan cennet!
Hangisi gunahsiz?
Caresizlikten karnini boyle doyuran fahise mi?
Yoksa vucudunun hazzi, kullarin iyi islerinin mukafati olan huri mi?
Sen biliyor musun?
Ben bilmiyorum!

Sadik Hidayet
Modern Iran edebiyatinin onde gelen duz yazi ve kisa hikaye yazaridir.
17 Subat 1903 te Tahran da dogdu, 9 Nisan 1951 de Paris te 48 yasinda canina kiyip bu dunyadan goctu...
Sadik Hidayet in bircok kitabi Yapi Kredi Yayinlari tarafindan yayinlandi...


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







KABAHAT ASKERİ OKULLARDA MI?

 


KABAHAT ASKERİ OKULLARDA MI?

31 Tem, 2016

15 Temmuz Cunta Kalkışması' ndan sonra siyasetin Özal' dan beri ajandasında yazılı olup da uygun zamanı kollayan hedef ve hevesleri hemen gündeme geliverdi nedense.

Ne alakası varsa, önce Taksim Kışlası'nın yapılacağı ilan edildi. Ardından da kışlaların şehir dışına çıkarılacağı açıklandı.

Bir zamanlar Özal'da, "Turizme ve ekonomiye kazandırılması gerekçesiyle" Askeri Yasak Bölgeleri daraltılmış, güzelim ormanlar ya yakılarak yapılaşmaya açılmış, ya da kum ve taş ocaklarına dönüşmüştü.

Yine, şematik bağlantılarla darbe önlenebilirmiş gibi, zaten sivil bir makama bağlı olan "Genelkurmay Başkanlığı' nın kime bağlanması gerektiği" tartışmaları, yanı sıra da, Askeri şekillendirme fırsatının bir halkası olarak "Askeri Okulların kapatılması" konuları tekrar gündeme getirilmiş bulunuyor.

Evet, yıllardır söylenen, 15 Temmuz' da da kanlı bir kalkışma ile patlak veren zehirli bir örgüt devletin bütün önemli kurumlarını ele geçirmiş durumdadır.

Bunların başında da TSK ve onun personel kaynağı olan Askeri Liseler ve Harp Okulları geliyor. Ancak, bunun çözümü o okulları kapatmak olabilir mi?

Diğer kurumlardaki sızmaları önlemek için Siyasal Bilgiler, Hukuk Fakülteleri v.s. de kapatılacak mı? Bunlar ayaküstü alınacak kararlar mı?

Ayrıca, tarihi boyunca nice kahraman, çağdaş, bilgili, fedakar, yurtsever subay yetiştirmiş olan Askeri okullar kötü değildir. Kötülerin eline geçtiği için kara bir dönem yaşamıştır.

Tarihi bir binayı basmış olan farelerden temizlemek için çözüm binayı yakmak değil, kapan, ilaçlama v.s. ile mücadele edip fareleri yok etmektir. Bu tarihi kurumlar kapatılamaz. Mikroplardan arındırılır.

Örneğin, Deniz Harp Okulu' muz, ABD' den üç yıl önce kurulmuş tarihi bir kurumdur. Toplumlar ve kurumlar aidiyet duygusu ile yaşar ve ondan güç alır. Askerlik bir ruh meselesidir. Binası, sancağı, dershanesi, sınıf arkadaşlığı, yatakhanesi, aynı kazandan beslenmesi, sporu, kültürü anıları v.s. ile ortak bir ruh. Bunu filanca fakültede okumuş adamları toplayarak sağlayamazsınız.

Savaşta bir askere, kurşun yağmuru altında yanına koştuğu yaralı arkadaşının "geleceğini biliyordum" dedikten sonra kucağında son nefesini verişine tanıklık ettiren işte o ruhtur.

Sonuç olarak; Sanki, Harp Okulları'nda "Nasıl darbe yapılır?" eğitimi veriliyormuş ya da, Atatürkçülük "Darbeci Silahlı Kuvvetler" öngörüyormuş gibi, dünya çapında ünlü bilim adamımız Prof. Dr. Celal Şengör' ün eğitim sisteminin mükemmelliğinden her zaman övgü ile söz ettiği Harp Okullarımıza yazık etmemek, bünyesine sızan hastalıklardan arındırılıp asli görevini yapar hale getirmek esas gaye olmalıdır.

Bir kısım beyni yıkanmış üniformalı çetenin 15 Temmuz kalkışmasının faciaya dönüşmesini, aynı kurumun okullarından mezun büyük çoğunluğun onlara katılmaması, engellemesi ve teslim olmaması sağlamıştır. Polisten ve halktan önce bu katkının gecenin kaderini değiştirdiği unutulmamalıdır!

Her öneri veya kararın kimin tarafından verildiği ve taşıdığı niyet önemlidir. Başı her sıkışan, asker hakkında ahkam kesmekten vazgeçmedikçe ve siyasetin beceriksizlikleri, gizli hesaplarının faturası günah keçisi olarak askere kesildikçe bu niyet ve öneriler her zaman tartışma konusu olacaktır.

Kaldı ki, Atatürk'ümüzün yadigârı olan Muhafız Alayı'ndan sonra, okuduğu Harp Okulu'nu da kaldırmayı düşünmek, binalara asılan Atatürk posterinin samimiyetine kimseyi inandıramayacaktır.

Reşit Çağın 31 Temmuz 2016

İLK KURŞUN

http://www.ilk-kursun.com/haber/269989/kabahat-askeri-okullarda-mi/ 
a45UyF587661-160731145307 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/07/31  21:20 2  65  adaletvekalkinma@yahoogroups.com


 



--

Ask Nedir?
. . . . . .
Iranli bir sair:
Aska ucarsan, kanadin yanar demis,
. . . . . .
Mevlana:
Aska ucmazsan, kanat neye yarar diye cevaplamis,
. . . . . .
Kebapci Umit usta:
Mangal olmazsa, kanat neye yarar
. . . . . .
Uskudarli Bektasi babasi ise:
Raki Olmazsa etmisim Mangaldaki Kanadin icine diye noktalamis

Gordunuz mu felsefeyi ?

NISA - 89 Onlar sizin kendileri gibi kafir ve boylece es olmanizi isterler.
Allah yolunda goc etmedikce onlardan dost edinmeyin.
Bunu kabul etmez de yuz cevirirlerse onlari tutun, buldugunuz yerde oldurun...
TEVBE - 5 Hurmetli aylar cikinca Allah a es kosanlari nerede bulursaniz oldurun.
Yakalayip hapsedin.
Gelip gececekleri butun yollari tutun.
Fakat tovbe ederler, namaz kilarlar ve zekat verirlerse onlarin pesini birakin...

Bana vicdansiz bir medya verin, size bilincsiz bir halk sunayim.

Joseph GOEBBELS
(Hitler in Propaganda Bakani)


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/