28 Temmuz 2016 Perşembe

Darbenin kara kutusu Adil Öksüz 21 dakikada nasıl serbest kaldı?

Adam darbenin kara kutusu falan değil.
Akıncılar üssündeki siyasi komiseri, azmettiricisi, oradaki generallere emir veren kişi.
En önemli kişi yani.
Ve sanki osuruktan bir kişi gibi ifadesi alındıktan sonra salıverilmiş.

Yine bir mizansen izliyoruz.
Yine tavşana kaç, tazıya tut mizanseni izliyoruz.


Saygılar.

Oraj POYRAZ  L2fSIJNoA0xfSNxA


Darbenin kara kutusu Adil Öksüz 21 dakikada nasıl serbest kaldı?

Adil Öksüz'ün yakalanıp adliyeye sevk edildikten sonra 21 dakikada salıverildiği ortaya çıktı.

28 Temmuz 2016 Perşembe 10:20

Darbenin kara kutusu Adil Öksüz 21 dakikada nasıl serbest kaldı?

15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Akıncı Hava Üssü'nde bulunduğu belirlenen ve Gülen cemaatinin "Hava Kuvvetleri imamı" olduğu iddiasıyla hakkında yakalama kararı çıkarılan Adil Öksüz'ün yakalanıp adliyeye sevk edildikten sonra 21 dakika içinde salıverildiği ve kayıplara karıştığı ortaya çıktı.Sakarya Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Öksüz'ün, darbe girişiminden önce iki kez ABD'ye gittiği, son olarak girişimden iki gün önce Türkiye'ye geldiği belirlendi. Adliyeden serbest kaldıktan sonra uçakla Ankara'dan İstanbul'a giden Öksüz, kayıplara karıştı.

Darbe girişiminden sonra başlatılan adli soruşturmalar çerçevesinde hakkında yakalama kararı çıkartılan akademisyen Adil Öksüz'le ilgili yeni bilgilere ulaşıldı.

2 GÜN ÖNCE DÖNDÜ

Milliyet'in aldığı bilgiye göre, güvenlik birimleri, Öksüz'ün haziran ve temmuzda iki kez ABD'ye gittiğini tespit etti. İlk olarak 20 Haziran'da ABD'ye giden Öksüz'ün, 25 Haziran'da dönüş yaptığı belirlendi.

Yapılan çalışmalar sonrası Gülen cemaatinin Hava Kuvvetleri'ndeki imamı olduğu iddia edilen Öksüz'ün, 11 Temmuz'da bir kez daha ABD'ye giderek darbe girişiminden iki gün önce 13 Temmuz'da yurda giriş yaptığı anlaşıldı. Öksüz'ün, 14 Temmuz'da İstanbul'dan Ankara'ya geldiği, 15 Temmuz'da Akıncı Üssü'nde bulunduğu saptanırken, gözaltına alındıktan sonra 16 Temmuz Sabahı adliyeden serbest kalan Öksüz'ün aynı gün Ankara'dan uçakla İstanbul'a geçtiği, buradan da Sakarya'ya gittiği belirlendi. Bu tespitlere karşın, hakkında yakalama kararı çıkarılan Öksüz, kayıplara karıştı. Öksüz'ün, Sakarya'da bulunabileceği dört eve baskın yapılmasına karşın yakalanamadı.

21 DAKİKADA SERBEST

Bu arada Milliyet, Öksüz'ün gözaltına alındığında çekilen Sincan Adliyesi'ndeki görüntülerine ulaştı. Darbe girişiminin karargâhları arasında olduğu belirtilen Akıncı Üssü çevresinde güvenlik önlemi alan Jandarmaya yakalanan Öksüz, ilçe jandarma komutanlığında sorgulandı. 16 Temmuz sabahı üs yakınlarında gözaltına alınan Öksüz, hemen mahkemeye çıkarıldı.

Sabah 06.15 sıralarında Sincan Adliyesi'ne getirilen Öksüz, nöbetçi savcıya verdiği ifade sonrasında "adli kontrol" kararıyla serbest kaldı ve saat 06.36'da adliyeden ayrıldı. İşlemlerini tamamlayan Öksüz, elinde küçük valiziyle birlikte tek başına binadan ayrıldı, sırra kadem bastı.

GÜLEN'DEN KİTAP

Öksüz'ün darbe girişiminde rol aldığının ortaya çıkmasıyla birlikte yeni bir iddia gündeme geldi. İddiaya göre, Öksüz, halen görev yaptığı Sakarya Üniversitesi'ne, Gülen cemaatinin eski emniyet imamı olduğu bilinen Kemalettin Özdemir'in referansıyla yerleştirildi. Ayrıca, sosyal medyanın aktif kullanıldığı Twitter'da mesajlar yayımlayan, "Üst Akıl Oyunları" adlı bir hesaptan 19 Haziran'da yayımlanan iki mesajda Özdemir ile Öksüz arasındaki bağlantı anlatıldı.

Söz konusu twitter hesabından atılan bir mesajda, "Fetullah Gülen Örgütü'nün (FETÖ) Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz gelir. FETÖ'nün, 'Yakaran Kalpler' kitabını getirir. Kitabı bizzat FETÖ (Fetullah Gülen) KÖZ'e (Kemalettin Özdemir) göndermiştir" denildi.

 
a45UyF587661-160728110254 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/07/28  13:20 2  65  adaletvekalkinma@yahoogroups.com


 



--

Telefon calmasini bekledigin sureler boyunca calmayacak, ancak basindan ayrilip baska bir isle mesgul oldugun anda calip seni bolecektir.

Murphy Kanunlari

Kadin evden cikmamali perde arkasindan konusmali
AHZAB 33.evlerinizde oturun, eski cahiliye adetinde oldugu gibi acilip sacilmayin.
Namazi kilin, zekati verin, Allah a ve resulune itaat edin.
Ey ehl-i beyt!
Allah sizden, sadece gunahi gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.
AHZAB 53.ey iman edenler!
Siz zamanini gozetlemeksizin, bir yemege davet edilmedikce, peygamber in evlerine girmeyin.
Ancak davet edildiginiz vakit girin.
Yemegi yediginizde hemen dagilin, sohbete dalmayin.
Cunku bu hareketiniz peygamber i uzmekte, fakat o (size bunu soylemekten) utanmaktadir.
Ama Allah, hakki soylemekten cekinmez.
Peygamber in hanimlarindan bir sey istediginiz zaman perde arkasindan isteyin.
Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onlarin kalpleri icin daha temiz bir davranistir.
Sizin Allah in resulunu uzmeniz ve kendisinden sonra onun hanimlarini nikahlamaniz asla caiz olamaz.
Cunku bu, Allah katinda buyuk (bir gunah) tir.

Din halkin afyonudur

Din-disi elestirinin temelini su olusturuyor: insani insan yapan din degil, dini yapan insandir.
Yani din, henuz kendine erismemis ya da coktan yitirmis bulunulan insanin sahip oldugu kendinin bilinci ve kendinin duygusunu olusturuyor.
Ama insan, dunyanin disinda herhangi bir yere cekilmis soyut bir oz degil.
Insan, insanin dunyasi, devlet, toplum anlamina geliyor.
Bu devlet, bu toplum, dunyanin tersine cevrilmis bilinci olan dini uretiyor, cunku kendileri alt-ust olmus bir dunya olusturuyor.
Din bu dunyanin genel teorisini, onun an$iklopedik ozetleme kitabini, onun halksal bicimdeki mantigini, onun tinselci point d honneur unu (onur sorununu), kendinden gecmesini, ahlaksal onaylanmasini, gorkemli tamamlayicisini, teselli ve aklanmasinin evrensel temelini olusturuyor.
Din insanal ozun dogaustu gerceklesmesini olusturuyor, cunku insanal oz gercek gerceklige sahip bulunmuyor.
Oyleyse dine karsi savasim vermek, dolayli olarak dinin tinsel aromasini olusturdugu dunyaya karsi savasim vermek anlamina geliyor.
Dinsel uzuntu, bir olcude gercek uzuntunun disavurumu ve bir baska olcude de gercek uzuntuye karsi protesto oluyor.
Din ezilen insanin icli ezgisini, kalpsiz bir dunyanin sicakligini, tinin distalandigi toplumsal kosullarin tinini olusturuyor.
Din, halkin afyonunu olusturuyor.
Halkin aldatici mutlulugunu olarak dini ortadan kaldirmak, halkin gercek mutlulugunu istemek anlamina geliyor.
Halkin kendi durumu uzerindeki yanilsamalardan vazgecmesini isteme, halkin yanilsamalara gereksinim duyan bir durumdan vazgecmesini istemek anlamina geliyor.
Oyleyse dinin elestirisi, dinin aylasini olusturdugu bu gozyaslari vadisinin tohum halindeki elestirisi anlamina geliyor .
((http://tr.wikipedia.org/wiki/Din-halk%C4%B1n-afyonudur#cite-note-1)

Din halkin afyonudur (Almanca asli Die Religion ...
ist das Opium des Volkes) Karl Marx in cok alintilanan bir sozudur.
Marx in 1843 yilinda kaleme aldigi Hegel in Hukuk Felsefesinin Elestirisine Katki Giris adli yazida yer almis, bu yazi bir yil sonra Marx in Arnold Ruge ile birlikte yayinladigi Deutsch-Franzosischen Jahrbucher (Alman-Fransiz Yilliklari) adli dergide yayinlanmistir.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Din-halk%C4%B1n-afyonudur


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder