24 Temmuz 2016 Pazar

Türker Ertürk : E. Amiral Türker Ertürk yazdı: Harp Okulu'nda Kemalist askerlere eziyet eden Cüneyt, bakın nerede çıktı!

 


Türker Ertürk : E. Amiral Türker Ertürk yazdı: Harp Okulu'nda Kemalist askerlere eziyet eden Cüneyt, bakın nerede çıktı!

BAŞ SUÇLULAR
KEMAL'İN ORDUSU
SOSYAL MEDYA İLETİŞİM:
Geçtiğimiz Cuma (15 Temmuz 2016), kardeş kanının dökülmesine yol açan ve başarılı olmasa bile ülkemizi istikrarsızlaştıran darbe girişimi o gün kotarılmadı.

Eğer "Ergenekon ve Balyoz" gibi gayri hukuki kumpaslar ve Atatürkçüleri Türk Silahlı Kuvvetleri'nden tasfiyeye yönelik itibarsızlaştırma operasyonları gerçekleşmeseydi veya engellenseydi, geçen haftaki darbe girişimi yapılamazdı.

BAŞ SUÇLULAR

Herkes şapkasını önüne koymalı ve düşünmeli; "Ben ne yaptım veya yapmadım" diye! TSK'dan bu kanserli hücrelerin tasfiye edilmesini engelleyenler, Yüksek Askeri Şura'da şerh koyanlar, TSK'nın kafeslenmesine ses çıkarmayanlar, "İyi oldu, darbeciler temizleniyor" diyenler, Taraf gibi kumpas gazetelerine destek verenler, bugün hala utanmadan ve haysiyetsizce yazı yazmaya devam eden ama o gün kumpas ateşine odun taşıyanlar baş suçludur.

Cemaat, "Altın Nesil" yetiştirdiğini söylüyordu! Kimdi bunlar ve ne yapıyorlardı? Bunlar; kardeşlerine ve silah arkadaşlarına tuzak kuruyor, telefonlarına teröristlerin numaralarını yüklüyor, bilgisayarlarından kişiye özel bilgilerini çalıyor, evlerine girip uyuşturucu, hayvan pornosu ve cephane koyuyordu. İşte bunları yapanlar; darbe günü öğlen beraber yemek yediği devre arkadaşını akşam vurdu ve halkın üzerine ateş açtı.

KEMAL'İN ORDUSU

Özetle söylemek gerekirse; darbeyi TSK içindeki "İmamın Ordusu" sahneye koydu ama, "Kemal'in Ordusu" engelledi!

Geçtiğimiz hafta içinde; TSK'ya yönelik tasfiye ve itibarsızlaştırma operasyonunun merkezinde yer alan Deniz Harp Okulu'ndan ayrılmak zorunda bırakılan çok sayıda gençten, mektup ve mesaj adım. Bunlardan ikisini sizinle paylaşmak istiyorum. İkinci mektubun sahibinin ismi, halen süren hukuki süreç nedeniyle, gencimiz zarar görmesin diye değiştirilmiştir. Gerçek ismi bizde mahfuzdur.

Mektupta adı geçen Cüneyt, darbe girişimi sırasında Deniz Harp Okulu'nu ele geçirmeye ve değerli, yurtsever ve Atatürkçü Komutanı Tümamiral Mesut Özel'i, cunta adına tutuklamaya çalışan çetenin elebaşlarından biridir.

MEKTUP-1

"Değerli Komutanım,

Sizi, 2010'da istifa konuşmanız sırasında, Harbiye birinci sınıf öğrencisi olarak canlı izlemiş ve dinlemiştim. Sizden sonra, Harbiye üçüncü sınıf öğrencisiyken ayrılmaya zorlanmış bir genç olarak size yazıyorum.

Deniz Harp Okulu'nda, bizlerin üzerine acımasız olarak gelindiği zamanlarda, bizleri nasıl koruduğunuzu bu dönemde çok daha iyi anlıyorum. Bizler de; geçtiğimiz günlerde darbeye karışan caniler tarafından her türlü psikolojik işkenceye maruz kalmış, hakaretler işitmiş, sonunda aşkla bağlandığımız Deniz Kuvvetleri'nden ayrılmak zorunda bırakılmıştık. Çünkü bizler; onurumuzla girmiştik ve onurumuza zarar verilmesini asla izin vermezdik, vermedik!

Tıpkı, sizin gibi davrandık. Ayrıldığım günden itibaren; hem sizin yazılarınızı ve televizyon programlarınızı izledim, hem de elimden geldiği kadar tüm arkadaşlarıma, dostlarıma ve yakınlarıma Cemaat'in yapılanmasını anlatmaya çalıştım. Geçtiğimiz hafta sonu yaşadığımız darbe girişiminden sonra, tarafıma ulaşan onlarca "sen anlatıyordun" mesajlarını aldım.

Size selamlarımı ve saygılarımı iletmek istedim. Siz bizim sadece komutanımız değil, bizlere liderlik yapan, bizler için idol olan birisiniz ve her zaman öyle kalacaksınız.

Sevgiyle kalın, saygılarımla,

Mert Sevim"

MEKTUP-2

"Değerli Komutanım Sayın Türker Ertürk,

Ben 2009-2010 yılları arasında, şanlı yuvamız Deniz Harp Okulu'nda eğitim görme şansını yakalamış bir öğrenciniz, Asena Türkcan. Sürekli takip ettiğim yazılarınız ve doğruları yansıtmaktan vazgeçmeyen cesur ve iktidarlı duruşunuz, size yazmam için bana cesaret verdi.

Nesillerdir Türk Silahlı Kuvvetleri'ne emek vermiş bir ailenin parçası olmaktan gurur duyuyorum. Okumayı ilk öğrendiğim günden üniversite sınavına girdiğim ana dek hayattaki en büyük hedefim; Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir parçası olmaktı. Nihayetinde hedefime ulaştım da! Fakat okula girdiğim ilk günden itibaren gerek sözlü, gerekse davranışlarıyla beni Deniz Harp Okulu'nda barındırmayacağını belirten; Cüneyt Aydoğan adındaki Bölük Komutanımdı. Sizin de bildiğiniz üzere; bu şahıs uğraşısında yalnız da değildi.

Gördüğüm baskı, aşağılanma, hakaret ve daha niceleri ise hata yapmama ve yıpranmama neden oldu. Neticesinde hafta sonu cezalarıyla başlayan, oda hapisleri ile devam eden hayatımdaki sonsuz döngü başlamış oldu. Bahsettiğim gibi ben bir asker çocuğuydum. Orduya hizmet eden bir subay olmanın kolay olmayacağını, bunun için mücadele etmem gerektiğinin bilincindeydim. Daha öncesinde bilmediğim tek şey; bu mücadelenin doğru, dürüst ve şerefli bir şekilde kazanılamayacağı idi.

Deniz Harp Okulu Komutanı olarak siz ve Tabur Komutanım; bana benim bildiğim ve düşlediğim Türk Silahlı Kuvvetleri'nin olduğunu gösterdiniz ve dolayısıyla mücadelemde inancımı kaybetmememi sağladınız.

Birinci sınıfın sonunda, iznim sırasında, Cumhuriyet Savcılığından gelen bir aramayla ailemin yanından ayrılmak ve İstanbul'a dönmek mecburiyetinde kaldım. Ve olaylar daha da çirkinleşmeye başladı.

Siz de bir kız babası olarak, sanırım ailemin ne durumda olduğunu düşleyebilirsiniz. Hakkımda kişiliğime ve namusuma atılmış büyük bir iftira vardı. Fakat hukuksal açıdan direk bir suçlama olmadığı için, itiraz da edemiyordum. Ondan sonra, Deniz Harp Okulu'ndaki hayatımın, özellikle bir bayan öğrenci olarak nasıl devam ettiğini tahmin edebilirsiniz.

Gelgelelim günden güne benim kuruma olan inancım azaldı ve mücadelemin artık bir anlamı kalmadığı kanısına vardım. Ardı arkası kesilmeyen suçlamaları, tutuklamaları, medya yoluyla takip ettim. Bundan bir ay öncesine kadar, size yazmak aklımın ucundan geçmezdi. Hiçbir zaman gerçekleşmemiş telefon görüşmeleri gibi olan olaylardan kaynaklanan iftiralardan sonra, size bunları yazmam daha nice iftiralara sebep olabilirdi.

Fakat darbe girişiminden sonra artık, gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkacağı umudundayım. Umarım bu süreçte yüce halkımız daha çok zarar görmez.

Size verdiğiniz mücadele, inandıklarınızı yazdığınız ve yansıttığınız için teşekkür etmek istiyorum. Yalnız olmadığımı bilmek ve hala aklıselim sahibi Atatürkçü insanların olduğunu görmek büyük bir mutluluk.

Saygılarımla,

Asena Türkcan"



Saygılar sunarım.

Türker Ertürk

E. Amiral, Araştırmacı - Yazar

SOSYAL MEDYA İLETİŞİM:

Facebook:

https://www.facebook.com/turker.erturk.5

https://www.facebook.com/pages/T%C3%BCrker-Ert%C3%BCrk/556317261057681?ref=profile

Facebook Grup:

https://www.facebook.com/groups/797431790326056/?fref=ts

Twitter:

https://twitter.com/Orsatramola

 
a45UyF587661-160724191222 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2016/07/25  04:00 2  65  adaletvekalkinma@yahoogroups.com


 


Sirlarini ona buna aciyorsan, basina gelecek zilletlere razi ol.

Hz.Ali

?Peygamber der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur an i busbutun terk ettiler.
(elde tuttuklari halde terk etmek.)

Furkan 30:

Osmanli tebaasindan olan Ermeni unsurlari, gordukleri tesvik ve yardimin neticesiyle de, milli namusumuzu yaralayacak taskinliklardan baslayarak, nihayet hazin ve kanli safhalara girinceye kadar kustahane tecavuzlere koyuldular.

Vatanin parcalanmasi soz konusu ve karar olarak, Dogu Vilayetlerimiz de Ermenistan , Adana ve Kozan havalisinde Kilikya adi ile yine Ermenistan; bu milletin, esarete, kolelik payesine indirilmesi ve nihayet bu devletin tarih sayfasini kapatarak ebediyet mezarina defnetmek gibi, insaniyet ve medeniyetle ve hele milliyet esaslariyla bagdasmayan emeller kabul ve onay yeri bulmus ve goruluyor ki, tatbikat devresi de baslamistir.

Bir istila fikri besleyen Ermeniler, Nahcivan dan Oltu ya kadar butun Islam ahaliye baski ve bazi mahallerde katliam ve yagma yapiyorlar.
Sinirlarimiza kadar Islamlari mahva mahkum ve goce mecbur ederek Dogu Vilayetleri miz hakkindaki emellerine dogru emniyetle yaklasmak ve bir taraftan da 400 bin oldugunu iddia ettikleri Osmanli Ermenisini bir dayanak olmak uzere memleketimize surmek istiyorlar.

Memleketimizde kulliyetli yabanci parasi ve bircok propagandalar cereyan ediyor.
Bundaki gaye, pek a$ikardir ki, milli hareketi neticesiz birakmak, Yunan, Ermeni emellerini ve vatanin bazi muhim kisimlarini isgal gayelerini kolaylastirmaktir.

(23 Temmuz 1919)
K.ATATURK


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder