31 Temmuz 2016 Pazar

YILMAZ ÖZDİL: Kalpak da takar bunlar

 


YILMAZ ÖZDİL: Kalpak da takar bunlar



Akp'yle cemaat imam nikahlıyken sakal bırakıp, umreye koşanlar, şimdi Atatürk posteri asıp, utanmasalar kalpak takacaklar.

*

Gençler soruyor haliyle…

Nasıl oluyor da oluyor?

*

Aslında bunun cevabı sadece bir kelimedir ama…

Üç kitaptan oluşur.

*

Esir şehrin insanları

Esir şehrin mahpusu

Yol ayrımı

*

Kemal Tahir üçlemesidir.

Tee 1956'da yazdı.

*

Esir şehrin insanları…

İşgal altındaki devletin, yiğit evlatlarıyla verdiği milli mücadeleyi anlatır.

Birinci dünya savaşının hemen sonrasıdır, Osmanlı yenilmiştir, İstanbul işgal edilmiştir.

Romanın kahramanı Kamil bey, konaklarda büyümüştür, çünkü padişahın vezirlerinden birinin oğludur, zengindir, Avrupa'da yüksek tahsil yapmıştır, yabancı lisanlar bilir, savaş sırasında İspanya'dadır, önce biraz ortalığın durulmasını bekler, ancak, sonra bakar ki bu işin durulacağı filan yok, tası tarağı toplar, yurda döner, İstanbul'a gelir, savaşın getirdiği yoksulluk Kamil beyi ve ailesini de vurur, mal varlığını satsa, kime satacak, ortalık yangın yeri, işsiz güçsüz beş parasız kalır, bir dostu aracılığıyla bir gazetede iş bulur, gazetenin sahibi milli mücadeleye destek verdiği için hapistedir, gazetenin yazarları hep kuvvacı'dır, gazete aynı zamanda, Anadolu'ya gizli belge taşıyan örtülü bir istihbarat ağının parçasıdır.

Kamil bey el bebek gül bebek büyümüştür ama, karakterli adamdır, bana ne demez, direnişe kayıtsız kalmaz, çalıştığı gazete sayesinde milli mücadele hareketine katılır, ateşten gömleği giyer, günler akıp giderken, maalesef, Anadolu'ya gönderilecek bir evrağın teslimi sırasında yakalanır, işgal güçleri tarafından tutuklanır.

O anda öğrenir ki, gazete sayesinde tanıştığı ve milli mücadeleci olarak bildiği pek çok kişi, aslında Osmanlı hafiyesidir, bildiğin haindirler, işgalcilere gammazlamak için aralarına sızmışlardır.

Kamil bey dürüsttür, namusludur, yurtseverdir, araya girenlerin ısrarına rağmen milli mücadeleye sadakatini korur, kimseyi ihbar etmez, yedi sene hapse mahkum olur.

*

Esir şehrin mahpusu…

Kamil bey hapistedir.

Memleketin kurtuluş mücadelesi sürerken, kendi kurtuluş mücadelesiyle başbaşa kalır.

Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın demediği için, vatan direnişine katıldığı için, itle uğursuzla aynı koğuşa atılır.

Ailesi bile sırtını döner, kendin ettin kendin buldun demeye getirirler.

Kamil bey, hayatının bu en zor döneminde, bir zamanlar ait olduğu toplum kesiminin gerçek yüzüyle karşılaşır, yakın arkadaş bildikleri aramaz sormaz, aman bulaşmayalım, onun yüzünden bizim başımız da derde girer diye selamı sabahı keserler.

Kişisel menfaat için vatanı satmakta mahsur görmeyen, memleket elden gitmişken hâlâ cüzdanını doldurmaya çalışan, işgalcilerin gözüne girmek için yatağına bile girmekten çekinmeyen, çürümüş, kokuşmuş, işbirlikçi insanlar görür Kamil bey…

Güce nasıl taptıklarını, paraya nasıl tamah ettiklerini, ne denli çıkarcı, ne denli şuursuz, ne denli puşt olduklarını görür.

*

Yol ayrımı…

Cumhuriyet'in ilk yıllarını anlatır.

Kamil bey özgürdür artık, milli mücadele kazanılmıştır, Türkiye kurtulmuştur, tehlike geçmiştir.

Memlekette ne kadar tescilli yavşak, ne kadar kaypak, ne kadar dönek, ne kadar fırıldak varsa, hepsi anında millici olur!

Daha üç gün önce işgalcilerin kıçını öpenler, en büyük Atatürkçü olur.

Zor zamanlarda masanın altına saklananlar, biz şöyle direndik böyle direndik filan diye, kahraman olurlar.

Vatan için ağır bedeller ödeyen Kamil bey gibilerin hayatı kayarken, omurgasızlar baştacı edilirler.

*

100 sene önce böyleydi.

100 sene sonra aynıdır.

*

Kamil beysen, ömrün boyunca eziyet çeken adamsın.

Yavşaksan, her devrin adamısın.

*

Ve aslında, Türkiye'nin başına gelen tüm felaketlerin…

Silahlı-silahsız işgallerin, devleti ökse otu gibi saran tarikatlerin, emperyalist maşası casus cemaatlerin, "the darbe"lerin, yolsuzlukların, hırsız siyasilerin, suratına tükürsen yarabbi şükür diyen yandaş işdünyasının, soyuyorsa beni soyuyor diyen gönüllü cehaletin, gelene ağam gidene paşam diyen hacıyatmaz bürokrasinin, aydın ihanetinin, kiralık gazetecilerin, hepsinin sebebi…

Bu ülkede bazı şeylerin hiç değişmemesinin temel sebebi, işte bu"ikiyüzlülük"tür.


a45UyF587661-160731105908 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/07/31  11:40 3  49  uyarlama@googlegroups.com


 



--

Isteklerimizin bazilarini elde edememek mutlulugumuzun ayrilmaz bir
sartidir.

Bertrand russell

Omer, peygamberden, halkin dogru yoldan sapmamalari icin kendisine birseyler soyleyip yazmasini istediginde; Peygamber: Allah in Kitabi bize yeter dedi.

Buhari Itisam 26, Ilim39, Cenaiz 32, Merza 17; Muslim Cenaiz 23, Vasaya 22)

Eurovision da Verilen Puanlarin Ic Yuzu

24 Temmuz 2013

eurovisonIngiltere nin icinde Canakkale yi gecememenin acisi mi var? Yunanistan, 560 senedir Istanbul u kaybetmenin uzuntusunu mu unutamadi? Peki ya Malta nin yagciligina ne demeli?

MALTA Turkiye ye verdigi puan: (8) Verdiginiz bu puani cok da ciddiye aldigimi soyleyemeyecegim. Aklinizca bize yanasmaya calisiyor, yagcilik yapiyorsunuz. Ne anlami var simdi Allah inizi severseniz bize bu kadar oy vermenizin? Ortak bir kulturumuz mu var, neyimiz var? Bu tarz hareketlerle gundeme gelmeye calismaniz sizi sadece kucultur. Kucuk ulkelerden hic hazzetmem, cok entrikaci olurlar. Bizden uzak durun!

Turkiye nin verdigi puan: (2) Kucuk bir ulkesiniz, bu puan sizi biraz cesaretlendirmek icindi. Yillardir takip ediyorum, ulkenizde en ufak gelisme yok. Boyunuz ne uzuyor ne kisaliyor. Amaciniz ne su dunyada, cok merak ediyorum. Ingilizce dil kurslariyla en fazla ne kadar buyuyebilirsiniz ki? Uzatmanin alemi yok bence. Gelin kendinize itiraf edin Biz bu ulke isini beceremedik deyin. Inaniyorum ki saglikli bir sekilde oturup dusundugunuzde bana hak vereceksiniz. Manda ve himaye dusunurseniz kapimiz size her zaman acik...

ROMANYA Turkiye ye verdigi puan: (3)Komsuluktan anladiginiz gercekten bu ise diyecek hicbir seyim yok. Hakaret eder gibi uc puan vermek de ne oluyor? Bir yonuyle baktiginda uc puani alan taraf olduk, futbolda olsa kabul edilebilir ama Eurovision da daha farkli puanlar bekliyor insan. 12 puani gittiniz Moldova ya verdiniz. Sorarim size, ne hayrini gordunuz Moldova nin? Onlarin kendilerine faydasi yok. Tarihte hicbir basarisi olmayan silik bir ulke. Benim Moldova ile ilgili tek hatirladigim eski Fenerbahceli futbolcu Viorel Moldovan dir. Ustelik o bile Moldovali degil Romendi, dusunun yani. Ayiptir.

Turkiye nin verdigi puan: (4) Komsularimizin bir kisminin Eurovision a katilmamasinin ekmegini yiyorsunuz. Bu puan size fazla bile.

INGILTERE Turkiye ye verdigi puan: (1) Hic vermeseydiniz bari. Canakkale yi gecememis olmanin acisi belli ki hala dinmemis. Bu kin ve nefretle bir yere varamazsiniz. Turk dusmanligindan vazgecin artik.

Turkiye nin verdigi puan: (0) Ne bekliyordunuz acaba? En buyuk hataniz yarismaya kendi dilinizde bir sarkiyla katilmak oldu. Siz de diger ulkeler gibi yabanci dilde sarkiyla katilsaydiniz pekala basarili olabilirdiniz. Bunu gormek cok mu zor? Onlar da bilirdi kendi dillerinde katilmayi. Herkes aptal, bir siz mi akillisiniz? Neticede sondan ikinci oldunuz. Kina yakin. Tavsiyem seneye Turkce bir sarkiyla katilmaniz, en azindan bizden ve Azerbaycan dan alacaginiz 24 puanla son siralardan kurtulmaniz garanti olur.

YUNANISTAN Turkiye ye verdigi puan: (0) Her sene size ucer beser puan vermemize ragmen karsiliginda tek bir puan alamiyoruz. Ustelik komsuyuz. Simdi biz buradan sinirlarimizi genisletip Makedonya ile komsu olsak hosunuza gider mi? Bence gitmez. O halde komsu olmanin sorumlulugunu yerine getirin. Biz neden Isvec-Norvec, Romanya-Moldova, San Marino-Italya gibi bir cift olmayalim? Neden kanka olmayalim? Istanbul u fethettigimiz icin bize kizgin olabilirsiniz. Ama inanin su an yapacak bir sey yok. Bir kere fethetmis bulunduk. Geri de veremeyiz bu saatten sonra, zaten aldiktan sonra epey de yiprandi. Bence bu duruma artik alismalisiniz. 560 sene gecti ustunden, bazi seyleri unutmak icin iyi bir sure bu.Tamam, belki Bizans filmlerinde size biraz haksizlik etmis olabiliriz. Bizans askerlerinin Malkocoglu nun en ufak hareketinde yedi-sekiz kisi birden olmesi sizi incitmis olabilir. Butun Bizans prenseslerinin ilk gordugu Turk e a$ik olmasi sizi yaralamistir belki. Ama siz de lutfen gecmisinizle yuzlesin. Allah inizi severseniz Istanbul un fethi sirasinda Halic in agzini demir bir zincirle kapatmak kimin fikriydi? Birazcik Age of Empires oynamis bir liseli bile daha iyi bir taktik bulurdu. Cok kaliteli bir beyin firtinasi yasanmamis orada, kabul edin.

Yillardir biz size adim atiyoruz, karsiligini goremiyoruz. Yahu biz Fedon u bagrimiza basmis bir milletiz. Dikkat edin Fedon diyorum! Kolay kolay bagra basilacak biri degil takdir edersiniz. Surekli tabak kiran, yanik tenli bir insandan bahsediyoruz burada. Peki siz aynisini yapar miydiniz? Ornegin siz Kahtali Mici ya sahip cikar miydiniz, onu Atina barlarinda gorebilir miydik? Hic zannetmiyorum. Siz Kahtali Mici ya vize bile vermezdiniz. Iste siz busunuz.

http://beyinsizadam.net/turkiyede-bilim-neden-ilerlemiyor/
lukasaluka@gmail.com


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder