31 Temmuz 2016 Pazar

Ali Sirmen : ‘Dosit sola facit venemun’

 


Ali Sirmen : 'Dosit sola facit venemun'(zehiri yapan dozdur)

asirmen@cumhuriyet.com.tr 31 Temmuz 2016 Pazar



Sütten ağzı yananın yoğurdu üfleyerek yemesi misali, kimi hâlâ korkuyor. Korkuyu yüreklerinde taşıyanlar sürekli yineliyorlar:

-Darbe önlendi, ama tehlike daha henüz geçmedi.

Tümüyle aynı düşüncede, darbenin önlenmesine karşın, tehlikenin geçmediği kanısındayım.

Yıllarca Fethullah Gülen tehlikesine dikkati çekip de uyarısına kulak asılmayanlar grubundan biri olarak, olayın büyüklüğünün bu kez herkesin kafasına dank etmesine, olağanüstü tehdit karşısında, olağanüstü önlemler alınmasına, topyekûn seferber olunmasına karşın yine korkuyorum.

Korkuyorum!

Darbeye karşı çıkmış olmasına rağmen, vatandaştan korkuyorum.

Caddelerde, köprülerde dolaşan tankların önüne yatıp üstüne çıkarak, olağanüstü cesaret örneği gösteren ve bizi büyük bir felaketten kurtaran insanların doldurduğu sokaklardan, demokrasiden yana çıkanların safında tepki koyanların tepkilerinden, olağanüstü hal gereği kanun hükmünde kararnameyle alınan önlemlerden korkuyorum.

Darbecilerden korktuğum kadar, karşıtlarından da korkuyorum.

Yönetileniyle, yöneticisiyle, darbecisiyle, darbe karşıtı ile bütün bir toplumun endazeyi kaçırmış, tüm ölçüleri şaşırmış olmasından korkuyorum.

***

Sokaklarda ilk günün lince kadar uzanan tepkileri, idam cezasının yeniden konması istemine dönüşerek hâlâ sürüyor.

Hain ilan edilen darbecilerin cenazelerinde dini hizmet verilmemesi gibi, aklın ve vicdanın almayacağı boyutlara varan tepkilere tanık oluyoruz. Darbecilerin gömülmesi için özel "hain mezarlıkları" yapılıyor. (Neyse ki, söz konusu mezarlıktaki levha sağduyunun tepkisi üzerine son anda kaldırıldı.) Demek ki, toplumsal kinin vardığı boyutta ölümden öte de köy var.

OHAL'in verdiği yetkilere dayanarak, ordudan, yargıdan Milli Eğitim'den on binlere varan tasfiyeler işte bu hava içinde yapılıyor. Tasfiyeler, daha şimdiden 12 Eylül'ü ikiye katlamış durumda.

Bütün sınırlar aşılmış, bütün ölçüler şaşılmış, sağduyu bunun karşısında apışmış durumdadır.

İşte bu bunlardan darbeden korktuğum kadar korkuyorum.

Bütün dünyanın Türkiye'ye yaptığı uyarılar, bu korkunun dayanaksız olmadığını gösteriyor.

Bütün yabancılar aynı şeyi söylüyor:

-Aman ölçüyü kaçırmayın! Darbeye tepki göstermek, önlem almak hakkınız, ama orantılı olun!

Bu çağrıyı yapanlar kervanına son olarak, Merkel de katıldı.

Merkel, darbenin hemen sonrasında Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde, Türkiye'nin hukuk devletinin bütün imkânlarını kullanarak darbecilerin üstüne gitmesinin hakkı olduğunu, ama bu yapılırken orantılılık prensibine dikkat edilmesi gerektiğini söylemiştir.

Merkel de, onunla aynı uyarıda bulunanlar da haklıdırlar.

Demokrasilerde, herkesin darbeye karşı kendini savunma hakkı vardır. Bazı ahvalde önlemler olağanüstü olabilir. Ama yine de önlemler ile tehdit orantılı olmalıdır.

Bu toplumsal kural bilim alanında da geçerlidir. Modern farmakolojinin öncüsü Paracelsus (1493 - 1541) şöyle der:

-Dosis sola facit venemun (zehiri yapan dozdur).

***

Nasıl ki, bu ilke gözardı edilince şifa veren ilaçlar. Zehre dönüp öldürüyorsa, orantısız önlemler de, sorun çözme yerine toplumsal yaşamı zehirleyici etki yaparlar.

Eğer darbeye karşı alınan önlemlerde, ölçü kaçırılırsa, aşırı doz zehir etkisi doğurarak, darbe başarıya ulaşsaydı, ne olacak idiyse, o sonucu doğurmak tehlikesini ortaya çıkarır.

Gülen medyasının, bir zamanlar nasıl iğrenç bir iftira ve infaz mekanizmasına dönüştüğünü biliyor, unutmuyor, unutulmaması gerektiğini düşünüyorum.

Yine de, mesleğimizin yüz akı olduklarını söyleyemeyeceğim kimi gazetecilere yapılan uygulama konusunda sormadan edemiyorum:

-Ölçü kaçmıyor mu?

Ölçü, ilacı zehire dönüştüren etkendir.

Ölçü konusunda dikkatli olursak, önlemler ile tehlikeyi önlemek ve selamete çıkmak olasılığı vardır. Unutmayalım:

-Dosis sola facit venemun.

 
a45UyF587661-160731121545 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/07/31  17:40 3  49  uyarlama@googlegroups.com


 



--

Quia pulvis es et in pulverem reverteris
Cunku sen tozsun ve toza geri doneceksin.

Latin Atasozu

Resulullah sav buyurdular ki:
Biriniz yemek yeyince, yalamadikca veya yalatmadikca elini mendile silmesin.

Buhari, Et ime 52; Muslim, Esribe 129, 2031
Ebu Davud, Et ime 52, 3847

Bir ulus kendi icindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla bas edebilir
Fakat icersindeki satilmis ve hainlerle yasayabilmesi olanaksizdir.
Sinirlari zorlayan dusman silah ve alemlerini acikta tasidigi icin daha az tehlikelidir.
Fakat bir hain, hain gibi gorunmez,
kurbanlari ile ayni aksanda konusur,onlarin cehresine burunur ve
onlarin argumanlarini kullanarak ulusun politik yapisina nufuz eder,
butun kapilardan serbestce gecer, sesi en ust duzey hukumet koridorlarinda duyulur,
ulusun ruhunu curutur
Politik yapiya her turlu hastalik bulastirarak yasam gucunu elinden alir
Bir katil daha az korkuludur.

Marcus Tullius Cicero
(M.O.106-M.O.43)


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder