7 Ekim 2016 Cuma

Melih Gökçek’ten ‘milis kuvvet’ itirafı

Bu konuşmalardan anlıyoruz ki, bundan sonra halk güvenlik güçleriyle silahlı çatışmaya girme inisiyatifinde olacak.
Halk derken mürteciler olabilir, başkaları olabilir, genel gidişatı beğenmeyen, bir şeyleri durdurmak ya da başlatmak isteyenler kendilerince kendilerinde haklılık payı görenler artık devletin kolluk güçlerine karşı kolayca silah kullanabilecek.
Aklıma hemen Cezayir İç Savaşında kukulatalı eli palalı cihatçıların mahalleleri bastığı, insanları doğradığı sahneler geldi.
İkinci olarak, devletin kolluk güçleri de amirlerini verilen emirleri sorgulayacak, aklına yatmayan, kafasına uymayan emirlere uymayacak, askerler komutanlarına, astsubaylar subaylarına itaat etmeyecek. Çok da ısrar eden olursa astlar üstlerine silah çekecek. Silahlı kuvvetlerin sıkıntılı anlarda kendi içinde birbirine silah çektiğine şahit olacağız.

Bu iki olgunun çok ağır sonuçları olacak elbette.
Artık kendini halktan sayan, kendinde hak gören, kendini kalabalık, çoğunluktan sayan herkes polise, askere, jandarmaya direnebilir.
Bu yol açılmıştır.
Normal şartlarda çok sıkıntı yaşamazsınız, ama ya tekrar 12 Eylül öncesi şartlar oluşursa, ya etnik, dini, mezhep konulu kentsel ya da kırsal ayaklanmalar, kalkışmalar yoğunluk kazanırsa ne olacak?
Pompalı tüfeklerle silahlanmış, ve bu silahları kullanma alışkanlığı kazanmış varoş mürtecilerini kimler nasıl durduracak?

Türk ordusunun tarihten gelen o meşhur emre itaat, disiplin anlayışı ise yerle bir olmuştur.
Çok yakın zamanda bir acemi er birliğinde usta askerlerle acemi erler arasında gelişen bir kavgayı nöbetçi subaylar silah çekerek, havaya ateş açarak zorlukla durdurabilmişlerdi.
Oysa, tek bir subayın varlığı, seslenmesi, görülmesi dahi kavgacı erlerin yatışmasına yeterli olmalıydı.
Demek ki, TSK'da köprünün altından çok sular akmış.

Yaşanan son darbeyi düşünün, ülkenin her yerindeki birliklere standart emir iletim protokolleriyle, imzalarıyla, usulleriyle, silsileyi takip eden emirler geldi.
Bu emirlere itaat edenler darbeci konumuna düştüler.
Etmeyenler isyancı durumuna düştüler.
Bir süre için kimlerin isyancı, kimlerin darbeci, kimlerin yasal, kimlerin yasa dışı olduğu boşlukta kaldı.
Ve bu süre içerisinde yaşanmış olanlar, sonrasında yaşanmış olanlar TSK'nın o meşhur disiplin anlayışını yerle bir etmiştir.
Bu vakitten sonra yazılı emir alanlar dahi aldığı emri sorgulayacaktır.
Bu vakitten sonra yazılı emirlerin ardında siyasi otoritenin varlığını da araştırmak gerekecektir.
Acaba, bir sınır ötesi harekat emrinden başbakanın haberi var mı?
Bunun bizzat başbakanın kendinden duymak gerekebilir.
Subay astsubayına artık güvenebilir mi, astsubay subayına güvenebilir mi, askerler komutanlarına itaat edecek mi, komutanlar verdikleri emirlerin yerine getirileceğinden emin olabilir mi, komutanlar sıralı olarak birbirine güvenebilir mi, komutanlar siyasi otoriteye itimat edebilir mi, siyasi otorite bütün bu yapıya ne kadar itibar edebilir?
Bunların tamamı yerle bir olmuş disiplin anlayışından kaynaklanmaktadır.

Tam bir Büyük Balkan Hezimeti öncesi durumdayız.
Artık kimse kimseye güvenemez.
Çok kanlı sivil çatışmalar, çok taraflı çatışmalar.
Pek matah bir şeymiş gibi devleti resmi güçlerini bir kenara iterek yaptıkları gayri nizami hazırlıkları itiraf eden insanlar.
Bunlar umut kırıcı şeyler.
Biz bu insan sermayesi ile hızla, hem tahmin dahi edemeyeceğiniz bir hızda taş devrine döneriz.
Az zamanda birbirimizi keser, birbimizi gırtlaklar haldeyken kendimizi buluruz.
Bu insan kalabalığının artık güvenilir bir ordusu da yoktur.

Her şeyden önce ordunun kendine güveni yoktur.
Her şeyden önce komutanın askerine, askerin komutanına, subayın subaya, subayın astsubaya, astsubayın subaya kimsenin kimseye güveni yoktur.
Silah arkadaşlığı kavramı yok olmuştur.

Halkın orduya güveninin kalmadığı da çok açıktır.
Kent dışlarına atılan askeri birliklerin neden metropollerden dışarı atıldığının açıklamasını karar vericiler bize açık seçik anlatıyorlar.
Devletin bakanları, başbakanları, Cumhur-başkanı(!?), parti temsilcileri TSK'nın sahip olduğu tesislerin, kurumların ve imkanların elinden alınmasını darbe kapasitesinin azaltılması olarak açıklıyor.
TBMM'nin karşısında, etrafında duran büyük komutanlıklar TBMM'ye karşı bir tehdit unsuru olarak görülüyor ve TBMM'yi bunlara karşı korumak üzere ayrıca önlemler alınması konuşuluyor.

Ben bu ahval ve şerait içerisinde Türkçe konuşabilen Anadolu ve Trakya Türk halklarına şunu açık seçik duyurmak isterim.
Aman aman diyeyim ben size, sakın ola sakın bu haldeyken şeytana uymayın, ülkenin en ufak bir askeri maceraya dahi girmesine fırsat veremeyin.
Musul'muş, Kerkük'müş, Rakka'ymış, Kürt koridoruymuş, Suriye'ymiş, Irak'mış bırakın.
Kim ne yaparsa yapsın.
TSK şu an bırakın milli menfaatleri korumak, kendini korumak noktasında bile değildir.
Hiç kimse kendini kandırmasın, kimseyi kandırmasın, boşuna babalanmaya, efelenmeye kalkışmayın.
Elimizde içi boş gemiler, uçaklar, tanklar var.
İnsan kalabalığı askeri birliklerimiz var.

Ama disiplin yok, silah arkadaşlığı yok, güven, güvenilirlik, sadakat yok.
Komutanım diye gezen insanlar var.
Bunlar sizi aldatmasın.

Sıkıntılı işler olduğunda olacakları ben size anlatayım.
Asker bunların emrine itaat etmeyecek.
Astsubaylar subaylara silah çekecek.
Subaylar komutanlarına itiraz edecek.
Emirler tartışılacak.
TSK o eski Türk Silahlı Kuvvetleri değil.
Kağıttan kaplan.

Fütuhatı bırakın, hatta milli menfaatleri sınırlarımız ötesinden sunmayı dahi bir kenara bırakın.
Biz elimizde olan orduyla kendi sınırlarımızı, kendi sınırlarımız içerisinden savunabilsek bu bile büyük başarıdır.
Boş verin Halep harekatını, boş verin Musul'u.
Kim alırsa alsın.
Kim alırsa onunla iyi geçinirsiniz.
Ama, elimizdeki orduyla daha büyük maceralara girmeyelim.
Lütfen yalvarıyor, istirham ediyorum.
Büyük tehlike içerisindeyiz.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA      


Melih Gökçek'ten 'milis kuvvet' itirafı

Melih Gökçek katıldığı canlı yayın programında 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yaptığı açıklamasında yeni 'milis' güçlerini işaret etti.

cumhuriyet.com.tr 06 Ekim 2016 Perşembe, 21:21

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, katıldığı canlı yayında 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin skandal açıklamalarına devam etti. Her fırsatta yeni bir darbe girişimi olabileceği yönünde açıklamalarda bulunan Gökçek, artık bu yönde askeri bir girişimin imkânsız olduğunu söyleyerek silahlanan yeni 'milis' güçlerini işaret etti. Silahlanma hikâyelerinin kulağına geldiğini, "bunu gizlemenin bir âlemi yok" diyerek aktaran Gökçek, "Ben bunun yasal hale gelmesi için her televizyonda anlatıyorum. Muazzam bir silahlanma oldu. Pompalı tüfeği alan evine atıyor. Sen yarın bir darbe yapmaya kalksan, senin elinde piyade tüfeği, kaleş varken, bu kalkıp pompalı tüfeğiyle gelmeyecek mi? Acımaz da. Şunu artık anladılar bütün dünya bize bir tezgah yapıyor. Darbe olsun da gelsin beni öldürsünler diye mi bekleyecekler" ifadelerini kullandı.

Asker içinde de benzer bir anlayışın olduğunu belirten Gökçek, "Askeri kıtalarda, astsubaylarda 'hadi yapsınlar da görelim' diyorlarmış. Askerinin içerisinde bir kere yapmaları mümkün değil, çeker çeker vururlar. İkincisi anında dışarı çıkar vatandaş ve en güzel şekilde cevap verir" dedi. Artık darbe ihtimalinin sıfıra yakın olduğunu dile getiren Gökçek, yeni tehlike olarak Alevi-Sünni çatışmasını işaret etti. Bu yönde bir "teşvik ve tahrik" olduğunu dile getiren Gökçek şöyle konuştu: "Özellikle bazı ateist Alevi dernekleri var. Alevilerin büyük bir kısmı Müslümandır, alnı secdeye gelir. Bunlar bizim başımızın tacı olan insanlardır. Ama özellikle Avrupa kökenli, ateist olan Alevi dernekleri, bunların gayesi Türkiye falan değil. Türkiye'de bu çatışmayı çıkarmak isteyen dernekler var. Bunlar gelip Türkiye'de karışıklık çıkartmak isteyebilir."

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/611439/Melih_Gokcek_ten__milis_kuvvet__itirafi.html# 
a45UyF587661-161007173715 Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2016/10/07  18:30 2  65  islamvebilim@googlegroups.com


 

--

DENIZ FENERI
. . . . . .
Uzanmis koca burun acik denize dogru,
Lacivert ve gri gecenin degerinde.
Karanlikla baslar bir dunya sevgisi,
Deniz feneri parlar,
Talihe aldirmadan kayalar uzerinde.
Bulutlar birlesir alaca duzluklerde,
Coker uzak limanlardan bir sis.
Bir $ikinti baslar karanliginda kaderin,
Bildirir, yaninca yaninca,
Omrun neresindesiniz, askin neresindesiniz?
Yuregin mi daraliyor, yildiz isiginda,
Birak anilar gitsin biraz daha geri.
Ruhu goturmeden vakit yuruyebilir,
Dusun nasil durmus sabirla yuzlerce yil,
Hep bu benekte bu deniz feneri.
Bak deniz savaslarina, yasli korsanlara,
Ucan dalgalara, uyuyan ruzgara bakmis,
Bir tek goz kadar kara ve mavi,
Enginle bos,
Kismetsiz balikcilara bakmis.
Saclarinda tuz kokan, olu kokan bir serinlik,
Yuzunde bir firtina tadi.
Durursun yorgun, umutsuz,
Birden bir daha yanip soner, sevincle titrersin,
Bir sey, belki de yasaman uzadi.

Fazil Husnu DAGLARCA

Peygamber ve hayati
Islam oncesi peygamberin dini
DUHA 7.sasirmis bulup da yol gostermedi mi?
MUMIN 66.(resulum)!De ki: bana rabbimden apacik deliller gelince, sizin Allah i birakip o taptiklariniza kulluk etmem bana yasaklandi ve bana alemlerin rabbine teslim olmam emredildi.

MADDE 24/3: Kimse, dini ayin ve torenlere katilmaya, dini inanc ve kanaatlerini aciklamaya zorlanamaz; dini inanc ve kanaatlerin den dolayi kinanamaz ve suclanamaz.

MADDE 25 Herkes dusunce ve kanaat hurriyetine sahiptir.

MADDE 26 Herkes dusunce ve kanaatlerini; soz, yazi, resim veya baska yollarla tek basina veya toplu olarak aciklama ve yayma hakkina sahiptir.

YGK: Siddet cagrisi icermedikce sozlu ve yazili ifadedeler cezalandirilamaz. Bu dusunceler sok edici bile olsa... (Yargitay Genel Kurul Karari.)


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo LiteCoin URL:   LTtsCJ2mLUXLLs8v5US8w5zQeq66eakPtU

NameCoin URL       :  N7wbJyxqoueznDHu9tnu56y1V7B9P1Phs4
FeatherCoin URL     :  6rHGzeMefFvzqmBM5VNqmUziCxtga4wpDs
TerraCoin URL        :  1GQFs8GpaTXxoeTAsGmo56WNfYSZRy2mBD

PeerCoin URL         :  PMeBpz6X9RRLQxdFs5Jws5JwFec3Mzen8q6Twg





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder