18 Ekim 2016 Salı

Piyasacı dinciliğin 'faizsiz banka'dan sonraki yeni icadı: Helal sigorta!

 


Piyasacı dinciliğin 'faizsiz banka'dan sonraki yeni icadı: Helal sigorta!

Birbirinden ayrılamaz iki yönelim: Piyasacılık ve dincilik... Yıllar önce "faizsiz bankacılık" adı altında dolaşıma sürülen aldatmacadan sonra, son günlerde "helal sigorta" ve "helal kasko" modeli yeniden tartışılmaya başlandı... AKP'ye yakın fıkıhçılar "Malezya modeli iyidir" fetvası verirken, dinci patronlar da bu "kârlı" alanı boş bırakmıyor. Hem üye olanların mallarının zararının "helalinden" karşılandığı, hem de dinci patronların "helalinden" para kazandığı bir formül... Hem 'helal', hem kârlı!



Ahmet Çınar

Salı, 18 Ekim 2016 12:02
AKP ve onun destekçisi tarikat çevrelerinde, her ne kadar hırsızlık-yolsuzluk ayyuka çıkmış, piyasacılık tavan yapmış, kâr ve rant hırsının gözüne vurmuş olsa da; son günlerde "Trafik sigortası yaptırmak caiz mi" şeklinde bir tartışma yürütülüyor.

AKP çevrelerinde sözü geçen fıkıhçı Hayrettin Karaman'ın "İslam'a uygun bir sigorta kurumu oluşturmak mümkündür, Malezya'da böyle bir kurum vardır ve başarıyla işletilmektedir" şeklindeki çıkışı, bu konuyu daha da hararetlendirdi.

Hürriyet gazetesinin sosyal güvenlik konularındaki yazarı Noyan Doğan da, dün bu konuyu tartışan bir yazı kaleme aldı. "Trafik sigortası dinen caiz mi" başlığını taşıyan yazıda, "İslami esaslara uygun sigortacılık, bir başka adıyla 'tekafül', yani katılım sigortacılığı, Türkiye'de bir süredir uygulanıyor" diyen Doğan, bu konuda yasal düzenleme de olduğunu yazdı.

DİNCİLİK VE PİYASACILIK: FAİZSİZ BANKACILIKTAN SONRA HELAL SİGORTACILIK

Evet… Siyasal dincilik ile piyasacılık birbirinden asla ayrılamayacak olan iki yönelim… Dolayısıyla siyasal islamcılığın günümüzdeki resmi partisi AKP ve yandaşları, trafik sigortası denilen bu "kârlı" alanı asla bırakmazlar… Akıllarına "acaba caiz mi" kuşkusu düşen takipçi ve yandaşlarını da, kısaca ve kabaca "Bu işin caiz olanı da var" diyerek, tıpkı "faizsiz bankacılık" aldatmacasında olduğu gibi ikna ederler…

İşte şimdi tam da bu "toplumsal rıza" üretiliyor: Siyasal dinci çevreleri, dinsel duyarlılıkla kendilerine bağladıkları kitleleri, daha önce "katılım bankacılığı" ya da "faizsiz bankacılık" düzeneklerine dahil ettikleri gibi, şimdi de "helal sigorta" sektörüne bağlamaya çalışıyorlar. Bu konuda gereken PR çalışmasını da, türlü çeşitli gazetelerde, ekranlarda, dergilerde yapıyorlar.

ESKİ BİR TARTIŞMA: SİGORTA CAİZ Mİ?

"Sigorta caiz midir" tartışmasının yeni değil, daha önce de zaman zaman gündeme geldiği aşikar. Belli ki, sigortacılıktaki "tatlı kârı" gözden çıkarmak istemeyen islamcılar, bu konuda kendi kamuoylarının nabzını belli aralıklarla kontrol etmişler. Konuyu değişik zamanlarda ısıtıp gündem getirmiş, tartışılmasını sağlamışlar…

DİYANET 10 YIL ÖNCE FETVA VERMİŞ

Bundan 10 yıl kadar önce de Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, sigortaya olumlu fetva vermiş… Bu çok şaşırtıcı değil, piyasacılıkla, serbest piyasa ekonomisiyle, kârla her zaman iç içe olan, iyi geçinen ve hatta sıkı sıkıya bağlı olan din kurumu, elbette sigorta gibi "kârlı" bir potansiyele de soğuk ve mesafeli duramaz… Eğer bu konuda kesin yasaklayıcı dini hükümler varsa, tıpkı "faizsiz bankacılık" örneğinde olduğu gibi kimi "ara formüllerle", bazı "aşırı yorumlarla", kurnaz "kıvrak manevralarla" kendine bir yol açar…. Ne de olsa siyasal islamcılık piyasacılığa eşit, piyasacılık dinciliğe kardeştir.

SİYASAL DİNCİ ÇEVRELERDE NELER KONUŞULUYOR?

Gelelim dinci çevrelerde, "helal sigortacılık" başlığında hangi yönelim ve yorumların konuşulduğuna…

İnternette "İslam Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman'ın web sitesi" adıyla yayın yapan sitede, şu fetva veriliyor:

"İslam'a uygun olan bir sigorta kurumu oluşturmak mümkündür. Malezya'da böyle bir kurum vardır ve başarı ile işletilmektedir. Bu sigortanın esası şudur: Malını sigorta ettirmek isteyenler sigorta kurumuna gelip üye olurlar ve belli bir -yıllık, aylık- bedel öderler, bu para onların namına kaydedilir, toplanan paraların belli bir miktarı hasarları ödemek için ayrılır, geri kalan ile yatırım ve ticaret yapılır, buna da bütün üyeler ortaktır, bu ticaretin geliri bazen o kadar olur ki, hem bütün üyelerin bu şekilde sigortalı hasarları ödenir, hem de üstüne para kazanırlar. Gelir fazla olmazsa hasarlar fondan (toplanan paradan) ödenir. Kurumun giderleri de yine fondan ve ticari, gelirden karşılanır. Türkiye'de böyle bir sigorta kurumuna izin verilmedi. Bu sebeple -yani İslam'a uygun olan sigorta kurumu bulunmadığı için- ve müslümanların da araba, ev, dükkan, mal, sağlık gibi değerlerini hasar ve zarara karşı yardımlaşarak korumaya (zarar gördüğünde yerine koymaya, yaptırmaya, tedavi, ettirmeye...) ihtiyaçları olduğu için, mevcut sigorta şirketlerine bunları sigorta ettirmeleri -fıkıhta zaruret sayılan bu ihtiyaç sebebiyle- caizdir. Kasko da böyledir. Hayat sigortasının hasar, zarar ve ortaklaşa telafi ile bir ilgisi yoktur; hayat sigortası para verip karşılığında para alma esasına göre işler; bu sebeple faizciliğe girer ve caiz değildir."

BİR TAŞLA İKİ KUŞ: HEM 'HELAL', HEM KÂRLI!

İşte Malezya formülü… Görüldüğü gibi, hem üye olanların mallarının zararının "helalinden" karşılandığı, hem de dinci patronların "helalinden" para kazandığı bir formül…

"Eğer böyle bir sisteme izin verilmezse" de, dincilikte özel mülkiyet kutsal olduğu için, mevcut sigorta şirketlerine "kerhen" cevaz veriliyor…

Ama istenen, arzu edilen, hayal edilen, Malezya örneğindeki gibi "İslami sigortacılık…"

Sorularla İslamiyet adlı internet sitesinde de benzer bir formül üretiliyor…

Deniyor ki:

"İslami ölçülere uygun bir sigorta nizamı kurmak mümkündür. Bu hususta çalışma yapılmalı, dindarlar bir araya gelerek fon meydana getirmelidir. Cevabın sonunda bahsedilen durum şu anda ülkemizde de uygulanmaktadır. Bize verilen bilgiler, bazı sigorta şirketlerinin yardımlaşma amacına yönelik kurulduğudur. Hangi sisteme göre çalıştıklarını sormak lazım. Bu durumda böyle bir sigorta acenteliği açmak ve işletmek veya sigortalı olmak caizdir ve helaldir."

SÖZ KONUSU KÂRSA, HER TÜRLÜ FETVA İTİNAYLA VERİLİR!

Görülen o ki… Hayli "kârlı" bir alan sigorta ve kaskoculuk… Kâr varsa, orada dincilik de vardır… O halde hemen en münasibinden, en kıvrağından, en kılıfına uygunundan bir "helal" fetvası bulup, o alanda "ticari", "kârlı", "rantlı" faaliyete başlanmalıdır… Başlanmıştır.

"Helal turizm", "helal gıda", "helal banka", "helal expo" atraksiyonlarından sonra, hoş geldin "helal sigorta" ve "helal kasko…"

Siyasal dinciliğin piyasacı ve ticari kıvraklığı, önümüzdeki günlerde de "sigortacılık" kisvesiyle hayatlarımıza sızacak gibi görünüyor!

http://haber.sol.org.tr/toplum/piyasaci-dinciligin-faizsiz-bankadan-sonraki-yeni-icadi-helal-sigorta-172742
a45UyF587661-161018133811 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/10/18  16:45 3  49  pembe@googlegroups.com


 



--

HER GECE MI BU UYKUSUZLUK?
. . . . . .
Her gece mi bu uykusuzluk!
Hele saatin tikirtisi!
Ya karasinek dusunceler!
Cildiracagim bu gidisle;
Yatak degil sanki cehennem.
Deliksiz bir uykuysa vaadin,
Gunun dolmus veya dolmamis,
Gencligime filan bakmadan,
Derhal gelebilirsin olum;
Kapi aciktir, lamba sonuk.

Cahit Sitki TARANCI

Kadin evden cikmamali perde arkasindan konusmali
AHZAB 33.evlerinizde oturun, eski cahiliye adetinde oldugu gibi acilip sacilmayin.
Namazi kilin, zekati verin, Allah a ve resulune itaat edin.
Ey ehl-i beyt!
Allah sizden, sadece gunahi gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.
AHZAB 53.ey iman edenler!
Siz zamanini gozetlemeksizin, bir yemege davet edilmedikce, peygamber in evlerine girmeyin.
Ancak davet edildiginiz vakit girin.
Yemegi yediginizde hemen dagilin, sohbete dalmayin.
Cunku bu hareketiniz peygamber i uzmekte, fakat o (size bunu soylemekten) utanmaktadir.
Ama Allah, hakki soylemekten cekinmez.
Peygamber in hanimlarindan bir sey istediginiz zaman perde arkasindan isteyin.
Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onlarin kalpleri icin daha temiz bir davranistir.
Sizin Allah in resulunu uzmeniz ve kendisinden sonra onun hanimlarini nikahlamaniz asla caiz olamaz.
Cunku bu, Allah katinda buyuk (bir gunah) tir.

Haluk Gumustabak : DORT HALIFENIN HADIS NAKLIYLE MUCADELESI:

HZ. EBU BEKIR IN ALDIGI ONLEMLER

Hz. Ebu Bekir, peygamberin vefatindan sonra Muslumanlari toplayarak soyle demisti: Sizler, Peygamberden hadis rivayet ediyorsunuz ve bu hadislerde ihtilafa dusuyorsunuz. Sizden sonrakiler ise daha fazla ihtilaf edecektir. Peygamberden hicbir sey tahdis etmeyin. Size bir soru soran olursa, Bilgimizle sizin aranizda Allah in kitabi var deyin ve onun helal kildigini helal, haram kildigini haram kilin [Zehebi, Teskiretu l Huffaz, I, 2-3]

Hz. Ebu Bekir vefat ettigi gece bir hayli huzursuz olmus ve uyuyamamis, bunun sebebini soran kizi Hz. Aise ye sebebinin hadisler oldugunu soylemis, sabah olunca da evde mevcut olan butun yazili hadisleri getirtip yaktirmis. [Zehebi, I, 5]

HZ. OMER IN ALDIGI ONLEMLER

Hz. Omer diger sehirlerdeki sahabelere mektuplar yazarak ellerinde yazili bulunan hadis mecmualarini yok etmelerini istedi. [Ibn Abdilberr, 108]

Hadisler Omer doneminde cogalmisti. Omer halktan beraberlerinde bulunan hadis sayfalarini getirmelerini istedi. Sonra bunlarin yakilmasini emrederek sunu soyledi: Kitap Ehli nin Misna si gibi Muslumanlarin Misnasi dir bunlar. [Ibn Sad/Tabakat 5/140]

Hz. Omer Irak a yolcuga giden arkadaslarina soyle demisti: Siz oyle bir ulkeye gidiyorsunuz ki halki ari ugultusu gibi Kur-an okur. Hadislerle onlari mesgul etmeyiniz ve yollarini saptirmayiniz. [Hanbel, Kitabul Ilel 1/62-63]

Hz. Omer soyle der. Ancak sizden onceki kavimleri hatirladim, onlar da kitaplar yazmislardi ve Allah in Kitabi ni birakarak onlara sarilmislardi. Allah in Kitabi ni asla baska bir seyle degistirmem baska bir rivayette Ben yemin ederim ki, Allah in Kitab ni hicbir seyle golgelemem. [El Hatip, Takyidull Ilm Sayfa 50; Ibn Sad, Tabakat, 3/206]

Hz. OSMAN IN ALDIGI ONLEMLER;

Hz. Osman cok hadis nakletmelerinden oturu Ebu Hureyre yi Devs daglarina gondermekle, Kab i Kirede daglarina gondermekle tehdit etmistir. [Tahzirul Havas 10b. ]

HZ. ALI NIN ALDIGI ONLEMLER;

Bir gun Hz. Ali ye gelirler ve Halk hadislere dalmis. derler. Hz. Ali sorar: Gercekten oyle mi? Evet derler. Peygamber den isittim ki gelecekte vuku bulabilecek bir fitneden soz ediyordu. O fitneden kurtulus nedir, nasildir? diye sordum. Resullullah dedi ki:

Kurtulus Kuran dadir. Cunku sizden oncekilerin haberleri de, sizden sonrakilerin haberleri de, aranizdakilerin hukmu de ondadir. O gercek ile yalani birbirinden ayiran kesin bir hukumdur, saka ve bos soz degildir. O nu terk eden her zorbanin Allah boynunu kirar. Hidayeti, dogru yolu O ndan baskasinda arayani Allah sapkinliga dusurur.

O, Allah in en saglam urganidir. O, hikmetle dolu Kuran dir. O en dogru yoldur. O, bos arzularin haktan saptiramayacagi, dillerin, karistirip belirsiz edemeyecegi, ilim adamlarinin doyamayacagi, cok tekrarlanilmasindan bikilmayan, ilginc ozellikleri bitip tukenmeyen bir kitaptir. Sunen-i Tirmizi/Darimi

Hz. Ali den rivayet edildigine gore o yaninda yazili sahifeler bulunan kimseleri, bunlara muracaat etmekten sakindirmis ve Sizden onceki insanlar, Rabb lerinin Kitabini terk ederek alimlerinin sozlerine uyduklari icin helak olmuslardir demistir. [Ibn Abdilberr, 108]

Hz. Ali minberden su hutbeyi veriyordu: Yaninda hadis sayfalari bulunanlar gidip onlari yoketsinler. Zira halki helak eden olay, alimlerin naklettikleri hadislere uyarak Kuran i terk etmeleridir.

Ibn Abdulberr, Camiul Beyanil Ilm

HADIS RIVAYET EDEN SAHABELERIN BUNDAN VAZGECMELERI

Seddad, Ibni Abbas a Hz. Peygamber bir sey birakti mi? diye sordu. O da Sadece Kuran in iki kapagi arasinda olanlari birakti cevabini verdi. [Buhari, K. Fezailul Kur-an 16; Muslim K. Fezailus Sahabe 30, 31; Ebu Davud K. Fiten 1, Tirmizi K. Fiten 43]

Ibn Mesud elinde bir hadis sayfasiyla geldi. Sonra su isteyerek sayfalari sildi, sayfanin yakilmasini emretti ve sunu soyledi: Allah kime bir hadis sayfasinin yerini bildirirse ve o da beni bundan haberdar etmezse Allah a yemin ederim ki, Hindistan da dahi olsa onu arar bulur ve yok ederim.

[Ebu Reyye, Muhammedi Sunnetin Aydinlatilmasi, s. 27]

OLUSTURULAN NOTLARIN YAKILMASI/IMHA EDILMESINE DAIR;

Ebu Musa el Esari nin bir taraftari, tesvik uzerine hocasinin hadislerini yazmis; ancak o bunu ogrenince hepsini imha ettirmis. [Ibn Sad, IV, 112]

Ubeyde b. Kays, kitaplarinin yakilmasina veya baska turlu imha edilmesine, vasiyetinde yer vermisti. [Ibn Hanble, Ilel, I. 104]

Omer, Sam a geldiginde Zeyd b. Sabit in diyete dair sahifesini sorup getirtti ve onu parcaladi. [Ibn Hanbel, Ilel, I, 206]

4 Halife nin disinda Peygamberimiz i goren bircok degerli sahabe, gerek 4 Halife doneminde, gerekse 4 Halifeden sonra arkadaslarinin hadislere karsi takindiklari tavri benimsemislerdir. Bu konuda Ibni Abbas ve Abdullah bin Mesud adli meshur sahabeleri gorelim:

Seddad, Ibni Abbas a Hz. Peygamber bir sey birakti mi? diye sordu. O da Sadece Kuran in iki kapagi arasinda olanlari birakti. cevabini verdi.

Buhari K. Fezailul Kuran 16; Muslim K. Fezailus Sahabe 30,31 Ebu Davud K. Fiten 1, Tirmizi K. Fiten 43

Ibni Abbas hadis yazmayi yasaklar ve soyle derdi: Sizden onceki ummetlerin sapmalari bu sekilde kitaplar vucuda getirmek yuzunden olmustur.

Ibn Abdul Berr, Camiul Beyanil ilm 1/63-68

http://halukgta.blogcu.com/http://hakyolkuran.com/menudetay.php?id=360


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo LiteCoin URL:   LTtsCJ2mLUXLLs8v5US8w5zQeq66eakPtU

NameCoin URL       :  N7wbJyxqoueznDHu9tnu56y1V7B9P1Phs4
FeatherCoin URL     :  6rHGzeMefFvzqmBM5VNqmUziCxtga4wpDs
TerraCoin URL        :  1GQFs8GpaTXxoeTAsGmo56WNfYSZRy2mBD

PeerCoin URL         :  PMeBpz6X9RRLQxdFs5Jws5JwFec3Mzen8q6Twg





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder