4 Nisan 2017 Salı

ARSLAN BULUT : "EVET" ÇIKARILIRSA NELER OLACAK?

 


ARSLAN BULUT : "EVET" ÇIKARILIRSA NELER OLACAK?

Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'daki konuşmasında bir defa daha Anayasa'daki "Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür" maddesini tanımadığını ilân etti!

Bir ülkede Cumhurbaşkanı, milletin anayasal adını tanımıyorsa, o ülkede en büyük sorun budur!

Erdoğan, "Dikkat ediniz. Türk demiyoruz. Kürt demiyoruz. Laz, Boşnak, Roman demiyoruz. Hepsini birden içine alan bir ifade kullanıyoruz. 'Tek millet' diyoruz. 80 milyonuyla tek millet" dedi!

Buna karşılık Prof. Dr. Ümit Özdağ, "Evet diyen vatandaşlar! Erdoğan'ın

'tek millet dedi isek Türk milleti demedik' sözüne katılıyor musunuz? Katılıyor iseniz milliyetiniz ne?" diye sordu?

Erdoğan, "Türk" yerine önceleri "Türkiyeli" diyordu, sonra "İbrahim milleti"ne geçti, bu da yetmeyince "Hepimiz Hz. Adem'in çocuklarıyız" dedi! Bu mantıkla, Türkiye'den gönderilen veya giden Ermenileri, Rumları ve Yahudilerin torunlarını geri çağırdılar! Suriyeliler arasında gelenler de var zaten!

Türk Milleti'ni tanımadığına göre Erdoğan'ın bunun yerine halkı yeniden millet yapacak bir kavram üretmesi gerekiyor! "Tek millet" olmaz! Özdağ'ın belirttiği gibi "Türkiye" yerine "Tekiye" mi diye

Abdülhamit'in tahta geçer geçmez ilan ettiği 1876 tarihli Kanuni Esasi'nin 8'inci maddesinde "Devleti Osmaniye tabîyetinde bulunan efradın cümlesine herhangi din ve mezhepten olur ise bilâ istisna Osmanlı tabir olunur" denilmişti.

1924 Anayasası'nın 88. Maddesinde ise şöyleydi:

"Türkiye ahalisi, din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle Türk ıtlak olunur."

Peki Tayyip Erdoğan, kendi tasarımı olanı milletin adını ne zaman açıklayacak? Görünen o ki, referandumdan "evet çıkarsa", artık padişahtan da yetkili olacağı için milletin adını da değiştirmeye çalışacaktır.

"Osmanlı" diyemez! Derse, hanedanı da yeniden canlandırması gerekir. Televizyon röportajlarından birinde arka planda "taht" gibi bir koltuk gösterdiğine göre kendi hanedanını kurmayı hayal ediyor olsa gerek! Herhalde artık milletin adı "Tayyipli"; devletin adı da tarihteki gibi "Tayyipoğulları devleti" şeklini alır!

Almanya, hayırların çok önde olduğunu bildiği halde "hayır kampanyası" yapıyor ki, Türkler tepki göstererek "evet" desin!

Vali, kaymakam ve güvenlik kuvvetleri baskısıyla ve hileyle "evet" çıkarılırsa, Avrupa ve ABD bu sonucu tanımayacak ve rejimin hukuka aykırı olduğunu öne sürerek, Türkiye'ye "içeriden müdahale ortamı" oluşturacak! Soros'un Ukrayna'da yaptırdığı gibi...

Bunun belirtisi, Avrupa Konseyi'nin anayasal konulardaki danışma organı olan Venedik Komisyonu'nun referandumla ilgili raporudur. Türkiye'nin otoriter bir rejime kaydığını, Meclis'teki oylamanın gizli oy kuralı ihlal edilerek yapıldığını ve sürecin olağanüstü hal şatlarında ve milletvekillerinin tutuklandığı bir ortamda başlatıldığını söylüyorlar!

Habertürk'ten Bülent Aydemir'in haberine göre, AKP, evet çıkarsa dış politikada durumu düzeltme yoluna gidecek; AB ülkeleri ve ABD'ye aldığı tavır konusunda geri adım atacak!

AKP böyle bir politikaya hazırlanıyor olabilir ama Türkiye'ye böyle bir fırsat tanınmayacak bile!

Böyle bir kaosun sonunda ne olur?

Türkiye, içeride birlik sağlayamayacağı için rejimi değiştireceğiz derken parçalanır ve yutulur!

Belki de asıl proje budur!

Zaten Binali Yıldırım'ın, Ağrı isyanında İngiliz istihbaratının çizdiği Kürdistan bayrağına, Barzani'yi kabulünde, Türk bayrağı ile eş muamele yapması, aynı bayrağın Kerkük'e de asılması sonucunu getirmiştir!

Buna karşı Türk Ocakları'nın iki eylemi dışında henüz büyük bir tepki gösterilmedi!

Millet, bütün bu verilerden istikbalinin tehlikede olduğunu görmeli ve "hayır için" aklını kullanmalıdır. Yoksa başına "pislik" yağacak!


a45UyF587661-170404173815 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/04/04  18:39 2  65  alelma@yahoogroups.com


 


Yuvanda sicak bir ortam yaratmak icin elinden geleni yap.

Anonim Nasihat

ZARIYAT - 56 Ben cinleri de insanlari da ancak bana kulluk etsinler diye yarattim.
A RAF - 179 Andolsun ki, biz cinlerin ve insanlarin cogunu cehennem icin yarattik.
Onlarin kalpleri vardir ama, anlamazlar.
Gozleri vardir ama o gozlerle gormezler...

EINSTEIN IN KOZMIK DINSEL DUYGUSU

Tum bu dinsel- tiplerde ortak olan Tanri kavrami insanmerkezci karakteridir.
(...) Ama tum bunlarda bulunan dinsel deneyime dair bir ucuncu asama vardir, saf haliyle cok seyrek olmakla birlikte: ona kozmik dinsel duygu adini verecegim.
Bu duyguyu, hic yasamamis birine, ozellikle buna karsilik gelecek Tanri ya iliskin hic insanmerkezci olmayan bir kavrama sahip olmayan birine izah etmek cok zordur.
Kozmik dinsel duyguyu insanlar birbirlerine nasil iletebilirler, hele ki Tanri ya iliskin bir tanim vermiyorsa, bir teoloji ogretisi vermiyorsa?
Bence, sanat ve bilimin en onemli islevi, onu almaya acik olanlar icin, bu duyguyu diriltmek ve canli tutmaktir.
Bu sekilde din ile bilimin iliskisine dair, bilindik olandan cok farkli bir kavrama ulasiyoruz.
Bir kisi konuyu tarihsel olarak ele alsa, bilim ve dinin uzlasmas karsitliklar olarak gormeye baslar.
(...) Ben iddia ediyorum ki kozmik dinsel duygu bilimsel arastirma icin en guclu ve muhtesem gududur.
(...) Bir insana boyle bir gucu kozmik dinsel duygu verebilir.
Bir cagdasim soylemisti, haksiz olmayarak, bizim materyalistik cagimizda ciddi bilimsel arastirmacilar tek en derin dinsel insanlardir.

How can cosmic religious feeling be communicated from one person to another, if it can give rise to no definite notion of a God and no theology?
In my view, it is the most important function of art and science to awaken this feeling and keep it alive in those who are receptive to it.
We thus arrive at a conception of the relation of science to religion very different from the usual one.
When one views the matter historically, one is inclined to look upon science and religion as irreconcilable antagonists.
(...)I maintain that the cosmic religious feeling is the strongest and noblest motive for scientific research.
(...)It is cosmic religious feeling that gives a man such strength.
A contemporary has said, not unjustly, that in this materialistic age of ours the serious scientific workers are the only profoundly religious people.

New York Times Magazine on November 9, 1930 pp 1-4.It has been reprinted in Ideas and Opinions, Crown Publishers, Inc.1954, pp 36 - 40.It also appears in Einstein s book The World as I See It, Philosophical Library, New York, 1949, pp.24 - 28.)


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder