17 Nisan 2018 Salı

E. TUĞGENERAL OSMAN REMZİ GÜRAY TEKİN : HARP OKULUNU KAPATABİLİRSİNİZ HARBİYE’Yİ KAPATAMAZSINIZ



E. TUĞGENERAL OSMAN REMZİ GÜRAY TEKİN : HARP OKULUNU KAPATABİLİRSİNİZ HARBİYE'Yİ KAPATAMAZSINIZ


"Bir ordunun kudreti zabitan ve kumanda heyetinin değeri ile ölçülür"

Mustafa Kemal Atatürk

 Cihangir dumanlı

E. Tuğgeneral

AKP yönetimİ 15 Temmuz Amerikancı-FETÖ'cü darbe girişimini bahane ederek önceden planladığı anlaşılan TSK'ni etkisiz hale getirmeye devleti ordusuzlaştırmaya yönelik tedbirleri süratle almış ve almaktadır.

Bu tedbirlerden en önemlisi ordunun profesyonel kadrolarının yetiştirildiği harp okullarının ve diğer askeri okulların kapatılmasıdır.

Bu kararı verenlerin harp okulu ile harbiye arasındaki farkı bilmedikleri anlaşılmaktadır.

Harp okulu binalar dershaneler laboratuarlar eğitim aklanları atış alanları spor tesisleri… gibi fiziki yapıdır harbiye ise orduya ruh veren manevi yapıdır.

27 Ağustos 1922'de başkomutan Mustafa kemal'e söz verdiği halde yarım saat içinde Çiğil Tepe'yi alamayan 57. Tümen komutanı Yarbay Reşat'ı intihar ettiren harbiye ruhudur.

4 gecedir uykusuz ve hasta olduğu halde10 ağustos 1915'de 7. Tümenin en önüne geçerek kamçı işaretiyle birliğini süngü hucümuna kaldıran ve bu hucumda yaralanan Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal'e bu gücü ve cesareti veren harbiye ruhudur.

Sakarya meydan muharebesinde erbaş ve erlere örnek olmak için hücum taburları kurarak verdikleri büyük zayiata rağmen düşmana saldıran subaylara bu gücü veren harbiye ruhudur.

25 Nisan 1915'te inisiyatifini kullanarak ANZAC birliklerini kıyıya püskürten 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal'e "ben size ölmeyi emrediyorum" diye emir verdiren şey de harbiye ruhudur.

Kendisine yapılan haksız muameleyi gururuna yediremeyip intihar eden Yarbay Ali Tatar'a bunu yaptıran harbiye ruhudur.

Ölümcül hastalığına rağmen doğru bildiği yolda mücadeleye devam azmini hiç azaltmayan rahmetli sınıf arkadaşım Muzaffer Tekin'e bu gücü veren harbiye ruhudur.

Kuva-yı milliye'yi örgütleyen yöneten ve henüz düzenli ordu yokken düşmana direnen genç subaylara bunu yaptıran harbiye ruhudur.

19 aralık 1918'de Hatay'ın Dörtyol ilçesi Karaköse köyünde Fransız işgalcilere Kurtuluş Savaşı'nın ilk kurşununu attıran teğmen Kara Hasan'a bu cesareti veren harbiye ruhudur.

17 Mart 1919'da samsun'da takımı ile dağa çıkan ve İngilizleri telaşa düşüren 17. Tümen makineli tüfek takım komutanı Teğmen Hamdi'ye bu gücü veren harbiye ruhudur.

Oğlu bir cinayete karıştığı için 30 Temmuz 1946'da "bulunduğum makam bu lekeyi kaldırmaz" diyerek istifa eden 3. Genelkurmay başkanı orgeneral Kazım Orbay'ı istifa ettiren harbiye ruhudur

Benzer şekilde "silah arkadaşlarımın haklarını koruyamadım" diyerek 29 Temmuz 2011'de kuvvet komutanları ile birlikte istifa eden 27. Genelkurmay başkanı Orgeneral Işık Koşaner ve kuvvet komutanlarını istifa ettiren harbiye ruhudur.

Harp okulundan mezun olamayacağı için gözyaşı döken gençleri ağlatan da harbiye ruhudur.

Bu konuda sayfalar dolusu örnekler verilebilir. Bu ruhu subaylara kazandıran harp okulları ve askeri liselerdir.

Onun için harp okulunun kapısına kilit vurabilirsiniz Fakat harbiye ruhuna kilit vurulamaz.

Hap okulunun havasını solumamış olanlar bu ruhu anlayamazlar.

Kara Harp okulu'nun giriş kapısında (iç nizamiye) bu okuldan mezun olup da şehit olmuş subayların isimlerinin yazıldığı kitabeler bulunmaktadır. Harbiyeli her sabah okula girerken bu isimleri selamlayarak girer. Bunun anlamı "ben de subay çıktıktan sonra bu büyüklerim gibi vazife uğruna şehit olmayı kabul ederek okula giriyorum" demektir. Harbiyeli bu ruhla yetişir. Bunu başka bir okulda veremezsiniz.

Harbiyeli Mustafa kemal Atatürk'ün okulunda okumanın gururunu duyarak yetişir. Mustafa kemal Atatürk yazının başındaki sözlerini yıllardır savaş meydanlarında bizzat kazandığı deneyimlere dayanarak söylemiştir. Komutan ve subaylar iyi yetişmezse ordunun savaş yeteneği azalır.

Harbiye ruhu yüzyıllardır nesilden nesile (devreden devreye) aktarılan silahlı kuvvetleri genetik özelliğidir. Bu genetikle oynanırsa GDO (Genetiği Değiştirilmiş Ordu) üretmiş olursunuz. GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) insan sağlığına zararlı olduğu gibi genetiği değiştirilmiş ordu da ülkenin bütünlük ve bağımsızlığı için zararlıdır. Buna yeltenenler düşmanla işbirliği yapan zamanımızın Vahideddinleri Damat Feritleri Sait Mollaları Dürrizade Abdullahları Ahmet Aznavurları Ali Kemalleri Nemrut Mustafalarıdır. Bu hainlerin sonunun ne olduğunu tarih okuyanlar bilirler.

15 Temmuz'da yıllardır TSK'ya yerleştirlen hainlerin yaptığını bahane ederek harp okullarını ve diğer askeri okulları kapatmak ileride giderilmesi çok zor ve zaman alıcı olan büyük zararlara yol açar:

1. Büyük bir gayret ve özveri ile üniversite giriş sınavında harp okulunu kazanacak bir başarı elde eden dört yıl bu okuldaki zorlu eğitim ve öğrenimini başarıyla tamamlayan bir ay sonra yıldız takmanın heyecanı ve gururunu (aileleri ile birlikte) yaşayan gençlerimizin bu hayallerini yıkmak büyük bir haksızlık ve ceza hukukunun "cezanın şahsiliği " ilkesine aykırıdır. Bu gençlerimizin ailelerinin önemli bir kısmı küçük burjuva veya emekçi sınıfından gelmektedir. Kapatma kararı bu aileleri de büyük üzüntülere sokmuştur. Hukuk devletinin yapması gereken içine hainler sızmış olan kurumları tamamen kapatmak değil suç işleyenleri yargı önüne çıkartmaktır. Okulların kapatılmasından esas maksadının silahlı kuvvetleri zayıflatmak olduğu anlaşılmaktadır.

2. Bu gençlerin subay olarak kıtalara katılmamaları takım komutanı pilot deniz sınıfı subay gibi genç kadroların boş kalmasına neden olacaktır. Bu gençlerin örneğin 9 yıl sonra yüzbaşı olacakları sene yüzbaşı kadrolarında zafiyet oluşacak ve bu zafiyet zaman içinde her rütbede kendini gösterecektir. Mağdur olan gençlerin sayısı dikkate alındığında bu durum TSK'nin harbe hazırlığını önemi derecede azaltacaktır. Buna bir de harp akademilerinin kapatılması gibi büyük bir hatayı eklerseniz bu zafiyetin daha da büyük olacağı açıktır.

3. Bu gençlerin subay olabilmeleri için devlet öğrenci başına………. TL harcamıştır. Gençlerin bu haklarının elllerinden alınması ile manevi zararların yanında devlete maddi zarar da verilmiş olunmaktadır.

Harp okullarının kapatılmasından doğacak boşluğun üniversite mezunları ve yedek subaylarla kapatmak çözüm değildir. Bu yaklaşım askerlik bilim ve sanatını küçük görmektir. askerlik genç yaşlardan itibaren öğretilmesi gereken çok yönlü bir bilim ve sanattır.harp okulları yalnız bu bilim ve sanatı öğretmez mesleğin gereği olan harbiye ruhunu da verir. Harp okullarımız Türkiye standartlarının çok üzerinde eğitim vermektedir. Keşke kapatma kararı verenler bir Harbiyelinin nasıl yetiştirildiğini görüp anlamış olsalardı.

Sonuç:

1. Harp okullarının ve diğer askeri okulların kapatılması "yeni askeri darbeleri önlemek" maksadını çok aşmış TSK'ya büyük ve kalıcı zarar verecek niteliktedir. Kapatma kararını veren siyasiler bu kararın ulusal güvenliğe verdiği zararların tarihi vebaline ortak olmak istemiyorlarsa uzmanlara danışarak kararlarını yeniden gözden geçirmeli ve geri almalıdırlar.

2. Bu konuda en büyük görev kendisi de bir harbiyeli olan ve Kara Harp Okulu komutanlığı yapmış olan Genelkurmay Başkanı'na düşmektedir.

3. Okullarını kapatılması ile hak ihlaline uğrayan gençler topluca hareket ederek Anayasa Mahkemesi'nde haklarını aramalıdırlar.

4. Muhalefet partileri STK'lar üniversiteler basın ve vatanını seven her vatandaş askeri okulların kapatılması başta olmak üzere TSK'yı zayıflatmaya yönelik tüm tedbirlerin geri aldırılması için siyasi iktidara örgütlü kitlesel ve demokratik baskı yöntemlerini etkin olarak kullanmalıdırlar.

CİHANGİR DUMANLI (1951—-)

Cihangir DUMANLI; 1951 yılında Erzurum' da doğdu. 1972 yılında Kara Harp Okulu'ndan Topçu Subayı olarak mezun olarak 1979 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini 1983 yılında Kara Harp Akademisini ve 1987 yılında Silahlı Kuvvetler Akademisini bitirdi.

1996 yılında A. B. D. Milli Savunma Üniversitesinde Ulusal Güvenlik Stratejisi konusunda 1998 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde Uluslararası İlişkiler konusunda yüksek lisans yaparak Türk Silahlı Kuvvetlerinin çeşitli kademelerinde 31 yıl fiili hizmetten sonra 2003 yılında Tuğgeneral rütbesinde iken emekliye ayrıldı.

1 Ocak 2004′ ten itibaren Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyeliğine seçilen Cihangir DUMANLI'nın çeşitli dergilerde ulusal güvenlik stratejileri konularında pek çok makaleleri yayınlanmıştır.

https://www.turkishnews.com/tr/content/2016/08/12/harp-okulunu-kapatabilirsiniz-harbiyeyi-kapatamazsiniz-e-tuggeneral-cihangir-dumanli/


a45UyF587661-180417233701 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2018/04/18  06:46 2  65  AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com

 


DORT YAPRAKLI YONCA
. . . . . .
Cikamaz cocuklugundan disari
Kimse.
Oynamamiz bundandir.
Kara toprakla binlerce yil.
Cikamaz cocuklugundan disari
Kimse.
Bundandir sevmemiz
kiraz agaclarini.
Cikamaz cocuklugundan disari
Kimse.
Kardesligimiz bundandir
Mavi sularla binlerce yil.
Cikamaz cocuklugundan disari
Kimse
Bundandir inanmamamiz
Kocaman bombalara.

Fazil Husnu DAGLARCA


*Seytan ayetleri - Vikipedi, ozgur an$iklopedi*

Salman Rusdi nin kitabi icin Seytan Ayetleri (roman) (http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-Ayetleri-%28roman%29) maddesine bakiniz.

Islam peygamberi Muhammed tarafindan once vahiy olarak aciklanip, sonradan Seytan tarafindan soyletildigi gerekcesiyle geri cekildigi (Kuran dan cikarildigi) iddia edilen birkac Kur an ayeti.
Bu ayetlerle ilgili rivayetler El-Waqidi, Ibn Sa d, Ebu Cafer Taberi (http://tr.wikipedia.org/wiki/Ebu-Cafer-Taberi) ve Ibni Ishak in eserlerinde yer almistir.
Seytan ayetleri ilk kez Iskoc tarihci William Muir (http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=William-Muir&action=edit&redlink=1) tarafindan 1858 yilinda kullanilmis bir kavramdir.[1] (http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-note-1)

*Rivayetler:*

Olayi nakleden pek cok farkli kaynak vardir.
Bu kaynaklar olayi bazi detay farkliliklari ile naklederler.[2] (http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-note-2)
Butun bu farkli rivayetler en sonda tek bir ortak ravi olan Muhammad ibn Ka b a dayanir.
Ozetle Muhammed in Mekke de akraba ve komsularini Musluman yapmak icin caba harcadigini ve onlara Necm Suresinden (http://tr.wikipedia.org/wiki/Necm-Suresi) ayetler okurken seytanin araya girip 19 ve 20.ayetlerden sonra kendisine sunlari soylettigi rivayet edilir:
19 Lat ve Uzza ya20 ve diger ucuncusu Menat a ne dersiniz?21 bunlar sefaatleri umulan yuce turnalardir.

Lat, Uzza ve Menat Mekkelilerin taptiklari putlar idi.

Seytan tarafindan eklendigi soylenen bunlar sefaatleri umulan yuce turnalardir ayetinde gecen turna kelimesi Arapca gharaniq diye gecer ve bu put, varlik seklinde de tercume edilir.
Bu olay Muhammed in sozu edilen pagan tanrilarinin gercekten var oldugunu kabul ettigi seklinde algilandi.
Muhammed in tanrilarini ovdugunu duyan Mekkeliler bunu sevincle karsiladi ve sureyi sonuna kadar Muhammed le birlikte okudu.

Bu olay uzerine Mekkelilerin Musluman oldugu haberlerinin yayildigi ve o zamana kadar Habesistan a goc etmis olan Muslumanlarin Mekkeye geri dondukleri ifade edilir.[3] (http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-note-3)
Islam gelenegine gore bu olaydan sonra Cebrail, Muhammed i konu hakkinda bilgilendirmek icin Hacc Suresi 52.ayeti indirir:

Senden once hicbir resul ve nebi gondermedik ki, bir sey temenni ettigi zaman, seytan onun bu temennisine dair vesvese vermis olmasin.
Ama Allah seytanin vesvesesini giderir.
Sonra Allah ayetlerini saglamlastirir.
Allah hakkiyla bilendir, hukum ve hikmet sahibidir

Muhammed fitneyi onlemek icin sozlerini geri alir ve ayetler su sekilde duzeltilir:

19 Lat ve Uzza ya
20 ve diger ucuncusu Menat a ne dersiniz?21 erkek size de, disi O na mi?
22 oyle ise bu cok insafsizca bir paylastirmadir.
23 onlar ancak sizin ve atalarinizin (ilah edindiginiz seylere) taktiginiz isimlerdir.
Allah, onlar hakkinda hicbir delil indirmemistir.
Onlar (putperestler)yalniz zanna ve nefislerin arzusuna tabi oluyorlar.
Andolsun ki, kendilerine, Rableri katindan yol gosterici gelmistir.

*Rivayetlerin tarihsel degeri:*

Garanik olayi bazi Musluman muelliflerce tamamen ve siddetle reddedilir ve Islam dusmanlarinca uydurulmus rivayetler olarak degerlendirilirken, bazilari tarafindan kismen kabul edilirler.[4]
Prof Dr. Ismail Cerrahoglu, Islam dusmanlarinin[sic] bu rivayetleri yasanmis bir olay olarak degerlendirme egiliminde oldugunu iddia eder.[5]

*Kaynakca :*

(http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-ref-1) John L.Esposito (2003).The Oxford dictionary of Islam.Oxford University Press.s.563.
(http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-ref-2) http://www.brillonline.nl/subscriber/entry?entry=q3-SIM-00372
(http://www.brillonline.nl/subscriber/entry?entry=q3-SIM-00372)
(http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-ref-3)
https://docs.google.com/viewer?a=v&q=cache:90DKnyr5yb8J:dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/769/9749.pdf+&hl=tr&gl=tr&pid=bl&srcid=ADGEESjOH6MJ0wDVxC14hcwOOrjtIrZSS43-E7ogLjt14pKb12YYzoNASaiAx7tVZ8V3ygpkCa2Q3vxugYaNM2WlF5HHA5BmPFhIHJ-P-qn8pjrmWfB22a6tSt9PpW0PjLC-BS0nvXE1&sig=AHIEtbSii0UnfBffx4xtYizWTRGAuRM0Kw (https://docs.google.com/viewer?a=v&q=cache:90DKnyr5yb8J:dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/769/9749.pdf+&hl=tr&gl=tr&pid=bl&srcid=ADGEESjOH6MJ0wDVxC14hcwOOrjtIrZSS43-E7ogLjt14pKb12YYzoNASaiAx7tVZ8V3ygpkCa2Q3vxugYaNM2WlF5HHA5BmPFhIHJ-P-qn8pjrmWfB22a6tSt9PpW0PjLC-BS0nvXE1&sig=AHIEtbSii0UnfBffx4xtYizWTRGAuRM0Kw)
(http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-ref-4)
http://www.belgeler.com/blg/2xnw/garanik-kissasi
(http://www.belgeler.com/blg/2xnw/garanik-kissasi)
(http://tr.wikipedia.org/wiki/Seytan-ayetleri#cite-ref-5)
Garanik Meselesinin Istismarcilari
(https://docs.google.com/viewer?a=v&q=cache:90DKnyr5yb8J:dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/769/9749.pdf+&hl=tr&gl=tr&pid=bl&srcid=ADGEESjOH6MJ0wDVxC14hcwOOrjtIrZSS43-E7ogLjt14pKb12YYzoNASaiAx7tVZ8V3ygpkCa2Q3vxugYaNM2WlF5HHA5BmPFhIHJ-P-qn8pjrmWfB22a6tSt9PpW0PjLC-BS0nvXE1&sig=AHIEtbSii0UnfBffx4xtYizWTRGAuRM0Kw) Prof. Dr. Ismail Cerrahoglu

*Ayrica bakiniz*

El-Lat (http://tr.wikipedia.org/wiki/El-Lat)
El-Uzza (http://tr.wikipedia.org/wiki/El-Uzza)
El-Manat (http://tr.wikipedia.org/wiki/El-Manat)

Hicbir sey saklamadan, hayatimi, apacik onune serdim.
Bu yuzden cozemiyorsun beni.

Rabindranath Tagore

Insanlarla oyle gecinin ki, oldugunuzde size aglasinlar, sag kalirsaniz sevgiyle cagrissinlar sizin icin.

Hz.Ali


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder