Kendilerini deşifre ediyorlar.
Devran dönecektir.
Mutlaka ve kesinlikle.
Çünkü hep dönmüştür.
Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
L2fSIJNoA0xfSNxA
KEMAL GÖKTAŞ : MAHKEMEDEN JET HIZIYLA RET: MEĞER AYDINLAR ALINGANLIK GÖSTERMİŞ!
Afrin operasyonuna karşı AKP'li vekillere mektup gönderen aydınların kendilerini ağır sözlerle eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında açtığı dava birkaç dakika süren duruşma sonunda reddedildi.
20 Nisan 2018 Cuma 22:02
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında Afrin operasyonuna karşı AKP'li vekillere mektup gönderen 170 aydın hakkında söylediği ağır sözler nedeniyle açılan tazminat davası birkaç dakika süren duruşma sonunda reddedildi. Hâkim ret gerekçesini Erdoğan'ın sözlerinde "matufiyet" olmamasına yani "vicdansız hain ahlaksız adi terör yardakçısı" gibi sözleri kime söylediğinin belli olmamasına dayandırdı. Oysa Erdoğan açıklamasında aydınları hedef alırken açık açık "milletvekillerine mektup gönderenleri" kastettiğini söylemişti.
Ankara Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Baskın Oran'ın Erdoğan aleyhine açtığı davanın ilk duruşması dün Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Baskın Oran ve tarafların avukatı katıldı. Hâkim Bülent Katar yasa gereği yapılması gereken ön incelemeyi yaptıktan sonra avukatlara ne diyeceklerini sordu. Oran'ın avukatı dilekçelerini tekrar ettiklerini belirtirken Erdoğan'ın avukatı Sinem Kabadayı Erdoğan'ın bu sözleri kime söylediğinin belli olmadığını ve ayrıca bu sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Hâkim Katar bu beyanların ardından hemen davanın reddedildiğine ilişkin kararını açıkladı. Katar sözlü olarak Erdoğan'ın sözlerinde matufiyet olmadığını belirtince Oran'ın avukatı "Peki o kadar hakaret kâğıda mı edilmiştir?" diye tepki gösterdi. Hâkim Katar ise "Kararı bildirdim. Üstelik gerekçesini de söyledim" diyerek duruşmayı sonlandırdı.
Gümbür gümbür kazandık
Prof. Oran karar ile ilgili olarak Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada "Erdoğan inkâr etmeyi seçti. Sözlerinin arkasında duramadı" dedi. Oran Yargıtay'ın bütün içtihatlarının böyle durumlarda isim vermenin zorunlu olmadığını kimden bahsedildiği belliyse matufiyetin olduğunu söylediğini hatırlatarak şu örnekleri verdi:
"Yargıtay bu konuda fevkalade katı. Mesela Şubat 2011'de Müjdat Gezen 'AKP'ye yüzde 50 çıkmış. Aslında Aziz Nesin kriterlerine göre yüzde 60 çıkması lazım' dedi Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 'Matufiyet vardır. Davalı AK Parti'ye oy verenleri aptal olmakla itham etmiştir' diye karar verdi ve Müjdat Gezen dava açan 15 AKP'liye 4'er bin lira tazminat ödedi. Dahası Orhan Pamuk 'Türkler bu topraklarda 30 bin Kürt'ü ve 1 milyon Ermeni'yi öldürdü' deyince Yargıtay Hukuk Genel Kurulu şöyle dedi: 'Davacıların Türk milletine mensup olmaları matufiyet için yeterlidir. '
Ama biz bu davayı gümbür gümbür kazandık. Çünkü en ufak eleştiriyi hakaret sayıp binlerce kişiyi tutuklatan ve mahkûm ettiren Erdoğan ifade özgürlüğüne sığındı. Zamanı gelir ifade özgürlüğü herkese yarar herkesin kulağına küpe olsun. "
Hedefi belli değilmiş
Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel'in mahkemeye verdiği savunmada "Düşünce özgürlüğü demokrasinin temel ilkesidir. AİHM'ye göre ifade özgürlüğü devletin veya nüfusun bir bölümü için saldırgan şok edici veya rahatsız edici bilgi ve düşünceler için de uygulanır. Bunlar çoğulculuğun hoşgörünün ve açık fikirliliğin gerekleridir. Bunlar olmaksızın demokratik toplum olmaz" denilmişti. Özel ayrıca Erdoğan'ın dava konusu sözlerle kimi kastettiğinin belli olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemişti. Oysa Erdoğan 170 aydının AKP'li vekillere gönderdiği mektuba tepki gösterirken şunları söylemişti: "İsminin önünde profesör yazan doçent yazan kendini gazeteci düşünür siyasetçi diye adlandıran birilerinin niçin bu operasyonlardan rahatsız olduğunu açıkçası bilemiyoruz. Neymiş? Bunlar savaş karşıtıymış neymiş bölgede çatışma istemiyormuş. Neymiş? Türkiye'nin sınırlarını korumasının yolu YPG ile sulh içinde yaşamasından geçiyormuş. Sonra da utanmadan bunu milletvekillerine göndermişler. Siz ne vicdansızsınız ya. Madem barışseversiniz niçin bölücü örgüt mensupları ailelerinin gözü önünde polislerimizi askerlerimizi şehit ederken üç maymunu oynadınız hainler? Be ahlaksızlar be adiler siz ne konuşuyorsunuz ya? Siz bizimle neyin pazarlığını yapıyorsunuz?"
a45UyF587661-180421184228 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2018/04/23 00:47 2 65 AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com
Gerdanimda pirlantalar olacagina , masamda guller olmasini tercih ederim.
Emma Goldman
Nisa Suresi nin 42 inci Ayeti de Risale-i Nur a isaret ediyormus...
Ayetin anlami:
- Eger hasta olur yahut yolculuk yaparsaniz, ya da herhangi biriniz buyuk abdestini yapar veya kadinla cinsi birlesmesi olursa iste o zaman suyu bulamadiginda -temiz toprakla teyemmum etsin
Said-i Nursi ye gore: Bu ayetteki Temiz Toprak sozuyle, Risale-i Nur a isaret edilmistir.
Ayetin isaret anlami soyledir: Yuce Allah diyor ki: 1357 yilinda; Manevi Ab-i Hayat in kaynaklari kapatildigi zaman, temiz topraga yonelin!
Onda bir yasayis kaynagini ve nur madeni bulursunuz
Bu ayetin ozellikle Risale-i Nur u anlattigini gosteren iki delil vardir
Said-i Nursi bu iki delili, uzun, uzun anlatir kitapta.
Derleyen: Osman Turkoguz
INANCLARA VE AKLA AYKIRI BIR YAKLASIM, NURCULUK.
Dunyaya iyi davran.
Anonim Nasihat
ZAMAN DARALIYOR...
. .
Yaz dostum,
Simdileri yaz dostum.
Anadolu federasyon oluyor.
Bunlari yaz dostum.
Kuzey Irak Turkiye ye baglaniyor.
Buyuk Turkiye doguyor.
Bunlari yaz dostum.
Boyle aldatacaklar seni,
Boyle sevecekler.
Havai fisekler, sakayiklar gibi,
Parlayacak goklerde...
Bir bayram, bir seyran,
Sen mesut ben mesut,
Diyecek yok sevgimize.
. .
Yaz dostum,
Sonralari da yaz dostum.
Zaman daraliyor. De, de de korkma.
Omrumuz bitmekte olsa da,
Belki bir buruk seda olur bana.
Varsin olsun.
Bolunen ufuklar Guneydogu mun,
Diyarbakir dan Mersin e Berlin duvari.
Sagda ben, solda sen,
Artik kavusmak zor birbirimize,
Seni ozlesem de ne gelir elden,
Gucsuzum, gucsuzum, gucsuz.
Bu kadar odsuz...
. .
Yaz dostum,
Simdileri yaz dostum.
Sesim hala gur, hala cevval,
Zaman daraliyor, duyan yok, konusan cok.
Diyarbakir dan Mersin e Berlin duvari.
Federasyon, sonra Buyuk Kurdistan,
Hesap bu, cetele bu...
Sesim hala gur, hala cevval,
Genc yok, kiz yok, kizan yok,
Nerede bunlar.
Sagda ben, solda sen,
Seni ozlesem de, ne gelir elden,
Yalnizim, tekim, genclik yok,
Gucsuzum, gucsuz.
Bu kadar dipsiz, bu kadar oksuz,
Bil ki zaman daraliyor,
Sessiz ve sensiz...
. .
Yaz dostum...
01 Kasim 2010; boyleydi o gunler,
Degisen bir sey yok simdilerde.
Zaman daraliyor, ihanet buyuyor alabildigine...
Alkislar, cigliklar, Barzanistan a Barzani ye
Turkiye seninle gurur duyuyor, diyorlar artik...
Ses yok, sada yok, bu gidisata...
Ey Turk Istikbalinin evladi desem de,
Genclik yok...
Bil ki zaman daraliyor,
Gucsuzum, gucsuz.
Erdogan ve AKP beni mecnun etti. Artik eski defter karistiriyorum.
21 Ekim 2012
Huseyin LAPTALI
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder