11 Eylül 2019 Çarşamba

EKONOMİST UĞUR CİVELEK'TEN ÖNEMLİ UYARILAR: ÇOK FARKLI BİR DÖNEME GEÇİŞ AŞAMASINDAYIZ




================================

EKONOMİST UĞUR CİVELEK'TEN ÖNEMLİ UYARILAR: ÇOK FARKLI BİR DÖNEME GEÇİŞ AŞAMASINDAYIZ

"Ekonomist Uğur Civelek gelişmeleri kısa vadeli bir bakış açısı ve ağırlaşmış sorunlardan bağımsız bir şekilde anlamaya çalışanlar açısından ciddi hesap hataları ve büyük hayal kırıklıklarının yaşanacağı bir dönemin henüz çok başında olunduğunu belirtti"

Ekonomist Uğur Civelek'ten önemli uyarılar: Çok farklı bir döneme geçiş aşamasındayız

24 Ağustos 2019 Cumartesi 09:02 0 A + A - Yazdır

Ekonomist Uğur Civelek'in Aydınlık gazetesindeki yazısı şu şekilde:

"Gelişmeleri kısa vadeli bir bakış açısı ve ağırlaşmış sorunlardan bağımsız bir şekilde anlamaya çalışanlar açısından ciddi hesap hataları ve büyük hayal kırıklıklarının yaşanacağı bir dönemin henüz çok başındayız. Artık ekonomi cephesindeki beklentiler yönlendirilemiyor ve durgunlaşma yönlü eğilimler ötelenemiyor; ağırlaşmış sorunlar ve buna bağlı olarak büyüyen güvensizlik bu sonuç üzerinde belirleyici oluyor. Sistemi oluşturan kurumsal yapı kırılganlaşıyor çıkar çatışmaları açığa çıkıyor; aklı kötüye kullananların ortaklıkları çok sancılı bir sürece girmiş gibi görünüyor!

Hemen yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığımız görüşü hem küresel hem de ulusal düzeyde örneklendirmek mümkün! Örneğin haziran ayı sonuna doğru küresel piyasalar oldukça iyimserdi ağustos ayı başında ise her şey kararmaya başlamıştı! Geniş kitlelerin beklentilerini ve ekonomik tercihlerini yönlendirebilmek dışında seçeneği olmayanların bakış açılarındaki değişiklik veya umutlarındaki çöküş eğilim değişiklikleri üzerinde belirleyici olmuştu.

Haziran ayı sonunda Japonya'da gerçekleşen G-20 Liderler Zirvesi'nde her şey kurgulanandan bile daha iyi gitmişti. Ticaret savaşı konusundaki gerginlikler yeniden rafa kalkmıştı yaptırımlar konusundaki gerginliklerin azaltılması konusunda görüş birliğine varılmış gibiydi veya piyasalar böyle olduğunu varsayıyordu. Başta ABD para otoritesi olmak üzere tüm Merkez Bankalarının parasal gevşemeye yöneleceği ve faizleri düşüreceği beklentisi ön plana çıkmış iyimser eğilimlerin riskten kaçınma tercihine baskın çıkmasını sağlanmıştı!

Fakat temmuz ayı sonunda her şey hızla değişmeye başladı! ABD para otoritesi kısa vadeli faizleri beklendiği gibi çeyrek puan düşürdü; fakat basın toplantısında bunun devam edecek türden bir eğilim değişikliği olmadığını ima etmesi siyasileri ve av hazırlığı yapan finans profesyonellerini çok öfkelendirdi! Riskten kaçınma eğilimi daha baskın hale geldi! ABD yönetimi ticaret savaşı konusunu raftan indirdi ve finans profesyonelleri ile birlikte kendi para otoritesini taşlamaya başladı; doların güçlenmesini önleyeyim derken karamsar eğilimlerin güçlenmesine sebep oldu.

Son üç ay genelinde küresel ekonomik beklentiler durgunlaşma yönünde olumsuzlaşmış finansal beklentilerdeki değişime ve yönlendirmelere duyarsız hale gelmişti. Finans piyasalarında ise piyasa yapmanın nimet külfet dengesinin iyice bozulduğu da herkesin malumu olmaya başlamıştı; tüm çabalara rağmen azaltmak istedikleri riskli varlıkların artmasını engelleyemeyen bir çaresizliğe düşmüşlerdi. Geniş kesimler tüm pazarlama girişimlerine rağmen bu oyuna katılmıyor veya katılamıyor ise başka bir aşamaya geçilmesi kaçınılmazdı! Geniş kesimleri tuzaklarına çekmeye çalışanların umudu tükenmeye başladı ve kendilerini kurtarmak adına diğerlerini kırmayı göze almak zorunda kalır hale geldiler!

ABD para otoritesi Başkanının söylediklerinde anormal bir şey yoktu fakat tetikleyici olmuştu! Fakat geniş kesimlere tuzak kuranların başarı şansının olmadığı anlaşılınca geleceğe yönelik kurgular bozuldu ve gelişmeler kontrol dışına çıktı; ava çıkanların ortaklığı bitti! Gerçeklerin hayallere baskın çıkması engellenemedi! Oyun alanlarını genişletmek ve piyasaları yeniden daha sağlıklı hale getirmek pek mümkün görünmüyordu; para otoritelerini desteği ile zaman kazanılmaya çalışılmıştı fakat profesyonellerin kaybedenler olmaktan kurtulabilmesi pek mümkün görünmüyordu!

2002 yılı sonrasında küresel ölçekteki parasal genişleme tüm ekonomileri durgunluktan çıkarmış varlık fiyatlarını balonlaştırmış ve enflasyon baskılarını azdırmıştı. 2008 yılındaki küresel kredi krizi ile sonlanan bu dönem daha büyük ve çeşitlendirilmiş yeni parasal genişleme dalgalarını tetikledi. Son on yıl genelinde varlık değerlerinin yeniden yükselerek bilançoların düzelmesi ve ekonomilerin canlanması bu parasal genişlemelerden beklenen siparişlerdi; fakat bir şekilde enflasyon baskısı iyice azaltılacak şekilde ne gerekiyor ise yapılmalıydı ve bu dönemin de sonuna gelindi! Artık hem ekonomileri canlandırmak bilançoları korumak ve enflasyon baskılarını kontrol altında tutmak pek olası görünmüyor. Herhangi birinin yokluğu ise sistemik çöküşü tetikleyecek gibi görünüyor. Asıl önemlisi parasal genişlemelerin faydası azalırken yan tesirleri büyüyecek. Geniş kesimlere karşı ortaklık yapanların iş birliği artık sistemik çöküşün ilerleyişini engelleyemeyebilir!"

ulusal.com.tr

https://www.ulusal.com.tr/ekonomi/ekonomist-ugur-civelek-ten-onemli-uyarilar-cok-farkli-bir-doneme-gecis-asamasindayiz-h235996.html

================================

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Muallimler!
Yeni nesli Cumhuriyetin fedakr ogretmen ve egiticileri sizler yetistireceksiniz yeni nesil sizin eseriniz olacaktir.
Eserin kiymeti sizin maharetiniz ve fedakrliginiz derecesiyle mutenasip bulunacaktir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

117. SOZDE MUCIZELERIN SACMALIGI

Butun din sozculeri, genellikle, Allah tarafindan gonderildiklerini, mucizelerle kanitlamislardir. Ancak, bir mucize, bir keramet nedir? Doganin yasalarina taban tabana zit bir islemdir.

Ancak sizce bu yasalari kim yapmistir? Allah yapmistir. Bu durumda, size gore, her seyi onceden gormus olan Allah, en yuksek hikmetini dogaya kabul ettirmis oldugu yasalara karsi cikiyor, yaptigi yasalarin hukmunu bozuyor demektir. Bundan dolayi, bu yasalar hataliydi, ya da herhalde bu ayni Allah'in niyetine bazi durumlarda uygun olmuyordu demektir. Cunku, bu yasalari durdurmak ya da yasaklamak geregine inanmis oldugunu bize soyluyorsunuz.

Cok yuksek ve yuce zatin sevgilisi olan bazi insanlarin, ondan, mucizeler gerceklestirme gucu almis olduklarina bizi inandirmak istiyorsunuz. Ancak bir mucize yapmak icin, bilinen etkenlerin olusturabilecegi eserlerin zitti eserler olusturacak yeni etkenler yaratmak yetenegine sahip olmak gerekir. Allah'in bazi insanlara, yeni etkenler yaratmak, ya da yoktan etkenler cikarma gucu verebilmesine akil erdirilebilir mi? Hicbir zaman degismeyen bir Allah'in, planini degistirme ya da duzeltme gucunu, degismez bir varligin kendisinin de sahip olamayacagi boyle bir gucu, kisisel ozelliklerine bakarak bazi insanlara vermesi, inanilir bir sey midir? Mucizeler, Allah'in serefini yukseltmek, dinin kokeninin tanrisal oldugunu kanitlamak soyle dursun; Allah hakkinda, degismez, baskasina aktarilamayan sifatlari ve hatta her seye yeten gucu hakkinda bize verilen fikri, acik bicimde yok eder.

Planinin tumune hakim olmasi gereken ve ancak icinde hicbir seyin degismeyecegi, pek eksiksiz, mukemmel yasalar yapmis olan bir Allah'in, projelerini basariya ulastirmak icin mucizeler kullanmak zorunda kalmasindan, ya da, ilahi iradelerini uygulamak icin yaratiklarina keramet gosterme gucu vermesinden, bir ilahiyatci bize nasil dem vurabilir? Bir Allah'in insanlarin yardimina muhtac olmasi inanilir bir sey midir? Iradeleri, arzulari daima yerine getirilen, gonullerin ve ruhlarin mutlak hakimi olan, butun her seye gucu yeten bir zatin, her arzu ettigi seye yaratiklarinin inanmalari icin, inanmalarini istemekten baska bir sey yapmaya ihtiyaci olmaz.

- - - - - - - - - - - - -
...Bize duymak istediklerimizi soyleyen kitaplari severiz...

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Cocuklugumda Tanri'nin herhangi bir orduda savasmadigini ogrenmistim.

Bu nedenle dua etmenin anlami yoktu.
Yine de savasla ilgili dualar edilmeden once, her tur vaiz tarafindan her cesit buyu okunurdu.
Bu seremonilere biz de katilirdik ve ben askerlerin, olduklari yerde, sanki kulaklarina inanamiyormus gibi durduklarina sahit oldum.
Ben de inanamiyordum, benim bir etkim yoktu.
O gunden bu yana Tanri'ya, bize rehberlik edecek bir "isiga" ya da bu tip seylere inanmiyorum.
Goethe soyle demis "Bu dunyayi Tanri yaratmissa, o zaman planlarini gozdengecirmelidir."
DIETRICH,MARLENE (1901-1992) Almanya dogumlu ABD'li aktris ve sarkici.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder