================================
GAFFAR YAKINCA : MUGABE'NİN ARDINDAN
Aydınlık Gazetesi 9.9.2019
Güney Afrika'nın Kimberley kentinin hemen dibinde dünyanın en büyük insan yapımı çukuru bulunur. Büyük Delik adı verilen 42 dönüm genişliğinde 240 metre derinliğindeki bu çukur artık kullanılmayan bir elmas madenidir.
Büyük Delik'in açılması için 1871-1914 yılları arasında çalışan yüzbinlerce siyah işçi 22 milyon ton toprağı kazma kürek ve elleri ile dışarı çıkarmıştır. İnsanlık dışı çalışma koşulları kırk bin insanın yaşamına mal olmuştur.
ACIMASIZ BAY RHODES
Büyük Delik altın çağını Cecil Rhodes adlı bir İngiliz tüccar döneminde yaşadı. Rothschildlerden aldığı parayla De Beers pırlanta şirketini kuran Rhodes madenlere ortak oldu. Ticari mahareti ve acımasızlığı onu kısa sürede dünyanın en zengin insanlarından biri haline getirdi.
Bay Rhodes şirketinin emrindeki yedi yüz kişilik silahlı güç ile yeni maden alanları için kuzeye yöneldiğinde karşısında bölgenin sahipleri Matebeleleri buldu. Rhodes için yerlileri yenmek hiç de zor olmadı çünkü elinde "ölüm makinesi" Maxim makineli tüfekleri vardı. Sonunda Türkiye'nin 1 5 katı büyüklükteki topraklarda kurulan sömürge eyaletine İngilizler büyük katil Rhodes'in onuruna Rodezya adını verdiler.
IRKÇILIĞIN EN ÇİRKİN YÜZÜ
1926 yılında İngilizler Rodezya'yı iki ayrı bölgeye ayırdığında Güney Rodezya'nın ilk başbakanı Godfrey Huggins beyazlar ile siyahlar arasındaki sorunların çözümü için "ortaklık" kavramını ortaya atmıştı. Bu kavramı açması istendiğinde ise "Bir at ile onun binicisi arasındaki ortaklığı kast ediyorum" demişti.
Reklamdan sonra devam ediyor
Gerçekten de Güney Rodezya beyaz adamın en aşağılık uygulamalarına sahne oldu. Ülkedeki yasalara göre siyahların altı koyundan fazla hayvan sahibi olması ve ürünlerini doğrudan pazara sunması yasaktı sadece beyaz aracılarla devredebilirlerdi.
Siyahlar akşam saat 18:00'den sonra sokağa çıkamazdı süpermarketlere giremezdi. Market duvarındaki bir pencere önünde sıraya girip ihtiyaçlarını içerideki görevliye ileterek alabilirlerdi.
Siyahların şehirlerdeki ana caddelere girmesi yasaktı. Dolayısı ile herhangi bir bankaya ya da devlet kurumuna ulaşmaları "fiziksel olarak" engellenmişti. Kaldırımlar bile beyazlar içindi bir siyahın kaldırımda yürümesi yasaktı; yolda bir beyaz gördüklerinde o geçene kadar durup "hazır ol"da beklemek zorundalardı.
Adaletsizliğin en ileri boyutunu yaşayan siyahlar 1980 yılında milli kurtuluş hareketi ZANU'nun öncülüğünde bağımsızlıklarını kazandılar. Ülkenin adı Zimbabve olarak değiştirildi ZANU lideri Robert Mugabe ülkenin başına geçti.
EMPERYALİZMİN KUYRUK ACISI
Yasalardaki ırkçı hükümler kaldırıldı ama eşitliği sağlamak hiç de kolay değildi. Çünkü nüfusun %0 6'sını oluşturan beyazlar ülkenin en verimli topraklarının %70'ini ellerinde tutuyordu. 2000'li yıllara kadar Batılıların kendi haline bıraktığı Mugabe toprak reformunu başlatır başlatmaz şeytan ilan edildi. Önce Zimbabve'nin İngiliz milletler topluluğu üyeliği askıya alındı ardından 2002 yılında başını Hillary Clinton'un çektiği bir ekip Amerikan yaptırımlarını devreye aldı.
Zimbabve siyahlar için adaleti sağlayabilmek adına yirmi yıl boyunca direndi. Emperyalistler ise dişlerine göre buldukları bu küçük ülkede adeta tüm hünerlerini sergilediler. Batıdan fonlanan "genç ve parlak" muhalefet liderleri Avrupa parası ile muhalefet örgütleyen "sivil" toplum kuruluşları uluslararası toplumda izolasyon piyasa manipülasyonları faiz ve kur oyunları... Aklınıza ne gelirse tüm silahlar Zimbabve üzerinde denendi. Zimbabve elindeki tek varlığı olan onuru ile orta yerde kala kaldı. Diz çökmedi ama ekonomik olarak çöküşe sürüklendi.
Batı Mugabe'yi itibarsızlaştırmak için elinden geleni ardına koymamıştı. Şimdi ölümünden sonra da aynı şekilde devam ediyorlar. Ancak son yıllarda yaşananlar ne olursa olsun o mazlumların hafızasında insanlık dışı bir rejimden kurtulmaya çalışan Kara Kıta'nın yiğit evlatlarından biri olarak anımsanacak. Huzur içinde uyu gülümser yüzlü kara adam senin mezarın mazlumların kalbidir.
https://www.aydinlik.com.tr/mugabe-nin-ardindan-gaffar-yakinca-kose-yazilari-eylul-2019
================================
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Cumhuriyet fikir serbestligi taraftaridir.
Samimi ve mesru olmak sartiyla her fikre saygi duyariz.
Gazi Mustafa Kemal ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI
78. INSANLARIN YAKARISLARI ALLAH'IN YONETIMINDEN HOSNUT OLMADIKLARINI KANITLAR
Insanlar Tanrinin olgunluguna, erdemine, iyiligine, adaletine, guzel duzenine hayran olmaktan geri durmuyorlar. Gercekte ise, Allah'tan asla hosnut degildirler. Surekli olarak semaya gonderdikleri dualar, Tanrinin yonetiminden hicbir sekilde hosnut olmadiklarini bize gostermez mi? Allah'tan bir iyilik istemek icin Allah'a yakarista bulunmak, onun ozenli iyilikseverligine guvensizlik gostermektir.
Bir kotulukten vazgecirmek ya da kotulugu durdurmak icin Allah'a yalvarmak; planinin, siyasetinin devamina engel olmaya calismaktir. Felaketlere ugrayan insanin Allah'tan yardim rica ve istirhaminda bulunmasi, cikarimiza asla uymayan planini, lehimize duzeltmesi icin, bu felaketlerin yapicisina basvurmak demektir.
Bir iyimserin, baska bir deyisle bu dunyada her seyi iyi bulan, olanaklarin en iyisinde yasadigimizi bize soyleyen kimsenin, eger mantikli olsaydi, asla dua etmemesi gerekirdi. Dahasi var: Insanin daha mutlu olacagi baska bir alemi beklememesi gerekirdi. Mumkun olan en iyi dunyadan daha iyi alem bulunabilir mi?
Bazi ilahiyatcilar, icinde bulundugumuz alemden daha iyi bir alem yaratamamis oldugunu dusundukleri icin iyimserlere (optimistlere) kafir gozuyle baktilar. Bu ilahiyatcilara gore, iyimser olmak, yani bu dunyayi eksiksiz ve en iyi gormek.
Tanrinin kudretini sinirlamaktir; Allah'in bu alemden daha iyi (ya da daha az kotu) bir alem yapmaya guclu olmadigini kabul etmek suretiyle kufretmektir. Ancak bu ilahiyatcilar, sunu gormuyorlar mi: Dunyayi yarattigi zaman elinden geldigince iyi yaptigini iddia etmek, daha iyisini yaratabilecegi halde cok kotu bir dunya olusturmak seytanliginda bulundugunu iddia etmekten daha az hakaret icerir. Eger iyimser, kendi sistemiyle tanrisal buyukluge zarar veriyorsa, ona kafir gozuyle bakan ilahiyatci da her seye gucu yeterligini savunayim derken, ilahi zatin asalet ve lutfunu yaralayarak "kafir" olur.
- - - - - - - - - - - - -
Olumluyu olumsuza yeglerim.
Oynadigimiz oyunda kazanmak soz konusu degil.
Ama bazi yenilgiler otekilerden daha iyidir.
George Orwell
- - - - - - - - - - - - -
Dini tanimlamam gerekseydi, kahrolasi sartlar sonucu olusan bir ruhu korumak icin insanin icat ettigi bir sargi bezi oldugunu soylerdim.
DREISER,THEODORE (1871-1945) ABD'li yazar ve editor.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
-------------------------------------------------
This free account was provided by VFEmail.net - report spam to abuse@vfemail.net
ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator™ to keep your email out of the NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!
No Bandwidth Quotas! 15GB disk space!
Commercial and Bulk Mail Options!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder