7 Mart 2011 Pazartesi

Foklara Üzülüyorum Hakim Bey - (Mustafa Balbay 'Düşünüyorum O Halde Sanığım')

Foklara Üzülüyorum Hakim Bey

 

Beklemediği bir anda

Söz verdi hakim.

“Talep ve beyanda bulunmak isteyen”

Derken elini kaldırmış,

Hakim de konuş demişti.

Her an

Herhangi bir duruşmada

Herhangi bir anda

Söz hakkı verileceğini düşünmüş

Su gibi ezberlemişti söyleyeceğini.

 

Önce polisin peşin hüküm

Vermesine dokunduracaktı.

Daha evinden alınıp

Emniyete getirilirken

Polis dürtmüştü:

“İyi bak çevreye

Bu manzarayı

10 yıl göremeyeceksin...”

 

İkinci sözü savcıyaydı.

İddianamede yazılanlara inanamadı.

Amcası örgüt lideri,

O ve babası üye...

Bir bir anlatırken,

Savcıların önlerinde başka bir konuyla

İlgilendiğini gördü.

Olsun dedi,

Asıl olan hakimler.

Onlar dinlesin yeter.

Az sonra onların da

Önünde başka bir iş olduğunu fark etti.

Not alıyorlar, satır altı çiziyorlar...

Sesini biraz yükselterek

Konuşmayı denedi

Yok, ilgilenmediler

Çok meşguldüler...

Belki de dinliyorlardı ama

Tepki vermiyorlardı.

Öyle ya,

Tarafsız olmaları gerekiyor.

Söyleyecekleri her söz

Küçük bir müdahale

İhsası rey bile sayılabilir.

İlle de dinlenip dinlenmediğini

Merak ediyordu.

Hakimler dinlemeliydi

Bu en genç sanık ne diyordu.

 

Konuşmasına devam etti:

“Efendim fokların durumuna çok üzülüyorum.

Geceleri gözüme uyku girmiyor.

Bu buzullar neden eriyor.

Mevsimlerin ters dönmesi nedendir...”

 

Hiç kimse fark etmedi.

Bir tek sanıklardan ses geldi.

Arkadaşları sordular el-kol diliyle

Ne demek oluyordu bu,

Hüküm giyecek kendi eliyle.

Konuşmasını bitirdi.

Bunu bir şekilde hissettirdi.

Duruşma şu sözlerle sona erdi:

“Sanık beyanlarının tamamlanmamış olması,

Tanık polislerin dinlenmemiş olması nedeniyle

Duruşmanın ertelenmesine...”

 

Mahkeme 5 ay sonraya

Gün verdi

Cezaevine geri götürülmek üzere

20 kişilik mahkeme nezarethanesine

40 küsuruncu kişi olarak

O girdi.

Hemen önünde babası vardı.

Kızdı oğluna:

“Hiç öyle şey yapılır mı

Savunma dışına çıkılır mı?”

Saygısını bozmadan karşılık verdi:

“Baba gördün işte

Fark etmediler bile.

Bizi dinlemiyorlar.

İnanamadım...

Gerçekten öyle mi

Anlamak istedim...”

 

Serdar üniversitede öğrenciydi

İstanbul’da yaşamanın ve okumanın

Tadına varmıştı.

Amcası birkaç kez

Bankaya gitmesini

Para havale etmesini istemişti.

Kırmamış, yerine getirmişti.

Meğer amca takipteymiş.

Amcaya operasyon

Onun evine de.

O gün evde

Memleketten gelen babası varmış.

Polisler bakmışlar,

Evde hesapta olmayan biri var.

-Sen kimsin?

“Babasıyım... Memleketten yeni geldim.”

-Amirim babası da evde, alalım mı?

“Alın, belki bir şey çıkar...”

Baba yıllar önce

Hüküm giymiş, cezasını çekmiş.

Oğluna ziyarete geldiğini

Anlatmaya çalışmış, başaramamış.

Baba oğul yatıyor, aynı koğuşta

Avukatları umutlu

Birkaç duruşma sonra

Tahliye olabilir diyorlar.

Tutuklanalı 2 yıl olmuş

6 ayda bir mahkeme...

 

Mustafa Balbay

Düşünüyorum O Halde Sanığım
Zulümhane

Cumhuriyet Kitapları 2. Baskı Şubat 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder