Beklemediği bir anda
Söz verdi hakim.
“Talep ve beyanda bulunmak isteyen”
Derken elini kaldırmış,
Hakim de konuş demişti.
Her an
Herhangi bir duruşmada
Herhangi bir anda
Söz hakkı verileceğini düşünmüş
Su gibi ezberlemişti söyleyeceğini.
Önce polisin peşin hüküm
Vermesine dokunduracaktı.
Daha evinden alınıp
Emniyete getirilirken
Polis dürtmüştü:
“İyi bak çevreye
Bu manzarayı
10 yıl göremeyeceksin...”
İkinci sözü savcıyaydı.
İddianamede yazılanlara inanamadı.
Amcası örgüt lideri,
O ve babası üye...
Bir bir anlatırken,
Savcıların önlerinde başka bir konuyla
İlgilendiğini gördü.
Olsun dedi,
Asıl olan hakimler.
Onlar dinlesin yeter.
Az sonra onların da
Önünde başka bir iş olduğunu fark etti.
Not alıyorlar, satır altı çiziyorlar...
Sesini biraz yükselterek
Konuşmayı denedi
Yok, ilgilenmediler
Çok meşguldüler...
Belki de dinliyorlardı ama
Tepki vermiyorlardı.
Öyle ya,
Tarafsız olmaları gerekiyor.
Söyleyecekleri her söz
Küçük bir müdahale
İhsası rey bile sayılabilir.
İlle de dinlenip dinlenmediğini
Merak ediyordu.
Hakimler dinlemeliydi
Bu en genç sanık ne diyordu.
Konuşmasına devam etti:
“Efendim fokların durumuna çok üzülüyorum.
Geceleri gözüme uyku girmiyor.
Bu buzullar neden eriyor.
Mevsimlerin ters dönmesi nedendir...”
Hiç kimse fark etmedi.
Bir tek sanıklardan ses geldi.
Arkadaşları sordular el-kol diliyle
Ne demek oluyordu bu,
Hüküm giyecek kendi eliyle.
Konuşmasını bitirdi.
Bunu bir şekilde hissettirdi.
Duruşma şu sözlerle sona erdi:
“Sanık beyanlarının tamamlanmamış olması,
Tanık polislerin dinlenmemiş olması nedeniyle
Duruşmanın ertelenmesine...”
Mahkeme 5 ay sonraya
Gün verdi
Cezaevine geri götürülmek üzere
20 kişilik mahkeme nezarethanesine
40 küsuruncu kişi olarak
O girdi.
Hemen önünde babası vardı.
Kızdı oğluna:
“Hiç öyle şey yapılır mı
Savunma dışına çıkılır mı?”
Saygısını bozmadan karşılık verdi:
“Baba gördün işte
Fark etmediler bile.
Bizi dinlemiyorlar.
İnanamadım...
Gerçekten öyle mi
Anlamak istedim...”
Serdar üniversitede öğrenciydi
İstanbul’da yaşamanın ve okumanın
Tadına varmıştı.
Amcası birkaç kez
Bankaya gitmesini
Para havale etmesini istemişti.
Kırmamış, yerine getirmişti.
Meğer amca takipteymiş.
Amcaya operasyon
Onun evine de.
O gün evde
Memleketten gelen babası varmış.
Polisler bakmışlar,
Evde hesapta olmayan biri var.
-Sen kimsin?
“Babasıyım... Memleketten yeni geldim.”
-Amirim babası da evde, alalım mı?
“Alın, belki bir şey çıkar...”
Baba yıllar önce
Hüküm giymiş, cezasını çekmiş.
Oğluna ziyarete geldiğini
Anlatmaya çalışmış, başaramamış.
Baba oğul yatıyor, aynı koğuşta
Avukatları umutlu
Birkaç duruşma sonra
Tahliye olabilir diyorlar.
Tutuklanalı 2 yıl olmuş
6 ayda bir mahkeme...
Mustafa Balbay
Düşünüyorum O Halde Sanığım
Zulümhane
Cumhuriyet Kitapları 2. Baskı Şubat 2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder