Rumlar tarafından katledilip kuyuya atılan Şehit Şifa Mehmet Gencer için askeri cenaze töreni düzenlendi. İbret alsınlar ve akıllarını başlarına toplasınlar diye bu vahşeti Rum sevdalılarına ithaf ediyoruz
Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmaları sonucunda kalıntılarına ulaşılan kayıp şehit Şifa Mehmet Ali Gencer için askeri cenaze töreni düzenlendi.
11 Mayıs 1964 tarihinde Gönendere’den Beyarmudu’ndaki oğlunu görmek için giderken yolda Rumlar tarafından kaçırılarak Lisi Rum köyünde öldürüldükten sonra bir kuyuya atılan Gencer için bugün ilk olarak Gazimağusa Lala Mustafa Paşa Camii’nde cenaze namazı kılındı. Buradaki törenin ardından Canbulat Şehitliği’nde düzenlenen törenle defin işlemleri gerçekleştirildi.
Törenlere, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun eşi Meral Eroğlu, Gazimağusa Kaymakamı Beran Bertuğ, Merkez Komutanı Kıdemli Albay Orhan İpek, 4. Piyade Alay Komutanı Kurmay Albay Ercan Barsakçıoğlu, Gazimağusa Milletvekilleri Ahmet Eti ile Teberrüken Uluçay, Gazimağusa Polis Müdürü Erdal Emanet, Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği Başkanı Ertan Ersan, şehidin ailesi, yakınları ve vatandaşlar katıldı.
Canbulat Şehitliği’ndeki törende şehit için saygı duruşunda bulunuldu, saygı atışı yapıldı. Gencer’in tabutuna sarılan KKTC ve Türk bayrağı oğlu Ali Gencer’e teslim edildi.
Oğul Gencer, teslim aldığı bayraklara ölünceye kadar sahip çıkacağına, ölürken de torunlarına bırakacağına dair şeref sözü verdiğini ifade etti.
ERSAN
Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği Başkanı Ertan Ersan, defin öncesinde yaptığı konuşmada, Gönendere Köyü’nde 1920 yılında doğan 4 çocuk annesi Şifa Mehmet Ali Gencer’in İngiliz üsler bölgesinde çalışan ve 6 aydır görmediği oğlu Ali’yi görmek için yolda giderken Türkmenköy- Beyarmudu kavşağında Rumlar tarafından kaçırılıp Lisi Rum köyüne götürüldüğünü ve Türk olduğu için barbarca katledilip bir kuyuya atıldığını kaydetti.
Ersan, Gencer’in öldürülmesinin, Rum barbarlığının alışıldık bir örneği olduğunu belirterek, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin başarılı çalışmalarının ardından şehidin naaşının 47 yıl sonra ailesine teslim edildiğini ifade etti.
Ersan, bundan sonra çocukları ve yakınlarının şehidi kabrinde ziyaret edebileceklerini söyledi.
Her zaman söylediklerini ve söylemeye devam edeceklerini belirten Ersan, “Bizler, Rumlarla beraber iç içe yaşayamayız. Gerçek şudur ki Rumlar da bizlerle birlikte yaşamak istemiyor. İstemiş olsalardı bizleri zorla köylerimizden göçe zorlamazlar, katliamları gerçekleştirmezlerdi” dedi.
Yapılanları unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını söyleyen Ersan, Barış Harekatı olmasaydı, tüm Kıbrıslı Türklerin sonunun Şifa Mehmet Ali Gencer gibi olacağını ifade etti.
Ersan, Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlılıklarını bir kez daha yinelediklerini sözlerine ekledi.
-- -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Noktalar sürekli değişse de bütün aynıdır. Bu dünyadan giden her hırsız için bir hırsız daha doğar. Ölen her dürüst insanin yerini bir dürüst insan alır. Hem bütün hiç bir zaman bozulmaz, her şey yerli yerinde kalır merkezinde.. . Hem de bir günden bir güne hiç bir şey aynı olmaz. Ölen her sofi için bir sofi daha doğar. TEBRİZ’ Lİ ŞEMS oO-------------------------------------------------------------------Oo http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder