23 Ocak 2012 Pazartesi

Bekir Coskun-Kurt.

Bekir Coskun-Kurt.

 

Hava çok soğuk
Dün gece belki eksi 20 dediler

Kar taneleri dönüp duruyorlar havada

Fırtına var

*

Yine böyle havalardaydı

Ankara Altınçanak'ta bir dişi kurt görmüşlerdi avcılar, karla kaplı asfalt yolun hemen yakınında. Araçlarını durdurup indiler, kurt kaçmak yerine durdu

Karşılıklı bakıştılar

Avcılar üç yanından yaklaşmaya başladılar

Kurt üç beş adım kaçar gibi yaptı, döndü yerden büyük bir eski kemik parçasını ağzına aldı, onu sürükleyerek gitmek istedi

Olmadı…

Avcılara baktı, tekrar kemiğini bırakıp gitmeyi denedi, gidemedi, döndü durdu

Ve ilk kurşun karlı ovada patladı…

Kurt, arka ayaklarının üzerine kalkıp havada bir yay çizerek yumuldu, açıldı, çığlık attı

Yaralı yaralı gitmek isterken, dönüp tekrar kemiğini almaya çalıştı…

Bir kurşun daha bedeninde patladı…

*

Her kurşunda aynı şey oldu

Her kurşun yediğinde Altınçanak çığlığından inledi Düştü kalktı… Kaçmak yerine hep dönüp dönüp kemiğini de götürmek istedi

*

Avcılar cansız dişi kurdun başına toplandılar

Ağzının hemen ucunda götürmek istediği kemiği duruyordu hâlâ… Kemiği bırakıp da niye kaçmadığına bir türlü anlam veremediler

İçlerinden birisi kurdun kemiği sürüklemeye çalıştığı yönü gösterdi

Tümseğin arkasında beş küçük yavrusu, şaşkın ve korkulu bakışlarla bekliyorlardı anneleri dişi kurdu

Sevgili Metin Sertoğlu o günü gözleri ıslanarak anlatmıştı:

Yavrular açtı, annenin kemiği götürmesi lazımdı

*

Yer gök kar yine
Dün gece eksi 20 belki
Ne zaman böyle olsa havalar, bir anne kurt koşar gözlerimin önünde Beyaz karın üzerinden bebeklerine doğru, ağzında kemiği
Ayak izleri kırmızı

Bekir Coşkun

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder