19 Ocak 2012 Perşembe

POLITIK - Sizce İran'a saldırılır mı/saldırılmaz mı?


İşte size peşpeşe dört haber.
Buna açık istihbarat deniyor.
Sadece basında yayınlanan haberleri bir mozoaik gibi bir araya getirmek bu.
İsrail İran'a saldırılmayacak, Rusya saldırılacak diyor ve tarih de veriyor.
Bu arada ABD-İsrail-Ürdün İran konusunda safları sıklaştırıyor.
Esasında bu dört haberden daha fazlası var.
Türkiye, Suudi Arabistan kaynaklı savşa hazırlık haberleri de var.
Aslında ABD İran'ı kelimenin tam manasıyla dört bir yanından kuşatmış durumda.
Küçücük bir körfezde üç dev uçak gemisi, siz artık gerisini düşünün.
Halkın anlayacağı şekliyle söylersek, saldırgan silahını çekmiştir, teşhir etmiştir, henüz tetiğe basmamıştır.

Ufukta nükleer tesislere yapılacak bir saldırı, bunu takiben ambargo ve abluka var.
Halen ülkemiz emperyalistlerin safları arasında yer tutmuş durumda.
Kimin iyi kimin kötü olduğunu anlamak için en güzel ölçü kim kimin memleketinde işgalci olan bakmak yeterli.
İlahlardan bir işaret beklemeyin, gelmeyecek...

"İran'a Taarruz Uzak Olasılık"

İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, İran'a taarruz etme kararının çok uzak bir olasılık olduğunu söyledi.

Savunma Bakanı Barak, İsrail askeri radyosuna açıklama yaparken, İran'ın nükleer tesislerini hedefleyebilecek olası bir İsrail taarruzu konusundaki soruya verdiği yanıtta, "Bizim aldığımız bir karar yok, böyle bir kararı almak için bir tarihle ilgili bir karar da yok, hepsi çok uzak" dedi.

"Uzak" ifadesi ile ne anlaşıldığı sorusuna Barak bu kez, "öngörülerini" açıklamayı reddettiği yanıtını verdi.

İsrail Savunma Bakanı Barak, ayrıca İran'ın nükleer silah üretme aşamasına geçmeye henüz karar vermediğini belirterek, "İranlılar, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tarafından uygulanan kontrollere son vermediler.
Bunu yapmadılar, zira bunun nükleer programlarının askeri yönü için bir kanıt oluşturacağını ve bunun ülkelerine uluslararası yaptırımların ya da diğer türdeki eylemlerin sertleştirilmesine yol açacağını biliyorlar"
diye konuştu.

Suudi Prens: "Seçenekler masada"

Öte yandan, Suudi Arabistan Prensi Türki el Faysal, Körfez ülkelerinin İran karşısında tüm seçeneklere başvurmakta tereddüt etmeyeceklerini söyleyerek, Tahran'ı bölgeyi sonuçları öngörülemez bir maceraya itmek istemekle suçladı.

Suudi Prensi, dün Bahreyn'de Körfez bölgesinin güvenliğiyle ilgili bir konferansta yaptığı ve El Arabiya kanalı tarafından yayımlanan açıklamasında,

"Çıkarlarımız ve güvenliğimize yönelik tüm girişimler, bizi kendimizi savunmamız için tüm seçeneklere başvurmamız zorunda bırakır" dedi.

İran'ın Körfez'de çatışmayı kızıştırmaması ve bölge ülkelerini tehdit yerine, uluslararası hukuka uyması gerektiğini söyleyen Prens Türki, "İran'ın Hürmüz Boğazı ve enerji dağıtım güvenliğini amaçlarına alet etmemesi gerekir" dedi.

Rus askeri uzman İgor Korotçenko, ABD'nin iki hafta sonra İran'a saldırabileceğini iddia etti.

Rus askeri uzman İgor Korotçenko, ABD'nin iki hafta sonra İran'a saldırabileceğini iddia etti.
Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Toplumsal Konseyi üst kurul üyesi ve Natsiolnaya Oborona (Milli Savunma) Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Korotçenko, konuyla ilgili basına yaptığı değerlendirmede ABD'nin Basra Körfezi'nde askeri varlığını artırdığına dikkat çekti.

Rus askeri uzman,

"İki hafta sonra ABD'nin İran'a yönelik gerçek askeri operasyonlarının başlatmasının tanığı olacağız.
Bölgede Amerikan deniz kuvvetlerine ait silahlı birlikler aktarılıyor.
Ayrıca, olası ihtilaf bölgesinde ABD'nin üçüncü dev uçak gemisi de bulunuyor.
Bu uçak gemileri tek başına dolaşmaz, onlara başka savaş gemileri eşlik ediyor.
Burada ayrıca bir veya iki denizaltı da söz konusu"
dedi.

ABD ve İngiliz silahlı birliklerinin bölgede ortaklaşa hareket edeceğini öne süren İgor Korotçenko, " Eğer İran İsrail'e füze atarsa, İsrail operasyona de katılabilir" öngörüsünde bulundu.

http://www.haberler.com/rus-uzman-abd-2-hafta-sonra-iran-a-saldirabilir-3277092-haberi/

Obama, Ürdün Kralı Abdullah ile Görüştü

ABD Başkanı Barack Obama, Beyaz Saray'da Ürdün Kralı Abdullah ile görüştü.

Obama, görüşmenin ardından yapılan ortak basın açıklamasında, "(Kral Abdullah ile) İsrail ve Filistinlileri, masaya yeniden oturup, ciddi bir biçimde ileriye doğru barışçıl bir yolun müzakeresini yapmaları yönünde teşvik etmek için birlikte yakın istişarelerimize devam etmenin önemini konuştuk" dedi.

Bu konuda büyük bir liderlik gösteren Ürdün'ün çabalarını çok takdir ettiklerini vurgulayan Obama, görüşmede Ürdün'deki siyasi reform süreci ve Kral Abdullah ile Ürdün Başbakanının bu konudaki "olağanüstü" çabalarından bahsettiklerini belirtti.

Obama, görüşmede Irak ve İran gibi bazı bölgesel konuların da gündeme geldiğine değinirken, "Ancak zihinlerimizde şu anda en üst sırada yer alan konu Suriye konusu.
Kral Abdullah, Suriye içerisinde görmekte olduğumuz korkunç zalimlik karşısında, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'a kamuoyu önünde iktidarı bırakması çağrısı yapan ilk Arap lideriydi"
diye konuştu.

Kral Abdullah'a göstermiş olduğu bu tavırdan dolayı teşekkür eden Obama,

"Bunun sonucunda Ürdün'ün, Suriye'de ihtiyaç duyulan barışçıl değişimi teşvik etmeye yönelik Arap Birliği çabasının bir parçası olduğuna" işaret etti.

Obama, "Malesef Suriye'de kabul edilemez düzeylerde şiddet olaylarını görmeye devam ediyoruz.
Dolayısıyla, Suriye'de daha demokratik bir değişim sürecinin hayata geçebilmesi için, mevcut Suriye rejimini iktidarı terk etmeye çağıran uluslararası baskı ve ortamın yaratılması yolunda Ürdün ile yakın istişare içinde olmayı sürdüreceğiz"
dedi.

-Kral Abdullah-

Ürdün Kralı Abdullah da ülkesinin bu ay içinde ev sahipliği yaptığı İsrail ve Filistinli müzakereciler arasındaki görüşmelerin henüz erken aşamalarda olduğunu ancak iki tarafı yaşanan çıkmazdan çıkarabilecekleri konusunda umut taşıdığını söyledi.

Kral Abdullah, bu konuda ABD Başkanı Obama ve Amerikan yönetimiyle düzenli temelde yakın koordinasyon içinde olduklarını dile getirdi.

ABD'nin Ürdün'e sağladığı ekonomik desteklerden dolayı çok minnettar olduklarını ifade eden Kral Abdullah, ülkesinde siyasi reformlar konusunda adım atarken, ekonominin ve Ürdünlülerin günlük yaşamlarını etkileyen koşulların çok önemli olduğunu kaydetti.

Ayalon, Londra'daki Chattham House'da Konuştu

İsrail Dışişleri Bakanı Yardımcısı Daniel Ayalon, İran'ın Ortadoğu'da her taşın altından çıktığını ifade etti.

İsrail Dışişleri Bakanı Yardımcısı Daniel Ayalon, İran'ın Ortadoğu'da her taşın altından çıktığını ifade etti.

İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Ayalon, İngiltere ziyaretinde ünlü düşünce kuruluşu Chattham House'da 'Değişen Stratejik Çevrede İsrail' adlı bir konuşma gerçekleştirdi.
Bakan Yardımcısı Ayalon; Arap Baharı, İran'ın nükleer silahlanması, Türkiye ile ilişkiler, Filistin sorunu ve bölgedeki son gelişmeler hakkında soruları yanıtladı.

Düşünce Kuruluşu Chatham House'da, Dr.Robin Niblett'in başkanlığını yaptığı oturumda dinleyicilerinin sorularını yanıtlayan İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayalon, Arap baharı hakkında yaptığı açıklamasında "Arap baharını halkların ayaklanması olarak adlandırmak mümkün, içeriğine belki çok anlam yükledik ve henüz baharı görebilmiş değiliz" dedi.

Sovyetler Birliğinin son buluşuna atıfta bulunan Ayalon, son 20 yıldır tüm otoriter rejimlerin sonunun geldiğini izlediklerini belirti.
Ayalon;
"İran durdurulmalı, sadece nükleer silahlanma nedeniyle değil, bölgede güttükleri olumsuz politika nedeniylede durdurulmalı.
Bakarsanız Ortadoğu'ya her taşın altından İran'ın çıktığını göreceksiniz, Hamas'a da, Hizbullah'a da destek veriyorlar.
Çok uzun yıllar sorunların altında yatan nedenlere baktığımızda gördüğümüz bu oldu.
Bizim, Filistin sorunumuzla ise bölgedeki hiç bir ülke ile alıp veremediği yok"
ifadelerine yer verdi.

Dışişleri Bakanı Yardımcısı Ayalon;
"Türkleri taktir ediyoruz.
Türkiye bölgede gözden çıkarılamayacak bir ülke ve biz Türkiye ile ilişkileri arttırmak isteriz, çok büyük bir ülke ve önemli bir köprü doğu batı arasında, büyük bir toleransa sahip halkı var.
Biz ilişkiler normal bir düzeye getirmeyi çok isteriz aslında şunu söylemekte fayda var ikili anlaşmalar yüzde 33 bir artış gösteri geçtiğimiz yıl.
Bence bu şunu gösteriyor rekabet ve ortak çıkarlar iki ülkenin de işbirliğine devam etmesini
beraberinde getiriyor.
Ayrıca Güney Kıbrıs ile imzalanan anlaşmalar bir tehdit değildir, bu bölgede yer alan doğalgaz ve petrol coğrafi yakınlığımızdan dolayı bizleri Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile birlikte adımlar atmamızı gerektiriyor.
Bu herkese fayda getirecektir Türkiye'ye de İngiltere'ye de"
açıklamasında bulundu.

Ayalon, İsrail'in nükleer silahlara sahip olması üzerine gelen bir soruya ise;
"Bu kesinlikle etrafta çokça konuşulan bir varsayım İsrail hakkında duyduğunuz ancak ben söylemeye devam edeceğim biz bölgeyle nükleer silahı tanıştırmadık ve ayrıca İran bizim bunlara sahip olduğumuzu dolayısıyla kendilerinin de bulundurma hakları olduklarını iddia ediyor.
Yasal olmayan çalışmaları yürüten İran.
Bizim uzun vade planımız nükleer silahın olmadığı bir dünya"
açıklamasında bulundu.
http://www.haberler.com/ayalon-londra-daki-chattham-house-da-konustu-3277887-haberi/


--   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   CANLAR  Zamani say,tempo tut, Runik bir tempo olsun, Tintintin sesleri muzik gibi yukselsin Canlardan,canlardan,canlardan, Can...can...can... Canlarin cinlayan sesini dinle... O cesur canlar! Titresimleri ne musis bir korku masali anlatiyor! Ah, canlar,canlar! Korkulari nasil bir masal anlatiyor...  Edgar Allan Poe   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   Kurmus oldugum guruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir guruptur.  Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .    Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.  http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder