26 Ocak 2012 Perşembe

Re: [Ozgur_Gundem] POLITIK - Obama'yı vur, İsrail'i koru!

Elbette bu haber çok önemli.
Belli ki, batı cephesinde taşlar yerinden oynamış.
Belli ki, ABD konuşlu küresel zenginler arasında ayrışmalar var.
Bunu hep dile getirdim.
O kadar Round Table toplantısına rağmen küresel elitler arasındaki uzlaşı en az on yıldır kırılmış durumda.
Rothchilds sermayesinin önemli bir bölümünü Çin'e çektiğinden bu yana cepleşme başlamıştı, şimdi saflar daha çok netlik kazanıyor.

Cemaatin, şeriatçıların bu cepheleşmede hangi tarafta yer aldıkları bana göre çok önemli değil.
Hatta ülkemizde ki diğer politika odaklarının da bu cepheleşmede nerede durdukları bana göre çok önemli değil.

Çünkü bana göre önemli olan Türk milletidir, ve her iki cephenin de bakışı bizim bakışımız değildir.
Milletin menfaatlerini öncelemeyen bir bakışla hangi cephede yer alırsanız alın milletinize saadece kan ve gözyaşı getirirsiniz.
Öte yandan yeni paylaşım savaşında ABD'nin muzaffer olacağının hiçbir garantisi de yok.
Ve zaman, bütün yırtınmalarına rağmen, 2000'li yılların müttefikleri aleyhinedir, çünkü rakiplerinin pozisyonel üstünlükleri vardır.

III. Dünya Savaşının MÜTTEFİK DEVLETLERİ Çin, Rusya, Rus etkisindeki devletler(Azerbaycan dahil bütün Türk cumhuriyetleri) Rothchilds Sermayesi, İngiliz Kraliyet Ailesi, İngiliz Devleti, CommonWealth devletleri (Güney Afrika, Hindistan (?)), İran ve İran etkisi altındaki ülkeler.
MİHVER DEVLETLERİ ise ABD, Fransa, Almanya, İtalya, bunların bağlaşıkları, Bahar nezlesi olmuş/olmamış bütün Arap ülkeleri, TÜRKİYEDİRr.

Artık nükleer silah kullanma imkanı yoktur.
Üstünlük sağlamak artık sadece uzay silahları, robotik silahlar, savaşın ve savaş sanayinin otomasyonu, ve her zamanki gibi hammade kaynaklarına hakimiyet  yoluyla mümkündür.
Ayrıca ekonomik ambargolar, yüksek korumacılık duvarları da kritik rol oynayacaktır.
III. Dünya Savaşının uzun süreceğini de sanmıyorum.
Kayıplar ağırlıklı olarak kanat ülkelerde olacaktır.
Mihver devletlerin pozisyonel üstünlüğü vardır.
Müttefikler ise çevrelemeye, hammadde kaynaklarına hakim olmaya çalışmaktadır. Afganistan, Irak savaşları, ufuktaki İran Savaşı, Arap baharı ve Turuncu devrimler hep bu gözle değerlendirilmelidir.

Savaş alanları ise hammade zengini ülkeler, ve önemli su yollarıdır.
Önemli su yolları arasında Türk boğazları, Cebeli Tarık, Süveş Kanalı, Babül Mendep, Hürmüz Boğazı, Malakka ve Makatta geçitleri öncelikle sayılmalıdır.
Türkiye kalpgah denilen yerdedir.

Aslına bakarsanız bu cepheleşmede her şeyden önce çatışmalar sırasında verilecek can kayıpları ve ulusal toprak kayıplarına odaklanmak gerekir.
ABD'nin dünyaya demokrasi, insan hakları, refah, teknoloji ihraç ettiği argumanları bir kandırmacadır.
Batı ekonomileri büyük bir ekonomik krizin ve çöküşün arifesindedir,
hepsi de temerrüde düşecektir,
sonuç olarak küresel ekonomiden aldıkları borçları ödemeyecekler ve
doları da terk etmek durumuna düşeceklerdir.
Esasen bunun altyapısı ve hazırlıklarını da yapmış durumdalar. Bunu da belirtmeliyim.

Mihver devletlerin zaferi de Türk milletine bir kazanç sağlamayacaktır.
Her durumda bağımsız Türk Cumhuriyetleriyle bağımız yeniden kopacaktır.
Bol bol, Ortadoğulu, Uzakdoğulu, OrtaAsyalı, Afrikalı kanı akıtılacaktır.
Dünya yeniden küresel sermayenin uzlaşısına göre tanzim edilecektir.
Oluşacak haksızlıklar nedeniyle dünya huzur bulmayacaktır.

Böyle bir savaşta ön cephede olmamak, kraldan çok kralcı olmamak gerekir, çekimser ve fırsatçı olmanın büyük yararı vardır.
Saygılar.

On 26.01.2012 14:24, Abudeyam wrote:
 
 
Sayin Poyraz
 
Bence cok onemli bir haber
 
Yahudi Neocon Amerikan Medyasi ABD'yi Irak isgaline ittikten sonra, Iran'a saldirtmak icin her turlu firildagi cevirdikleri halde boyle seyler yeni yeni olmaya basliyor.
 
Demek ABD'de ruzgar bir daha POYRAZ'a donmeyecek.-)))
 
 
Abudeyam

 
2012/1/24 Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net>

Haber Zaman gaz tenekesinden fakat asıl kaynağı da bulduk.
Amerika'da yayınanan bir Yahudi gazetesinde gazete yayıncısı;

1. İsrail Devletini Başkan Obama'yı öldürmeye azmetmiş.
2. Yerine gelecek Başkan Yardımcılarının ise İsrailin düşmanlarını ortadan kaldıracak tarzda politika uygulamaya zorlanmasını istemiş.
3. Hizbullah ve Hamasa yeni bir önleyici saldırı yapılmasını önermiş.
4. İran'ın nükleer tesislerine bir saldırı yapılmasını önermiş.
İster inan ister inanma.
Bu derece tuhaf.
Gazetenin yayıncısını istifa ettirmişler.

Zaman Gaz Tenekesi yorumcusu da, aynı mantık silsilesini devam ettirerek;
-Türk Fransız ilişkilerinin Sarkozi üzerinden bozulması da İsrail etkisine bağlamış.

Aynı düşünce silsilesini devam ettirerek, devlet görevlilerinin sadakatlerinin sorgulanması ihtiyacını bir kere daha vurguluyorum. Bu anlamda kripto olanlara da bir kez daha dikkat çekiyorum.

http://www.ynetnews.com/articles/0,7340,L-4179929,00.html

Abdülhamit Bilici

Obama'yı vur, İsrail'i koru!

A

BD'de yayımlanan Atlanta Jewish Times gazetesinin sahibi Andrew Adler'in dinî bağla yakınlık hissettiği İsrail'i korumak için gündeme getirdiği öneriler, sadece Amerika'da değil, tüm dünyada geniş yankı yaptı.

Tekliflerin arkasında bir meczup veya ruh hastası olsa veya bir komplo teorisi sitesinde yayınlansa belki üzerinde fazla durmaya değmezdi.
Ama logosunda
'Yahudi' geçen bir gazetede, hem de gazetenin sahibi tarafından yazılan bir makalede dile getirilmesi ve altı çizilerek vurgulanması manidar.

ABD tarihinde başkanlık koltuğuna oturan ilk siyahî isim olduğu için Obama'nın kendi toplumunda birçok sağcıyı rahatsız ettiği sır değil.
Kendisiyle ilgili beklentileri boşa çıkarma pahasına Musevi platformlarında defalarca İsrail'i mutlu edecek konuşmalar yapmış olmasına rağmen Obama'nın bugünkü İsrail hükümetince pek sevilmediği de malum.
Filistin barışı için en basit konuda en küçük adım attıramadığı için Obama'nın da Netanyahu'ya ve liderliğindeki hükümete pek sıcak bakmadığını biliyoruz.
Nitekim bir ABD başkanının, liderleriyle iyi anlaştığı ülkeleri sayarken Hindistan ve Türkiye'yi bile sayarken İsrail'i anmaması bile bu soğukluğun göstergesi olarak okunabilir.

Dolayısıyla Obama-İsrail/Yahudi ilişkilerinin böyle soğuk olduğu bir ortamda Yahudi asıllı bir yazar, gazetesinde Obama aleyhine ileri geri eleştiride bulunsa kimse şaşırmazdı.
Ama öyle değil, İsrail'i korumak için ortaya atılan öneriler çok ileri gitmiş durumda.
Gazetenin sahibi Adler, İran'ın nükleer silah elde etmesini önlemek için İsrail yönetimine üç seçenek sunuyor: İlki, Hizbullah ve Hamas'a yapılacak bir önleyici saldırı.
İkincisi, İran'ın nükleer tesislerinin vurulması.
Üçüncüsü ise Netanyahu'nun ABD'de bulunan Mossad ajanlarına
"İsrail dostu olmayan" Obama'ya suikast emri vermesi.
Hızını alamayan Adler, Obama öldürüldükten sonra yerine gelecek başkan yardımcısının da
"zorla" İsrail düşmanlarını ortadan kaldıracak politikalar izlemesinin sağlanması gerektiğini yazıyor.
Hatta bir adım daha ileri gidip, bu fikirlerin sadece kendi hayal ürünü olmadığını, İsrail derin devletinde de tartışıldığını söylüyordu.

Tabii yazı duyulur duyulmaz, başta Amerika'daki Yahudi toplumu olmak üzere herkes ayağa kalktı.
Üzüntüler ve kınamalar yapıldı.
Özür dilemek zorunda kalan Adler de bir suikastı savunmadığını söyledi.
Sağcı Netanyahu'nun başbakan; birçok liberal Yahudi'nin ırkçı ve aşırı milliyetçi dediği Lieberman'ın dışişleri bakanı olduğu mevcut İsrail hükümeti veya İsrail derin devleti gerçekten bu tür çılgın senaryoları tartışıyor mu, bilmek zor.
Ama bu çılgınca önerileri; Türkiye'de görev yapan bir grup yabancı gazeteciyle birkaç gün önce buluştuğumuz işadamı İshak Alaton'un, Mavi Marmara olayı hakkında söyledikleri ile yan yana getirince, açıkçası bu fikirlerin çok da gerçekdışı olmayabileceği hakkında gözüm korktu.

9 vatandaşımızın canına mal olan, iki ülke ilişkilerini sarsan bu olaya ilişkin Türkiye, İsrail ve BM tarafından raporlar hazırlanmış olmasına rağmen Mavi Marmara eyleminin neden bu kadar dramatik şekilde sonuçlandığı tam olarak aydınlatılmış sayılmaz.
Zira taraflar son dakikaya kadar birbiriyle temastaydı.
ABD arabuluculuk yapıyordu.
Yoğun diplomasi trafiği sonunda Mavi Marmara'nın, rotasını Gazze yerine Mısır'ın El Ariş Limanı'na çevirmesine karar verilmişti.
Sadece Ankara değil, ABD, İsrail ve Mısır da bu formülden haberdardı.
Biraz da bunun rahatlığıyla Türkiye tarafı, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun da katıldığı bir hafta sürecek Latin Amerika turuna çıkmıştı.
İHH ekibi de hadiseden sonraki açıklamasında, sonuna kadar direnip dümeni El Ariş'e kıracaklarını söylemişti.

Mavi Marmara hareket etmeden aylar önce olaydan haberdar olduğunu ve önlemek için Türkiye ve İsrail nezdinde çok gayret ettiğini söyleyen İshak Alaton'un paylaştığı çarpıcı bilgi şöyleydi:
"İsrail tarafı, Erdoğan hükümetine unutmayacağı bir ders vermeye karar verdi.
Bir çatışma istediklerine ve böyle olmasını planladıklarına dair bilgim var.
Çünkü bu müdahaleyi uluslararası sularda yaptılar.
9 insan İsrail komandolarınca öldürüldü.
Olaydan sonra İsrail medyası dahil her yerde Netanyahu hükümetini ve ultra nasyonalist Dışişleri Bakanı Lieberman'ı suçladım.
İsrail televizyonunda, böyle bir dışişleri bakanına sahip olmanın İsrail için utanç verici olduğunu söyledim.
Bu hareket tarzının, tüm dünyadaki Yahudiler için ölümcül olduğunu söyledim.
Komşularıyla barış istemeyen ve Amerikan yönetimine sürekli hücum eden ırkçı bir iktidarın hükümette olması üzücü.
İsrail'de söylediklerimden memnun olmadılar.
Umurumda değil.
Çünkü ben Yahudileri ve İsrail'i değil, sadece Netanyahu yönetimini, Erdoğan hükümetine ders vermek için kasıtlı bir plan yapmakla suçluyorum."

Mavi Marmara'ya kasten saldıran bir ekip için Obama'ya suikast planlamak veya Sarkozy üzerinden Türkiye-Fransa ilişkilerini zehirlemek abartı mıdır?

a.bilici@zaman.com.tr 

http://twitter.com/ahamitbilici 

24 Ocak 2012, Salı




--   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   ALTINDAG  Biri bir koca gorur ruyasinda: Yuz lira maasli kibar bir adam. Evlenir, sedire tasinirlar. Mektuplar gelir adreslerine: Sen Yuva Apartmani, bodrum kati. Kutu gibi bir dairede otururlar. Ne camasira gidilir artik, ne cam silmeye; Bulasiksa kendi bulasiklari. Cocuklari olur, nur topu gibi; Elden dusme bir araba satin alinir. Kizilay Bahcesi’ne gidilir sabahlari; Kumda oynasin diye kucuk Yilmaz, Kibar cocuklari gibi.  Orhan Veli KANIK   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   Kurmus oldugum guruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir guruptur.  Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .    Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.  http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder