Yargı uygulaması değil, karşıdevrim terörü
++++++++++++++++++++++++++++++++++++
İzlenen çizgi, vatanın bütünlüğünü ve Cumhuriyetin savunulmasını yargıya havale etmiştir.
2002 Ağustosundan beri Genelkurmay Başkanlarının (Org. Işık Koşaner dışında)
2002 Ağustosundan beri Genelkurmay Başkanlarının (Org. Işık Koşaner dışında)
“yargı çözer” dedikleri her şey, aslında ancak Ordunun çözebileceği uygulamalardı.
12 Haziran 2007 günü Ümraniye’de sözümona “bombaların bulunması” olayından beri yaşanan olay,
yargı uygulaması değildir; karşıdevrim terörüdür.
E. Astsubay Oktay Yıldırım’dan Genelkurmay Başkanı Başbuğ’a
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Tandoğan, Çağlayan, Gündoğdu, Diyarbakır ve diğer kentlerimizde milyonlar ayağa kalkmıştı.
A. Necdet Sezer, Deniz Baykal, Büyükanıt-Başbuğ dörtlüsü ve Cumhuriyet Mitinglerinin önderliği,
karşıdevrimi önleyecek o büyük halk hareketini boşluğa düşürdüler;
Temmuz 2007 seçimini ve Çankaya’yı Tayyip Erdoğanlara teslim ettiler
ve karşıdevrimin üstte kalmasını sağladılar.
Tayyip Erdoğan-Başbuğ arasındaki
24 Haziran 2008 tarihli karanlık buluşmada yapılan yasadışı anlaşmayla
AKP bir kez daha kurtarıldı.
Başbuğ, şimdi, yargıya müdahale ederek kurtardığı AKP’nin hapishanesindedir
ve AKP’ye sürekli “Sizi ben kurtardım” dilekçeleri vererek “adalet” talep etmektedir.
hem de kendi yurdunda operasyon uyguluyordu,
ve TSK’nin komuta kademesi bu operasyona beyaz bayrak açarak cevap veriyordu.
Hatta bazı komutanlar, ne acıdır ki bu operasyonun “aktörleri” arasındaydı veya kenarında duruyorlardı.
“Aman bana değmesin” zilleti, hâlâ devam etmiyor mu?
Böylece, birikimli ve namuslu bir aydın olan E. Astsubay Oktay Yıldırım’dan başlayan operasyon
Böylece, birikimli ve namuslu bir aydın olan E. Astsubay Oktay Yıldırım’dan başlayan operasyon
E. Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’a kadar tırmandı ve tırmanış sürüyor.
Asıl tutuklanan Org. Necdet Özel
+++++++++++++++++++++++++++
asıl tutuklanan o zamanki Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ idi.
Silah arkadaşlarını düşmana “tek bir kurşun atmadan” teslim eden komutanlar,
TSK’nin savaş kabiliyetinin çökertilmesine teslim olmuşlardı.
Ve bu teslimiyetin örtüsü bile ABD’den gelmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Rice’ın formülüyle “TSK, yargıya ve hukukun üstünlüğüne saygı göstermeli” idi
(Haber Türk, 29 Kasım 2009).
Genelkurmay Başkanları Org. Büyükanıt ve Org. Başbuğ,
düşman operasyonuna “hukukun üstünlüğü” talepleriyle cevap veren ilk “sivil” komutanlar olarak
Harp tarihine geçtiler.
TSK tarihinde “sivil komutanlar” devrini açtılar.
Şimdi teslimiyetin TSK’yi kurtaramadığı gibi,
teslim olanları da kurtarmadığı dersini yaşıyoruz.
Umarız, asker ve sivil cümle teslimiyetçiler bundan ders çıkarırlar.
Bugün asıl tutuklanan Org. Necdet Özel’dir.
Komutan arkadaşları demir parmaklıkların arkasında olan bir komuta kademesinin
özgür olmayacağını
, hatta komutan bile olamayacaklarını yaşamak için,
yeni derslere ihtiyaç yoktur.
İlk direnç Org. Koşaner’den
+++++++++++++++++++++++
Komutan, bu uygulamanın bir yargı süreci olmadığını,
hükümetin bu işin içinde olduğunu tarihi bir yazıyla saptadı
ve arkadaşlarıyla birlikte istifa etti.
Bu istifa, TSK çevresindeki çemberin daraltıldığı koşullarda ilk kurşundu. Sürece isyan başlatılmıştı.
Bu istifa, TSK çevresindeki çemberin daraltıldığı koşullarda ilk kurşundu. Sürece isyan başlatılmıştı.
Org. Koşaner, bu istifayla yeni komutanlara bir çizgi bıraktı ve askerlik namusunu hatırlattı:
Komutan, silah arkadaşını düşmana teslim etmezdi!
Cumhuriyeti ve vatanı tüketen bir sahtekârlıktı!
İstifalar peş peşe gelse ne olur?
+++++++++++++++++++++++++++
Ben de o bazılarına soruyorum.
Komutanlar, silah arkadaşlarının esir edilmesine, peş peşe dalgalar halinde istifa ederek dirense ne olur?
Bir: Birkaç dalga sonunda Tayyip-Gül-Fethullah üçlüsü pes eder veya yıkılır.
İki: TSK’ye hiçbir şey olmaz, gençleşir, halkta saygınlık kazanır ve Mustafa Kemal ruhuna kavuşur.
Üç: İstifa eden komutanlar onurlarıyla başları dik yaşarlar.
Bir: Birkaç dalga sonunda Tayyip-Gül-Fethullah üçlüsü pes eder veya yıkılır.
İki: TSK’ye hiçbir şey olmaz, gençleşir, halkta saygınlık kazanır ve Mustafa Kemal ruhuna kavuşur.
Üç: İstifa eden komutanlar onurlarıyla başları dik yaşarlar.
Sen tertibi bozmak istersen yöntem mi bulunmaz
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Düşman operasyonuna direnme iradesi olan, savaşa savaşarak cevap veren gerçek asker için çözüm çoktur.
Ancak öyle görülüyor ki,
Ancak öyle görülüyor ki,
Hilmi Özkök-Yaşar Büyükanıt-İlker Başbuğ’ların çizgisinde,
NATO’ya sadakat, vatana ve Atatürk Devrimi’ne bağlılığın önüne geçmiştir.
Kişisel kaygıların rolü de ihmal edilemez; şimdi daha iyi anlaşılıyor.
Vatanın bütünlüğü yargıya havale edilemez
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++
İzlenen çizgi, vatanın bütünlüğünü ve Cumhuriyetin savunulmasını yargıya havale etmiştir.
Silahlı bölücülüğe ve silahlı yıkıcılığa, yargı cevap verecek! Peki Ordu ne yapacak?
2002 Ağustosundan beri Genelkurmay Başkanlarının (Org. Koşaner dışında) “yargı çözer” dedikleri her şey, aslında ancak Ordunun çözebileceği uygulamalardı.
ABD ordusu Irak’ı işgal etti, böldü ve Türkiye’nin bölünmesini başlattı.
Bu işgale, “hukuk üstünlüğü” ve sözde “demokrasi” teraneleriyle cevap veremezdiniz!
Org. Özkök vatan bölünürken “demokrasi getiriyor” diye ABD işgalini alkışlıyordu.
2002 Ağustosundan beri Genelkurmay Başkanlarının (Org. Koşaner dışında) “yargı çözer” dedikleri her şey, aslında ancak Ordunun çözebileceği uygulamalardı.
ABD ordusu Irak’ı işgal etti, böldü ve Türkiye’nin bölünmesini başlattı.
Bu işgale, “hukuk üstünlüğü” ve sözde “demokrasi” teraneleriyle cevap veremezdiniz!
Org. Özkök vatan bölünürken “demokrasi getiriyor” diye ABD işgalini alkışlıyordu.
Arkasından gelen Genelkurmay Başkanları da (Org. Koşaner dışında) hep “demokrasi getiren” işgalcinin yanında mevzilendiler.
Hatta milli egemenlik ve milli güvenlik kavramlarını tartışmaya açtılar.
İşgalci, Türkiye’yi bağırta bağırta bölerken, onlar hâlâ işgalcinin “sadık müttefiki” idiler ve hâlâ öyledirler.
İşgalci, Türkiye’yi bağırta bağırta bölerken, onlar hâlâ işgalcinin “sadık müttefiki” idiler ve hâlâ öyledirler.
Irak bölünürken, Türkiye bölündü. Şimdi de Suriye bölünürken, Türkiye’nin daha geniş bölünmesine geldi sıra!
Cumhuriyeti yıkıcılardan kurtarma da yargıya havale edilemez
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
2007 Temmuzunda Atatürk Cumhuriyetinin yıkılış süreci tamamlandı ve “İkinci Cumhuriyet” adı altında bir Mafya-Tarikat Cumhuriyeti kuruldu.
Gelinen noktada laiklik, laik eğitim, Atatürk Devrimi Kanunları, hepsi ayak altına alındı.
Bazı komutanlar ise, “irticaya karşı eylem planı'nı vallahi billahi ben yapmadım” savunmalarıyla,
aslında o görevin komutanı olmadıklarını ortaya koymuşlardır.
Cumhuriyeti komutansız bırakmışlardır.
Karşıdevrimci terör onların sayesinde gemi azıya almıştır.
Emir verme bunalımı kapıda!
++++++++++++++++++++++++
Teslimiyet devam ederse, pek yakında komuta kademesi,
vatanı savunmak için emir verme bunalımına girer.
Artık yalnız Silivri’yle tehdit edilmiyor komutanlar,
Uluslararası Adalet Divanı tehditleri seslendirilmeye başlanmıştır.
Peki vatanı silahlı tehdide karşı kim savunacaktır? Beşiktaş yargısı mı?
Peki vatanı silahlı tehdide karşı kim savunacaktır? Beşiktaş yargısı mı?
Cumhuriyetin iradesi geliyor!
+++++++++++++++++++++++++
Türkiye, siyasal yönetimden TSK’ye kadar, Cumhuriyet Devrimi ve vatan savunması iradesine kavuşacaktır.
Bunu hesap ederek yazıyorum buraya, yoksa moral vermek için değil!
Bugün yaşanan karşıdevrim terörünü adını koyarak göğüslemek ve alt etmek,
Cumhuriyet iradesinin oluşmasında ilk büyük savaştır.
Kolay gelsin, Türkiye’nin yüzlerce yıllık kahraman fedaileri!
Korkaklar bizden değildir!
Hiç şüphe yok, zafer Cumhuriyetin ve vatanın olacaktır!
Kolay gelsin, Türkiye’nin yüzlerce yıllık kahraman fedaileri!
Korkaklar bizden değildir!
Hiç şüphe yok, zafer Cumhuriyetin ve vatanın olacaktır!
********
Doğu Perinçek'in 10 Ocak günlü Aydınlık köşe yazısıdır
********
-- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Sevgi icin kollarini kapali tutma, sonra kendinden baska tutacak sey bulamazsin. Anonim Nasihat . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kurmus oldugum guruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir guruptur. Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder