21 Eylül 2012 Cuma

Fwd: Felaketin ayak sesleri...buzullar hızla eriyor.


Dr. Ali Ercan Bey'in söylediklerine ek olarak aşağıdaki haberi sizlere iletiyorum.

Ne diyor bakın? 2015 yılında Arktik buzulların yok olabileceğini söylüyor.
Yıl kaç 2012, 2015 üç sene sonrası.
Peki, Arktik buzulların tamamının erimesi halinde dünya sularının ne kadar yükselmesi bekleniyor?
Benim bildiğim, 70 - 90 metre kadar.
Sadece Grönlan ve İzlanda buzullarının tamamının erimesi dahi sadece 2,5 - 3 metre yükselmeye tekabül ediyor.

Aman haaa, PKK, Suriye, din, iman, şu bu derken tıpkı 2012 filminde olduğu gibi çocuklarımıza sarılıp ölmeyi beklemeyelim derim ben.
Şaka değil, her sene sularımızdan avlanan balık miktarı azalıyor, hem de dramatik azalmalarla.
Bir taraftan da tepişip duruyoruz.

2015 felaket getirebilir!

Durum düşündüğümüzden ciddi, bilim insanları açıkladı
Bilim insanları, 2015'te Arktik buzullarının yok olabileceğini ve çok az kişinin bu hızlı değişime hazırlandığını belirtti.

ABD'nin Colorado eyaletindeki Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi, Kuzey Kutbu'ndaki buz miktarının 1979 yılından bu yana yarı yarıya azalarak 3,42 milyon kilometrekareye düştüğünü açıkladı.
Buz miktarı, 2007'de 4,17 milyon kilometrekareye inmişti.
Kuzey Kutbu'ndaki buzların erimesi, küresel ısınmanın en önemli etkilerinden biri olarak kabul ediliyor.

http://haber.gazetevatan.com/2015-felaket-getirebilir/482166/7/Ya%C5%9Fam#.UFxo7lGz73U

-------- Original Message --------
Subject: Felaketin ayak sesleri...buzullar hızla eriyor.
From: D.Ali Ercan <daliercan@gmail.com>

Buzullar eriyor..

2010 yılında Gröndland'daki Petermann Gleçerinden kopan dev Buz kütlesi (uydu fotografı 5 Ağustos 2010) 

Bir yandan küçük parçalara ayrılan, bir yandan eriyen dev kütle şu anda 20 km x 10 km boyutunda küçülmüş olarak Kanada ile Gröndland arasındaki Nares Boğazından güneye doğru ölümüne gidiyor. (uydu fotografı 1.9.2012)

Eisberg PII-2012 in                der Nares-Straße: Dem Ende entgegen




Değerli arkadaşlar, 

İnsanlık  geçim derdi, seçim derdi ile, hay huyla uğraşırken, küresel ısınımın tetiklediği felaketler zinciri çoktan harekete geçmiş bulunuyor.. Dünya dediğimiz Gemide, insanlar iktidar savaşını, kaptanlık savaşını, en iyi kamarayı kapmak yarışını sürdürürken Gemi su almaya başladı ve galiba önlenemeyecek bir batış sürecine girdi..  

Bilim adamları 1960 lardan beri (Club of Rome'un kuruluşundan beri) sürekli uyarılarda bulundular:  "Bu gidişat  doğru gidişat değil" diye..  aklın ve bilimin yolunu değil, kör inançların, dogmaların ve saplantılı ideolojilerin yolunu tercih eden siyasetçiler, hemen her ülkede inatla yanlışı sürdürdüler, nüfus artışına, çevre kirliliğine , karbon dioksit veya azot dioksit gibi sera gazlarının salımına karşı önlem almak şöyle dursun, daha da yüksek hızda üretim saçmalığı ve tüketim toplumları yaratmak çılgınlığı aldı başını gitti..  Ve Gezegenimiz belki 1-2 bin yıl sonra zaten gireceği doğal ısınım safhasına, insan etkisiyle hızlandırılmış olarak vaktinden önce girdi.  (küresel ölçekte etkili teknolojilerin henüz geliştirilmediği bir dönemde, açıkçası hazırlıksız yakalandık)  

Buzulların erimesi sonucu Okyanus akıntılarının düzeninin değişmesi, olumsuz iklim  değişikliklerine neden oluyor,  diğer yandan ayarı şaşmış fauna ve flora  insan yaşamını tehdit eder duruma geliyor. 

Ağırlıklı olarak Grönland ve Antarktika'da 2000 yılı öncesinde eriyen  yaklaşık  240 milyar ton buzul nedeniyle okyanuslarda su seviyesinin  ∆h=1 mm. yükseldiği, bu yüzyılın başında, tespit edilmişti... Aradan geçen 10 yıllık gözlem sürecinde bu eriyişin  sabit hızda değil, her yıl yaklaşık %15 artan bir hızla devam ettiği tespit edilmiştir.. Felaket olan da bu üssel (geometrik) artıştır.. Yılda %15 demek, 1,15= 2 ,  yani her yıl eriyen buz miktarı 5 yıl önceki miktarın yaklaşık 2 katı olacak demektir.. Öte yandan Dünyadaki Tüm karasal buzulların erimesiyle Deniz seviyesinin 70 metre yükseleceğini hesaplıyoruz.  Buna göre,  2 = 70000  den n= log70000 / log2 = 16 olduğundan 16 x 5 yıl = 80 yıl sonra  yani 2080 de  Gezegende Deniz seviyesi 70 metre yükselecek demektir. (Son alınan NASA uydu fotograflarına dayanarak yapılan hesaplamalara göre bu süre belki 20-30 yıl  ileriye kayacakmış gibi görünüyor)

22. nci yüzyıla giremeden, dünyamız tanınamaz hale gelecek, binlerce ada ve kıyı şehirleri, kıyı ormanları ve geniş topraklar deniz suları altında kalacak, (ülkelerin  %1 - %5 arasında  toprak kayıpları olacak) ve kaçınılmaz olarak,  tüm sosyo-ekonomik sistemler çökmüş olacaktır..  Bu felaketin yaratacağı kaos ortamından kaynaklanan problemler sonucu, açlık, susuzluk, baş edilemeyen virüslerin yol açtığı salgın hastalıklar, terörist katliamlar vs.. 10 milyarı aşmış dünya nüfusunun çok büyük bir bölümü, belki  %80 i, acımasız bir kıyıma uğrayacak, sadece Bilim ve teknolojide ilerlemiş, akılcı yönetimlere sahip,  hazırlıklı bazı ülkeler bu girdaptan salimen çıkabileceklerdir. 22.nci yüzyıla girerken gezegen üzerinde ancak 2 milyara yakın bir nüfus olacağını tahmin ediyorum.  

Şu anda gözlerimizi yummuş ve kulaklarımızı tıkamış, büyük felaketten 70 yıl öncesinin mutluluğunu(?!)  yaşıyoruz..   æ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder